Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1522 E. 2022/1155 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1522 – 2022/1155
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1522
KARAR NO : 2022/1155

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 2- …
3- …
4- …
5- …
6- …
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 31/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.01.2022 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacının 11.01.2020 tarihinde elektrikli bisikletiyle seyir halinde iken kazaya karışan diğer sürücü davalı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpması sonucu yaralanmalı bir trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, kaza sonucu yapılan tetkik ve hekim raporlarında müvekkillinin sol kalça kemiğinde kırık meydana gelmiş olduğunu, davacı müvekkilinde geçici ve kalıcı maluliyet oluştuğunu, 26.02.2020 tarihinde davalılardan … Sigorta Şirketi Genel Müdürlüğü’ne kazayla ve müvekkilinin zararlarıyla ilgili ihbaren ve ihtaren yazı gönderilmiş olduğunu bu yazının davalıya 02.03.2020 tarihinde ulaşmış ancak 15 günlük cevap verme süresi 17.03.2020 tarihinde bittiği halde taraflarına cevap verilmemiş olduğunu, adı geçen şirketten müvekkilinin tedavi giderleri, geçici iş göremezlik ödeneği, maddi zararları 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu gereği poliçe kapsamında istenmiş olduğunu, fakat sigorta şirketinden tarafımıza bir dönüş olmadığını, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91.maddesine göre trafik kazasına karışan aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasını yapan davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nin poliçede belirlenen bedel kadar müvekkilin zararlarından sorumlu olduğunu belirterek açılan davanın kabülüne karar verilmesini ve trafik kazası sonucunda müvekkillinin bedensel zarara uğraması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 1.000 TL geçici iş görmezlik ve 1.000 TL kalıcı iş göremezlik sebebiyle uğranılan zararın, işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden; davalı Sigorta Şirketi yönünden (sigorta limitini aşmamak üzere) temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminini, davalılar … ve …’in (müştereken ve müteselsilen olmak üzere) aleyhine 30.000 TL manevi tazminat yüklenmesine bu alacağa olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı sebebi ile davanın usulden reddine, talep halinde ve kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde (HMK’nun 20. Maddesi) Mahkememize başvurulması halinde dava dosyası mahkememize gönderme kararı veren mahkeme tarafından tarafların talebi olmadan ve taraflara tebliğ edilerek kesinleştirilmeksizin ilk derece mahkemesine gönderildiğinden dava dosyasının görevli ve yetkili Tarsus 4. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı gereğince 01.09.2021 tarihi itibariyle Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çerçevesinin Mersin ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesi ve uyuşmazlığın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda düzenlenen ticari davalardan olması nedeniyle dosyanın Mersin Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirterek kararı istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Tarsus 4. Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) tarafından Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun Mersin Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresi belirlemesine ilişkin 07.07.2021 gün ve 608 sayılı kararı gerekçe gösterilerek dosyanın Mersin Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesi kararı verilmiştir.
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından da Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07.07.2021 gün ve 608 kararının karar tarihinden önce açılmış derdest dosyalara uygulanamayacağından bahisle görevsizlik kararı verdiği görülmüştür.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 08.12.1982 günlü 1982/4 Es. ve 1982/4 Ka. sayılı kararına göre Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 142. maddesi hükmüne göre, mahkemelerin görevleri kanunla düzenlenir. Öte yandan, 5 Aralık 1977 tarihli, 4/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da açıklandığı üzere, mahkemelerin görevi kamu düzeni ile ilgili olup kıyas veya yorum ile genişletilmesi yahut değiştirilmeleri mümkün bulunmamaktadır.
Dava açılmasının usul hukukuna dair sonuçlarından biri de görevli mahkemenin belirli hale gelmesi olup; kural olarak dava tarihinden sonra görev ve yetkiye etki eden değişikliklerin mevcut davalar bakımından önem taşımayacağı anlamına gelmektedir. (Timuçin Muşul, Medeni Usul Hukuku, Savaş Kitabevi Ocak 2012 s. 121 vd.) Bunun doğal sonucu olarak belirtmek gerekir ki, usul kuralları ve bu kapsamda yer alan görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, aksine düzenleme yoksa derhal uygulanacağından, yapılan görev kuralı değişikliklerinin kanunda istisna niteliğinde geçiş hükümlerine yer verilmediği müddetçe eldeki davalara da uygulanması gerekir. Bunun en temel örneği, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 1. Maddesidir. 6100 sayılı HMK’nun maddesinde “Bu kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz” hükmüne yer verilmiştir. Yasakoyucu, bu hüküm ile, yapılan kanun değişikliğinden görülmekte olan davaların görev bakımından etkilenmemesi ve yargılamanın mümkün olan en hızlı şekilde sonuçlandırılmasını amaçlamıştır.
Eldeki uyuşmazlığın temeli olan Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevrelerini belirleyen 07.07.2021 gün ve 608 sayılı kararına göre Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresi Mersin ili mülki sınırları olarak belirlenmiş ve bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceği belirtilmiştir. İdari işlem niteliğindeki bu karar ile, kararın yürürlüğe girmesinden önce açılmış bulunan derdest davaların da devredilmesine dair özel bir madde hükmü taşımadığı gibi bu değişikliğin de ancak kanunla olabileceği Anayasa’nın gereğidir. Aksi halin kabulü, idari işlemin Kanun ile eşdeğer sonuçlar doğuracağı anlamına gelir ki, bunun da yargılamanın Anayasal teminatlarından olan tabii hakim ve mahkemelerin görevlerinin belirlenmesinde kanunilik prensiplerine aykırı düşeceği açıktır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/2790 Esas, 2021/1785 Karar, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 2021/2791 Esas, 2021/1816 Karar sayılı ilamları)
Tüm bu anlatılanlara göre, görevi kanunla belirlenmiş ve davanın açıldığı tarihte de bu görevi sabit hale gelmiş mahkemenin, dosyayı, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07.07.2021 gün ve 608 sayılı derdest davalara uygulanması mümkün bulunmayan yargı çevresinin değiştirilmesine dair kararının dayanak gösterilmesi suretiyle Tarsus 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla 17.09.2021 tarihinde açılan davada gönderme yönünde hüküm kurulmasında usul ve yasaya uygun bulunmadığından davaya bakmakla görevli mahkemenin Tarsus 4. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kanaati ile Mersin 2.Asliye Ticaret mahkemesince verilen görevsizlik kararı yerinde görülmekle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcın peşin ve tam olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.1.a. maddesi gereğince; KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.31/05/2022

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … … İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.