Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2688 E. 2022/1915 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/2688 – 2022/1915
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2688
KARAR NO : 2022/1915

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2022/… Esas

DAVACILAR : 1- …
2- …
3- …
4- …
5- …
6- …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 1- … –
2- … Teknik Servis Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti. –
VEKİLİ : Av. … – Uets
DAVALI : 3- … Sigorta A.Ş. –
VEKİLİ : Av. … – Uets
DAVA : Tazminat (ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)
KARAR TARİHİ : 11.10.2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/… Esas sayılı dosyasından verilen 03.02.2022 tarihli ara kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müteveffa …’nın … Mahallesi Arsuz-İskenderun yolu üzerinde bulunan … Restaurant Cafe işletmesinde komi olarak çalıştığını, servis esnasında sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile giderken, halen davalı sigorta şirketi nezdinde … numaralı zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile kayıtlı bulunan davalılardan sigortalı … Teknik Servis Tic. Ltd. Şti.’nin işleten firma ve maliki olduğu … plakalı araç ile diğer davalı …’ın sevk ve idaresindeki araç ile trafik kazası meydana geldiğini, davalıların, ölümle sonuçlanan trafik kazasında esasen asli kusurlu olduklarını, davalı Müteveffa … ifade veremeyecek kadar yaralandığını, BTM ile giderilemeyeceğini haliyle hayati tehlikesinin mevcut olduğu hastane raporuyla da ispatlandığını, … ‘ın 31/07/2021 tarihinde vefat ettiğini, davacı anne … için 20.000,00TL, davacı baba için 20.000,00TL, davacı … için 5.000,00TL, davacı … için 5.000,00TL, davacı … için 5.000,00TL, davacı … için 5.000,00TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilmesini, davacı anne … için fazlaya ilişkin taleplerinin saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL, davacı baba için şimdilik 1.000,00TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilmesini, fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00TL cenaze defin masrafının davalılardan müştereken ve müteselsilen olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilmesini, davalıların adına kayıtlı olan taşınmazların 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati haciz niteliğinde tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, 03.02.2022 tarihli ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacılar vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; dava sonucunda müvekkilleri lehine hükmedilecek muhtemel tazminat alacaklarının sonuçsuz kalmaması ve güvence altına alınabilmesi için … plaka sayılı aracın kaydına ihtiyati haciz niteliğinde tedbir konulmasını, HMK 389. madde gereğincede taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini beyan ederek 03.02.2022 tarihli ara kararın kaldırılmasını ve talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle meydana gelen maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Talep ise, tazminat davasında ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına karşı istinaf başvurusudur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesinde “(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmü yer almaktadır.
Buna göre geçici hukuki korumalardan olan ihtiyati tedbire karar verilebilmesi için ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve ihtiyati tedbirin bir sebebinin mevcut olması gerekir. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, uyuşmazlık konusu olan mal, hak ve alacaklar üzerine ihtiyati tedbir konulması mümkün olup, dava manevi tazminat istemine yönelik olduğundan, trafik kazası nedeniyle uğranılan manevi zararın tazmini istemiyle açılan davada, davacılar vekilince davalılar adına kayıtlı taşınır ve taşınmazların kayıtlarına ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenmiş ise de, tedbir konulması istenen taşınır ve taşınmazların açılan tazminat davasının konusu olmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesi tarafından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacılar vekilinin ihtiyati haciz istemi bakımından;
İhtiyatı haciz alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır.
Davacılar vekili aşamalardaki beyanlarında talebini ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir olarak nitelendirmiş, ilk derecede açık olarak ihtiyati haciz talebinde bulunmamıştır. Davacı vekilinin intiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz verilmesine ilişkin talebi bakımından 6100 sayılı HMK ve 2004 sayılı İİK hükümlerinde ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir niteliğinde bir geçici hukuki koruma yöntemi de bulunmamaktadır. Bu nedenle talep yönünden red kararı verilmiş olmasında da bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
HMK’nın 389. maddesi uyarınca, uyuşmazlık konusu olan mal, hak ve alacaklar üzerine ihtiyati tedbir konulması mümkün olup, İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, ara kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, ihtiyati tedbir talebin reddine karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin ihtiyati tedbirin reddine dair ara kararın kaldırılmasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacılardan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının peşin olarak yatırıldığı anlaşıldığından harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,
3-Davacılar tarafından yapılan istinaf giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın derdest olan dava dosyası üzerinden taraflara tebliğine,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sy. 362. maddesi (1-f) bendi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11.10.2022

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır