Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/908 E. 2022/969 K. 09.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/908 – 2022/969
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/908
KARAR NO : 2022/969

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
1- …
2- …
3- …
4- …
5- …
6- …
VEKİLİ :Av.
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av….
Av. …

DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 09.05.2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 19/08/2015 tarihinde dava dışı … Nak. İnş. ve Taah. Tic. Ltd. Şti.’ne ait sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile … İnşaat firmasına ait kil toprağı ocağında çalışırken kullandığı damperli kamyonun çeker sol lastiğinin patlaması ile kamyonun sol tarafı üzerine devrilmesi sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkili …’nın (Müteveffa) yaralandığını, … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı şirkete başvuruda bulunduklarını, ancak taleplerinin meydana gelen olayın teminat kapsamı dışında olması nedeniyle reddedildiğini belirterek fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla geçici iş gücü kaybından dolayı 25,00 TL, kalıcı iş gücü kaybından dolayı 25,00 TL ve hastane masraflarından dolayı ise 25,00 TL olmak üzere toplam 75,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı …’nın dava açılışından sonra vefat ettiği ve 08.02.2019 tarihli dilekçe ile mirasçılarının davacı olarak dosyaya dahil edildiği görüldü.
ISLAH : Davacı vekili 21.09.2020 tarihli dilekçesi ile dava değerini sürekli iş göremezlik talebini 6.378,04 TL’ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 28/01/2015-28/01/2016 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün davacının olması ve kendi kusuru ile karıştığı trafik kazası sonucu meydana gelen zarardan müvekkili şirketin sorumlu olmadığını belirterek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir,
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 6.378,04 TL kalıcı iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminatın 15/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek dahili davacılara ödenmesine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacılar vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davacıların murisi …’nın kazaya karıştığı olayda kusur tespitinin tam olarak yapılamadığını, kusur raporundan da görüleceği üzere aracın bakımlarının düzgün yapılması mevcut kazanın meydana gelmeyeceğini bu nedenle müteveffanın kusursuz olduğunu, olayla alakalı kusursuz olan müteveffanın kusur oranını kabul etmemelerine rağmen hükmün müteveffanın kusurlu olduğu şeklinde kurulmuş olduğunu, dosyaya iki farklı rapor sunulmuş ve bu raporlardan daha düşük oranlı olanın hükme esas alındığı ve müteveffanın engellilik oranının da düşük hesaplandığını beyan ederek, müvekkilinin kusursuz olması ve engellilik oranının daha fazla olması nedeniyle kararın kaldırılmasını ve daha yüksek tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Karara karşı davalı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığından red kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilip hüküm verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davaya konu kazada müteveffa sigortalı araç sürücüsünün, alkollü olmasına rağmen bu hususun hüküm kurulurken dikkate alınmamış olduğunu, davaya konu kazanın tek taraflı olup, kimse kendi kusurundan yararlanamaz ilkesi gereği davanın reddine karar verilmesi gerekirke, davanın kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müteveffa ile aynı araçta yolculuk eden şahsın ifadesinde, araç sürücüsünün kazaya sebebiyet veren hareketinin hüküm kurulurken dikkate alınmadığını beyan ederek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3 ve 55 maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince maddi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin görevli mahkemeye ilişkin dava ön şartlarına yönelik yapmış oldukları istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun birinci maddesi uyarınca; İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde İş Mahkemeleri kurulur. Bu tür davalara iş mahkemelerince bakılır. İş mahkemesi kurulmamış olan yerlerdeki bu davalara o yerde görevlendirilecek mahkeme tarafından, bu kanundaki esas ve usullere göre bakılır.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınması zorunludur.
