Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/137 E. 2023/1580 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/137 – 2023/1580
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/137
KARAR NO : 2023/1580

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2019/… Esas, 2021/… Karar

Asıl dosya tarafları;
DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat

Birleşen (Adana 2. Asliye Ticaret
Mahkemesinin 2018/… E.
2019/… K. sayılı) dosya
tarafları)

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat
KARAR TARİHİ : 21.09.2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/09/2021 tarih, 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili asıl dosyaya sunduğu dava dilekçesinde özetle; … plakalı aracın ZMM sigortasının davalı tarafından düzenlenmiş olduğunu, 14.07.2013 tarihinde … mevkiinde asfalt çalışması sırasında sigortalı olan bu araç ile … plakalı araç arasına sıkışan davacının yaralanmış olduğunu, kazadan dolayı davacının uğradığı zararın (kalıcı çalışma gücü kaybı, geçici iş görmezlik ve bakıcı gideri zararı) karşılanmadığını beyan ederek fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 500 TL geçici iş görmezlik, 3.000 TL kalıcı maluliyet ve 500 TL bakıcı gideri tazminatının temerrüt tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen dosyaya sunduğu dava dilekçesinde özetle; 14/07/2013 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı zift kamyonu ile sürücü … idaresindeki … plakalı çakıl kamyonunun asfalt çalışmaları sırasında trafik kazasında neden olduklarını, kazada iki araç arasında sıkışan müvekkilinin ağır yaralandığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı olduğunu, 01/12/2018 tarihinde sigorta şirketine başvuruda bulunduklarını, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10 TL geçici ve 10 TL kalıcı işgöremezlikten ve 10 TL bakıcı ücretinden ileri gelen toplam 30 TL maddi tazminatın sigorta şirketine başvuru tarihinden yada dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, davanın Adana 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… esas sayılı davası ile birleştirilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 18.062021 tarihli dilekçe ile her iki dosyadaki talebini; kalıcı iş görmezlik için 336.851,81 TL ve geçici iş görmezlik için 21.547,29 TL’ye çıkarmış ayrıca her iki dosyadaki bakıcı gideri talebini geri aldıklarını beyan ederek bu istem hakkında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Asıl dosyaya davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açılmış olduğunu, dava açılmadan önce müvekkili şirkete başvuru yapılmamış olduğunu, geçici iş göremezlik zararının poliçe teminatı dışında olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen dosyaya davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının eksik evrak ile başvuruda bulunduklarını, … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 22/03/2013-2014 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, tarafların kusur oranlarının ve davacının maluliyetinin tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, davacı yanın faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, asıl ve birleşen dosyadaki bakıcı giderine ilişkin davaların açılmamış sayılmasına, asıl ve birleşen dosyadaki davaların kabulü ile; 21.547,29 TL geçici işgörmezlik tazminatının müteselsil olarak asıl ve birleşen dosya davalılarından alınarak davacıya verilmesine, hükmedilen bu tutarın 18/01/2017 tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizinden davalı … Sigortanın ve 28/12/2018 tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizinden davalı … Sigortanın müteselsil sorumlu olmasına, 336.851,81 TL kalıcı maluliyet tazminatının asıl ve birleşen dosyadaki davalılardan 250.000,00 TL poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere müteselsil olarak alınarak davacıya verilmesine, hükmedilen bu tutarın 18/01/2017 tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizinden davalı … Sigortanın ve 28/12/2018 tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizinden davalı … Sigortanın müteselsil sorumlu olmasına karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; ticari avans faizi yerine yasal faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, asıl ve birleşen davalarda vekalet ücreti ve yargılama giderinin tarifeye göre ayrı-ayrı hesaplanmamasının hukuka aykırı olduğunu beyan ederek kararın talepleri doğrultusunda düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince tarafların kusur durumu dikkate almadan karar verilmiş olduğunu, karara esas alınan hesap raporunun hatalı olduğunu, davacı tarafın ıslaha konu taleplerinin zamanaşımına uğradığını ve bu nedenle zamanaşımı def’inde bulunduklarını beyan ederek kararın kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; ilgili davanın işveren mali sorumluluk sigortası kapsamında olan tazminat talebine ilişkin olduğunu, müvekkili şirketin ZMMS poliçesinden sorumluluğuna gidilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerde talebin sigortalı aracın İŞS sigortacısına yönlendirilmesinin gerektiğini, karara dayanak bilirkişi raporunda müteselsil hesaplama yapılmasının hukuka aykırı olduğunu ayrıca rapora ve hesaplama yöntemine itiraz ettiklerini, dosyaya konu kazanın iş kazası olup açıkça görüleceği üzere yüklenici firma içinde kusur atfedilmiş olduğunu, iş kazasının trafik kazası gibi değerlendirilerek toplam kusur üzerinden hesaplama yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatı giderinin poliçe kapsamı dışında olduğunu, davacının müvekkili şirkete yaptığı başvurusunda sağlık kurulu raporu ibraz etmediğinden davanın reddinin gerektiğini, davanın kabulü halinde ise davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesinin gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3. ve 55 maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, asıl ve birleşen dosyadaki bakıcı giderine ilişkin davaların açılmamış sayılmasına, diğer alacak kalemleri yönünden ise davaların kabulüne karar verildiği görüldü.
Hükmü, davacı vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin hükme esas alınan kusuru raporu, kusur oranı ve kusur miktarına denk gelen tazminat miktarından fazlasına hükmedilmesine ilişkin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen BK. 50. maddesi ya da birden çok kimsenin değişik nedenlerle meydana getirdikleri aynı zarardan sorumluluklarını düzenleyen BK. 51. maddesi uyarınca ve aynı yasanın 142. maddesi hükmüne dayanarak davacı, zararının tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı bir dava ile isteyebileceği gibi, sorumluların hepsi aleyhine açacağı tek bir dava ile de talep edebilir. Ancak aynı yasanın 141. maddesi gereğince, teselsül ister yasadan, ister sözleşmeden doğmuş olsun bu kuraldan yararlanma hakkı sadece zarara uğrayanın, daha geniş bir deyim ile alacaklınındır. Zarara uğrayan açıkça bu hakkından feragat etmedikçe kural olarak kanundan kaynaklı müşterek ve müteselsil talep hakkını kullandığı anlamına gelmektedir.
Somut olayda, davalı … Sigorta A.Ş’ne Trafik Sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araç ile davalı … Sigorta A.Ş’ne Trafik Sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … E plakalı aracın 14.07.2013 tarihinde … mevkiinde asfalt çalışmaları sırasında trafik kazasına neden olmuştur. Kazada iki araç arasında sıkışan davacının yaralandığı anlaşılmıştır.
Davacı her bir davacı yönünden ayrı ayrı dava açmış, davalar iş bu dosya üzerinden birleşmiş ve yargılamaya bu dosya üzerinden devam edilmiştir. Davacı vekillinin dosyaya sunmuş olduğu 07.06.2021 tarihli bedel arttırım dilekçesinde, davalılardan talep ettiği tazminat miktarını yükselterek, müşterek ve müteselsil talepte bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece davalıların müteselsil sorumluluklarına hükmedilmiştir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi kanunen olması gerekendir.
Dosya içinde mevcut 30.10.2018 tarihli bilirkişi heyet raporundaki Kusur Durumu: 30.10.2018 tarihli raporda özetle; dava konusu olayda davalı … Sigorta A.Ş’ne Trafik Sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsü …’in kusursuz olduğu, davacı …’nın kendi yaralanmasında %50 (Yüzde elli) oranında kusurlu olduğu, davalı … Sigorta A.Ş’ne Trafik Sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … E plakalı araç sürücü …’nın olayda % 50 (Yüzde elli) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Dosya içinde mevcut 18.02.2020 tarihli bilirkişi heyet raporundaki kusur durumu; dava dışı, yapılan işin yüklenicisi; meydana gelen olayda % 50 (Yüzde Elli) oranında kusurlu olduğu, davalı … Sigorta A.Ş’ne Trafik Sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı kamyon sürücüsü …’in meydana gelen olayda % 25 (Yüzde Yirmibeş) oranında kusurlu olduğu, … Sigorta A.Ş’ne Trafik Sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı sayılı Kamyon Sürücüsü …’nın; meydana gelen olayda % 15 (Yüzde Onbeş) oranında kusurlu olduğu, davacı …’nın; meydana gelen olayda % 10 (Yüzde On) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
İlk derece mahkemesince dosya içinde mevcut kusur raporları arasındaki çelişkiyi gidermek üzere temin edilen 19.11.2020 tarihli bilirkişi heyet raporundaki kusur durumuna göre; Dosya içinde mevcut 18.02.2020 tarihli bilirkişi heyet raporundaki kusur durumu; dava dışı, yapılan işin yüklenicisi; meydana gelen olayda % 50 (Yüzde Elli) oranında kusurlu olduğu, davalı … Sigorta A.Ş’ne Trafik Sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı kamyon sürücüsü …’in meydana gelen olayda % 25 (Yüzde Yirmibeş) oranında kusurlu olduğu, … Sigorta A.Ş’ne Trafik Sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı sayılı Kamyon Sürücüsü …’nın; meydana gelen olayda % 15 (Yüzde Onbeş) oranında kusurlu olduğu, davacı …’nın; meydana gelen olayda % 10 (Yüzde On) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; … Plaka Sayılı Kamyon Sürücüsü …, olay yeri krokisi incelendiğinde özellikle sağ ön kapı aynasından, olay sırasında her ne kadar damperi açık olsa dahi o anda her hangi bir sebeple durmuş olan veya durmak zorunda bulunan … plaka sayılı aracı görmemesi mümkün değildir. Bu noktadan hareketle; sürücü …, gereken dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmemesi, sürücü olarak aracını sevk ve idare ederken önceden tahmin edilebilecek engellerin çıkacağını hesaba katmaması, bütün ihtimalleri hesaba katmaması yanı sıra dikkatsizliği ve tedbirsizliği sebebiyle olayın meydana gelmesine neden olduğundan %25 oranında kusurlu olduğu, … plaka sayılı kamyon sürücüsü …; her ne kadar dosya kapsamından çalışma sırasında aracını neden durdurduğu anlaşılamamışsa da olay öncesinde arkasında çakıl serme aracının varlığını bilmektedir, ayrıca, olay yeri krokisi incelendiğinde özellikle sol ön kapı aynasından; çakıl serme kamyonunu görebilmekte onun kendisine doğru geldiğini de gözlemlemektedir, bunlara rağmen olası bir kazayı önlemeye yönelik aracından inerek gelmekte olan çakıl serme kamyonu sürücü … ve …’yı uyarması gerekirken duyarsız davranmış, çalışanların güvenliğini tehlikeye atmış olması yanı sıra dikkatsizliği ve tedbirsizliği sebebiyle olayın meydana gelmesine neden olduğundan %15 oranında kusurlu olduğu, davacı …; üzerinde bulunduğu kamyonda çakıl dökülen kısma yumruk büyüklüğünde bir taş sıkıştığı ve çakılın o noktadan itibaren akmamaya başladığını görmesi ile birlikte bu taşa bakmak için eğildiği ve kamyon sürücüsü …’e kamyonu durdurmasını işaret edeceği sırada olayın meydana geldiği davacı …’nın yapmış olduğu iş kapsamında bulunduğu araca yön verme, durdurma ve/veya harekete geçirme gibi görev, yetki ve sorumluluğu bulunmasa da anlatımlardan bir nebze bulunduğu aracı durdurma ve hareket ettirme görevini üstlenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu bağlamda; olayın meydana gelmesinde dikkatsiz ve tedbirsiz olması sebebiyle %10 oranında kusurlu olduğu, dava dışı Yapılan İşin Yüklenicisi; yüklenici olarak olay yerinde araç hareketliliğini dikkate alarak ve olası kazaları önlemeye yönelik gereken tedbirleri almaması, olay yerinde araçları yönlendirmek, birbirlerine yanaştırmak ve olası tehlikeli durumlarda araç sürücülerine gerekli komutları vermek üzere olay yerinde bir nezaretçi veya gözcünün bulundurulmasını sağlamaması sebebiyle olayın meydana gelmesine sebep olduğundan %50 oranında kusurlu olduğu anlaşılmakla davalı Sigorta Şirketi vekillerinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin geçici işgöremezlik tazimanatından sorumlu olmadıklarına yönelik istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Davalılar vekillerinin geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğuna yönelik itirazı değerlendirildiğinde; Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında, rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği tazminat, 2918 Sayılı Kanun’un 91.maddesinin yollamasıyla aynı Kanunun 85.maddesine göre belirlenir. Buna göre; sigortacı, sigorta ettiren işleten tarafından, motorlu aracın işletilmesi sırasında ortaya çıkan maddi zararlar ile kişinin yaralanması veya ölmesi gibi bedeni zararlardan sorumludur. Kişinin bedenine gelen zararlarda tedavi giderlerinin ödenmesine ilişkin koşullar 98. maddede düzenlenmiştir.
Söz konusu bu madde 25.02.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarih, 6111 Sayılı Yasanın 59. maddesi ile değiştirilmiştir. Değişik 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesine göre, trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır. (Ek cümle: 4/4/2015-6645/60 md.) Söz konusu düzenlemeye göre, hastanelerce sunulan sağlık hizmet bedelleri yönünden sigorta şirketlerinin ve …’nın yükümlülükleri sona ermekte, ancak kazazedelerin bunun dışında kalan bakıcı veya tedaviye bağlı sair harcamaları yönünden ise, sigorta şirketlerinin ve … tedavi teminatları kapsamında sorumlulukları devam etmekte olup, teminat kapsamının yasaya aykırı genel şart hükmü ile daraltılması mümkün değildir.
Bu nedenle geçici iş göremezlik poliçe teminatı kapsamında olduğu kabul edilmiş ve davalıların aksi yöndeki savunmasına itibar edilmeyerek, istinaf başvurusu bu yönüyle reddedilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. Vekilinin hükme esas alınan hesap raporuna yönelik istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
TRH 2010 mortalite tablosu esas alınarak zararın belirlenmesi gerektiğini itirazen ileri sürmektedir. Kararda TRH 2010 ve progresif rant yöntemine göre yapılan hesaplamaya göre hüküm kurulmuştur.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90.maddesined yer alan “…Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenen hususlar hakkında 11/01/2011 tarihli ve 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır…” hükmü ile aynı Kanunun 92/i maddesinde yer alan; “… Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler…” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarih ve 2019/40 Esas, 2020/40 Karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanununun 90.maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92.maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir. Bu durumda mağdurların zararının ve zararın kapsamının 2918 Sayılı Kanun ve 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiile dair hükümleri ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekmektedir.
Bu çerçevede Yargıtay tarafından verilen emsal kararlarda mağdurların zararının ve zararın kapsamının belirlenmesinde TRH 2010 mortalite tablosunun uygulanması ve progresif rant yönteminin kullanılması içtihat edilmiştir.( Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 24.02.2021 tarih ve 2019/3292 Esas, 2021/1848 Karar Sayılı kararı, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 14.01.2021 tarih ve 2020/2598 Esas, 2021/34 Karar Sayılı kararı, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 22.12.2020 tarih ve 2019/5206 Esas, 2020/8874 Karar Sayılı kararı, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 21/06/2021 gün ve 2021/ 2457 esas ve 2021 / 3304 karar sayılı kararı, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13625 esas ve 2022/8912 karar sayılı 16/06/2022 günlü kararı)
İlk derece mahkemesi tarafından hükme esas alınan 24.05.2021 tarihi hesap bilirkişi raporu incelendiğinde bilirkişinin davacının zararın belirlenmesine ilişkin olarak “TRH 2010 mortalite tablosunun uygulanması ve progresif rant yönteminin kullanıldığı”’na ilişikin tespitler ile dosya içinde mevcut SGK kayıtlarından asgari ücretin 1.42 katı gelir elde ettiği dikkate alınarak davacının kalıcı maluliyet zararı belirlenmesi yerindedir.
Zira, davacının kaza tarihi olan 14.07.2013 ten 2016 yılı şubat ayı dahil maaş bordroları işvereni şirket olan Heltaş İnş.Tic.Ltd.Şti. tarafından 02.02.2021 tarihli üst yazı ekinde ibraz olunmuştur. Ayrıca SGK Başkanlığınca gönderilen 23.03.2021 tarihli yazı ekinde davacının hizmet cetvelinin sunulduğu, davacının kaza tarihiriden 31.07.2017 tarihine kadar kimi zaman asgari ücretin üzerinde çalışmasının olduğu ancak 2016 ve 2017 yılı çalışmalarının asgari ücretle olduğu görülmüştür. SGK Hizmet cetveli incelendiğinde davacının 31.03.2017 tarihi sonrasında prime esas çalışma bildiriminin olmadığı ve çıkış bildirgesinin verildiği görülmektedir. Araklı Polis Merkezi Amirliği tarafından düzenlenen 28,02.2019 tarihli tahkikat tutanağında davacının 4 çocuklu ve malulen emekli olduğu aylık 1.380 TL aldığını , ayrıca bundan başka 380,00TL sürekli işgöremezlik geliri olduğu tespit edilmiştir. Kaza tarihinden bugüne değişken aylık ücret bildirimleri dikkate alınarak, brüt ücretler nete çevrilerek yıllık tutarım aylık ortalamaları alınmak suretiyle ve de medeni haline (evli-4 çocuklu) uygun AGİ ilave edilerek aktif dönem için aşağıda gösterilecek gelir tablosundaki gelir tespiti yapılmıştır. Bu nedenle kaza tarihinde asgari ücretin 1.42 katı ücreti olduğu tespiti tazminatın hesaplanması yerinde görülmüştür. Şu durumda, yukarıda açıklanan yerleşik Yargıtay kararları ile mağdurların zararının ve zararın kapsamının belirlenmesinde TRH 2010 mortalite tablosu ve ayrıca progresif rant yönteminin uygulanması içtihad edildiğinden, hesaplama yöntemine ilişkin itiraz haklı görülmemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin alacağın zamanaşımına uğradığına yönelik istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Somut olayda davacı HMK 107. maddesi gereği belirsiz alacak davası olarak araç değer kaybından kaynaklı tazminat talep etmiştir belirsiz alacak davasında zamanaşımı yalnızca dava açılan kısım için değil, tüm dava için kesilir. 6100 sayılı HMK hükümleri gereğince davacının iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın, davanın başında belirtmiş olduğu alacak talebini HMK 107/1. maddesi hükmüne göre bilirkişi raporu ile tam ve kesin olarak belirlendiği anda arttırması mümkündür. HMK 107/2. maddesi gereğince yapılacak bu artırım bir ıslah olmadığı gibi, bu artırım nedeniyle zamanaşımı da söz konusu değildir.
Davacı vekilinin hükmedilen faiz türüne ilişkin istinaf başvurusunun değerlenidirlmesinde;
Kazaya neden olan … plakalı kamyon ve … plaka sayılı aracın ruhsat kaydında kullanım amacı “ticari” olduğundan davada temerrüt faizi olarak ticari faize hükmedilmesi yerinde görülmekle, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin istinaf başvurusunun değerlenidirlmesinde;
Asıl ve birleşen davalarda vekalet ücreti ve yargılama giderinin tarifeye göre ayrı-ayrı hesaplanması gerekmekte iken ilk derece mahkemesince bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı görülmekle davacı vekilinin istinaf başvurusu bu yönüyle haklı bulunmuştur.
