Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/738 E. 2022/754 K. 04.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/738 – 2022/754
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/738
KARAR NO : 2022/754

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…

DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 04/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 26/12/2015 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanarak sakat kaldığını, kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, meydana gelen kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL maddi tazminat tutarının temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 21.10.2020 tarihli dilekçesi ile dava değerini 113.980,86 TL’ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sorumluluğunun sigortasız araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, raporların Adli Tıp Kurumundan alınması gerektiğini, davacı sürücünün olay esnasında kask dizlik takıp takmadığı tespiti gerektiği, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 91.184,77 TL tazminatın dava tarihi olan 25/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı … Hesabı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; … Hesabı’na karşı usulüne uygun açılmış bir dava söz konusu olmadığından, taraf değişikliği ile davaya dahil edilmesinin kabul edilmemeli ve davanın reddedilmesi gerektiğini, maluliyet raporunun uygun yönetmeliği göre düzenlenmemiş olduğunu, davalının sorumlu olmadığı halde geçici iş göremezlik yönünden karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, SGK tarafından zarar görene gelir bağlanıp bağlanmadığı, tazminat ödenip ödenmediği hususunun araştırılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini beyan ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3 ve 55 maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … Hesabı vekili istinaf etmiştir.
Davalı … Hesabı vekilinin yapılan taraf değişikliğine ilişikin istinaf incelemesi yönünden yapılan değerlendirmede;
HMK’nun Tarafta iradî değişiklik başlıklı 124. maddesine göre “(1) Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür… (3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir.” şeklinde belirtilmektedir.
Davacı tarafından tazminatı davası yönünden yapılan incelemede; davacı vekili tarafından mahkemesine sunulan 25/02/2016 günlü dava dilekçesinde 1.00,00 TL tazminatının sadece davalı … Sigorta A.Ş’den tahsili talep edilmiştir.
Mahkemesince yargılama bu davalıya yönelik olarak sürdürülmüş ve kusur raporu alındıktan sonra davalı sigorta şirketinin yapmış olduğu sigorta poliçesinin düzenlenme saati ile kaza saatinin farklı olduğu, dolayısıyla … Sigorta A.Ş tarafından düzenlenen poliçenin kaza saatinden sonra düzenlendiği belirtilerek teminat dışında olduğu belirtildikten sonra davacı vekili tarafından mahkemesine sunulan 17.05.2016 günlü dilekçe ile HMK 124 maddesi gereğince taraf değişikliği talep edilerek (davalı) … Sigorta A.Ş’nin yerine davalı … Hesabı’nın davaya dahil edilerek tarafın değiştirilmesi talep edilmiş ve mahkemesince de bu talep uygun görülmüş yargılamaya … hesabı davalı olarak kabul edilerek devam olunmuş ve sonuçta davacı yanın taraf değişikliği talebi, … Sigorta A.Ş.’nin davalı olarak gösterilmesi sigorta poliçesinin düzenlenme saati ile kaza saati arasındaki farktan kaynaklandığı ve dürüstlük kuralına aykırı olmayacak bir talep olduğu değerlendirilmesi yerinde görülmekle verilen karar davalı vekiline usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş olup, buna göre davalı … Hesabı vekili tarafından istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … Hesabı vekilinin dava açılmadan evvel taraflarına başvurulmadığına ilişkin yapmış oldukları istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Davalıya başvuru zorunluluğunu getiren 2918 sayılı kanunun 97. maddesindeki değişiklik 26/04/2016 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş olup eldeki dava 25/02/2016 tarihinde açılmıştır. Dava tarihi itibari ile davacının davalıya yönelik olarak başvuru yapma zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenle davalının buna ilişkin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Davalı … Hesabı vekilinin hükme esas alınan maluliyet raporuna ilişkin yapmış oldukları istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Eldeki dosyaya baktığımızda mahkemesince hükme esas alınan 26.08.2019 tarihli Adli Tıp Kurumu 2. ihtisas kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunun, kaza tarihi olan 26.12.2015 tarihinde yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde düzenlendiği, bu yönü ile davacının kalıcı bir maluliyetinin %15 olarak tespit edildiği, başka bir anlatımla iş bu trafik kazasına bağlı olaşan cismani zarar arasında illiyet bağı kurularak kalıcı maluliyetinin usulüne uygun şekilde tespit edildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız blunmuştur.
Davalı … Hesabı vekilinin hükmedilen geçici işgörmezlik tazminatına ilişkin yapmış oldukları istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesi 17/07/2020 tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 Sayılı Kararı ile; Genel şartlar TTK’nın 1425, Sigortacılık Kanunu 11 ve KTK’nın 95. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak idarece çıkarıldığı için, KTK ve TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerinde genel olarak temel unsurları belirlenmiş hususlarda bu temel unsurlara aykırı olmamak şartı ile genel şartların hükümleri uygulanacaktır. (Aynı yönde Yargıtay. 17 Hukuk Dairesinin 2019/6271 esas ve 2020/8104 sayılı kararı)
Açıklanan sebeplerle eldeki davada; iptal edilen Karayolları Trafik Kanun’un 90. maddesindeki “Genel Şartlar” ibaresi gereğince teminat dışı bırakılan geçici iş göremezlik tazminatı yönünden, yukarıda yazılı Anayasa Mahkemesi kararı gereği davalının sorumluluğunda olduğu anlaşılmakla, davanın geçici işgöremizlik tazminatı yönünden yazılı şekilde karar verilmiş olması yerinde görülmekle davalı vekillerinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalı … Hesabı vekilinin SGK ödemesine ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Dosya içinde mevcut Sosyal Güvenlik Kurumu Adana İl Müdürlüğü’nün 12.04.2016 havale tarihli yazısından davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin bu yöndeki hesap bilirkişi raporuna yapmış olduğu istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı … Hesabı vekilinin başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 357. ve 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı … Hesabı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.228,83 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 1.557,20 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 4.671,63 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 04.04.2022

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.