Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/257 E. 2023/2031 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/257
KARAR NO : 2023/2031

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2019/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI : … – … Mah. … Sk. … …/ …
VEKİLİ : Av. … – … Mah. … … Sok. No …. … Apt. … Blok K…. D … …/ …
DAVALI : … İnş.akaryakıt Tur. Nak. Temz. İns. Kayn. Otopark Hiz. Taah. Tic. Ltd. şti – … Mah. … Sk. No:… …/ …
VEKİLİ : Av. … -…
İHBAR OLUNAN : … – … … … … Cd. … Sitesi …/… … …/ …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Tazminat (Maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 02.11.2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

… 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/09/2021 tarih, 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait olan … plakalı … … şirket aracı olarak kullanılmakta iken davalı şirkete ait … plakalı aracın kontrolden çıkarak önce dava dışı … plakalı araca onunla beraber müvekkili şirketin aracına çarpması sonucu müvekkilinin aracına zarar verdiğini, verilen hasar sonucu aracın … Otomotiv ve Teks. San. Tic. Ltd. Şti.’ye götürerek eksper onayı alınarak tamir edildiğini, aracın tamamen orjinal olması sebebiyle müvekkili şirkete 7.345,28 TL fatura tanzim edildiğini, bu faturanın 5.603,49 TL’sinin trafik sigortası tarafından ödendiğini, kalanının ise karşılanmadığını, aracın şirket aracı olması ve ihtiyaç sebebiyle … Motor Tic. A.Ş.’den aynı segmentte araç kiralandığı ve tamir süresince bu aracın kullanıldığı, bu kullanım sonucunda 1.635,85 TL kiralama faturasının müvekkili şirket tarafından ödendiğini, şirket aracının değer kaybettiğini, bu kayba ilişkin trafik sigortasınca her ne kadar 1.595,00 TL değer kaybı ödenmesi yapılmışsa da kaybın daha fazla olduğunu belirterek, aracın tamiri sonucunda yapım masrafı ile ödenen miktar arasındaki kalan fark olan 1.742,28 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile, tamir sürecinde kiralanan araca ilişkin kira bedeli olan 1.635,85 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile, araçta oluşan değer kaybının tespit edilerek sigorta şirketinden alınan bedelin düşülmesi sonucunda kalan değer kaybı bedelinin dava tarihinden işleyecek faizi ile davalıdan alınarak tarafına verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraftan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 13.04.2021 tarihli dilekçesi ile müvekkili tarafından ödenen bakiye tamir masrafını 1.742,28 TL, araç kiralama bedelini 1.635,85 TL, bilirkişi tarafından hesaplanan değer kaybını 5.900,50 TL olmak üzere dava değerini toplam 9.278,14 TL’ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 08.03.2018 tarihinde saat 20:00 sularında … … Bulvarında meydana gelen kaza sonucunda, kazaya karışan davalı tarafa ait aracın hasarı ve değer kaybının sigortadan karşılandığını, kazanın meydana geldiği tarih üzerinden yaklaşık 1 ay geçmesinin ardından fatura ile aradaki farkın talep edilmesinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, aracın değer kaybının da kaza tarihinde sigortadan karşılanmış olduğundan kaza tarihinden bu tarihe kadar geçen zamandaki değer kaybının talep edilmesinin ve ayrıca davalı tarafın ikame araç kiralanmasından kaynaklı yapmış olduğu masrafı da talep etmesinin haksız kazanç sağlayacağını belirterek, haksız ve hukuken dayanağı olmayan davanın reddine, kazaya sebebiyet veren aracın bağlı olduğu sigorta şirketine davanın ihbar edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, dava konusu ödenmemiş hasar bedeli için 1.741,79 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava konusu ödenmemiş değer kaybı bedeli için 5.900,50 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava konusu ikame araç bedeli için 1.635,85 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusur raporuna yapmış oldukları itirazlar dikkate alınmaksızın kusur raporuna dayanılarak müvekkili aleyhine karar verilmiş olduğunu, bir an için müvekkiline ait aracın kusurlu olduğu düşünülse dahi zarara ilişkin ödemenin müvekkilinin sigortası tarafından yapılmış olduğunu, davacının tüm zararının giderilmiş olması karşısında davacı tarafından açılan davanın kötü niyetli olduğunu davaya konu araçta herhangi bir değer kaybının söz konusu olmadığını ayrıca araç değer kaybı hesap yönetmeliğine aykırı olarak hesaplama yapılmış olduğunu, dosya kapsamında bulunan 24.11.2020 tarihli … sigorta cevabına ilişkin yazıdadan anlaşılacağı üzere 16.04.2018 tarihinde davacı vekiline 3.733,69 TL’nin tazminat ödemesi olarak yapılmış olduğunu, bu ödemenin ne değer kaybı ne de hasar bedelinden mahsup edilmeksizin yerel mahkemece hüküm kurulmuş olduğunu, basit birkaç onarım işlemi yapılan davya konu aracın tamir süresi ile uyumlu olmayan bir süre için ikame araç kullanılmış olmasının müvekkilinin sorumluluğunda olmadığını ayrıca buna ilişkin yapılan hesaplamanında hatalı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat (maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan) davasıdır.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili istinaf etmiştir.
Davalı vekilinin hükme esas alınan kusur oranına ilişkin istinaf başvurusunun değerlendirtmesinde;
Dosyada mevçut bulunan bilgi ve belgelere göre; 08.03.2018 günü, saat 20:00 sıralarında sürücü … … sevk ve idaresindeki … plakalı çekicisi ile, … İli, … İlçesi, … … Bulvarı, … kavşağına dikkatsizce yaklaştığı esnada, aracının sol ve sağ yan kısımları ile, kavşakta kendisine hitap eden kırmızı ışığın yeşile dönmesini bekleyen gürücüsü … … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin sol arka köşe ve yan kısımlarına, kavşakta kendisine hitap eden kırmızı ışığın yeşile dönmesini bekleyen sürücüsü … … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin sağ arka köşe ve yan kısımlarına çarpması ile neticelenen maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmıştır.
Buna göre; … plakalı çekiçi sürücüsü … …’ın kendisine hitap eden kırmızı ışığı dikkate almadığı kavşağa hızlı girdiği ve kendilerine hitap eden kırmızı ışıkta kavşakta bekleyen her iki otomobile arkadan çarptığı ve kazaya sebebiyet verdiği için 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na bağlı olarak çıkarılan Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin, Karayollarında Trafiğin Akışı ve Karayolunun Kullanılmasını, Hız Sınırlarına Uyma ve Hızın Gerekli Şartlara Uygunluğunu Sağlamayı belirten, 101/a,b,d maddesini ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/a,b,d maddesini ihlalden asli kusurlu ve kuşur oranının % 100 (yüzde yüz) olduğu anlaşılmıştır. Öte yandan … ve … plakalı otomobil sürücüleri … … ve … …’nin kendisine hitap eden kırmızı ışıkta bekledikleri ve kazaya etken olacak herhangi bir eylemde bulunmadıkları için kusursuz olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalı vekilinin, davacı tarafın zararının dava dışı sigorta şirketi tarafından karşılandığına ilişkin istinaf başvurusunun değerlendirtmesinde;
Dosyada bulunan Kaza Tespit Tutanağında tarif edilen kaza şekli ile, yine dosyada bulunan … plakalı otomobilin hasarını gösteren fatura beraber incelendiğinde; … Otomotiv ve Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. firmasının, 30.03.2018 tarihli ve … numaralı faturasına göre, … plakalı, 2017 modet, … marka, … … … … … tipi otomobildeki hasar ile kazanın birbiri ile uyumlu olduğu, davacının meydana gelen trafik kazasının oluşumunda kusursuz olması nedeniyle, davalı taraftan talep edebileceği esas hasar miktarının, 7.345,28 TL olacağı kanaati oluşmuştur.
Dava dışı sigorta şirketi tarafından ise; 5.603,49 TL hasar ödemesi yapıldığı bakiye 1.741,79 TL zarardan halen davalının sorumluluğu devam ettiğinden, istinaf başvurusu bu yönüyle haksız bulunmuştur.
Öte yandan davalı vekilinin dava dışı …’nin 16.04.2018 tarihinde davacı tarafa 3.733,69 TL’nin tazminat ödemesi olarak yapılmış olduğunu, bu ödemenin talep edilen zarar kalemlerinden düşülmediğini belirtmiş ise de; dairemizce dava dışı …’ye yazılan müzekkereye cevabından; dava dışı …’nin 16.04.2018 tarihinde 3.733,69 TL’nin tazminat ödemesi yine aynı kazada zarar … plakalı araç ta oluşan değer kaybı ödemesi olduğu ve bu ödemenin de dava dışı … …’na yapıldığı davacıya bu miktarda bir ödeme yapılmadığı, anlaşılmakla, davalı vekilinin bu husustaki istinaf başvurusu da haksız bulunmuştur.
