Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/859 E. 2022/1053 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/859 – 2022/1053
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/859
KARAR NO : 2022/1053

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : 1- …
VEKİLLERİ : Av…
Av…

DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 23/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02/11/2010 tarihinde … …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın müvekkilinin kızının da bulunduğu sırada müvekkilinin kızı … …’nün vefat ettiğini, bu kazanın gerçekleşmesinde … plaka sayılı araç sürücüsü … …’iin kusurlu olduğunu, araçta yolcu olarak bulunan … …’nün ise kusurunun olmadığını, kazanın meydana gelmesine sebibeyet veren davalı araç sürücüsüne ait … plaka sayılı aracın davalı … Sigorta A.Ş tarafından kazalara karşı sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketine tazminat talebi ile müracaat yapılmış ancak herhangi bir cevap verilmediğini belirterek, 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının haksız fiilen gerçekleştiği tarih olan 02/11/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faili ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın Antalya’da gerçekleştiğini, müvekkilinin adresinin İstanbul olduğunu, davanın İstanbul Mahkemelerinde açılması gerektiğini, bölge müdürlüğünün şube olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, manevi tazminat ve tedavi taleplerinin teminat dahilinde olmadığını, müvekkil şirket ilgili kaza nedeniyle meveteveffa’nın annesine yargılama sonucu ödeme yaptığını, müteveffanın takması zorunlu emniyet kemeri takmadığından müterafik kusuru bulunmadığını, müterafik kusurunun tazminat hesabından düşülmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere müvekkil şirket yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, davanın zaman aşımına uğradığını belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle; 16.076,99 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 18/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde; davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla hükmolunan tazminattan hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerekirken mahkemece bu hususta bir karar verilmemesinin hatalı olduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ölümlü trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüyle; 16.076,99 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 18/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya yönelik talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından hükmolunan tazminattan hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği gerekçesi ile istinaf edilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile her ne kadar hatır taşıması nedeni ile hükmolunan tazminattan indirim yapılması gerektiğini ileri sürmüş ise de,
6100 sayılı HMK’nun İddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi başlıklı 141. maddesi ile; ”(1) Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; öninceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler… Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez.” hükmü düzenlenmiştir.
Dava konusu uyuşmazlıkta davalı tarafça istinaf aşamasında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği itirazında bulunulmuş olmasına rağmen yargılama sırasında dava dilekçesinin davalı tarafa usulüne uygun şekilde 31/12/2018 tebliğ edildiği, davalı tarafından sunulan 11/01/2019 günlü cevap dilekçesinde hatır taşıması indirimi yapılması hususunda bir savunma yapılmadığı, Mahkemece 26/11/2019 gününde ön inceleme duruşması yapıldığı ve bu tarihe kadarda davalı tarafından hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği hususunda bir savunma yapılmadığı anlaşılmıştır. Ancak davalının mahkemece tahkikata geçilip kusur raporu alındıktan sonra 10/01/2020 günlü dilekçesi ile hatır taşıması indirimi yapılması savunmasında bulunduğu, davalı vekili tarafından süresi içerisinde cevap dilekçesinde ve ön inceleme aşamasında ilk derece mahkemesinde belirlenen tazminat miktarından hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği hususunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır.
Buna göre HMK 141. maddesi ile belirtilen ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez yasağı gereğince davalı vekilinin ilk derece mahkemesinde cevap dilekçesinde ve ön inceleme aşamasının tamamlanmasından önce hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği noktasında bir beyanda bulunmadığından, mahkemece hükmolunan tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmamış olmasında herhangi bir yanlışlık bulunmamaktadır. Ayrıca HMK 357. maddesi gereğince ilk derece mahkemesince ileri sürülmeyen itiraz ve defiler istinaf aşamasında ileri sürülemeyecektir. Bu yönü ile davalı vekilinin hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğine yönelik istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince hükmolunan tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmamış olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 1.098,21 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından peşin yatırılan 275,00 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 823,21 ‬TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.23/05/2022

Başkan Üye Üye Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır