Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/748 E. 2022/755 K. 04.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/748 – 2022/755
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/748
KARAR NO : 2022/755

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
Av…
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 04/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 27/03/2013 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanarak sakat kaldığını, kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, meydana gelen kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek, 1.000,00 TL maddi tazminat tutarının temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 10.11.2020 tarihli dilekçesi ile dava değerini 171.377,97 TL’ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde … nolu 28/12/2012-2013 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacıya 27.05.2014 tarihinde 13.513,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, raporların Adli Tıp Kurumundan alınması gerektiğini, davacının müterafik kusurunun tazminattan düşülmesi gerektiğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kabulü ile; 171.377,97 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 27/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi maluliyet raporlarının dosya kapsamı içinde birbirleri ile ve ayrıca kendi içlerinde çelişmekte olup yerel mahkeme tarafından bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler giderilmeksizin hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, dosyadaki bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin adli tıp genel kuruluna gönderilerek giderilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hukuka aykırı olduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3 ve 55 maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi tazminat talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin hükme esas alınan maluliyet raporuna yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Davacının maluliyetinin tespiti için sırası ile;
Davacı tedavi evrakları ile birlikte Ç.Ü.T.F. Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na sevk edilmiş, Ç.Ü.T.F. Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından tanzim edilen 01/12/2015 tarih ve 7675 sayılı raporda; 22.06.1972 tarih ve 14223 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemeleri Tüzüğü” ve yine 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Yespit İşlemleri Yönetmeliği” çerçevesinde, davacının geçirmiş olduğu kaza sonucu meslekte kazanma gücünde kayıp oluşturmadığını, geçici iş göremezlik süresinin de 135 gün olduğu belirtilmiştir.
Akabinde tarafların itirazı üzerine dosya tedavi evrakları ile birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi Başkanlığına gönderildiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından tanzim edilen 14/06/2018 tarih ve 10145 sayılı raporda 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Yespit İşlemleri Yönetmeliği” çerçevesinde davacının geçirmiş olduğu kaza sonucu beden gücünün % 51,0’ını kaybettiği, geçici iş göremezlik süresinin de altı aya kadar olduğu belirtilmiştir.
Dosya itirazlar üzerine tedavi evrakları ile birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu İkinci Üst Kuruluna gönderildiği,İstanbul Adli Tıp Kurumu İkinci Üst Kurulu Başkanlığı tarafından tanzim edilen 06/09/2019 tarih ve 1323 sayılı raporda, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Yespit İşlemleri Yönetmeliği” çerçevesinde, davacının geçirmiş olduğu kaza sonucu beden gücünün % 51,0’ını kaybettiği, geçici iş göremezlik süresinin de altı aya kadar olduğu belirtilmiştir. İş bu rapor gerekçeli ve denetime elverişli olduğunda mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Eldeki dosyaya baktığımızda mahkemesince hükme esas alınan 04.07.2019 tarihli Adli Tıp Kurumu 2. ihtisas kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunun, kaza tarihi olan 27.03.2013 tarihinde yürürlükte bulunan11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Yespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümleri çerçevesinde düzenlendiği, bu yönü ile davacının kalıcı maluliyetinin %51 olarak tespit edildiği, başka bir anlatımla iş bu trafik kazasına bağlı olaşan cismani zarar arasında illiyet bağı kurularak kalıcı maluliyetinin usulüne uygun şekilde tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosya içinde mevcut Ç.Ü.T.F. Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından tanzim edilen 01/12/2015 tarih ve 7675 sayılı raporda davacının maluliyetini belirlerken hangi mevzuata dayalı olarak düzenlendiği (Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemeleri Tüzüğü mü, yoksa Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Yespit İşlemleri Yönetmeliği mi), tam olarak anlaşılamamıştır. Öte yandan, eldeki dosyaya baktığımızda mahkemesince hükme esas alınan 04.07.2019 tarihli Adli Tıp Kurumu 2. ihtisas kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunun, kaza tarihi olan 27.03.2013 tarihinde yürürlükte bulunan11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Yespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümleri çerçevesinde düzenlendiği, bu yönü ile davacının kalıcı maluliyetinin %51 olarak tespit edildiği, başka bir anlatımla iş bu trafik kazasına bağlı oluşan cismani zarar arasında illiyet bağı kurularak kalıcı maluliyetinin usulüne uygun şekilde tespit edildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 357. ve 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 11.706,82 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 2.926,72 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 8.780,10 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 04.04.2022

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.