HMK’nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
Yukarıda açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, ilk derece mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönüyle kabulü ile, HMK 353/1-b-2. maddeleri gereği ilk derece mahkemesi kararının yeniden hüküm kurulmak üzere ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜNE, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurularının REDDİNE,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/09/2021 tarih, 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
2-Asıl ve birleşen dosyadaki bakıcı giderine ilişkin davaların AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
3-Asıl ve birleşen dosyadaki davaların KABULÜ ile;
a-21.547,29 TL geçici işgörmezlik tazminatının müteselsil olarak asıl ve birleşen dosya davalılarından alınarak davacıya verilmesine, hükmedilen bu tutarın 18/01/2017 tarihinden itibaren uygulanacak avans faizinden davalı … Sigortanın ve 28/12/2018 tarihinden itibaren uygulanacak avans faizinden davalı … Sigortanın müteselsil sorumlu olmasına,
b-336.851,81 TL kalıcı maluliyet tazminatının asıl ve birleşen dosyadaki davalılardan 250.000,00 TL poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere müteselsil olarak alınarak davacıya verilmesine, hükmedilen bu tutarın 18/01/2017 tarihinden itibaren uygulanacak avans faizinden davalı … Sigortanın ve 28/12/2018 tarihinden itibaren uygulanacak avans faizinden davalı … Sigortanın müteselsil sorumlu olmasına,
Harç yönünden:
4-Asıl ve birleşen dava yönünden hükmolunan tazminat miktarı dikkate alınarak toplam tazminat miktarına göre alınması gereken 24.482,24 TL ilam harcından, asıl dosyadan alınan 31,40 TL peşin harç ve 1.210,00 TL ıslah harcı ile birleşen dosyada alınan 35,90 TL peşin harcı olmak üzere toplam 1.277,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 23.204,94 TL harcın asıl ve birleşen dosya davalılarından müteselsil olarak tahsili ile hazineye irat kaydına,
Yargılama giderleri yönünden:
5-Asıl davada davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı 35,90 TL peşin harç ve 1.210,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.281,80 TL’nin asıl ve birleşen dosya davalılarından müteselsil olarak alınarak davacıya verilmesine,
6-Birleşen davada davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ve 31,40 TL peşin harç olmak üzere toplamda 62,80 TL’nin asıl ve birleşen dosya davalılarından müteselsil olarak alınarak davacıya verilmesine,
7-Asıl davada yapılan toplamda 6.097,95‬ TL yargılama giderinin asıl ve birleşen dosya davalılarından müteselsil olarak alınarak davacıya verilmesine,
8-Birleşen davada yapılan toplamda 495,00 TL yargılama giderinin asıl ve birleşen dosya davalılarından müteselsil olarak alınarak davacıya verilmesine,
9-HMK’nın 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
Vekalet ücreti yönünden:
10-Asıl davada geçici işgörmezlik ve kalıcı maluliyet talebi yönünden davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 33.537,94 TL vekalet ücretinin asıl ve birleşen dosya davalılarından müteselsil olarak alınarak, davacıya verilmesine,
11- Birleşen davada geçici işgörmezlik ve kalıcı maluliyet talebi yönünden davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 33.537,94 TL vekalet ücretinin asıl ve birleşen dosya davalılarından müteselsil olarak alınarak, davacıya verilmesine, (asıl dava yönünden hükmolunan 11 numaralı hüküm fıkrasındaki vekalet ücreti miktarı dikkate alınarak infazda tekerrür olmamak şartıyla birleşen dosya davalısından tahsiline)
12- Asıl davada bakıcı gideri talebi yönünden davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta AŞ’ye verilmesine,
13- Birleşen davada bakıcı gideri talebi yönünden davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 10,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta AŞ’ye verilmesine,
İstinaf giderleri açısından;
14-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
15-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 24.482,24 TL harçtan peşin olarak yatırılan 4.638,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 19.844,24‬ TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak Hazineye gelir kaydına,
16-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 24.482,24 TL harçtan peşin olarak yatırılan 6.120,56 TL’nin mahsubu ile bakiye 18.361,68‬ TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak Hazineye gelir kaydına,
17-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
18-Dosyanın istinafa gönderme ücretinden davacının gider avansından sarf edilen 28,60 TL’lik kısmının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalılar tarafından sarf edilen kısmının davalıların üzerinde bırakılmasına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 21.09.2023

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır