Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2018 E. 2022/1578 K. 06.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2018
KARAR NO : 2022/1578

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2021/… Esas, 2022/… Karar

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av.
DAVALI :1- … Sigorta A.Ş. –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 2- … –
VEKİLİ : Av.

DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 06.09.2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ..

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13.04.2022 tarih, 2021/… Esas, 2022/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın 01/03/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, …’un kullandığı, …’a ait … plakalı Otokar marka kamyon ile yaptığı seyahat esnasında Yüksekova’dan Van istikametine giderken araç sürücüsünün hava yol ve durum şartlarına aykırı olarak 130 km hızla gittiğini, bu esnada sürüş güvenliğini tehlikeye sokacak şekilde telefon kullandığını, müvekkilinin kazada kalıcı ve geçici kırıklar meydana geldiğini 50,00 TL geçiçi iş göremezlik, 50,00 TL kalıcı iş göremezlik olmak üzere toplam 100,00 TL’nin tüm davalılardan 25.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan kaza tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizinin davalılardan tahsil edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar tarafına bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu zamanaşımı itirazlarının olduğunu, usulüne uygun başvuru yapılmadığını, davacının kazanın meydana gelmesindeki müterafik kusurunun kusur durumun değerlendirilmesinde tazminat hesaplamasında dikkate alınması gerektiğini, zamanaşımı iddiası ve başvuru şartının gerçekleşmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu kaza sonrasında konuşma bozukluğu yaşadığını, tazminat davası açma gibi bir hakkının olduğunu ise çok sonra öğrenmiş ve öğrendiği zaman da ise kendileriyle irtibata geçerek yasal işlemleri başlatmış olduğunu, ilk derece mahkemesinin kararının hukuka aykırılık içermekte olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3, 55 ve 56. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi ve manevi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi ve manevi tazminat talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekilinin alacağın zamanlaşımına uğramadığına yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
2918 sayılı KTK.nin 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” denilmektedir.
Aynı kanunun 109/2. maddesinde ise, “Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Yine kaza tarihinde yürürülükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun zamanaşımını düzenleyen 60. maddesinde de “ Zarar ve ziyan yahut manevi zarar namiyle nakdi bir meblağ tediyesine müteallik dava, mutazarrır olan tarafın zarara ve failine ıttılaı tarihinden itibaren bir sene ve herhalde zararı müstelzim fiilin vukuundan itibaren on sene sonra istima olunmaz. Şu kadar ki zarar ve ziyan davası, ceza kanunları mucibince müddeti daha uzun müruru zamana tabi cezayı müstelzim bir fiilden neşet etmiş olursa şahsî davaya da o müruru zaman tatbik olunur.” hükmüne yer verilmiştir. Zaman aşımının oluşması için zararın ve tazminat sorumlusunun birlikte öğrenilmesi gerekir.
Yukarıda açıklandığı gibi 2918 sayılı yasanın 109/2. maddesi gereğince davacının trafik kazası neticesinde yaralanmış olduğu anlaşılmakla olayda ceza zamanaşımı dikkate alınacaktır. Bu durumda 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 89 ve 66. maddeleri nazara alındığında 8 yıllık zamanaşımı süresi dikkate alınmalıdır.
Bu açıklamalara göre, kazanın 01.03.2010 tarihinde meydana geldiği, 2918 sayılı sayanın 109/2. maddesi ve 5237 sayılı sayanın 89 ve 66. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde 8 yıllık zamanaşımı süresinin 01.03.2018 tarihinde dolacağı, davanın ise 02.12.2021 tarihinde zamanaşımı süresi dolduktan sonra açılmış olduğundan zamanaşımı yönünden yapılan istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 357. ve …/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın …/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının peşin olarak yatırılmış olması nedeniyle harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 06.09.2022

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır