Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/158 E. 2023/1581 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/158 – 2023/1581
T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/158
KARAR NO : 2023/1581

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … … (…)
ÜYE : … … (…)
ÜYE : … … (…)
KATİP : … … (…)

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2017/… Esas, 2021/… Karar

DAVACILAR : 1-…
2-…
3-…
VEKİLLERİ : Av….
Av….
DAVALI : 1-… Sigorta Anonim Şirketi-…
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 2-…
3-… Kurumsal Sistem Yönetim Danışmanlık Bilgisayar Ltd. Şti. – …
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)
KARAR TARİHİ : 21.09.2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :…

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/07/2021 tarih, 2017/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/12/2012 günü, davalı sürücü … … sevk ve idaresindeki, davalı … Kurumsal Sistem Yönetimi Danışmanlık Bilgisayar Ltd. Şti adına kayıtlı … plakalı araçla … Mah. Dr. … … Sokak üzerinde geri manevra yapılarak geldiği esnada yol kenarında müvekkili davacı annesi ile birlikte karşıdan karşıya geçmek için bekleyen yaşı küçük … … çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü … …’ın %100 tam ve asli kusurlu olduğunu, sürücünün dikkatsizliği nedeniyle küçük …’ye çarpmasına rağmen durumu fark etmediğini ve geri manevra yapmaya devam ettiğini, davalı sürücü … …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın diğer davalı … Sigorta A.Ş. tarafından 24/08/2012-24/12/2013 tarihlerini kapsayacak şekilde … numaralı KTK zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalandığını, müvekkilinin maddi/manevi zararlara uğradıklarını, küçük …’nin geçirdiği kaza sonucu geçici ve kalıcı maluliyetine bağlı iş göremezliği iş gücü kaybı yada azalmasına küçük yaşta maruz kaldığını, kaza sebebiyle ileride meslek seçiminde kısıtlı hale gelmesi nedeniyle ekonomik geleceğinin sarsılmasına bağlı maddi zararlarının müvekkili davacı anne ve baba için çalışılamayan süre için mahrum kaldıkları gelir tedavi giderleri ile bakıcı giderleri gibi maddi zararların belirlenmesinin mümkün olduğu anda harcı tamamlanmak üzere şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın kazanın gerçekleştiği 17/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, müvekkili davacılar ile yaşı küçük …’nin uğramış oldukları manevi zararları nedeniyle her bir müvekkili davacı yararına ayrı ayrı 10.000,00-TL yaşı küçük … için 20.000,00-TL olmak üzere toplam 40.000,00-TL manevi tazminatın kazanın gerçekleştiği 17/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … … ve … Kurumsal Ltd Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
ISLAH : Davacılar vekili 27.05.2021 tarihli dilekçesi ile dava değerini geçici iş göremezlik tazminatı yönünden 2.388,61 TL’ye, tedavi giderleri yönünden 103,00 TL’ye, bakıcı giderleri yönünden 1.042,60 TL’ye olmak üzere toplamda 3.534,21 TL’ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların kanunla belirlenmiş olan taraflarına başvuru şartını yerine getirmediklerini bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde kusur oranı ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan tarafların kusur oranlarının tespiti bakımından dosyanını Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince tarafların kusur durumlarının belirlenmesi gerektiğini, ayrıca davanın kaza nedeniyle bir maluliyetinin olup olmadığının tespitinin gerektiğini, sonuç olarak açılan davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı … …’in maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ve kısmen reddi ile; 103,00 TL tedavi gideri ve 1.042,60 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 1.145,60 TL’yi davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihi olan 26/12/2017 tarihinden itibaren, davalılar … … ve … Kurumsal Sistem Yönetimi Danışmanlık Bilgisayar Limited Şirketi yönünden kaza tarihi olan 17/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacı … …’in kalıcı ve geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin reddine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ve kısmen reddi ile; 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … … ve … Kurumsal Sistem Yönetimi Danışmanlık Bilgisayar Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … …’e verilmesine, 6.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … … ve … Kurumsal Sistem Yönetimi Danışmanlık Bilgisayar Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı Kader …’e verilmesine, 6.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … … ve … Kurumsal Sistem Yönetimi Danışmanlık Bilgisayar Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … …’e verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacılar vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin, müvekkilinin kaza tarihinde öğrenci olup çalışmadığı, yaşı itibariyle de kazanç sağlaması mümkün olmadığından geçici iş göremezlik zararı bulunmadığı yönündeki değerlendirmesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemece, kalıcı iş göremezlik tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğunu, yerel mahkemece maddi tazminatın reddedilen kısmı yönünden … Sigorta A.Ş. lehine her ne kadar 1.145,60 TL vekalet ücreti takdir edilmiş ise de maddi tazminatın reddedilen kısmının 2.388,61 TL olduğu ve bu miktar üzerinden nispi olarak hesaplanacak vekalet ücretine hükmedilmesinin gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılması ile talepleri doğrultusunda yeniden hüküm kurulmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3, 55 ve 56. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi ve manevi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi ve manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili istinaf etmiştir.
Davacılar vekillinin geçici işgöremezlik tazminatı yönünden yaptığı istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Geçici iş göremezlik tazminatı; kaza geçiren kişinin tedavi gördüğü süre içinde iyileşinceye kadar çalışmaması ve bu nedenle iş ve kazanç kaybına uğramış bulunmazı durumudur. Zarar belirlenirken, davacının elde ettiği gelir üzerinden, yani bilinen gerçek gelir üzerinden, bu belirlenemiyorsa, genel aktif çalışmaya 18 yaşında başlayacağı kabul edilerek asgari ücret üzerinden hesaplama yapılarak geçici iş görmezlik tazminatının belirlenmesi gerekmektedir.
Davacı 05.02.2002 doğumlu olup, kaza tarihi olan 17.12.2012 tarihi itibari ile 10 yaşında olduğu anlaşılmaktadır. Davacının geçici iş görmezliği 13.09.2019 tarihli maluliyet raporuna göre 4 ay olarak belirlenmiş olup, bu sürenin sonunda halen davacının 18 yaşını doldurmamıştır. Buna göre Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları ve Dairemizin bu içtihatlar ile uyumlu kararları gereğince yaşı küçük olan herhangi bir yerden geliri bulunmayan çocuklar lehine geçici iş göremezlik tazminatına karar verilemeyeceği anlaşıldığından, davacılar vekilinin bu husustaki istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davacılar vekillinin hükme esas alınan maluliyet raporuna ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Bilindiği üzere Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre maluliyet oranları Adli tıp Kurumu 3. İhtisas dairesi ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığından oluşturulacak bilirkişi heyetinden kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan mevzuat yönetmelik hükümlerine uygun olacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Buna göre 11/10/2008-01/09/2013 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu alınması gerekmektedir.
Mahkemesinde hükme esas alınan 13.09.2019 tarihli ATK 2. İhtisas dairesi tarafından düzenlenen maluliyet raporunun, kaza tarihi olan 17.12.2012 tarihinde yürürlükte bulunan 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Yespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine düzenlendiği ve kaza ile oluşan yaralanma arasında illiyet bağı kurulacak şekilde davacı … iş bu kaza nedeni ile kalıcı bir maluliyetinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davacılar vekilinin hükmedilen manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf başvurunun değerlendirilmesinde;
6098 TBK’nın 56/2. maddesi hükmüne göre “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”Aynı Yasanın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda 17.12.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı … …’ın sürücüsü, diğer davalı ……. Ltd. şti… nın işleteni olduğu aracın, davacı merveye çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında davacının vücudunda kemik kırığı oluşacak biçimde yaralandığı, alınan kusur raporlarına göre trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü ve işletenin % 100 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları, kusur oranları, kaza ve davanın tarihi, davacıların birbirlerine yakınlıkları, davacıların yaşı, paranın satın alma gücü, olay tarihi birlikte değerlendirildiğinde hükmolunan manevi tazminatın yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davacılar vekilinin bu yöndeki istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacılar vekilinin hükmedilen vekalet ücretine ilişkin istinaf başvurunun değerlendirilmesinde;
İlk derece mahkemesince, maddi tazminat yönünden, davalı … Sigorta A.Ş. kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca; davalı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinden fazla olamayacağı ve yine maktu vekalet ücretinin altında kalan vekalet ücretlerinin kabul edilen dava değerini geçemeyeceği hususları dikkate alındığında red edilen kısım üzerinden 1.145,60 TL vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde görülmekle davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuytur.
HMK’nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın yazılı şekilde karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 210,55 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 21.09.2023

… … … … … … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır