Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/912 E. 2022/1073 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/912
KARAR NO : 2022/1073

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ : 24/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.06.2017 tarihinde davalı …’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile seyir halindeki iken davacıya çarpması sonucu davacının yaralandığını, sürücü …’un kazada asli kusurlu, davalının kusursuz olduğunu, davalıya ait aracın … Sigorta AŞ’ye ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili davacının kaza nedeniyle ameliyatları olduğunu ve sakat kaldığını, sürekli tedavi gördüğünü, kendi işlerini yapamadığını, bu nedenle bakıcı tuttuğunu, yapılan hastane, tedavi, ilaç, pansuman, ulaşım ve bakıcı giderleri için davalı … şirketine başvurduklarını ancak başvurularının red edildiğini beyan ederek, haksız ve hukuka aykırı yaralama eyleminden dolayı müvekkilinin uğramış olduğu 50.000,00 TL manevi zararının davalı …’dan tahsiline, yargılama sırasında alacağın miktar ve değeri tam ve kesin bir şekilde belli olduktan sonra talep sonucunu artırmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL sürekli iş göremezlik, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile 250,00 TL ulaşım giderinin, 250,00 TL bakıcı giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının gerçekten uzak ve abartalı olduğunu, davacının … hastanesinde yatışı bile yapılmadığını, davacının günlük işlerini yapmakta zorluk çekeceği bir yaralanması olmadığını, bakıcı tuttuğu iddialarının da asılsız olduğunu, bu hususta SGK’ya müzekkere yazılarak bakıcının sigorta kayıtlarının celbini talep ettiğini, ulaşım gideri ve bakıcı giderinin hiçbir yasal dayanağı olmadığını, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, müvekkilinin ev hanımı olduğunu, her hangi bir geliri bulunmadığını, davacının talep etmiş olduğu fahiş manevi tazminatı ödeyebilecek durumda olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili kuruma başvuru yaparken sunmuş olduğu raporun maluliyet oranını husunu içermediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla maluliyet oranının, kusur oranının hesaplanması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri talebi ile ulaştırma giderler talebinin poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu, muaccel bir alacak oluşmadığı için müvekkili şirketin temerrüde düşmediğinin dikkate alınması, vekalet ve yargılama giderinden sorumlu tutulmamalarını beyan ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının her iki davalı aleyhine açtığı maddi tazminat davasının ayrı ayrı reddine, davacının davalı … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 2.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 24.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; hükme esas alınan ve aleyhe hususları itiraz etmiş oldukları adli tıp raporunda müvekkilinin iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 haftaya kadar uzayabileceği tespit edilmiş olduğu halde yerel mahkemece geçici iş göremezliğe ilişkin araştırma inceleme yapılmadığı, tanıklarının dinlenemediği, hesap bilirkişisinden rapor alınmadan karar verildiği, müvekkilinin yüzündeki yaralanmaya ilişkin olarak yaralanmanın tedavi ve ameliyat masraflarının inceleme konusu yapılmadığı, bu kaza sebebiyle müvekkilinin ameliyatlar geçirdiğini ve tedavi sonrasında tek başına kendi işlerini ve ev işlerini yapamadığı için bakıcı tutmak zorunda kaldığını, bu hususlara ilişkin mahkemece araştırma ve inceleme yapılmadığını, hükmedilen manevi tazminat miktarının oldukça düşük olduğunu, Adli Tıp Raporuna itirazlarının değerlendirilmeden eksik inceleme sonucu hüküm kurulduğunu, … Devlet Hastanesinin 13.04.2018 tarihli engelli sağlık kurulu raporunda davacının sol dizinde eklem bozukluğu olduğunun ve %8 özür oranının saptandığını, dosyada 2.İhtisas Dairesinin yapmış olduğu incelemenin daha önce alınan raporlarla çeliştiğini, müvekkilinin diz grafilerinin bulunmasına rağmen 2.İhtisas Kurulunca buna ilişkin herhangi bir inceleme ve tespit yapılmadığını, müvekkilinin gözünde, beyninde, yüzünde hasarları mevcut olup adli tıp raporunu düzenleyen heyette bu branşta uzman doktorların yer almadığını, davacının … Üniversitesi Sosyal Hizmetler Bölümü öğrencisi genç bir kız olmasının iş hayatında çehrede sabit eser oluşması nedeniyle sıkıntı yaşayacağını, 10.000,00 TL müstakbel gelir kaybı nedeniyle tazminata hükmedildiğini, davacının Sosyal Hizmetler Bölümü öğrencisi olup ileride yüzündeki izlerin mesleğe kabulden sonra yapılmış olduğunu, yeni bir heyetten bilirkişi raporu talepleri kabul edilmeyecek ise beyin cerrahı, ortopedi uzmanı, göz hastalıkları uzmanı, plastik cerrahın da olduğu uzmanların yer aldığı heyetten ek rapor alınması için Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2.İhtisas Kuruluna müzekkere yazılmasına karar verilmesine dair 15.09.2020 tarihli dilekçelerindeki taleplerinin kabul edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava; cismani zarar sebebi ile açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından maluliyet raporları arasındaki çelişkinin giderilmediği, geçici ve bakıcı giderinin kabul edilmesi gerektiği, ulaşım gideri ile ilgili karar verilmediği, tedavi giderlerinin hesaplanmadığı, hükmedilen manevi tazminatın düşük olduğu ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Maluliyet raporuna yönelik yapılan istinaf incelemesinde:
Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre maluliyet oranları Adli Tıp Kurumu ilgili. İhtisas dairesi ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığından oluşturulacak bilirkişi heyetinden, kaza/ olay tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre alınacak rapora göre belirlenmesi gerekmektedir.
