Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/726 E. 2022/836 K. 18.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/726 – 2022/836
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/726
KARAR NO : 2022/836

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 18/04/2022

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/12/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27.08.2015 tarihinde Adana Seyhan ilçesinde … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkili … idaresindeki … plakalı araçla çarpıştığını neticesinde çift taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini kazada müvekkilinin ağır bir şekilde yaralandığını, sigorta şirketine yapılan başvuruda 500,00 TL kısmı ödeme aldıklarını, bu nedenle şimdilik 500,00 TL sürekli, 500,00 TL geçici iş gücü tazminatının davalı … Sigorta A.Ş.’den temerrüt tarihinden işletilecek yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usul ve yasaya aykırı olarak açılan davanın reddini talep etmişlerdir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkiline atfedilen kusur durumunu kabul etmediklerini, kazanın oluşumu ve fotoğraflar ile araçların hasar durumu ile tam çelişkili olan kusur raporunun hükme esas alınamayacağını, kusur durumunun hakkaniyetli bir biçimde değerlendirilebilmesi içini yeniden kusur raporu alınması gerektiğini belirterek, usul ve yasaya aykırı, hüküm kurmaya elverişli olmayan kusur raporuna dayanılarak verilen ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen maluliyetten kaynaklı geçici iş göremezlik ve kalıcı iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 27.08.2015 tarihinde dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkili … idaresindeki … plakalı araçla çarpıştığını neticesinde çift taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini kazada müvekkilinin ağır bir şekilde yaralandığını belirterek maddi tazminat isteminde bulunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekili her ne kadar kusur oranlarını kabul etmediğini, kusur durumunun hakkaniyetli bir şekilde değerlendirilebilmesi için yeniden kusur raporu alınması gerektiğini ileri sürmüş ise de, davacının yaralanmasına neden olan kaza sonrasında yürütülen soruşturmada alınan beyanlara göre davacı …’ın dava dışı sigortalı araç sürücüsü …’in sevk ve idaresindeki araca arkadan çarptığını, kontrolünü kaybederek refüje çıktığı şeklinde ifade verilmiştir. Mahkemesince alınan 16/09/2019 günlü kusur raporunda ise davacının fren mesafesini gözetmemek suretiyle karşı araç sürücüsüne arkadan çarpması nedeniyle %100 oranında asli kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ın ise kusurunun bulunmadığı tespiti yapılmıştır. Buna göre davacının kaza sonrasındaki beyanları tarafların anlatımları dikkate alındığından kazanın, davacının ileri sürdüğü gibi başka bir aracın sıkıştırması neticesinde meydana geldiği hususunun kanıtlanamadığı kazanın oluşumuna dair başkaca bir delil bulunmadığı, davacı tarafından dava açılırken tanık ve keşif deliline dayanılmadığı, kazanın 3. bir aracın sıkıştırması nedeniyle meydana geldiği, sigortalı aracın kusurlu olduğuna dair bir ispat bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemesince davacının tam kusurlu olarak kabulünde bir yanlışılık bulunmamaktadır bu nedenle davacının kusura yönelik istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının tam kusurlu olarak kabul edilmiş olması dikkate alındığında sigorta şirketlerinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olduğu, dosya içerisinde mevcut tüm bilgi ve belgelere göre kazanın meydana gelmesinde dava dışı sigortalı araç sürücüsünün bir kusurunun bulunmadığı, bu nedenle davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması sebebiyle davalı sigorta şirketinin de sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir yanlışlık bulunmamaktadır. Bu yönü ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın reddine verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/12/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY İLGİLİ HUKUK DARİESİNDE TEMYİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.18/04/2022

Başkan Üye Üye Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır