Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/252 E. 2023/1765 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/252 – 2023/1765
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/252
KARAR NO : 2023/1765

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2021
NUMARASI : 2019/… Esas, 2021/… Karar

İSTİNAF EDEN DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat ( Ek Dava)

KARAR TARİHİ : 10/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08.07.2021 tarih ve 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nin eşi olan …’nin 03.05.2010 tarihinde … Sigorta A.Ş tarafından sigortalanmış olan … plakalı aracın yapmış olduğu kaza sonucu vefat ettiğini, murisin olayda kusursuz olduğunu, olayla ilgili olarak müvekkilinin Adana Asliye Ticaret 3. Mahkemesinin 2018/… esas sayılı dosyası ile destekten yoksun kalma davası açtığını ve davanın 78.684,06-TL miktarı yönünden kabulüne karar verildiğini, bilirkişi raporunda müvekkilinin destekten yoksun kalma tazminatının 05.03.2019 tarihli ek rapor ile 139.982,25-TL olduğu yönünde rapor alındığı, dosyaya ikinci defa ıslah yapılamayacağı gerekçe gösterilerek 139.982,25-TL’nin 78.684,06-TL’sinin kabul edildiğini belirterek bakiye 61.289,19-TL ıslah edilmeyen tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz yerde açılmış olduğunu bu nedenle usulden reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; dosyada davalı yönünden herhangi bir usulü kazanılmış bir hak bulunmadığını, çünkü daha önceki esas dosyada ikinci ıslah yapılamadığı için ek dava açıldığını, bu durumun yerel mahkeme tarafından davalı sigorta şirketi hakkında usulü kazanılmış hak olarak değerlendirilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, muris …’nin davalıya sigortalı araçta meydana gelen kaza neticesinde vefatı sonrası destekten yoksun kalan davacının Adana Asliye Ticaret 3. Mahkemesinde ıslah edemediği tazminat miktarı yönünden açılan ek dava talebidir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından usulü kazanılmış hak olmayacağı ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Mahkemece, dava Adana Asliye Ticaret 3. Mahkemesinde 14.12.2012 tarihinde açılmış ve 2012/… Esas sayılı dosyada alınan ilk aktüer bilirkişi raporunun, duruşmada davacı vekiline elden elden tebliğ edildiği, davacı vekilinin 24.01.2014 tarihli duruşmada kusur ve tazminat raporuna itirazının bulunmadığını belirttiği, 21.01.2014 tarihli ıslah dilekçesi verdiği, bu dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmadığı ve ıslah dilekçesini tekrar ettiği, mahkemesince verilen kararda bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesi doğrultusunda 78.684,06-TL üzerinden davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararı davalının temyiz ettiği, eksik inceleme nedeniyle kararın Yargıtay Hukuk 17. Dairesinin 2014-14148 E ve 2016/8277 K sayılı ilamı ile davalı lehine bozulduğu, bozma sonrasında Adana Asliye Ticaret 3. Mahkemesinin kapatıldığı ve dosyanın Adana Asliye Ticaret 2. Mahkemesinin 2016/… E sayısına kaydının yapıldığı, sonrasında yeniden açılan Adana Asliye Ticaret 3. Mahkemesinin 2017/… E sayılı dosyasına tevzi edildiği, bozma kararına uyularak yapılan yargılamada davanın 12.05.2017 tarihinde reddine karar verildiği, verilen bu kararın bu seferde davacı tarafça temyiz edildiği, Yargıtay Hukuk 17. Dairesinin 2017-4369 E ve 2018/5081 K sayılı ilamı eksik inceleme nedeniyle davacı lehine bozulduğu, dosyanın bozma sonrasında 2018/… E sayısını aldığı, bozma sonrasında bozmaya uyularak yapılan yargılamada bilrikişiden ek rapor alındığı, bilirkişinin ek rapor tarihi itibariyle davalıdan 139.982,25-TL tazminat talep edebileceğinin hesaplandığı, davacı vekilinin 08.03.2019 tarihli ıslah dilekçesi sunduğu ve dilekçe doğrultusunda davanın kabulünü talep ettiği, mahkemesince davacının bozma sonrasında ıslah yapamayacağından ıslah dilekçesi talebinin reddine ve 78.684,06-TL üzerinden davanın kabulüne karar verildiği ve bu kararın davalı tarafça temyiz edildiği ve Yargıtay Hukuk 17. Dairesinin 2019/3468 E ve 2020/9095 K sayılı ilamı ile onanmasına karar verildiği, davacının 05.03.2019 tarihli hesap ek raporu doğrultusunda ıslah edemediği miktar yönünden iş bu davayı açtığı anlaşılmakla davanın davalının usulî kazanılmış hakkı dikkate alınarak reddine karar verilmiş olması yerinde görülmüştür.
Davacı tarafından açılan Adana Asliye Ticaret 3. Mahkemesinin 2012/… Esas sayılı dosyada alınan ilk aktüer bilirkişi raporunun, duruşmada davacı vekiline elden elden tebliğ edildiği, davacı vekilinin 24.01.2014 tarihli duruşmada kusur ve tazminat raporuna itirazının bulunmadığını belirttiği, 21.01.2014 tarihli ıslah dilekçesi verdiği, bu dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmadığı ve ıslah dilekçesini tekrar ettiği, mahkemesince verilen kararda bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesi doğrultusunda 78.684,06-TL üzerinden davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararı sadece davalının temyiz ettiği, eksik inceleme nedeniyle kararın Yargıtay Hukuk 17. Dairesinin 2014-14148 E ve 2016/8277 K sayılı ilamı ile davalı lehine bozulduğu anlaşılmakla, bu miktarlar yönünden davalı lehine kazanılmış hak oluştuğu gibi davacı ıslah dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığından artık ek dava ile tazminat talep edemeyecektir. Mahkemece yapılan tespitler dosya kapsamına, usul ve yasaya uygundur. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 210,55 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,

3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından (61.289,19 TL) miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.10/10/2023

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.