Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1305 E. 2023/1570 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1305 – 2023/1570
T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1305
KARAR NO : 2023/1570

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … … (…)
ÜYE : … … (…)
ÜYE : … … (…)
KATİP : … … (…)

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2021/… Esas, 2021/… Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av….
DAVALI : GÜVENCE HESABI -…
VEKİLİ : Av….
İHBAR OLUNAN : … SİGORTA AŞ …
VEKİLİ : Av. … … – …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 21/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :…

… 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/10/2021 tarih ve 2021/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla; HMK’nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ.
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19.06.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan müvekkili … … meydana gelen bedensel zararı nedeniyle, 6100 sayılı HMK m.107 uyarınca, toplanacak delillere göre tazminat hesabı yaptırılarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılar yönünden temerrüt faizi, yargılama gideri ve vekalet ücretiyle birlikte ödenmesine karar verilmesi talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın traktörden kamyona kavun yüklenmesi sırasında bir tarla içerisinde meydana geldiğini, dolayısı ile işbu kaza 2918 sayılı KTK hükümlerine göre değil Borçlar Kanunun genel hükümlerine göre yargılanması ve hükme bağlanması gerektiğini, hal böyle olunca müvekkilinin 2918 sayılı KTK, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve 6102 sayılı TTK hükümlerinden kaynaklanan sorumluluğu bulunmadığını belirtmiştir.
İhbar olunan … Sigorta A.Ş. Vekili ihbara karşı beyan ve cevap dilekçesinde özetle; dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmadığından davanın reddi gerektiğini, trafik kazasına karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirkette … nolu poliçe ile ZMMS sigortalısı olup, poliçe limitinin 268.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsüne isnat edilen kusurun kabul edilemez olduğunu, sigorta şirketine başvuru yapma zorunluluğu bulunduğunu, müvekkili şirketin temerrüde dönüşmediğini, faiz talebinin reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: mahkemece davacı tarafından davalı … … yönelik açılan davanın iş bu dosyadan tefriki ile yeni bir esasa kaydına, davacı tarafından davalı Güvence hesabına yönelik açılan maddi tazminat davasının pasif husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Sigortacılık Kanunu’nun Güvence Hesabı başlıklı 14. maddesinin “(1) Bu Kanunun 13 üncü maddesi, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği nezdinde Güvence Hesabı oluşturulur. (2) Hesaba; ….. c) Sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddî ve bedensel zararlar için, …. başvurulabilir.” hükmüne amir olduğunu, yine Güvence Hesabı Yönetmeliği m.9/1-ç: “ç) Sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddi ve bedensel zararlar için, ….. kişiye gelen bedensel zararlar için başvurulabilir.” denildiğini, sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddi ve bedensel zararlar için Güvence Hesabına başvurulmakta olduğunu, davaya konu somut olayda aracın plakası davalı tarafça cevap dilekçesi ile bildirildiğinden, aracın sigortalı olduğu tarafımızca yargılama sırasında öğrenildiğinden, dava öncesinde aracın plakası tüm araştırmalarımıza rağmen öğrenilemediğinden ve zaten Kanun ve Yönetmeliğin açık lafzı gereği davada talep edilen alacak Güvence Hesabından isteneceğinden bu davalıya karşı husumet yöneltilerek dava açılmış olduğunu, davalı Güvence Hesabı da yukarıda açıklanan hususlara vakıf olunduğundan cevap dilekçesi ile veya sonrasında başka bir dilekçe ile husumete ilişkin itirazlarda bulunulmamış olduğunu, dava dışı sigorta şirketine karşı dava açılsa ve hüküm kurulsa bile davalı Güvence Hesabı bu borçtan hukuki olarak sorumlu olacağından Güvence Hesabının bu tarz davalar bakımından husumet ehliyeti bulunduğu ve Güvence Hesabından alacağın talep edilmesinde hukuki yarar olduğu kabul edilmesi gerektiği, aracın plakası ve sigortalı olduğu hususu tarafımızca dava açıldıktan sonra, yargılama sırasında öğrenilmiş olduğunu, bunun taraflarının kusuru kabul edilemeyeceğini ve tamamlanabilir usuli eksiklik olduğundan eğer … Sigorta A.Ş.’ye husumet yöneltilmesi gerektiği düşünülüyorsa süre verilmesi gerektiğini, ancak yerel mahkemece hiçbir süre verilmeden doğrudan ret kararı verilmiş olduğunu, dolayısıyla karar bu yönüyle de hukuka uygun olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, mahkemece inceleme ve yargılama yapılarak davalarının kabulüne karar verilmesini; aksi kanaat halinde dosyanın istinaf sebepleri doğrultusunda incelenmek ve hükmolunmak üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasıdır.
İlk derece mahkemesince, davacı tarafından davalı … … yönelik açılan davanın işbu dosyadan tefriki ile yeni bir esasa kaydına, davacı tarafından davalı Güvence hesabına yönelik açılan maddi tazminat davasının pasif husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine
karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili istinaf etmiştir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi gereği, aynı kanunun 85. maddesinde belirtilen, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda, poliçe limiti dahilinde işletenin sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere, mali sorumluluk sigortası yaptırılması zorunludur. Zorunlu mali sorumluluk sigortasının yaptırılmaması durumunda 5684 sy. Sigortacılık Kanunu’nun 14. ve Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 9. maddeleri gereğince; zorunlu sigortalarla ilgili olarak, sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için, sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, sigorta şirketinin ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddî ve bedensel zararlar için, çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada, KTK uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde kişiye gelen bedensel zararlar için Güvence Hesabı’na gidilebilecektir.
Kazanın gerçekleştiği tarihte kazaya karışan … plakalı aracın dava dışı … Sigorta A.Ş. nezdinde sigortalı olduğunun, gerek 10/05/2021 tarihli ihbara cevap dilekçesi kapsamı, gerekse Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin bila tarihli, 6317 sayılı cevabi müzekkeresi ile sabit olduğu, bu nedenle davalı Güvence Hesabının işbu davada Kanun ve yönetmelikten kaynaklı sorumluluğunun ve taraf sıfatının bulunmadığı anlaşıldığından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi yerindedir. Davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının reddi gerekir.
Davacı vekilinin davasını açarken davada husumeti araştırabileceği, aleyhine dava açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemeyen davalının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının da söz konusu olamayacağı anlaşılmakla; davacı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazı da yerinde görülmemiştir.
HMK’nun “Tarafta iradî değişiklik” başlıklı 124. maddesine göre “(1) Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür… (3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir.” hükmüne amir olup, mahkemece davacı tarafa taraf değişikliği için başvurularak süre verilmesi söz konusu olmamakla, davada iradi taraf değişikliği talebinde bulunmak isteyen davacının mahkemeye bu hususta talepte bulunması gerektiğinden ve eldeki davada böyle bir talepte bulunulmadığından, keza HMK’nın 26.maddesi uyarınca hakim taleple bağlı olduğundan davacı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazı da yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk derece mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerel mahkemece davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş olmasında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Adli yardımdan faydalanması sebebiyle başvuru sırasında alınmayan ve Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcı ile 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 21/09/2023

… … … … … … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.