Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/720 E. 2022/931 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/720
KARAR NO : 2022/931

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACILAR : 1- … – … …
2- … – … …
3- … – …
4- … – … …
5- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1- … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALI : 2- … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVA : Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : …

Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve Mersin 2.Asliye Ticaret Mahkemesi sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/07/2014 günü davalı … … sevk ve idaresindeki aracın 17 yaşındaki …’a çarparak ölümüne sebep verildiğini, Mersin 10.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … sayılı dosyasında Kurtuluş …’ın asli kusurlu bulunduğunu, oğullarının ölümü ile anne … ve baba …’ın destekten yoksun kaldıklarını, baba için 40.000,00TL anne için 40.000,00TL kardeşler …, … ve … için ayrı ayrı 20.000,00’er TL olmak üzere toplam 140.000,00TL manevi tazminatın sürücü …’dan talep ettiklerini, yine bilirkişilerce tespiti yapıldıktan sonra maddi tazminat taleplerinin bulunduğunu, sürücü yönünden kaza tarihinden, sigorta şirketi yönünden, sigorta şirketince kendilerine yapılan 17.748,42TL’nin mahsubu ile bakiye tazminat miktarının temerrüt tarihinden işletilecek faizi, yargılama masrafları, vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin adresinin İstanbul olması nedeniyle yetkisiz mahkemede açıldığını, kaza tarihinin 30/07/2014 olduğundan 2 yıllık zamanaşımı süresini geçirdiğini, 30/06/2016 tarihinde davacı tarafa 17.719,00TL ödeme yapıldığını, bu nedenle başkaca sorumluluklarının bulunmadığını, davacı tarafın zararlarının hesaplanması gerektiğini, müvekkil şirketinin sorumluluğunun manevi tazminatı kapsamadığını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazada müvekkilinin kusurlu olmadığını, müteveffanın tam kusurlu olduğunu, anılan ceza dosyasında alınan raporun tanık beyanına göre tanzim edildiğini ve kabul edilemeyeceğini, öncelikle kusurun ve oranlarının tespitinin yapılması gerektiğini, müvekkilinin kaza sonrası hemen ambulans çağırdığını ve yapılması gereken müdahaleleri yaptığını bu nedenle manevi tazminat talebinin yersiz olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalılara karşı açılan maddi tazminat davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davacı … ve davacı … için ayrı ayrı 30.000,00TL manevi tazminatın, davacı …, davacı … ve davacı … için ayrı ayrı 15.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacılar …, … ve …’ye verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
DAİREMİZCE VERİLEN 18.02.2020 TARİH, … ESAS, … KARAR SAYILI KARARI: Dairemizce verilen 18.02.2020 tarihli kararda mahkemece İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Fakültesi Trafik Kürsüsü ya da Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek trafik kusur konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden çelişkilerin giderilerek tarafların kusur oranının belirlenmesi hususunda rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulüne karar verilerek ilk derece mahkemesince verilen 03.04.2019 tarihli kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacılar vekili; hükmedilen manevi tazminatın düşük olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Karara karşı davalı … vekili; Mersin 10.Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyasının temyiz incelemesinde olup Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının bozma yönünde tebliğnamesinin mevcut olduğunu, ceza mahkemesi kararının bozulmasının yüksek bir ihtimal olduğunu, deliller toplanmadan hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dosyasında tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının yeterince araştırılmadığını, müvekkilinin hükmedilen tazminatı ödeme gücünün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, meydana gelen trafik kazası sonucu açılan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat talebinden ibarettir.
Mahkemece maddi tazminat davasının konusuz kalma nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat miktarı yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davacılar vekili tarafından hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğu, davalı … vekili tarafından kusur raporunun hatalı olduğu, delillerin eksik toplandığı, hükmedilen miktarın yüksek olduğu ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Kusur raporuna yönelik itiraz yönünden yapılan incelemede;
Dosya arasında bulunan kaza tespit tutanağında müteveffa …’ın kavşağa yaklaşırken hızlarını azaltmamak suçundan asli kusurlu, davalı …’ın kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Mersin 10.Asliye Ceza Mahkemesinin almış olduğu 03/03/2015 tarihli bilirkişi raporunda motosiklet sürücüsü müteveffanın asli kusurlu, …’ın tali kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mersin 10.Asliye Ceza Mahkemesi dosyasından alınan Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın …sayılı 14/07/2015 tarihli raporunda kamyonet sürücüsü …’ın asli kusurlu, müteveffa motosiklet sürücüsü …’ın tali kusurlu olduğu yönünde rapor düzenlenmiştir.
Bu dosyada 06/02/2019 tarihli keşif sonrasında alınan kusur bilirkişi raporunda davalı …’ın %70 oranında asli kusurlu, davacıların murisi …’ın %30 oranında tali kusurlu olduğu görülmüştür.
Dairemizce verilen kaldırma kararında sonra Ankara Trafik Fen Heyetinden alınan … tarihli raporda davalı sürücü …’ın meydana gelen olayda %70 oranında, müteveffa sürücü …’ın %30 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Raporlar arasındaki çelişkinin giderildiği anlaşıldığından davalı vekilinin kusur oranın yanlış tespit edildiğine ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Manevi tazminatın miktarına yönelik yapılan incelemede;
6098 TBK’nın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hakimin takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir etmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Somut olayda 03.07.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı …’ın sürücüsü, davacıların murisinin kullandığı motosiklet ile çarpışması neticesinde meydana gelen trafik kazasında davacıların murisinin vefat ettiği, alınan kusur raporlarına göre trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücünün %70 oranında, ölenin % 30 oranında kusurlu olduğu, ayrıca ölenin kask takmayarak müterafik kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Müteveffanın olay tarihine 17 yaşında olduğu, davacı babanın 56 yaşında olup bekçilik yaptığı, davacı annenin ev hanımı olup 54 yaşında olduğu, davalı sürücünün emekli olduğu, tarlasının bulunduğu yapılan araştırmalardan anlaşılmıştır. Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları, kusur oranları, kaza ve davanın tarihi, davacıların ölene yakınlıkları, davacıların ve ölenin yaşı, paranın satın alma gücü, olay tarihi birlikte değerlendirildiğinde hükmolunan manevi tazminatın yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle taraf vekillerinin bu yöndeki istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacılar ve davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacılar ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacılardan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 21,40 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,

3-Harçlar Kanunu gereğince davalı …’dan alınması gereken 7.172,55 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 1.793,13 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 5.379,42 TL harcın bu davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Taraflar tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından (toplam 105.000,00 TL) miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.26/04/2022

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … … İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.