Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/958 E. 2022/977 K. 09.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/958 – 2022/977
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/958
KARAR NO : 2022/977

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av…
DAVALILAR : 2- …
3- …
VEKİLİ : Av…
İHBAR OLUNAN : …
VEKİLİ : Av…

DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 09.05.2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … …’nun davalılardan … … adına kayıtlı olan ve … …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın sebebiyet vermiş olduğu kaza neticesinde yaralandığı ve ciddi bir tedavi süreci geçirmiş olduğu, halende bakım ve tedavisinin ailesi tarafından devam ettiğini, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın … … adına … Sigorta A.Ş.’ye … numaları poliçe ile sigortalı olduğu, davalı sigorta şirketinin poliçe miktarınca zarardan sorumlu olduğu, bu nedenlerle öncelikle davanın kabulü ile şimdilik engellilikten kaynaklı 4.500,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden reddi durumunda temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalılardan (Davalı sigorta şirketi yönünden poliçe miktarı ile sınırlı olmak üzere), 500,00 TL bakım giderinin kaza tarihinden itibaren reddi halinde dava tarihinden işleyecek faizi ile tahsilini, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … …’tan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 13.10.2020 tarihli dilekçesi ile dava değerini maddi tazminat talebi yönünden 9.071,16 TL’ye, bakıcı gideri talebini 2.242,80 TL’ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı … … … Sigorta A.Ş. vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile özetle; dava konusu kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde Zorunlu Karayolları Mali Mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğu, dava konusu olayla ilgili olarak ceza soruşturması dosyasındaki tüm delillerin toplanmasını, kusur oranının tespiti için bilirkişi raporu alınmak üzere dosyanın Adli Tıp Kurumuna sevk edilmesinin gerektiği, maluliyetin tespiti için Adli Tıp Kurumundan maluliyet raporunun alınması ve tazminat hesaplamasının ise aktüer sıfatına haiz kişilerce hesaplama yapılmasının gerektiği, bu nedenlerle öncelikle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı … … ve … … vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile özetle; davacının kaza nedeniyle yaptığı masrafları var ise bunlara ilişkin belgelerin taraflarına tebliğ edildikten sonra söz konusu belgelere karşı beyanda bulunma haklarının saklı tuttukları, davacının sakatlık iddialarının ve tazminat talebinin değerlendirilmesi için kusur konusunda rapor alınmasının gerektiği, sakatlık oranının tespiti için Adli Tıp Kurumundan maluliyet raporunun alınmasının gerektiği ve tazminat hesaplamasının ise aktüer siciline kayıtlı bilirkişi tarafından yapılmasının gerektiği ve davanın manevi tazminat kapsamında … Sigorta A.Ş.’ye ihbar edilmesini, öncelikle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
İhbar olunan … Sigorta A.Ş. vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile özetle; kazaya karışan … plaka sayılı aracın 01/03/2015-2016 tarihleri arasında Tüm Oto Kasko Sigorta Poliçesine bağlı olarak İhtiyari Mali Sorumluluk Sigorta Poliçeleri ile sigortalı olduğu, bu poliçelerden dolayı sorumluluklarının sigortalılarının kusuru oranında olmak üzere İhtiyari Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinde “manevi tazminat (ölüm ve sürekli sakatlık) 54.000,00 TL ile sınırlı olduğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zararı nispetinde olduğu, İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında “manevi tazminat talepleri”nin ancak ek sözleşme ile sigorta kapsamı içine alınabileceğinin belirtildiği, davacı tarafın sigortalılarının kusurunu ve zararını usulen ispat etmesinin gerektiği, bunun için de bilirkişi tetkikatının yapılmasının gerektiği ve bu raporların taraflarına tebliğ edilmesinin gerektiği, bu nedenlerle öncelikle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, açılan davanın kısmen kabulü ile, 9,071,16 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 09/09/2015’ten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 2.242,80 TL bakıcı giderinin dava tarihi olan 09/09/2015’ten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … … ve … …’tan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı … … … Sigorta Şirketi vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davacı yanın geçici iş göremezlik ve geçici iş göremezlik dönemindeki bakıcı giderine ilişkin bir talebi bulunmamakla birlikte bilirkişi tarafından geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı tazminatı hesaplanmasının tarafları yönlendirmek anlamına geldiğini, ayrıca yerel mahkemece davacı yanın bu yönde bir talebi olmadığı incelenmeden hatalı olarak davanın kabulüne karar verildiğini, müterafik kusur indirimi yapılmasının gerektiğini, yerel mahkemece hükmedilen faiz tarihininde hatalı olduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Karara karşı davalı … … ve … … vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; maddi – manevi tazminat talebiyle müvekkilleri aleyhine ikame edilen davada yerel mahkemece usul hukukuna haiz olan taleple bağlılık ilkesinin dışına çıkılmış ve talep olmaksızın geçici iş göremezlik süresinin hesaplanmış ve işbu hesaba göre davanın ıslah edilmiş olduğunu, bilindiği üzere talep edilmeyen bir tazminat kalemi için kısmen ıslah ile bedel