Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/220 E. 2023/1667 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/220 – 2023/1667
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/220
KARAR NO : 2023/1667

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/04/2021
NUMARASI : 2018/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
İSTİNAF EDEN DAVALI :
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 03/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/04/2021 tarih ve 2018/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 04/10/2018 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanarak sakat kaldığını, kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, meydana gelen kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek, 500,00 TL geçici iş göremezlik ve 500,00 TL kalıcı iş göremezlik olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminat tutarının temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş ayrıca 24/03/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile dava değerini geçici iş göremezlik yönünden 6.385,96 TL arttırarak toplam 6.885,96 TL tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde … ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, raporların Adli Tıp Kurumundan alınması gerektiğini,söz konusu olayda hatır taşıması bulunduğunu, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının kalıcı iş göremezlik nedeniyle tazminat talebinin reddine, davacının geçici iş göremezlik nedeniyle tazminat talebinin kabulü ile, 6.885,96 TL maddi tazminatın temerrüd tarihi olan 12/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili; davacının talebine ve hükme konu geçici iş göremezlik zararının tedavi teminatı kapsamında olduğundan ilgili mevzuat kapsamında SGK tarafından karşılanması gerekli işbu giderlerden davalı müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faizine hükmedilmiş olmasının da hatalı olduğunu, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, meydana gelen yaralamalı trafik kazası sonucu açılan geçici ve kalıcı iş göremezlik talebine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından talep edilen geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğunu ileri sürmüş ise de, 09/10/2020 günlü resmi gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 2019/40-2020/40 Esas-Karar sayılı 17/07/2020 günlü kararı dikkate alındığında davacının zararının belirlenmesinde 01/06/2015 günlü ZMSS genel şartlarının tümü ile dikkate alınamayacağı anlaşılmaktadır. Bu yönüyle davacının tedavi sürecinde uğramış olduğu geçici iş görmezlik zararının davacının gerçek zararı niteliğinde olduğu, dolayısıyla davalı sigorta şirketi tarafından davacının uğramış olduğu bu zararın karşılanması gerektiği anlaşıldığından bu miktar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. (Aynı yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/6271 esas ve 2020/8104 karar sayılı 03/12/2020 günlü kararı)
Kazaya karışan … plaka sayılı aracın ticari kullanımlı olduğunun aracın ruhsat kaydından anlaşıldığından avans faizine hükmedilmesi yerindedir.
Dosyada SGK’ya davacıya meydana gelen trafik kazası nedeni ile 22.01.2019 tarihinden itibaren ödeme yapılıp yapılmadığı hususunda müzekkere yazılmış, verilen cevapta yapılan herhangi bir ödemenin olmadığı bildirilmiştir.
Davacının otobüste yolcu olduğu, otobüsten fırladığına dair bilgi ve belgenin olmadığı, müterafik kusurunun bulunduğuna yönelik herhangi bir delil olmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin tüm istinaf sebeplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 470,38 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 117,60 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 352,78 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından (6.885,96 TL) miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.03/10/2023

Başkan Üye Üye Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.