Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/770 E. 2022/1766 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/770 – 2022/1766
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/770
KARAR NO : 2022/1766

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2018/… Esas, 2020/… Karar

DAVACILAR : 1- … –
2- … –
3- … –
4- … –
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALI :1- … Sigorta A.Ş. –
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALI : 2- … Sigorta A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALILAR : 3- … –
4- … –
VEKİLİ : Av. … –

DAVA :Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 27.09.2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/11/2020 tarih, 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 29.04.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davacıların oğlu ve kardeşi olan …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile davalıların işleteni, sürücüsü, zorunlu trafik sigortacısı ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olduğu … plakalı aracın çarpışması sonucunda davacıların murisinin vefat ettiği, Kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün asli kusurlu olduğu, murisin ise kusursuz olduğunu, trafik sigortacısı olan … Sigorta A.Ş.’ne müracaat edildiğini 06.08.2018 tarihinde toplam 147.223,80 TL ödeme yapıldığı, ancak ödemenin yetersiz olduğunu, bakiye destek zararının tahsili gerektiği, manevi tazminat yönünden … Sigorta A.Ş.’ne müracaat edildiğini ancak başvurunun reddedildiğini, davalıların meydana gelen zarardan sorumlu olduğu ileri sürülerek ve FİHS tutularak belirsiz olan destekten yoksun kalma maddi zararın tespiti ile şimdilik davacı … ve … yönünden ayrı ayrı 1.000,00 TL’şer destekten yoksun kalma maddi zararının davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş.’nden sigorta yönünden temerrüt, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ile; davacı … ve … yönünden ayrı ayrı 60.000,00 TL’şer ve davacı … ile … yönünden ayrı ayrı 30.000,00 TL’şer manevi tazminatın davalı …, … ve … Sigorta A.Ş.’nden sigorta yönünden temerrüt, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH : Davacılar vekili 12.10.2020 tarihli dilekçesi ile destekten yoksun kalma tazminatı yönünden dava değerini davacı anne … için 101.042,76 TL’ye, baba … için 57.757,23 TL’ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmedikleri zira kaza müvekkili …’ün kusuru ile meydana gelmiş ise de …’nin alkol tedavisi gördüğü bu nedenle bazı ilaçlar kullandığı ve bu ilaçların alkol ile birleştiğinde etki gösterdiğini, olayın kasıtlı olmadığını, davacıların talep ettiği maddi ve manevi tazminat miktarlarının tarafların sosyo ekonomik durumları ile uyumlu olmadığını, talep edilen tazminat miktarlarının davacıların sebepsiz zenginleşmesine neden olacağı savunularak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili nezdinde … sigortası ile teminat altına alındığı, davacıların müracaatı üzerine hasar dosyası açıldığı ve tazminatın poliçe yeni genel şartlarında belirlenen usul ve esaslara göre hesaplanarak davacılara toplam 147.223,18 TL tazminatın 06.08.2018 tarihinde ödendiği ve müvekkilinin başkaca sorumlu olduğu miktarın bulunmadığı, mahkemece hesaplama yaptırılacak olması halinde tazminatın aktüer siciline kayıtlı bir bilirkişi marifeti ile hesaplanması ve SGK tarafından yapılan ödemelerin mahsup edilmesini müvekkilinin temerrüde düşürülmemesi nedeniyle dava tarihinden önce faiz talebinin yersiz olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili nezdinde 21.02.2018 – 21.02.2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere kasko sigorta poliçesi kapsamında ihtiyari mali sorumluluk sigortası ile teminat altına alındığını, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe özel şartları ve genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğu, sigortalı araç sürücüsüne atfedilen kusuru kabul etmediklerini bu nedenle tarafların kusur oranlarının ATK tarafından tespiti, davacıların toplam 180.000,00 TL manevi tazminat talep etmelerine rağmen poliçe limitinin 100.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, mahkemece hükmedilecek tutardan %20 oranında indirim yapılması gerektiğini, müvekkilinin ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumlu olabileceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kabulü ile; Maddi tazminat davası yönünden; anne … için 101.042,76 TL, baba … için 57. 757,23 TL olmak üzere toplamda 158.799,99 TL maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 29.04.2018 tarihinden diğer davalı … Sigorta AŞ yönünden temerrüt tarihi olan 06.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ( kaza tarihindeki poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) ilgili davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılar … ve …’a verilmesine karar verildiği, manevi tazminat davası yönünden; davacı … ve … için 60.000,00’ar TL, davacılar … ve … için 30.000,00’ar TL olmak üzere toplam 180.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 29.04.2018 tarihinden diğer davalı … (önceki ünvanı … Sigorta) sigorta yönünden temerrüt tarihi olan 14.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ve ilgili sigorta şirketi yönünden poliçe limiti olan 100.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere ilgili davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılara verilmesine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; dosyada mevcut raporda, ödeme tarihindeki verilere göre müvekkili şirketin ödediği ve ödemesi gereken tutarın belirlenmemiş ve arada fahiş bir fark olup olmadığı tespit edilmeksizin doğrudan güncelleme yapıldığını, oysa ödeme tarihi verilerine göre müvekkili şirketin ödediği tutar ile bilirkişinin hesapladığı tutar arasında fahiş bir fark olmadığı görüleceğini ve bu hususun irdelenmeden karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, mahkemece alınan bilirkişi raporunda müteveffanın askerden döndükten sonra eski işinde çalışmaya devam edeceği ve ardından mezun olduğu alanda iş bularak asgari ücretin 2,18 katı yüksek kazanç elde etmeye başlayacağı varsayılarak hesaplama yapılmış ise de varsayımlara dayanan bu hesaplamanın ülke gerçekleriyle bağdaşmadığının açık olduğunu, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, iddia ve savunmaları ile delilleri belirtilmeksizin ve değerlendirilmeksizin, tartışılmadan hüküm verildiğini beyan ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve talepleri gibi yeniden karar verilmesini talep etmiştir.
Karara karşı davalılar … ve … vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; tanık deliline dayandıkları halde ilk derece mahkemesince eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmiş olduğunu, dosyada mevcut aktüer bilirkişi raporu baz alınarak davacıların müteveffanın desteğinden yoksun kalacağı bahsinin farazi olduğunu ve farazi durum bağlamında kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilleri davalıların hükmedilmiş olan maddi ve manevi tazminat miktarını sosyo ekenomik durumları uygun olmadığından kendilerini ömür boyu yoksulluğa düşürecek seviyede ve davacıları sebepsiz zenginleştirecek mahiyette olduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 53/1-3 55 ve 56 maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, destekten yoksun kalınmasından doğan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi ve manevi tazminat talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalılar … ile … vekili istinaf etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin müterfaik kusur indirimine ilişkin istinaf başvurusunun incelemesinde;
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur, kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen müterafik kusurun etkisine göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
…’in kullandığı motorisikleti kullandığı sırada kazanın gerçekleştiği, …’in meydana gelen olayda (beyin kanaması) kafa bölgesindeki yaralanması nedeniyle vefat ettiği anlaşıldığından, kaza tespit tutanağından… kast taktığının tespit edildiği, buna göre… zararın artmaması için gerekli önlemleri almasına rağmen ölüm olayın gerçekleştiği anlaşılmakla, davalı vekilinin müterafik kusur indirimi yapılaması gerektiğine ilişkin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalılar … ile … vekilinin… gelirinin yüksek hesaplandığına ilişkin yapmış oldukları istinaf başvurusunun incelemesinde;
… kaza tarihinde satış müdürü olarak çalıştığı ayrıca … programı son sınıf öğrencisi olduğu anlaşılmıştır.
…, MYO ikinci öğretimde öğrenci iken aynı zamanda SGK hizmet cetvelindeki bilgilere göre 18.04.2014 tarihinden itibaren vefat tarihine kadar … Tekstil San. Tic. A.Ş. unvanlı işveren nezdinde çalıştığı vefatından önceki 2018 yılı içerisindeki son 4 aylık süreçte aynı dönem yürürlükteki asgari ücretin (1,46) katı yüksek kazanç elde ettiği görülmektedir.
Bu duruma göre… kaza tarihi itibariyi, asgari ücretin üstünde gelir elde ettiği bilinen bir durum iken, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan hesap bilirkişi raporu ve ilgili kurumlardan gelen müzekker cevaplarından … programı bitirmesi durumda asgari ücretin (2,18) katı aylık gelir elde edeceği farazi hesabı yapılması doğru görülmeyip, zira aynı farazi hesap içinde… asgari ücret kadar gelir elde edebileceği de bildirildiğinden, iş bu durumda bilinen bir durum varken farazi duruma göre hesap yapılması hatalı görülmekle davalılar vekilinin istinaf başvurusu haklı bulunmuştur
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalılar … ile … vekilinin hükme esas alınan hesap raporuna ve dava açılmadan evvel yapılan ödemenin davacıların zararını karşıladığına ilişkin yaptığı istinaf başvurusunun incelenmesinde;
İlk derece mahkemesinin karar tarihinden sonra 09/10/2020 günlü resmi gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 2019/40-2020/40 Esas-Karar sayılı 17/07/2020 günlü kararı ve bu karar ile uyumlu Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/6271 Esas ve 2020/8104 Karar sayılı 03/12/2020 günlü kararlarında belirtilmiş olduğu gibi TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemine göre ve 06.08.2018 tarihindeki asgari ücretin 1,46 katı olarak verileri kullanılmak sureti ile davalı sigorta şirketinin 06.08.2018 tarihinde davacıya yapmış olduğu ödemelerin ödeme tarihi itibariyle… tüm zararının ne kadarını karşıladığının tespiti gerekmektedir.