Davalı vekilinin, değer kaybı ve ikame araç bedelinin yüksek hesahlandığına ilişkin istinaf başvurusunun değerlendirtmesinde;
Davacının aracının değer kaybı Anayasa Mahkemesinin 2019/… E.2020 … K. 17.07.2020 tarihli kararı sonrasında verilen Yargıtay 17. Hukuk dairesinin 2016/… E. 2019/… K. sayılı “… Dairemizce değer kaybının belirlenmesi hususunda aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş piyasa değeri ile onarılmış haldeki piyasa değeri arasındaki fark kriteri esas alınmaktadır. Hükme esas alınan raporlarda bu kritere göre hesaplama yapılmadığı anlaşılmakla, dosyadaki fotoğraflar, kaza tespit tutanağı ve tüm belgeler incelenerek, aracın modeli, yaşı, hasarın ağırlığı, boyanmış olan yerler ve hasarlı bölgelerin özelliği nazara alınıp, aracın kaza öncesi ikinci el piyasa rayiç değeri ile tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farkın değer kaybını göstereceği ilkesine göre değer kaybının tespiti için yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir…” içtihatına uygun olarak piyasa değerine ilişkin yetkili bayi, galericiler ve internet 2.el araç satış sitelerinde yapılan araştırmalar sonrasında, aracın, marka ve modeli, yaşı, kilometresi, kullanım amacı, donanımı, aracın hasar aldığı bölgeler, geçmiş hasar kayıtları, vs değer kaybına etki edecek faktörler dikkate alınarak belirlenmiştir.
Bu durumda Yargıtay yerleşik içtihatları dikkate alınarak kaza tarihindeki serbest piyasa koşullarına göre vasıtanın kazadan önceki rayici ile onarım sonrası değeri arasındaki farkın araç değer kaybı olarak belirlenmesi gerekmektedir. Bu durumda Yargıtay yerleşik içtihatları dikkate alınarak kaza tarihindeki serbest piyasa koşullarına göre vasıtanın kazadan önceki rayici ile onarım sonrası değeri arasındaki farkın araç değer kaybı olarak belirlenmesi gerekmektedir. Buna göre; karar dayanak yapılan 07.04.2021 tarihli değer kaybı bilirkişi raporunun içeriğinden de anlaşılacağı üzeri; başvuranın aracının hasarsız haldeki ikinci el piyasa değeri ile aracın onarımından sonraki ikinci el piyasa değeri arasındaki fark nedeni ile araçta oluşan değer kaybının 7.495,50 TL olduğu (bakiye: 5.900,50 TL) belirlenmiştir.
Öte yandan, aracın fotoğrafları incelendiğinde, hasarın onarılması için gerekecek makul sürenin 6 iş günü veya 10 takvirn sürmüş olabileceği kanaati yerinde görülmekle, yapılan piyasa araştırmasında, incelenen fatura bedelinin, anılan tarihlerde yurt genelinde faaliyette bulunan kurumsal kiralama şirketlerinin tarifelerini, süre ve tutar olarak piyasa şartlarını yansıttığı, fatura tutarının kiralanan gün sayısına oranı incelendiğinde güne düşen miktarın 1 635,85 / 10= 163,58 TL olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda hükme esas alınan bilirkişi raporunda bilirkişinin, başvuruna ait aracın değer kaybını, aracın marka ve modeli, yaşı, kilometresi, kullanım amacı, donanımı, aracın hasar aldığı bölgeler, geçmiş hasar kayıtları, vs değer kaybına etki edecek faktörler göz önüne alınarak hesaplamış olması, usul, yasa ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygundur. Bu şekilde hükme esas bilirkişi raporunun gerekçeli ve denetime elverişli olduğundan davalı vekilinin bu yöndeki itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
HMK’nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın yazılı şekilde karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 633,78 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 158,50 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 475,28‬ TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade, harç iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri iki yüz otuz sekin bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 02.11.2023

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır