Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/833 E. 2022/1324 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/833
KARAR NO : 2022/1324

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ :Av…
DAVA : Tazminat
KARAR TARİHİ : 21/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/12/2016 günü müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu … idaresindeki … plakalı aracın takla atması sonucu müvekkilinin yaralandıağını belirterek 100,00 TL bakıcı gideri, 100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 300,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden, aksi halde ihbar tarihini müteakip 8 işgünü bitiminden, olanaklı değilse ödeme tarihinden, son tahlilde dava tarihinden başlayarak işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, meydana gelen kazada müvekkili şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olabileceğini, dava öncesi müvekkili şirket tarafından 07/02/2018 tarihinde 33.796,87 TL ödeme yapıldığını, başka bir bakiyenin bulunmadığını, hatır taşıması indirimi ve müterafik kusur indirimi talebinde bulunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; Davalı … Hesabı’nın müvekkilin maluliyeti sebebiyle talep etmiş oldukları geçici iş görmezlik tazminatı üzerinde sorumluluğunun bulunduğunun kabulü gerektiğini, yerel mahkemece verilen tazminat taleplerinin reddi kararının kaldırılması gerektiğini, genel şartların kaldırılması nedeniyle de müvekkil yönünden geçici işgöremezlik maddi tazminatı ile bakıcı giderleri maddi tazminatlarının davalı … şirketi sorumluluğu kapsamında olduğunun kabulü gerektiğini,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50. ve 56. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde;
21.12.2016 tarihinde sürücü … yönetimindeki … plakalı araçta yolcu olarak bulunan ve arkadaşı olan sürücü ile birlikte seyahat ettikleri anlaşılan davacının, … plakalı aracın tek taraflı olarak yapmış olduğu kaza neticesinde yaralandığı, kaza tespit tutanağı ve Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre … plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, ATK tarafından “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde düzenlenen 30.12.2019 tarihli maluliyet raporuna göre davacının trafik kazasına bağlı yaralanmasının tüm vücut engellilik oranının %9 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği ve davacının yaralanması nedeniyle iyileşme süresinin ilk 3 ayında bir başkasının bakımına ihtiyaç duyabileceğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Davanın açılmasından önce davalı … şirketi tarafından davacı tarafa sürekli sakatlık tazminatına ilişkin 33.796,87 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece hesap bilirkişisinden alınan bilirkişi raporunda davacının talep edebileceği kalıcı iş göremezlik tazminatının 28.979,38 TL olduğu belirtilmekle, davadan önce yapılan ödeme ile kalıcı iş göremezliğe ilişkin maddi tazminatın karşılandığı anlaşıldığından mahkemece kalıcı iş göremezlik tazminatı talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi yerindedir.
Her ne kadar Mahkemece geçici iş göremezlik tazminatı ile geçici bakıcı gideri tazminatı yönünden taleplerin teminat dışında kaldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de;
Anayasa Mahkemesi 17/7/2020 Tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 Sayılı Kararı ile; Genel şartlar TTK’nın 1425, Sigortacılık Kanunu 11 ve KTK’nın 95. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak idarece çıkarıldığı için, KTK ve TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerinde genel olarak temel unsurları belirlenmiş hususlarda bu temel unsurlara aykırı olmamak şartı ile genel şartların hükümleri uygulanacaktır. (Aynı yönde Yargıtay. 17 Hukuk Dairesinin 2019/6271 esas ve 2020/8104 sayılı kararı)
Açıklanan sebeplerle eldeki davada; iptal edilen Karayolları Trafik Kanun’un 90. maddesindeki “Genel Şartlar” ibaresi gereğince teminat dışı bırakılan geçici iş göremezlik tazminatı yönünden, yukarıda yazılı Anayasa Mahkemesi kararı gereği davalı … Şirketinin sorumluluğunda olduğu anlaşılmakla, bu talepler yönünden de davalının sorumluluğu bulunduğu gözetilerek karar verilmesi gerektiğinden, mahkemece geçici iş göremezlik tazminatı ile geçici bakıcı gideri tazminatı yönünden davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş ve davacı vekilinin istinaf başvurusu haklı bulunmuştur.
Davacı vekili tarafından itiraza uğramadığı anlaşılan 23.05.2020 tarihli hesap raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olarak düzenlendiği anlaşılmış, rapora göre davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatının 13.028,56 TL olduğu, geçici bakıcı gideri tazminatının 4.253,60 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan bedel arttırım dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 13.028,56 TL’nin, bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 4.817,49 TL’nin ve kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 100,00 TL’nin talep edildiği anlaşılmakla, davacı vekili tarafından dava değerinin toplam 17.946,05 TL’ye yükseltildiği anlaşılmaktadır. Islah dilekçesinde bakıcı gideri tazminatına yönelik talep edilen miktar hesap raporunda belirlenen değerden yüksektir.
Her ne kadar davalı vekilince olayda davacının müterafik kusuru bulunduğu bu nedenle belirlenecek tazminat miktarında takdiri indirim yapılması gerektiği belirtilmiş ise de; davacının araçta yolcu olarak bulunduğu, emniyet kemeri takıp takmadığının belirlenemediği, araçtan fırlama ya da çıkma gibi maddi olguların da dosya içinde bulunmadığı, yaralanmanın niteliği dikkate alınarak emniyet kemerinin takılmış olması ihtimalinde dahi bu ihtimalin sonucu değiştirip değiştirmeyeceğinin anlaşılamayacağı hususları nazara alınarak müterafik kusurun varlığının ispatlanamadığı anlaşılmakla müterafik kusur indirimi uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Davalı vekilince cevap dilekçesi ile yolcu olan davacının araçta hatır için taşındığı bu nedenle belirlenecek tazminat miktarında hatır indirimi yapılması gerektiğinin belirtildiği anlaşılmakla, dosya içerisinde bulunan soruşturma evrakları incelendiğinde davacının içinde bulunduğu aracın sürücüsünün davacının arkadaşı olduğu, tarafların birlikte yolculuk ettikleri sırada kazanın meydana geldiği, dolayısıyla davacının ücret karşılığı değil, hatır için taşındığı bu kapsamda davacının uğramış olduğu zarardan yerleşik yargıtay uygulamalarına göre %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği anlaşılmaktadır.
Buna göre, hesap bilirkişisi raporuna göre davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatının 13.028,56 TL olduğu, geçici bakıcı gideri tazminatının 4.253,60 TL olduğu, davadan önce yapılan ödeme ile davacının kalıcı iş göremezlikten kaynaklanan talep edebileceği tazminatın kalmadığı anlaşılmakla, belirlenen her bir tazminat miktarına %20 oranında hatır indirimi uygulanmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
HMK 353/1-b-2 maddesine göre” Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilebileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca hatır taşıması indirimi uygulanmak suretiyle geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatına yönelik davanın kısmen kabulüne karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yasal düzenlemeler gereği, TBK’nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceğinden davalı vekili lehine hatır taşıması nedeniyle yapılan indirimden dolayı vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
-10.422,85 TL geçici iş göremezlikten kaynaklanan, 3.402,88 TL bakıcı giderinden kaynaklanan olmak üzere toplam 13.825,73 TL maddi tazminatın 07/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gereken 944,44 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL peşin harç ile 61,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 96,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 847,54 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4- Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, bilirkişi ücretinden ibaret toplam 3.008,30 TL yargılama giderinden hatır taşıması indirimi nedeniyle reddedilen kısım hariç tutulmak üzere kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.897,01 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı ile 35,90 TL peşin harç ve 61,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 132,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin ilgili maddesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin ilgili maddesi gereğince hatır taşıması indirimi nedeniyle reddedilen kısım hariç tutulmak üzere hesaplanan 663,89 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
9-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
10-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
11-Davacı tarafından yapılan 48,50 TL istinafa dosya gönderme ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.21/06/2022

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.