Davalılar vekilleri tarafından, ilk derece mahkemesinde hükme esas alınan hesap raporuna süresi içinde itiraz ettiği ve bu husus istinaf konusu yaptığı dikkate alınarak, dairemizce TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemince 09.05.2022 havale tarihli hesap bilirkişi raporu alındığı, taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ ediliği ve itirazları değerlendirilmiştir.
Bu yönteme göre dairemizce alınan 30.06.2022 havale tarihli ek bilirkişi raporuna göre; davalı … Sigorta A.Ş. tarafından 06.08.2018 tarihinde dava açılmadan yapılan ödemenin, ödeme tarihi itibariyle davacıların zararını karşılamadığı, yetersiz olduğu ve hatta fahiş fark bulunduğu 09.05.2022 tarihli rapor ile anlaşılmıştır. Bu yönüyle davalılar vekillerinin istinaf haksız bulunmuştur.
Sonuç itibariyle; ilk derece mahkemesince hükme alınan (davacı tarafından itiraz ve istinaf konusu yapılmayan) 10.08.2020 havale tarihli hesap raporunun hazırlanma tarihi dikkate alınarak, davalı sigorta şirketinin (yapılan ödeme düşülmeksizin) davacı …’ın 138.158,00 TL diğer davacı …’in ise 221.842,00 TL tazminat alacağı bulunduğu dairemizce aldırılan 28.06.2022 ek hesap raporu ile anlaşılmıştır. Nihayet davalı sigorta şirketinin davacı … için yapmış olduğu 63.472,97 TL TL’nin (10.08.2020 havale tarihli hesap raporunun hazırlanma tarihine kadar) güncellenmiş değeri olan 74.976,36 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin davacı … için yapmış olduğu 83.750,84 TL TL’nin (10.08.2020 havale tarihli hesap raporunun hazırlanma tarihine kadar) güncellenmiş değeri olan 98.929,25 TL olduğu, iş bu güncellenmiş ödemelerin, hesaplanmış tazminat alacağından düşülmesi neticesinde; davacı …’ın 63.181,64 TL bakiye alacağı bulunduğu, davacı …’in ise 122.912,75 TL bakiye alacağı bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durumda istinaf eden davalı aleyhine sonuç doğurmayacak biçimde, ilk derece mahkemesince hükmedilen tazminat miktarı değişmeyecek biçimde davalı vekilinin istinaf başvurusu haklı bulunmuştur.
Davalılar … ve …’ün vekili hükmedilen manevi tazminat miktarına ilişkin yapmış oldukları istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
6098 TBK’nın 56/2. maddesi hükmüne göre “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”Aynı Yasanın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, 29.04.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı …’nin sürücüsü diğer davalı Sabahattin’in işleteni olduğu aracın, davacılar murisine çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında davacıların murisinin vefat ettiği, alınan kusur raporlarına göre trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü ve işletenin % 100 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları, kusur oranları, kaza ve davanın tarihi, davacıların ölene yakınlıkları, davacıların ve ölenin yaşı, paranın satın alma gücü, olay tarihi birlikte değerlendirildiğinde hükmolunan manevi tazminatın yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davalılar vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Öte yandan, 6100 sayılı HMK 297/2 md.si “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” şeklindedir.
Yapılan yargılama neticesinde, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden her bir davacı için poliçe limitindeki sınır ile sorumlu olduğu manevi tazminat miktar belirtilmeksizin hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Olması gereken gerek manevi tazminat miktarı gerekse fer-i hükümler yönünden davalının her bir davacıya karşı sorumlu olduğu miktar açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesidir.
Davalı … Sigorta A.Ş. oluşan manevi zarardan, kaza tarihi itibariyle poliçe limiti ile 100.000,00 TL ile sorumludur. Yapılan gareme hesabı sonucu, davacı baba … için 33….,33 TL, davacı Anne … için 33….,33 TL, davacı kardeş … için 16.666,66 TL ve davacı kardeş … için 16.666,66 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere hüküm kurulması gerekmektedir.
Davalılar … ve …’ün vekili tanıkların dinlenilmemesine ilişkin yapmış oldukları istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Davalılar vekili süresi içinde sunmuş oldukları cevap dilekçesinde tanıklar isimlerini ve TC kimlik numaralarını bildirmiş ve yine 15.10.2019 tarihli celsede bildirdiği tanıkların davalıların sosyal ekonomik durumları hakkında tanıklık yapacakları şeklinde açıklamada bulunmuştur.
