Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/783 E. 2022/1274 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/783 – 2022/1274
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/783
KARAR NO : 2022/1274

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALILAR :1-…
2- …
VEKİLİ : Av…
Av…
3-…
VEKİLİ : Av…
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 14/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan ….’ın kullanmakta olduğu … plaka sayılı araç ile 30/11/2012 tarihinde, müvekkili şirket adına kayıtlı ve dava dışı …’in sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı araca sol taraftan çarpmak suretiyle hasara uğramasına sebebiyet verdiğini, davalılardan …’ın aracın maliki olduğunu, davalılardan … Sigorta A.Ş.’nin de kazaya sebebiyet veren aracın … nolu ZMSS poliçesi ile sigortalayan şirket olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin kaza neticesinde araçta meydana gelen toplam 13.685,07 TL hasar ödemesi yaptığını, bu hasar ödemesinden tüm davalıların kusurları oranında sorumlu olduklarını, müvekkilinin aracında büyük oranda değer kaybı meydana geldiğini, sigorta şirketi dışındaki davalıların meydana gelen değer kaybından sorumlu olduklarını belirterek açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile HMK 107. Maddesi gereğince davanın belirsiz alacak davası olarak kabulüne, şimdilik 1.000,00-TL’nin ve ileride tespit edilecek maddi zararın tüm davalılardan kazanın meydana geldiği tarihten itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline, araçta meydana gelen değer kaybının ise sadece araç sürücüsü ve araç malikinden kazanın meydana geldiği tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … ve …. vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davayı kabul etmediklerini, açılan dava değerinin belirlenebilir alacaklardan olduğundan davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasını kabul etmediklerini, Mersin 6. Sulh Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden aldırılan 30.01.2014 tarihli ATK raporu ile müvekkiline yüklenen kusuru kabul etmediklerini, müvekkilinin kazada kusurunun olmadığını, tamamen kusurlu olanın … olduğunu, davacının iddia ettiği hasar bedelini ve araçta meydana geldiğini ileri sürdüğü değer kaybını da kabul etmediklerini, kaza nedeni ile asıl mağdur olan müvekkillerinin aracının kullanılamaz hale geldiğini ve sigorta tarafından aracın gerçek değerinden yaklaşık 5.000,00-TL düşük bedelle perte ayırdığını belirterek öncelikle davanın değerinin belirlenmesi ve belirlenen değer üzerinden nispi harç ikmali için davacı tarafa süre verilmesini, olayın asıl ve tam kusurlusu olan davacı şirketin araç sürücüsü dava dışı …’in davaya dahil edilmesi ve haksız, dayanaksız ve kötü niyetle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Alacağın zamanaşımına uğradığını, sorumluluklarının sigortalısının kusuru oranında olduğunu, kusurlu olanın davacı olduğunu, davaya konu kazanın davalı şirkete ihbar edilmediğinden müvekkilinin temerrüde düşmediğini, davacının avans faizi isteminin yasaya aykırı olduğunu, davaya konu uyuşmazlığın haksız fiil olduğundan uygulanacak faizin kanuni faiz olduğunu belirterek davacının haksız olan tazminat taleplerinin reddine, müvekkili şirketin davanın açılmasına sebebiyet vermediği için masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, … tarihli ve … esas … karar sayılı ilamının davalılar … ve …. vekili tarafından istinaf edildiği, davacı vekili tarafından istinaf edilmediği, davalılar … ve …. lehine usulü kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınarak, davanın kabulü ile 2.442,03 TL hasar bedeli ve -taleple bağlı kalınarak- 3.420,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 5.862,00 TL alacağın kaza tarihi olan 30/11/2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …. ve …’dan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalılar …. ve … vekili; Mahkemece eksik inceleme sonucunda karar verilmesini kabul etmediklerini, kaza tarihinin 30.11.2012 olduğu kendi raporlarında da vurgulanmasına rağmen, kazadan 7 ay önce düzenlenen bir başka kaza nedeni ile alınan 24.05.2012 tarihli fatura bu kazaya mal edilmeye çalışarak yine rapora dayanak olarak gösterildiğini ve bu fatura doğrultusunda hasar bedeli ve değer kaybı hesaplandığını, davayı hiçbir şekilde kabul etmemekle birlikte davacının 2. Kez ıslah hakkı bulunamamasına ve ayrıca ikinci kez ıslah edilen kısmın zamanaşımına uğramış olması nedeni ile davanın kısmen kabul kısmen reddi şeklinde hüküm kurulması gerekirken davanın kabulü şeklinde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, keza davacının talebinin red edilen kısmı yönünden davalılar lehine karşı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ceza dosyasındaki ATK raporunu ve bu rapor ile müvekkile yüklenen kusuru hiçbir suretle kabul etmediklerini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle araçta oluşan hasar ve değer kaybına yönelik maddi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar …. ve … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalılar …. ve … vekilinin kabul edilen kısma yönelik istinaf sebebinin incelenmesinde;
Mahkemece dava 5.862,00TL’lik kısım yönünden kabul edilmiştir.
HMK’nın 352. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabul edilebilmesi için miktar itibariyle kararın kesin nitelikte olmaması gerekir. 6100 sayılı HMK’nın 341/1 maddesinde öngörülen 1.500 TL kesinlik sınırının her takvim yılı başından itibaren geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında arttırılacağı düzenlenmiş olup 01/01/2021 tarihinden itibaren kesinlik sınırı 5.880,00 TL’dir.
Somut olayda; mahkemece davanın kabulü ile 5.862,00 TL maddi tazminata hükmedilmiştir. Davacı vekilinin istinaf ettiği miktar istinaf sınırı olan 5.880,00 TL’nin altında kaldığından ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu karar istinaf yoluna başvurulması mümkün olmayan kesin kararlardandır. Bu nedenle davalılar vekilinin kabul edilen kısma yönelik istinaf talebinin usulden reddine karar verilmiştir.
Davalılar …. ve … vekilinin reddedilmesi gereken kısma yönelik istinaf sebebinin incelenmesinde;
Dava 6100 Sayılı HMK döneminde açılmıştır. Dava dilekçesinde davanın açıkça belirsiz alacak davası olarak açıldığı belirtilmiştir. Kısmi davada ise bir kez ıslah yapılması mümkün ise de eldeki dava kısmi alacak davası değil belirsiz alacak davasıdır.
Davacının tazminat alacağının hesaplanması konusunda alınan rapor üzerine 21.12.2016 tarihli HMK’nun 107/2 maddesi uyarınca sunulan bedel arttırım dilekçesiyle, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak dava değerinin 5.862,00 TL’ye yükseltildiği; daha sonra istinaf kararından sonra alınan rapor üzerine davacı vekili tarafından sunulan 29.11.2019 tarihli dilekçe ile dava değerinin ıslah yolu ile 6.849,04TL daha arttırılarak toplam 12.711,04 TL’ye yükseltilmesi için ıslah dilekçesinin verildiği anlaşılmaktadır.
Belirsiz alacak davasında davacı, alacağının tam ve kesin olarak belirlenmesinden sonra HMK 107.maddesine dayalı olarak bir kez alacağını artırabilir. Ayrıca davasını HMK 176. ve devamı maddelerine göre bir kez de ıslah edebilir.( Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/14980 – 2018/8201 esas karar sayılı kararı) Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2017/8546 Esas 2018/16333 Karar sayılı kararı Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2017/8353 Esas ve 2018/13810 Karar sayılı kararları,
Davacı vekili Mahkemesine sunmuş olduğu 21.12.2016 günlü bedel arttırım dilekçesi ile fazlaya ilişkin haklarına saklı tutarak dava değerini arttırmış, daha sonra ise 29.11.2019 tarihli dilekçe ile dava değerinin ıslah yolu ile arttırdığını belirtir ıslah dilekçesi sunmuştur. Yukarıda açıklandığı gibi davacı vekilinin belirsiz alacak davasında bir kere bedel arttırım talebinde bulunabilecek, bir kere de davasını ıslah edebilecektir. Davacı vekilinin 21.12.2016 günlü dilekçesi HMK 107. Maddesine göre bedel arttırım dilekçesi olduğundan ve 29.11.2019 günlü dilekçesi HMK 176. maddesine göre ıslah dilekçesi niteliğinde olduğundan ıslah dilekçesinde belirtilen 12.711,04 TL dava talep değeri esas alınarak hüküm kurulması yerinde olacaktır.
Bu itibarla mahkemece davanın kabul edilen kısma yönelik dava değerinin 5.862,00TL olduğu, dava toplam değerinin 12.711,04 TL olduğunun kabul edilmesi nedeniyle davanın kısmen kabul edilerek, 6.849,04 TL’lik kısım yönünden davanın reddine karar verilmesinin gerektiği anlaşılmaktadır.
Davalılar vekilinin vekalet ücreti alacaklarının bulunduğuna ilişkin istinaf kanun yoluna başvurduğu reddedilen kısma ilişkin dava değeri 6.849,04 TL’dir.
Belirtilen nedenlerle dava toplam değeri esas alınarak davanın kısmen kabulüne olacak şekilde hüküm kurulması ve reddedilen kısım yönünden davalılar lehine vekalet ücretine hükmolunması gerektiğinden mahkemenin kararı yarinde görülmeyerek davalılar vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusu haklı bulunmuştur.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
HMK 353/1-b-2 maddesine göre” Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilebileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş ise de, dava toplam değeri esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmek ve davalılar lehine vekalet ücretine hükmolunmak üzere HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının yeniden hüküm kurulmak üzere ortadan kaldırılmasına, kabul edilen kısma yönelik istinaf başvurusunun miktar itibariyle kesin karar niteliğinde olduğundan usulden reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar …. ve … vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
2- Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarihli ve … esas … karar sayılı ilamının davalılar … ve …. vekili tarafından istinaf edildiği, davacı vekili tarafından istinaf edilmediği, davalılar … ve …. lehine usulü kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınarak, Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-2.442,03 TL hasar bedeli ve -taleple bağlı kalınarak- 3.420,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 5.862,00 TL alacağın kaza tarihi olan 30/11/2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …. ve …’dan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine,
3-a-)Alınması gereken 868,29 TL harçtan peşin alınan 25,20-TL harç, 283,50-TL ıslah harcının mahsubu ile eksik 559,59 TL harcın davalılar … ve ….’dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
b-)İlk derece mahkemesince … günlü karar ile davalılardan tahsiline karar verilen harcın davalılardan tahsil edilmiş olması halinde tahsil edilen miktarın Dairemizce tahsiline karar verilen harçtan mahsubu ile bakiyesinin tahsilinin istenmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 25,20-TL peşin harç, 25,20-TL başvuru harcı ve 283,50-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 333,90 TL’nin davalılar … ve ….’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan posta masrafı, müzekkere gideri ve bilirkişi ücretinden ibaret toplam 2.831,00-TL yargılama giderinden kabul ve red oranı dikkate alınarak 1.305,58 TL yargılama giderinin davalılar … ve ….’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar … ve …. tarafından yapılan 2.146,30 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı dikkate alınarak 1.156,48 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar … ve …. kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiklerinden AAÜT ‘nin 13/3 maddesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
9-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
10-Davalılar …. ve … tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
11-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
12-Davalı …. ve … tarafından yapılan 54,50 TL istinafa dosya gönderme ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
13-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.14/06/2022

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.