Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/849 E. 2022/1395 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/849 – 2022/1395
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/849
KARAR NO : 2022/1395

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI :1-…
VEKİLİ : Av…
DAVALI : 2 -…
VEKİLİ : Av…
DAVA : Tazminat

KARAR TARİHİ : 28/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/08/2015 günü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla seyir halinde iken müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu müvekkilinin yaralandığını belirterek 200,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı … Sigorta vekilinin vekili cevap dilekçesinde özetle; Meydana gelen kazada müvekkili şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olabileceğini, hatır indirimi ve müterafik kusur indirimi talebinde bulunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının, davalılardan … Sigorta A.Ş’ye yönelik davasının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; Yerel mahkemece alınan 01/09/2016 tarihli kusur bilirkişi raporuna karşı itirazlarını sunduklarını, mahkemece dosyadaki eksikliklerin tamamlaması yönünde ara kararlar verilerek kusur bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirmeye alınmadığını, Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi … Esas sayılı ceza dosyasında aynı kaza hususunda alınan kusur raporuna göre … plakalı araç sürücüsü asli kusurlu, … plakalı araç sürücüsünün tali kusurlu olarak tespit edildiğini, Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyasında manevi tazminat davasının görülmekte olduğunu, mahkemece kusur dağılımın kesinleşmesi amacıyla Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi … Esas sayılı dosyanın kesinleşmesinin beklenmesine karar verildiğini, mahkemelerce yürütülen aynı trafik kazasına ilişkin dava dosyalarında alınan kusur raporları arasındaki çelişkilerin varlığının müvekkil yönünden büyük oranda hak kaybına sebebiyet vereceğinden Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi … Esas sayılı dosyasının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini, kesinleşmenin gerçekleşmesi halinde İstanbul Trafik İhtisas Dairesi 21.01.2016 tarihli Kusur Raporunun esas alınarak dosyanın yeniden bilirkişiye tevdine karar verilmesini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiş,
İstinaf dilekçesinin eki niteliğinde olduğu belirtilen dilekçesinde; Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi … Esas sayılı dosyasının ek’te sundukları gerekçeli karar ile Yargıtay 12. Ceza Dairesi ilamı ile onanarak kesinleştiğini, ek’te sundukları Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararı ile Yargıtay onama ilamı doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50. ve 54. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde;
Davaya konu trafik kazasına ilişkin kaza tespit tutanağında kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’in ikiden fazla şeritli taşıt yollarında karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şerit veya yol bölümüne girme kuralını ihlal ettiği, sürücü …’ın ise bu kazada kusurunun olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece alınan 01.09.2016 tarihli kusur bilirkişi raporunda … plakalı araç sürücüsü …’in %100 oranında asli kusurlu olduğu, … plakalı motosiklet sürücüsü …’ın ise kusursuz olduğu sonucuna varıldığı belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi … Esas sayılı ceza dosyasında aynı kaza hususunda alınan ATK İstanbul Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 21.01.2016 tarihli kusur raporuna göre … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsünün tali kusurlu olarak tespit edildiğinin belirtilmesi karşısında, Mahkemece kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla İTÜ öğretim görevlilerinden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.

İTÜ öğretim görevlilerinden oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 23.03.2020 tarihli kusur raporunda … plakalı araç sürücüsü …’in %100 oranında asli kusurlu olduğu, … plakalı motosiklet sürücüsü …’ın ise atfı kabil kusurunun bulunmadığının belirtildiği, bu itibarla mahkemesince kusur raporları arasındaki çelişkinin son alınan rapor ile giderildiği anlaşılmış, kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığı anlaşılan … plakalı motosiklet sigortalısı davalı sigorta şirketi aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi isabetli görülerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi
28/06/2022

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.