Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/698 E. 2022/1310 K. 20.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/698
KARAR NO : 2022/1310

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACILAR : 1- … – …
2- … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 20/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22.06.2019 günü sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile seyir halinde iken sürücü … idaresindeki … plakalı motosiklet ile çarpışması sonucu motosiklette yolcu konumunda bulunan …’ün vefat ettiğini, vefat nedeniyle müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını, dava öncesinde … plakalı aracın sigorta şirketi … Sigorta’ya müracaatta bulunduklarını ancak uzlaşma sağlanamadığını, işbu sebeplerden dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; 100,00 TL (herbir müvekkili için 50,00 TL’şer) destekten yoksun kalma tazminatının tazminatın kaza tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 06.11.2020 tarihli dilekçesi ile dava değerini davacı … için 52.777,00 TL’ye, davacı … için 79.096,00 TL’ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı … yönünden açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 41.821,60 TL’nin temerrüt tarihi olan 02/10/2019 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacı …’e verilmesine, davacı … yönünden açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 63.276,80 TL’nin temerrüt tarihi olan 02/10/2019 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacı …’e verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacılar vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; hesap bilirkişisi tarafından rapor düzenlenirken davacıların pay oranının çok düşük belirlendiğini, bu hususa itiraz etmelerine rağmen mahkemece itirazlarının reddedildiğini, bilirkişinin yanlış hesaplanması neticesinde tazminat miktarının düşük belirlendiğini ayrıca murisin kaza esnasında kask takmaması bahsiyle %20 müterafik kusur indirimi yapılmış ise de, ceza dosyası ve tanık beyanlarından bu hususun netleşmemiş olduğunu davalı tarafın soyut iddiası ile indirim yapılmış olduğunu, bu nedenle müterafik kusur indiriminin şartlarının oluşmadığını, ayrıca müterafik kusur indirimi oranınında yüksek olduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını, ve dosyanın talepleri doğrultusunda hesap bilirkişisine gönderilmesini, tespit edilecek tazminat miktarından müterafik kusur indirimi yapılmadan tamamı yönünden davanın davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 53/1-3 ve 55 maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, destekten yoksun kalınmasından doğan maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi tazminat talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili istinaf etmiştir.
Davacılar vekilinin müterafik kusur indirimine yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur, kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen müterafik kusurun etkisine göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
Somut olayda, … plakalı motosiklette yolcu olarak bulunan destek …’ün ölü muayene tutanağında, ölüm sebebinin beyin kanaması ve kafa kaide kırığından kaynaklandığının kayıtlı olması, buna bağlı olarak kaza esnasında kaskının bulunmadığı anlaşılmakla, olayın meydana gelmesinden müterafik kusurunun olduğu değerlendirilmesi ile takdiren %20 oranında indirim yapılması yerinde görülmekle davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.

Davacılar vekilinin, hükme esas alınan hesap raporuna yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
İlk derece mahkemesinde hükme esas alınan hesap raporunda hesap yöntemi olarak 1.8 teknik faiz kullanılmış ise de; 09/10/2020 günlü resmi gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 2019/40-2020/40 Esas-Karar sayılı 17/07/2020 günlü kararı ve bu karar ile uyumlu Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/6271 Esas ve 2020/8104 Karar sayılı 03/12/2020 günlü kararlarında belirtilmiş olduğu gibi TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemine hazırlanması gerekmektedir.
Davacı vekili tarafından, ilk derece mahkemesinde hükme esas alınan hesap raporuna süresi içinde itiraz ettiği ve bu husus istinaf konusu yaptığı dikkate alınarak, dairemizce TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemince 11.04.2022 havale tarihli hesap bilirkişi raporu alındığı, taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ ediliği ve itirazları değerlendirilmiştir.
Buna göre davacı (anne) …’nin 176.843,00 TL destekten yoksun kalma zararının oluştuğu, iş bu zarardan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapıldığında 141.474,40 TL zarardan davalının sorumlu olduğu yine, davacı (baba) …’un 87.522,00 TL destekten yoksun kalma zararının oluştuğu, iş bu zarardan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapıldığında 70.017,60 TL zarardan davalının sorumlu olduğu anlaşılmış ve fakat istinaf aşamasında ıslah imkanı bulunmadığı fazlaya ilişkin haklar saklı bırakılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuş ve davacı vekilinin istinaf başvurusu bu yönüyle haklı bulunmuştur.
Söz konusu maddi tazminat miktarı yönünden yazılı şekilde karar verilmiş olmasının hatalı olduğu kanaatine varılmakla davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun, bu yönüyle kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği, davacılar vekilinin sair istinaf sebeplerinin HMK 352/1-b-1. maddesi gereğince reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Gerekçesi işlerin yoğunluğu nedeniyle 1 ay içerisinde yazılacak gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABUL – kısmen REDDİ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih, … Esas, … sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜ ile;
3-Davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasının KABULÜ ile, 79.096,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 02/10/2019 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacı …’e verilmesine, davacının … fazlaya ilişkin haklarının saklı bırakılmasına
4-Davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasının KABULÜ ile, 52.777,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 02/10/2019 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacı …’e verilmesine, davacının … fazlaya ilişkin haklarının saklı bırakılmasına
Harç yönünden:
5-Alınması gereken 9.008,24 TL karar harcından, peşin alınan ve ıslah ile alınan 502,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.505,34 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
6-İlk derece mahkemesince 08.12.2020 günlü karar ile davalıdan tahsiline karar verilen harcın davalıdan tahsil edilmemiş olması ve fakat harç tahsil müzekkeresi çıkartılmış olması halinde söz konusu harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmeksizin iadesinin ilk derece mahkemesince istenilmesine, dairemiz kararına göre yeniden harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
7-Harç tahsil edilmiş ise tahsil edilen miktarın Dairemizce tahsiline karar verilen bakiye harçtan mahsubu ile bakiyesinin tahsilinin istenmesine,
Vekalet ücreti yönünden:
8-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan; 7.661,01 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’e ödenmesine,
9-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan; 11.082,48 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’e ödenmesine,
Yargılama gideri yönünden:
10-Davacılar tarafından yapılan 502,90 TL peşin harcın tamamının davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
11-Davacılar tarafından yapılan bilirkişi ücreti, tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 4.002,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
12-Arabuluculuk asgari ücret tarifesi kapsamında taraf sayısına göre hesaplanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin karar kesinleştiğinde davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydı amacı ile tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
13-HMK’nın 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri yönünden:
14-Davacılar tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
15-Davacılar istinaf aşamasında kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre hesap ve takdir edilen 2.550,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
16-Davacılar tarafından yapılan 1.098,50 TL istinafa dosya gönderme, bilirkişi ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından davacı … yönünden miktar itibari ile KESİN, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince davacı … yönünden dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 16.06.2022


Başkan


Üye


Üye


Katip
… İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.