Davalı tarafın bildirdiği tanıkların dinlenmemiş olması yerinde görülmemekle birlikte, dinlenecek tanıkların bilgi sahisi olduğu husus davalıların sosyal ekonomik durumu ile ilgili olduğu, bu hususunda manevi tazminatın miktarının tayinin de önem arz ettiği, yine mahkemece yapılan 23.11.2018 havale tarihli kolluk araştırma tutanağına göre davalıların asgari ücret veya onunda altında aylık gelir elde ettiğinin anlaşılmakla, davalıların en alt düzeyde ekonomik gelire sahip oldukları davalılar tarafından ispatlandığı, dinlenecek (dinlenmeyen) tanıkların alınacak beyanlarının davalının ispatlaması gereken bu husus yönünden bir faydası kalmadığı anlaşılmakla, davalılar vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Söz konusu maddi ve manevi tazminat miktarı yönünden yanılgı bir değerlendirme yazılı şekilde karar verilmiş olmasının hatalı olduğu kanaatine varılmakla davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun bu yönüyle kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği ve davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin HMK 352/1-b-1. maddesi gereğince reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. ve davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABUL, kısmen REDDİ ile;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/11/2020 tarih, 2018/… Esas, 2020/… sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davacıların maddi tazminat davasının KABULÜ ile,
-Anne … için 101.042,76 TL,
-Baba … için 57.757,23 TL olmak üzere toplamda 158.799,99 TL maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 29.04.2018 tarihinden diğer davalı … Sigorta AŞ yönünden temerrüt tarihi olan 06.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte (kaza tarihindeki poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) ilgili davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılar … ve …’a verilmesine,
3-Davacıların manevi tazminat davasının KABULÜ ile;
-Davacı Anne … için 60.000,00 TL (Davalı … Sigorta’nın 33.333,33 TL ile sınırlı olmak üzere)
-Davacı baba … için 60.000,00 TL (Davalı … Sigorta’nın 33.333,33 TL ile sınırlı olmak üzere)
-Davacı kardeş … … 30.000,00 TL (Davalı … Sigorta’nın 16.666,66 TL ile sınırlı olmak üzere)
-Davacı kardeş … için 30.000,00 TL (Davalı … Sigorta’nın 16.666,66 TL ile sınırlı olmak üzere) olmak üzere toplam 180.000,00 TL (Davalı … Sigortanın toplam 100.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere) manevi tazminatın davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 29.04.2018 tarihinden diğer davalı … (önceki ünvanı … Sigorta) sigorta yönünden temerrüt tarihi olan 14.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılara verilmesine,
Harç yönünden:
4-Harçlar kanunu gereğince maddi tazminat yönünden alınması gerekli 10.847,62 TL karar ve ilam harcından peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan toplamda 1.157,18 TL harçtan mahsubu ile bakiye 9.690,44 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Harçlar Kanunu gereğince manevi tazminat yönünden alınması gerekli 12.295,80 TL karar ve ilam harcının davalılardan (Davalı … Sigortanın 6.831,00 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
Yargılama giderleri yönünden:
6-Davacının yaptığı tebligat, müzekkere, Adli Tıp fatura bedeli, bilirkişi ücreti ve dosya posta masrafı olmak üzere toplam 1.522,34 TL yargılama gideri ile dava açılırken yatırılan 621,63 TL Peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı ve 535,55 TL Islah harcı olmak üzere toplam 2.715,42 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
Vekalet ücreti yönünden:
8-(İstinaf eden davalıların aleyhine sonuç doğurmaması için işbu yargılama gideri değiştirilmemiştir.) Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddi tazminat davası yönünden hesaplanan 19.036,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Sigorta AŞ, …, …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine,
10-(İstinaf eden davalıların aleyhine sonuç doğurmaması için işbu yargılama gideri değiştirilmemiştir.) Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat davası yönünden hesaplanan 21.050,00 TL vekalet ücretinin davalılar … (önceki ünvanı … Sigorta) (… sigorta poliçe limiti olan 100.000,00 TL ile sınırlı olduğundan 13.450,00 TL’sinden davalı … sigorta sorumlu olmak üzere) Sigorta AŞ, …, …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
İstinaf giderleri açısından;
11-Davalı … Sigorta A.Ş. ve davalılar … ile … tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
12-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
13-Davacılar tarafından yapılan 40,00 TL istinafa dosya gönderme ücretinin davacıların üzerinde bırakılmasına,
14-Dosyamızdan aldırılan bilirkişi ve tebligat ücretleri için davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yatırılan avanstan sarf edilen toplamda 1.028,00 TL’nin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
15-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 27.09.2022

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.