artırımının söz konusu olamayacağını, ilk derece mahkemesinin bakıcı giderleri için hükmettiği tahsil kararının haklı temellere dayanmayıp, davalı tarafın hakları gözetilmeden verilmiş bir karar olduğunu, dosyadaki ATK raporundan da görüleceği üzere davacının sağlığının yerinde olduğunu ve maluliyeti bulunmayan davacı lehine 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin mesnetten yoksun ve fahiş olduğunu ayrıca davacının müterafik kusurunun bulunduğunu ve indirim yapılması gerekirken mahkemece bu hususta bir araştırma yapılmamış veya karar verilmemiş olduğunu ve kusurun tamamının müvekkiline yüklenmesinin haksız ve mesnetten yoksun olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı … Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3, 55 ve 56 maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi ve manevi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi ve manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalılar … … ile … … vekili istinaf etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalılar … … ile … … vekilinin dava dilekçesinde geçici işgörmezlik tazminatı talebinde bulunulmadığına yönelik yaptığı istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça ve tereddüte yer vermeyecek biçimde “Müvekkilim kaza neticesinde ciddi şekilde yaralanmış, kalça kemiği kırılmış, ciddi tedavi süreçleri geçirdiği gibi, halende evde bakım ve tedavisi devam etmekte, temel ihtiyaçlarını tek başına giderememekte ,ailesi tarafından bakımı yapılmaktadır.” beyanı dikkate alındığında dava etmiş olduğu maddi tazminat talebi içinde geçici işgörmezlikten kaynaklanan tazminatında bulunduğu anlaşılmakla, davalılar vekillerinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalılar … … ile … … vekilinin hükme esas alınan maluliyet raporunda bakıcıya ihtiyaç bulunmadığına yönelik yaptığı istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun aksıne hükme esas alınan İstanbul Adli Tıp Kurumunun 16/018/2019 tarihli maluliyet raporu ile; meydana gelen kaza nedeniyle davacının iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde ilk 2 ay boyunca başka birisinin yardımına gereksinim duyabileceği kanaatini bildirir rapor düzenlendiği dikkate alındığında istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalılar … … ile … … vekilinin müterafik kusur indirimine yönelik yaptığı istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nın md. 52. maddesinde düzenlenmiştir. Zarar görenin kusurunun, zararın artmasına neden olmuşsa belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını gerektirebilir. Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir.
Somut olayda; davalı … … (… plakalı otobüs sürücüsü) sevk ve idaresinde bulunan yolcu otobüsü ile seyri sırasında yolcu indirmek istediğinde, yolun sağına yanaşacak, tam olarak durduktan sonra aracının kapısını açacak ve inmekte olan yolcuların tam olarak indiğini kontrol ettikten sonra seyrine devam etmesi gerekirken, bu kurallara uymadığı, önce durduğu ve fakat daha sonra yolcusunun tam olarak inmesini beklemeden hareket ettiği, bunun sonucu olarak da açık olan kapıdan inmeye çalışan davacı … …’nun düşerek yaralanmasına sebebiyet verdiği kazanın oluşumunda, davacının müterafik kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla, davalılar vekillerinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili hükmedilen faiz başlangıç tarihine yönelik yaptığı istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
2918 Sayılı Yasanın 97 ve 99. md.leri gereği dosyaya baktığımızda; davacı vekili davacının 06.04.2015 gününde meydana gelen trafik kazası nedeni ile yaralandığını, dava tarihi itibariyle, davacın dava açmadan evvel davalı sigorta şirketine başvuru zorunluluğu bulunmayıp, buna bağlı olarak davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi dava tarihi olmakla, yazılı şekilde karar verilmiş olması yerinde görülmekle, davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalılar … … ile … … vekilinin hükmedilen manevi tazminat miktarına yönelik yaptığı istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
6098 TBK’nın 56/2. maddesi hükmüne göre “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”Aynı Yasanın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda 06.04.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı …’ın sürücüsü, diğer davalı …’in işleteni olduğu aracın, davacının araçtan inmemesi sırasında davacının düşerek vücudunda kemik kırığı oluşacak biçimde yaralandığı, alınan kusur raporlarına göre trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü ve işletenin % 100 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları, kusur oranları, kaza ve davanın tarihi, davacının yaşı, paranın satın alma gücü, olay tarihi birlikte değerlendirildiğinde hükmolunan manevi tazminatın yüksek olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davalılar vekilinin bu yöndeki istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 357. ve 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ile davalılar … … ile … … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.144,40 TL istinaf karar harcının istinaf eden davalılar tarafından peşin olarak yatırılan toplamda 388,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 756,40 TL harcın davalılar … Sigorta A.Ş., … … ve … …’tan (Davalı … Sigorta A.Ş.’nin 414,85 TL ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) … Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 09.05.2022

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.