Somut olayda, davacı ile davalı sigorta şirketi arasında hizmet akdi ile bir çalışma durumunun bulunmadığı uyuşmazlık ve istinaf konusu dışındadır. Bu durumda, Asliye Ticaret mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmekle, davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Taraf vekillerinin hükme esas alınan kusur raporuna yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelere göre; 19.08.2015 tarihinde saat 10:20 sıralarında işleteni dava dışı … Nakliyat İnş. ve Taah. Tic. Ltd. Şti’ye ait olup olay tarihinde davalı sigorta şirketi … Sigorta poliçesiyle zorunlu mali mesuliyet sigortalı bulunan … plaka sayılı 2005 model Mercedes marka kamyonunun D-E sınıfı sürücü belgeli ve dosya kapsamına göre alkollü olan davacı sürücü … sevk ve idaresindeki aracı ile Handeri köyü ile Gedelli köyü arasındaki karayolu üzerinde … inşaat firmasına ait ocakta Ekskavatör ile damperli kamyonuna ocak sahasında toprak malzemesi yükleyip biraz ilerledikten hemen sonra kamyonunun sol arka çekici tekerinin patlamasının akabinde vefat eden davacı …’nın tekerin patladığı yerde kamyonda bulunan yükü boşaltmak için dorseyi kaldırması neticesinde bahse konu kamyonun sol tarafı üzerine stabilitesini kaybedip devrilmesine bağlı kamyon sürücüsü davacı …’nın yaralanmasıyla meydana gelen dava konusu trafik kazasıdır.
Dosya kapsamına göre, hükme esas alınan 27.05.2019 havale tarihli bilirkişi raporunda … plaka sayılı araç işleteninin %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu olduğu, davacı çalışan sürücü …’nin %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/5890 ve 2020/8066 Esas Karar sayılı ve yine Yargıtay 17. HD’nin 2018/6414 2020/4951 Esas Karar sayılı kararında da vurgulandığı şekilde HMK 266.Maddesine göre kusur oranlarının belirlenmesi teknik değil, hukuki bir konudur. Elde edilen teknik bulgulara göre hakim bu oranı kendisi belirleyebilir.
Somut olayda; 19.08.2015 tarihinde … plaka sayılı aracın, alkollü şekilde sürücü … sevk ve idaresindeyken, ekskavatör ile damperli kamyonuna ocak sahasında toprak malzemesi yükleyip biraz ilerledikten hemen sonra kamyonunun sol arka çekici tekerinin patladığı, akabinde kamyonun hemen devrilmediği, …’nın yükü boşaltmak için düz bir alanı tercih etmeksizin tekerliğin patladığı eğimli alanda dorsede bulunan yükü boşaltmaya çalıştığı, bu yükü boşalttığı sırada kamyonun devrildiği, işbu hususun Ulu Kışla Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyasında tanık olarak beyanı alınan …’nin beyanından da anlaşıldığı, bu durumda olayın meydana gelmesinde kamyon dorsesinin açılmasının öncelikli neden olduğu, başka bir anlatımla tekerin patlamasıyla kamyonun devrilmediği, tekerin patlamasından sonra kamyon dorsesinin zemine uygun olmayan bir alanda yükünü boşaltmak için açılması neticesinde devrildiği, buna bağlı olarak vefat eden …’nın işbu eyleminin teker patlaması ile ortaya çıkan netice arasındaki illiyet bağını kestiği, buna bağlı olarak oluşan zarardan tamamen vefat eden davacı …’nın tedbirsiz ve dikkatsiz hareketleri neticesiyle oluştuğu anlaşılmakla, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun haksız, davalı vekilinin istinaf başvurusu ise haklı bulunmuştur.
Söz konusu maddi tazminat yönünden yazılı şekilde karar verilmiş olmasının hatalı olduğu kanaatine varılmakla davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun duruşma yapılmadan bu yönüyle kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE,
2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABUL – kısmen REDDİ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
Harç yönünden:
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar harcının peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan toplamda 66,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 14,30 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Yargılama giderleri yönünden:
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
Vekalet ücreti yönünden:
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
İstinaf giderleri açısından;
7-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
8-Harçlar Kanunu uyarınca davacılardan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının peşin olarak yatırılan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10-Davacılar tarafından yapılan 54,50 TL istinafa dosya gönderme ücretinin üzerinde bırakılmasına,
11-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade, harç iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 09.05.2022

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.