Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/724 E. 2022/1223 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/724
KARAR NO : 2022/1223

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 2- … – … …
3- … – … …
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 07/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … çekici ve … plakalı dorsenin maliki olduğu, davalılardan …’un sürücüsü ve …’ün maliki olduğu … plaka sayılı araç ile 26/01/2018 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası yaptıklarını, müvekkilinin aracının park halinde iken meydana gelen kazada trafik kaza tutanağında karşı tarafın tamamen kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkiline ait çekici ve dorseden oluşan Mercedes marka tırın hasar gördüğünü, sigorta şirketi tarafından hasar tutarının ödendiğini, ancak tırda meydana gelen 13.000,00 TL değer kaybının ödenmediğini, aracın tamir süresince oluşan gelir kaybının da karşılanmadığını, bu nedenlerle fazlaya dair haklar saklı kalmak üzere şimdilik 1000TL değer kaybının kaza tarihinden itibaren ticari faizi ile tüm davdalılardan, 1.000,00 TL kazanç kaybının davalılar … ve …’ten kaza tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tazmin ve tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, hasar ve dava tarihine göre zaman aşımı hususunun dikkate alınması gerektiğini, davacı tarafa müvekkil şirketçe 14.493,66TL araç hasarı ödemesinin yapıldığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın tek taraflı beyanı olan ve müvekkilinin asli kusurlu iddiasına katılmadıklarını, kaza sonrası oluşan değer kaybının sigorta kapsamında olduğundan müvekkillerinden talep edilemeyeceğini, keşif ve bilirkişi incelemesi ile kusur ve tazminat hesabının yaptırılması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının davalılara karşı açtığı değer kaybı tazminine ilişkin davanın reddine, 5.500,00TL kazanç kaybına ilişkin zararın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalılar vekili; Yerel mahkeme kararında hükme esas alınan 12.06.2020 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen kusur durumunun ve kusur oranlarının hatalı olduğunu, somut olayda dava konusu kazanın gerçekleştiği yol ve çevre özellikleri, yolun eğimli olması hallerine dair herhangi bir tespit yapılmadığını ve hatalı şekilde müvekkilinin söz konusu kazada asli ve %100 oranla kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, müvekkilinin davalı aracını park ederken kazayı önceden tahmin edebilecek bir konumda olmadığını, müvekkili aracını sıra almak için park ettiğini ve sonrasında aracın kazaya karıştığı haberi kendisine ulaştığını, bu durumun dosya kapsamında mevcut tanık anlatımları ile sabit olduğunu, yerel mahkeme kararı ile hükmedilen kazanç kaybının fahiş olduğunu, raporda davalının yapmış olduğu iş için aylık brüt gelir miktarının emsalleri ile ilgili araştırma yapılmadan belirlendiğini, ayrıca raporda tespit edilen miktarın normal kazanç miktarının çok üstünde olduğunu, kazanç kaybını kabul ettikleri anlamına gelmemek kaydıyla aracın kullanılış amacı, araç kullanılırken yapılacak olan yakıt masrafı, OGS/HGS gibi zorunlu giderlerinin mahsup edilmesi gerekirken, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda bu araştırmalar yapılmadığını, eldeki dava kısmi dava olarak açıldığını, yerel mahkemece zamanaşımı itirazlarının dikkate alınmadan karar verildiğini, davacının fazlaya ilişkin kazanç kaybı talebinin reddedildiği halde reddedilen kısım yönünden lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yerel mahkeme kararında reddedilen kazanç kaybı yönünden vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, meydana gelen kaza neticesinde araçta oluşan değer kaybına ve davacıda oluşan kazanç kaybına dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar … ve … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalılar … ve … vekilinin kusur durumuna yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde;
Davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ve çekiciye bağlı yarı römorkun … Beton isimli iş yerinin kantar kısmına getirildiği ve sıra almak için sürücünün aşağıya indiği sırada aracın hareket ederek geri geri gelip, iş yeri sahasının kenarında park halinde bulunan davacı … sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ve çekiciye bağlı yarı römorkun sağ yan kısımlarına çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında, Mahkemece dava konusu kazada kusur durumunun tespiti amacıyla yapılan keşif neticesinde düzenlenen 18.06.2019 tarihli kusur raporuna göre … plakalı araç sürücüsünün aracını park ettikten sonra hafif eğimli olan yolda her iki arka tekerleğinin ve ayrıca römorkların arka tekerleklerinin niteliklerine uygun takoz konması gerekirken araçtan inerek ayrılmasında dikkatsiz ve tedbirsiz davrandığı anlaşıldığından %100 oranında asli kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü davacının ise hatalı tutum ve davranışı bulunmadığından kusursuz olduğu kanaatine varıldığı, belirtilmiştir.
Rapora itiraz üzerine mahkemece ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 09.10.2019 tarihli raporda benzer şekilde … plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Her iki raporun birbiri ile uyumlu olduğu, ilk alınan raporun olay mahallinde yapılan keşif neticesinde düzenlenmiş, bu itibarla olay yerinin yol ve çevre özelliklerinin gözlemlenerek hazırlanmış olduğu da dikkate alındığında kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmakla davalılar vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Davalılar … ve … vekilinin kazanç kaybı miktarına yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde;

Davacının tazminin, istediği zararın niteliği, ticari şekilde kullanılan aracın belirli bir süre işletilememesinden kaynaklanan kazanç kaybı (yoksun kalınan kâr) istemin ilişkin olup, bu noktada davacının zararının net olarak tespit edilmesi gerekmektedir. Kârdan yoksun kalma zararı malvarlığının fiilden sonraki durumu ile, çoğalma ihtimali gerçekleşmiş olsa idi ulaşabileceği varsayılan (farazi) durumu arasındaki fark gözönünde bulundurularak hesaplanır.
Zararın tespiti, noktasında, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının dava konusu olaydan önceki yıllara ait ticari defterleri ve vergi dairesi kayıtları incelenmeden, ortalama geliri duraksamasız belirlenmeden, sadece davacının ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde 2018 yılında zarar etmiş olduğu tespit edilerek Mersin Kamyoncular, Kamyonetçiler, Otobüsçüler, Otomobilciler ve Şoförler Esnaf Odası’nın mahkemeye göndermiş olduğu yazıda nakliye işlerinden aylık ortalama brüt 10-12 bin TL arası gelir sağlandığının belirtilmiş olması gerekçesiyle, davacının aylık kazancı için bu belirtilen rakamın esas alınarak hesaplama yapılarak yoksun kalınan kâr kaybının belirlendiği anlaşılmaktadır. Kârdan yoksunluk zararının sağlıklı biçimde hesaplanabilmesi için davacının önceki yıllara ait ticari defterleri ile vergi kayıtlarının uzman bilirkişi kuruluna inceletilerek aracın kullanılamadığı süre boyunca kazanç kaybının belirlenmesi gerekir. Bu yönüyle hükme esas alınan bilirkişi raporu zararın tespiti için yeterli olmayıp hükme esas alınabilecek nitelikte değildir.

Hal böyle olunca, öncelikle davacının dava konusu olaydan önceki yıllara ait ticari defterleri ile vergi kayıtlarının getirtilmesi, zararının kanıtlanması için taraflarca gösterilen ve gösterilecek tüm delillerin toplanması, daha sonra makine mühendisi ile mali müşavir bilirkişiden ek rapor alınarak, öncelikle davacının ticari defterler ve vergi kayıtları inceletilmesi sureti ile davacının dava konusu aracının ticari işletmesinde kayıtlı olup olmadığının tespiti ile kâr-zarar durumunun, aracın çalışabileceği gün, talep edilen hizmet bedelleri ve araç için yapılacağı halde aracın kullanılamaması nedeniyle tasarruf edilen yakıt, şoför ücreti, amortisman giderleri de dikkate alınarak net gelirin saptanması konusunda bilirkişiden, muhtemel kârdan yoksunluk zararının hesap şeklini de gösterir şekilde açıklayıcı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınması gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmüştür.
Davalılar … ve … vekilinin ıslah edilen kısmın zamanaşımına uğradığına yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde;
Davacı vekili tarafından 27.01.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile davaya konu kazanç kaybı tazminat talebinin ıslah yolu ile 6.000,00TL’ye arttırılması talebini içerir ıslah dilekçesinin harçlandırılarak dosyaya sunulduğu, dilekçenin davalılar vekiline tebliğ edildiği ve davalılar vekili tarafından ıslaha karşı zamanaaşımı itirazında bulunulduğu görülmüştür.
Kaza tarihi olan 26.01.2018 tarihi itibariyle 6098 TBK 72.md.sinde “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.” düzenlemesine yer verilmiş olup, davacının talebi, trafik kazasına bağlı, haksız fiille oluşan zararın tazmini, yukarıda anılan mevzuat hükümleri gereği 2 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu döneminde kısmi dava olarak açılan davada, davaya konu edilmeyen alacak bölümü için zamanaşımı işlemeye devam etmektedir.
Kısmi dava şeklinde açılan tazminat davasında davaya konu edilmeyen alacak kısmı için zamanaşımının işlemeye devam ettiği; davaya konu kaza tarihinin 26.01.2018, ıslah dilekçesinin sunulma tarihinin 27.01.2020 olduğu, kaza tarihinden itibaren 2 yıllık sürenin son günü olan 26.01.2020 tarihinin pazar gününe denk gelmesi sebebiyle ertesi gün ilk iş günü olan 27.01.2020 tarihi itibariyle ıslah dilekçesinin süresinde sunulduğu, bu itibarla ıslahın zamanaşımı süresi dolmadan yapıldığı dikkate alındığında, ıslaha konu edilen kısım yönünden zamanaşımının dolmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Davalılar … ve … vekilinin kazanç kaybı talebinin reddedilen kısmına yönelik istinaf sebebinin incelenmesinde;
Yukarıda belirtilen kaldırma sebebi dikkate alınarak bu yöndeki istinaf başvurusu incelenmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, mahkemece kazanç kaybı miktarının net olarak belirlenebilmesi yönünden mahkemece bilirkişilerden ek rapor alınması gerektiğinden, HMK’nın 353/1-a-6. bendine göre davanın esasıyla ilgili olarak gereken delillerin toplanmadığı anlaşıldığından açıklanan nedenlere dayalı davalılar … ve … vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1.a-6. maddesi gereğince KABULÜ İLE,
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Yukarıda belirtilen sebeplerle eksik bilgi ve belgeler tamamlandıktan sonra davanın yeniden görülüp karar verilmesi için dosyanın yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalılar … ve … tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Davalılar … ve … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 359/3. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.07/06/2022

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.