Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/84 E. 2022/482 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/84 – 2022/482
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/84
KARAR NO : 2022/482

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/10/2020
NUMARASI : 2017/… Esas, 2020/… Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :… SİGORTA A.Ş
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 01/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06.10.2020 tarih ve 2017/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 28/12/2015 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanarak sakat kaldığını, kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, meydana gelen kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek 1.000,00 TL maddi tazminat tutarının temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş ayrıca 10/03/2020 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile dava dilekçesinde belirtilen 1000,00 TL maddi tazminat talebinin 500,00 TL sinin sürekli iş göremezlik, 500,00 TL sinin geçici iş göremezlik talebine ilişkin olduğunu, dava değerini 80.062,69 TL arttırarak 80.335,78 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 726,91 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 81.062,69 TL tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, davacı yanın müterafik kusurunun sabit olması nedeniyle müterafik kusur nedeniyle indirim yapılmasını, geçici iş göremezlik tazminatının sigorta poliçesi teminatı dışında bulunduğunu, olayda hatır taşımacılığı sabit olduğundan hatır taşımacılığı nedeniyle indirim yapılmasını, raporların ATK’dan alınması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kabulü ile, 80.335,78 TL kalıcı iş göremezlik, 726,91 TL geçici iş gücü kaybı olmak üzere toplam 81.062,69 TL tazminatın dava tarihi olan 30/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili; Cevap dilekçelerinde de belirttikleri gibi davacı yanın kaza esnasında müvekkil şirkete ZMSS sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı araçta bir ivaz karşılığı olmadan seyahat ettiğini, hatır taşımacılığı durumunun sabit olduğunu, bu nedenle hükmedilecek tazminattan %20 hatır taşımacılığı indiriminin yapılması yasa ve içtihat gereği olduğunu, davacının kaza ile birlikte emniyet kemeri ya da gerekli güvenlik önlemlerini almaması nedeniyle efor kaybının artmasındaki müterafik kusurunun adli tıp raporu ile tespit edildiğini, davacı yanın müterafik kusuru için %20 indirim taleplerinin davacı yanın kaza esnasında arka koltukta oturması nedeniyle reddeden yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50 ve 54. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekilinin hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğine ilişkin istinaf sebebinin incelemesinde;
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nin 51.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve ödenceden indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir.
Dosya içerisinde bulunan soruşturma evrakları incelendiğinde davacının içinde bulunduğu aracın sürücüsünün davacının arkadaşı olduğu, tarafların birlikte yolculuk ettikleri sırada kazanın meydana geldiği, dolayısıyla davacının hatır için taşındığı bu kapsamda davacının uğramış olduğu zarardan yerleşik yargıtay uygulamalarına göre %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. Bu yönüyle davalı vekilinin istinaf sebebi haklı bulunmuştur.
Davalı vekilinin müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğine ilişkin istinaf sebebinin incelemesinde;
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur, kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen müterafik kusurun etkisine göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
Davacının kaza esnasında araçta yolcu olarak bulunduğu, emniyet kemeri takıp takmadığının belirlenemediği, araçtan fırlama ya da çıkma gibi maddi olguların da dosya içinde bulunmadığı, yaralanmanın niteliği dikkate alınarak emniyet kemerinin takılmış olması ihtimalinde dahi bu ihtimalin sonucu değiştirip değiştirmeyeceğinin anlaşılamayacağı hususları nazara alınarak müterafik kusurun varlığının ispatlanamadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
HMK 353/1-b-2 maddesine göre” Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilebileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca hatır taşıması indirimi uygulanmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yasal düzenlemeler gereği, TBK’nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceğinden davalı vekili lehine hatır taşıması nedeniyle yapılan indirimden dolayı vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06.10.2020 tarih ve 2017/… Esas, 2020/.. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
64.268,62 TL kalıcı iş göremezlik, 581,53 TL geçici iş gücü kaybı olmak üzere toplam 64.850,15 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 30/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3- a-)Alınması gereken 4.429,91 TL karar harcından, peşin alınan 29,20 TL ve ıslah ile alınan 290,00 TL olmak üzere toplam 319,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.110,71 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
b-)İlk derece mahkemesince 06.10.2020 günlü karar ile davalıdan tahsiline karar verilen harcın davalıdan tahsil edilmemiş olması ve fakat harç tahsil müzekkeresi çıkartılmış olması halinde söz konusu harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmeksizin iadesinin ilk derece mahkemesince istenilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 9.230,52 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Hakkaniyet ve takdiri indirim nedeniyle reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan 319,20 TL peşin harcın tamamının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan adli tıp muayene ücreti, bilirkişi ücreti, tebligat ve müzekkere giderinden ibaret toplam 2.384,25 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak 1.907,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
7-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
8-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Davalı tarafından yapılan 54,50 TL istinafa dosya gönderme ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.

01/03/2022

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.