Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1198 E. 2022/928 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1198 – 2022/928
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1198
KARAR NO : 2022/928

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…

DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 25.04.2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/04/2018 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile seyir halindeyken, plakası belirlenemeyen beyaz renkli bir aracın arkadan davacının motosikletine çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, davacının ciddi oranda geçici ve kalıcı sakatlığa duçar olduğu, bu kazanın gerçekleşmesinde plakası belirlenemeyen aracın sürücüsünün tazminatı gerektirir derecede kusurlu olduğunu, bu nedenle şimdilik 300,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kabul manasında olmamak üzere davcının maluliyetinin İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından tespit edilmesi gerektiğini, sigorta poliçesinin ancak ve ancak gerçek ve doğrudan olan zarar kalemleri için teminat verdiğini, geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden teminat dışında olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı aracın kusuru oranında olduğunu, bu nedenle kusur durumunu Adli Tıp Kurumu tarafından tespitinin istendiğini, tazminat hesaplamalarındaki gelirin asgari ücret olarak alınması gerektiğini, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; taraflarınca müvekkilinin daimi sakatlığı nedeniyle hak etmiş olduğu maddi tazminat talepleri yönünden öncelikle sigorta tahkim komisyonuna başvuru yaptıklarını ancak bu başvurunun reddine karar verildiğini, mahkemece, sigorta tahkim komisyonu kararının kesin hüküm oluşturması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de bahse konu kararın başvurunun usulden reddine yönelik olması nedeniyle dava şartı yokluğu kararının açıkça hatalı olduğunu, yerel mahkemece tespit edildiği üzere müvekkilinin geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle sakatlandığının sabit olup maddi tazminata hak kazanmış olduğunu, kazanın varlığı yönünde şüphede bulunmadığı halde davanın reddi kararının yerinde olmadığını beyan ederek kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3 ve 55 maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi tazminat talebi yönünden davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Dosya içinde mevcut Sigorta Tahkim Komisyonun 06/07/2020 tarih ve ….E…. ve 14/11/2020 tarih ….K…. sayılı ilamında başvuranın davacı … …, sigorta kuruluşunun davalı … Hesabı olduğu, dava konususun 19/04/2018 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle yapılan başvuru olduğu olduğu ve iş bu davanın dava konusu ile aynı olduğu, Sigorta Tahkim Komisyonunca kazanın plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen bir araç nedeniyle meydana geldiğine ilişkin başvuru sahibinin ifadesinden başka herhangi bir belge bulunmadığı, davacının ispatlanamayan davasının itiraz yolu açık olmak üzere reddine karar verildiği, verilen kararın taraflara tebliğ edildiği ancak karara karşı herhangi bir itirazda bulunulmadığı görüldü. İlgili dosyanın, dosya arasına alındığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; mahkemenin davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi için varlığı ya da yokluğu gerekli olan hallere dava şartı denilmekte olup dava şartları mahkemeye ilişkin dava şartları, taraflara ilişkin dava şartları ve dava konusuna ilişkin dava şartları olarak karşımıza çıkmakta olup aynı davanın, daha önceden esas hakkında kesin hükme bağlanmamış olmasının (kesin hüküm) HMK m.114/1-(i) kapsamında dava şartı olarak düzenlendiği, hakem kararlarının kesin hüküm teşkil ettiği, mahkememize dava açılmazdan evvel sigorta tahkim komisyonunda davanın açıldığı ve verilen esas hakkındaki kararın kesin hüküm niteliği taşıdığı anlaşılmakla, davanın HMK 114/1-(i) maddesi gereğince kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi yerinde görülmekle, davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 357. ve 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 25.04.2022

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.