Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1043 E. 2022/799 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1043
KARAR NO : 2022/799

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACILAR : 1-…
2-…

VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVA :Tazminat(Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 05/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :…

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02/05/2009 tarihinde, davalı tarafından sigortalı … plaka sayılı aracın, sürücü … … yönetiminde iken tek taraflı kaza sonucu müvekkillerinin desteği sürücü … … vefat ettiğini, Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin … E … K sayılı dosyasında taraflarınca açılan davada, delillerin toplandığını, kusur raporu alındığını, hesap bilirkişi raporu alınması aşamasına gelindiğinde bilirkişi ücreti için belirlenen gider avansının kesin süre içerisinde yatırılmadığını, bu nedenle destekten yoksun kalma zarar miktar ispatlanamadığından davanın reddine karar verildiği ve kararın 09/07/2016 tarihinde kesinleştiğini belirterek usul ekonomisi ilkesi gereği delil olarak dayandığı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E … K sayılı dosyasının celbi ile tahkikat aşamasında dosyanın re’sen seçilecek bir hesap bilirkişisine tevdiine, davanın kabulü ile fazlaya dair dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla ayrı ayrı, davacı … için 1.000TL, davacı … için 1.000,00 TL, … için 1.000,00 TL olmak üzere 3.000,00TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıya ihbar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından daha önce Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sayılı dosyası ile aynı nedene dayalı tazminat talepli dava açıldığını ve … karar sayılı ilamı neticesinde davanın reddine karar verildiğini, kesinleşen bu kararın bu dosya açısından kesin hüküm teşkil edip, huzurdaki davanın kesin hüküm sebebiyle usulden reddine karar verilmesini, ayrıca tazminat talebinin zamanaşımına uğraması nedeniyle, davanın usulden, davacıların murisinin meydana gelen kazada kusurlu olması nedeniyle tüm delillerin toplanarak, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın, kesin hüküm nedeniyle HMK’nun 114/1-i ve 115.maddeleri gereğince, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; Dava şartı yokluğundan reddedilen davanın, noksan dava şartı tamamlandıktan sonra yeniden açılabileceğini ve davalının yeni davaya karşı kesin hüküm itirazında bulunamayacağını, çünkü ilk davanın reddinin davanın esası hakkında olmadığını, yanlız belli bir dava şartının yokluğuna ilişkin olduğunu, bunun da bilirkişi ücretinin yatırılmaması olduğunu, yani ilk davanın esasa ilişkin olmadığını, usuli eksikliğe ilişkin olduğunu, zira kesin hüküm olarak iddia edilen Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasının usul yönünden reddedildiğini, dava şartı olarak kesin hüküm teşkil etmediğini, HMK madde 303 e göre maddi anlamda kesin hükümden bahsedebilmek için her iki davanın taraflarının ve dava sebeplerinin aynı olmasının yeterli olmadığını, maddede bunların yanısıra, ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olmasının da şart olarak belirtildiğini, ilk dava gider avansı süresinde yatırılamadığı için usulden reddedildiğini talep sonucu hakkında esastan bir inceleme yapılmadığı ve davanın haklılığı veya haksızlığı konusunda hüküm kurulmadığını, dolayısıyla dava şartı anlamında bir kesin hükümden bahsetmenin mümkün olmadığını, Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne ait; … esas ve … kararında davalı tarafta bilirkişi deliline karşı dayanmasına rağmen mahkemenin davalıya ücreti yatırması yönünde bir karar vermediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, meydana gelen trafik kazası sonucu destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Mahkemece davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacılar vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde;
HMK’nun kesin hükmü düzenleyen 303. maddesinde “(1) Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir…” hükmüne yer verilmiştir. Yine aynı kanuna göre kesin hüküm itirazı dava şartlarından olup HMK’nun 115. maddesi gereği dava şartının her zaman ileri sürülmesi mümkündür.
Dava konusu uyuşmazlığın daha önce bir kesin hüküm ile çözümlenmemiş olması dava şartıdır. Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce dava açılmış ve verilen hüküm kesinleşmiş ise, artık o dava konusu hakkında kesin hüküm vardır. Aynı dava (uyuşmazlık), yeni bir dava konusu yapılamaz; yapılırsa, mahkemenin kesin hükmün varlığını kendiliğinden gözeterek, davayı esasa girmeden (usulden) reddetmesi gerekir.
Davacılar vekili tarafından daha önce aynı olaya ve aynı taraflara ilişkin açılan davada Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin … E, … K sayılı dosyasında bilirkişi ücretinin yatırılmaması nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine karar verildiği ve kararın 09.07.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Davacılar vekili tarafından Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin … E, … K sayılı dosyasında kararın usulden verilen ret kararı olduğu beyan edilmiş ise de, anılan dosyada yargılamanın bulunduğu aşama ve masrafın delil için istenmiş olmasından dolayı kesin süreye konu olan masraf gider avansı değil delil avansı mahiyetindedir. Delil avansının kesin süreye rağmen yatırılmaması halinde davanın usulden değil esastan reddi gerekir. Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nce de dava esastan reddedilmiş ve verilen karar kesinleşmiştir.
Mahkemece, HMK 303. madde gereğince kesin hüküm, bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş bir hükmün diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerini ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerektiği, tarafların külli halefleri hakkında da geçerli kabul edildiği görülmekle; mahkemeye dava açılmadan evvel davacı tarafından daha önce aynı vakıaya dayalı olarak aynı davalı aleyhine trafik kazasından kaynaklı tazminat talep edildiği, mahkemesince yapılan yargılama sonucunda hesap bilirkişi ücretinin yatırılması için kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde ücret yatırılmadığından hesap raporu alınamadığı dolayısıyla davacıların zararlarını ispat edemediğinden davanın esastan reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, söz konusu bilirkişi ücretinin yatırılması yönünde davalı tarafa da süre verilmesi gerektiği belirtilmiş ise de ortada kesinleşmiş bir ilam bulunmakla eldeki davada kesinleşen kararın yerinde olup olmadığının tartışılmasına imkan bulunmadığı anlaşıldığından bu yöndeki istinaf sebebi yersiz bulunmuştur.
Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin … E, … K sayılı kararında verilen bu hüküm esastan bir ret hükmü olup, kesin hüküm HMK’nun 114. maddesinde dava şartı olarak kabul edildiğinden ve re’sen nazara alınacağından, HMK 303. maddesinde yerini bulan kesin hükmün kabulü gerektiğinden davanın kesin hüküm nedeniyle HMK 114/1- i ve 115/2 gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin ve tam olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.05/04/2022


Başkan


Üye


Üye


Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.