… Devlet Hastanesinin 13.04.2018 tarihli engelli sağlık kurulu raporunda davacıda sol dizde eklem bozukluklarının olduğu, %8 oranı olduğunun saptandığı görülmüştür.
Mahkemece dosya kapsamından İstanbul ATK 2.İhtisas Kurulu tarafından Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmelik çerçevesinde düzenlenen 27.07.2020 tarihli raporda davacının maluliyet oranının %0 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 haftaya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Ancak İstanbul ATK’dan alınan rapor ile … Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 13.04.2018 tarihli aynı yönetmeliğe göre düzenlenmesine rağmen, raporlar arasında açık ve fahiş çelişki vardır. Mahkemece çelişkiler giderilmeden karar verilmesi hatalı olmuştur.
Davacının Sosyal Hizmetler bölümü öğrencisi olması, diz, kalça ve yüzündeki kırıklar nedeniyle tamamen iyileşip iyileşmediği, yüzündeki sabit iz nedeniyle sürekli maluliyetinin olup olmayacağı hususunda çelişkiler giderilecek şekilde yeniden rapor alınmasının gerektiği anlaşılmıştır.
Geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri yönünden yapılan istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde:
Anayasa Mahkemesi 17/7/2020 Tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 Sayılı Kararı ile; a) Karayolları Trafik Kanun’un 90. Maddesinin “Genel Şartlar” ibarelerini iptal etmesi sonucu zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar, öncelikle Karayolları Trafik Kanununun hükümlerinin, bu kanunda düzenlenmeyen hususlarda ise Türk Borçlar Kanununun haksız fiile ilişkin hükümlerinin usul ve esasları çerçevesinde belirlenecektir. Bu kanunlarda açıkça düzenlenmiş hususlarda genel şartlar ile kanunun kapsamını daraltan yada genişleten hükümleri uygulanmayacaktır. Genel şartlar TTK’nın 1425, Sigortacılık Kanunu 11 ve KTK’nın 95. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak idarece çıkarıldığı için, KTK ve TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerinde genel olarak temel unsurları belirlenmiş hususlarda bu temel unsurlara aykırı olmamak şartı ile genel şartların hükümleri uygulanacaktır. (Aynı yönde Yargıtay. 17 Hukuk Dairesinin 2019/6271 esas ve 2020/8104 sayılı kararı)
Açıklanan sebeplerle eldeki davada; iptal kararı sonrası bu zararların artık teminat içinde kalmasına göre değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Ulaşım giderine yönelik yapılan istinaf incelemesinde:
Bu hususta mahkemece araştırma, bilirkişi incelemesi yapılmadığı gibi hiç karar verilmediğinden talep hakkında olumlu olumsuz karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Davacı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Tedavi gideri ve ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklı tazminat verilmesi gerektiğine yönelik yapılan incelemede:
Davacı vekilince dava dilekçesinde 100,00 TL sürekli iş göremezlik, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile 250,00 TL ulaşım giderinin, 250,00 TL bakıcı giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine talep ve dava etmiştir. Buna göre dava dilekçesinde tedavi gideri yada ekonomik geleceğin sarsılmasına yönelik talepte bulunulmadığından mahkemece bu hususlarda karar verilmemesi yerindedir. Davacı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı vekilinin sair istinaf sebepleri bu aşamada incelenmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince davacının Sosyal Hizmetler bölümü öğrencisi olması, diz, kalça ve yüzündeki kırıklar nedeniyle tamamen iyileşip iyileşmediği, yüzündeki sabit iz nedeniyle sürekli maluliyetinin olup olmayacağı hususunda maluliyet raporları arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde ATK 2. Üst kurulundan kaza tarihinde yürürlükte yönetmelik hükümlerine göre yeni bir rapor alınarak sonucuna göre, maluliyetinin bulunması halinde hesaplamanın TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemine göre belirlenerek karar verilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-a.6. maddesi uyarınca, HMK’nın 353/(1)-b-3. Maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın kabulü ile ilk derece mahkemesinin birleşen davaya yönelik kararının eksiklikler giderilerek mahkemesince yeniden yargılama yapılmak üzere kaldırmasına karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1.a-6. maddesi gereğince KABULÜ İLE,
İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Yukarıda belirtilen sebeplerle eksik bilgi ve belgeler tamamlandıktan sonra davanın yeniden görülüp karar verilmesi için dosyanın yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 359/3. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.24/05/2022

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.