Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/690 E. 2022/831 K. 18.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/690 – 2022/831
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/690
KARAR NO : 2022/831

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av…
Av…

DAVALILAR : 1- …
VEKİLİ : Av…
: 2- …
VEKİLİ : Av…
: 3- …
VEKİLİ : Av…
DAVA İHBAR OLUNAN : …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 18/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı … … …’ın … tarihinde davalı şirket adına kayıtlı davalı … … …’ün sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı araç çarpması sonucu meydana gelen trafik kazası nedeniyle yaralandığını, aylarca yoğun bakımda kaldığını, 06/09/2015 tarihinde … Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen Engelli Sağlık Kurulu raporunda kişinin engellilik oranının %99 olarak belirlendiğini, İzmir Cumhuriyet başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını, davacı …’ın tüm bakımının özel bilgi, tecrübe ve ciddi maddi maliyetler gerektirdiğini, Trakeostomili hastalığı nedeniyle boğazdan soluk borusuna delik açıldığını, özel bakımı ve gözetimi ihtiyaç duyduğunu, kısa bir süre bile yalnız bırakılamadığını, özel mamalar ile beslendiğini, müvekkili davacı … …’ın kazadan sonra oğlunun yanı başında ona bakmaya çalıştığını, müvekkilinin İskenderun Nüfus Müdürlüğünde çalıştığını, kaza tarihinden bu yana çalışamadığını, akademik ve mesleki kariyerini yarıda bıraktığını, oğlunun ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştığını, kaza nedeniyle müvekkillerinin çok büyük acı ve üzüntü çektiğini ve halen de çekmeye devam ettiğini, davalarının kabulü ile, müvekkili davacı … … için 150.000,00 TL ve … … … için 200.000,00 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen, davacı … … … için her türlü hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 500,00 TL iş göremezlik, 500,00 TL kalıcı maluliyet ve 500,00 TL tedavi gideri ve bakım gideri olmak üzere toplam 1.500,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkili davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP: Davalı … … Otomotiv İnş. Tur. Tic. Ve San. Ldt. Şti. vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili davalının davada husumet ehliyetinin bulunmadığını, husumet yönünden itirazlarının olduğunu, müvekkili davalının … plaka sayılı araç kiralandığı için işleten sıfatını yitirdiğini, dava dilekçesinde belirtilen hususları kabul etmediklerini, müvekkili şirket aracı kiralayarak işleten sıfatını kaybettiğini, davaya konu kazadan dolayı meydana gelen zarardan sorumlu tutulamayacağını, müvekkili davalı şirketin kira sözleşmesinden anlaşılacağı üzere … plaka sayılı aracı … reklam Danışmanlık Telekom Hiz. Dış tic. Ltd. Şti. Kiralandığını, davayı kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili davalı sigorta şirketinin sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sorumlu olabileceğini, müvekkiline sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, davacının kusurlu bulunduğunu, davacıya SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının belirlenerek ödeme yapılaması halinde tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, davacının müterafik kusurunun tespiti halinde tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, tedavi gideri kapsamında olan geçici iş göremezlik zararının poliçe kapsamında olmadığından müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, açılan davayı kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.

Davalı … … … vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin İzmir’de ikamet ettiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetki itirazdı bulunduklarını, müvekkili davalının meydana gelen kaza nedeniyle üzüntü içinde olduğunu, müvekkili davalının yolda seyrederken küçük … … …’ın aniden yola fırlaması neticesinde bu üzücü olayan yaşandığını, kaza ile ilgili soruşturma dosyasında yapılan iki bilirkişi incelemesinde alınan raporlarda müvekkili davalının tali kusurlu olduğunun belirtildiğini, davacıların kazanın oluşumunda asli kusurlu olması nedeniyle talep ettikleri tazminatların kusur oranından indirim yapılarak sonuca gidilmesi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı … …’ın velayeten … … adına her üç davalı aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının feragat sebebiyle her üç davalı aleyhine ayrı ayrı reddine, davacı … …’ın asaleten ve … … adına velayeten davalı … … Otomotiv aleyhine açtığı manevi tazminat davasının husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacı … …’ın davalı … … … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; 45.000,00 TL manevi tazminatın … olan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … … …’den tahsili ile davacı … …’a verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı … …’ın velayeten … … yönünden davalı … … … aleyhine açtığı manevi tazminat davasıın kısmen kabul kısmen reddi ile; 60.000,00 TL manevi tazminatın … olan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … … …’den tahsili ile … …’a velayeten … …’e verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı … … … vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan kusur raporunu kabul etmediğini, meydana gelen olayda müvekkilinin tali oranda dahi kusurunun bulunmadığını, mahkemece eksik incelemeye dayalı ve somut dayanaklardan yoksun olarak hazırlanmış ATK raporuna dayanılarak kurulan hükmün hatalı olduğunu, mahkemece hükmolunun manevi tazminat miktarlarının çok yüksek olduğunu, manevi tazminata hükmedilirken tarafların kusur oranı ve olayın oluş şeklinin yanında davacılara sigorta şirketi tarafından ödenen maddi tazminatın da göz önünde bulundurulması gerektiğini, davacıların maddi tazminat taleplerinin feragat nedeniyle reddedildiğini, bu nedenle reddedilen miktar yönünden lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu yönde bir karar verilmediğini belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen maluliyetten kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemesince verilen karara karşı davalı … … … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekilinin kusura yönelik istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili her ne kadar hükme esas alınan kusur raporunu kabul etmediğini, meydana gelen olayda müvekkilinin tali oranda dahi kusurunun bulunmadığını ileri sürmüş ise de,
Dosya arasında mevcut kazanın hemen akabinde düzenlenen kaza tespit tutanağı incelendiğinde, kazanın meydana gelmesinde davalı … … …’ü tali kusurlu olduğu, dosyamız davacısı … … …’ın asli kusurlu olduğu bildirilmiştir.
İzmir C. Başsavcılığının … Soruşturma nolu dosyasında düzenlenen 12/10/2015 günlü bilirkişi raporunda; davalı sürücü … …’nin kazanın meydana gelmesinde hız limitinin üzerinde seyrederek aracının hızını trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığı bu nedenle tali kusurlu olduğu, davacı yaya … …’ın ise ilk geçiş hakkına sahip olan aracın kendisi için tehlike yaratacak ehemmiyetini önemsemeyerek dikkatsiz, aceleci ve kontrolsüzce yola girdiği gerekçesi ile asli kusurlu olduğu bildirilmiştir.
İzmir 10. Asliye Ceza Mahkemesince keşif neticesinde alınan 10.10.20116 günlü kusur raporuna göre kazanın oluşumunda davalı sürücü … … …’ün tali kusurlu olduğu, davacı yaya … …’ı ise asli derecede kusurlu olduğu bildirilmiştir.
İzmir 10. Asliye Ceza Mahkemesince ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 30.05.2017 günlü kusur raporunda, davalı sürücü … …’nin olay yerindeki seyrini meskun mahal şartlarını dikkate alarak sürdürmesi gerekirken mahal şartlarına uygun seyretmeyerek sevk ve idaresindeki otomobilin sol tarafından seyir yoluna giren yayaya çarptığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket etmesi nedeniyle tali kusurlu olduğunu, davacı yaya … …’ın ise taşıt yoluna girmeden önce yolu kontrol etmesi, gelen araçların hız ve yakınlık durumlarını dikkate alıp araçlara ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken yeterli kontrolü yapmayıp, sağ tarafından gelen otomobile ilk geçiş hakkını vermeden koşarak taşıt yoluna girip gelen otomobilin kendisine çarptığı olayda asli kusurlu olduğu görüşü bildirilmiştir.
İşbu dava dosyasında ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 20.03.2020 günlü kusur raporunda ise, davalı sürücü … …’nin otomobili ile mahal şartlarına uygun hızda seyretmemesi nedeniyle %30 oranında tali kusurlu, dosyamız davacısı … …’ın ise sağından yaklaşan otomobilin hız ve mesafesini dikkate almadan kontrolsüz şekilde koşarak taşıt yoluna girdiği, otomobil sürücüsüne ilk geçiş hakkını vermediği kazada asli kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Tüm bu tespitlere göre mahkemece aldırılan raporların dosya kapsamına ve olayın oluşuna uygun olduğu gibi ceza dosyasında alınan raporla ve kaza tespit tutanağı ile de uyumlu olduğu, davalının meydana gelen olayda tali raporlar arasında çelişki olmadığı, olay yerini ve olay anını gösteren kamera görüntüsü … özleme tutanağına göre de davalının tali kusurlu kabul edilmesinde herhangi bir yanlışlık olmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin tüm kusurun davacıda olduğu yönündeki istinaf talebinin reddi gerekmiştir.
Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekilinin davacıların maddi tazminat taleplerinin feragat nedeniyle reddedildiğini, bu nedenle reddedilen miktar yönünden lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu yönde bir karar verilmediğini ileri sürmüş ise de,
Mahkemece maddi tazminat yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacılar vekilinin söz konu feragati, hakkın özünden feragat niteliğinden değildir. Davcılar dava konusu maddi tazminat alacaklarına yargılama sırasında kavuştuğu için feragat etmişlerdir, esasen burada dava konusuz kalmıştır. Davacılar vekilinin feragat beyanı HMK 307 maddesinde düzenlenen davacının talep sonucundan vazgeçmesi olarak kabul edilemez zira davacılar esasen diğer davalı sigorta şirketi ile anlaşmaya varmışlar ve maddi zararlarına ilişkin olarak ödemelerini almışlardır. Bu nedenle maddi tazminat davası bakımından davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde herhangi bir yanlışlık bulunmamaktadır. Bu yönü ile davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilinin manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarlarının yüksek olduğunu ileri sürmüş ise de,
6098 TBK’nın 56/2. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hakimin takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir etmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Somut olayda … tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı … …’ın yaralandığı, her ne kadar İstanbul 2. İhtisas ATK tarafından düzenlenen 30/01/2019 tarihli maluliyet raporuna göre davacının %100 oranında maluliyetinin bulunduğu belirtilmiş i ede, alınan kusur raporlarına göre trafik kazasının meydana gelmesinde davacının asli kusurlu davalının tali kusurlu olduğu, tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları, kaza ve davanın tarihi, davacının yaşı, yaralanmasının ve maluliyetinin niteliği, olay tarihi ve TMK’nın 4. maddesi birlikte değerlendirildiğinde hükmolunan manevi tazminatın yüksek olduğu kanaatine varılmıştır. Bu nedenle davalı vekilinin manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
HMK 353/1-b-2 maddesine göre” Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilebileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla davalı … … … vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmak üzere kaldırılmasına karar verilmesi kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … … … vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ İLE;
2-HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince, İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının yeniden hüküm kurulmak üzere KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
3-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
3-a)-Davacı … …’ın velayeten … … adına her üç davalı aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının feragat sebebiyle her üç davalı aleyhine ayrı ayrı REDDİNE,
3-b)-Davacı … …’ın asaleten ve … … adına velayeten davalı … … Otomotiv aleyhine açtığı manevi tazminat davasının HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
3-c)-Davacı … …’ın davalı … … … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının Kısmen Kabul Kısmen Reddi İle; 20.000,00 TL manevi tazminatın … olan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … … …’den tahsili ile davacı … …’a verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davacı … …’ın velayeten … … … yönünden davalı … … … aleyhine açtığı manevi tazminat davasıın Kısmen Kabul Kısmen Reddi İle; 30.000,00 TL manevi tazminatın … olan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … … …’den tahsili ile davacı … … …’a velayeten … …’e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-a)-Harçlar kanunu gereğince alınması gerekli 3.415,50 TL karar ve ilam harcından dava açılırken yatırılan 1.200,55 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.214,95‬ TL karar ve ilam harcının davalı … … …’den alınarak Hazineye irat kaydına,
5-b)-İlk derece mahkemesince … günlü karar ile davalı … … …’den tahsiline karar verilen 5.972,00 TL harcın davalıdan tahsil edilmemiş olması ve fakat harç tahsil müzekkeresi çıkartılmış olması halinde söz konusu harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmeksizin iadesinin ilk derece mahkemesince istenilmesine,
5-c)-İlk derece mahkemesince … günlü karar ile davalı … … …’den tahsiline karar verilen 5.972,00 TL karar harcının davalıdan tahsil edilmiş olması halinde söz konusu tahsil edilen harcın, dairemizce davalı … … …’den tahsiline hükmolunan 2.214,95‬ TL karar harcından mahsubu ile, fazla yatırılan (3.757,05‬ TL) harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
6-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 1.200,55 TL peşin harcın davalı … … …’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Maddi tazminat davası yönünden davalı … Sigorta A.Ş. Vekilinin vekalet ücreti talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalılar … … … ve … … Otomativ İnş. Tur. Tic. ve San. Ltd. Şti. vekilleri lehine maddi tazminat davası yönünden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Davacılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiklerinden ve kabul edilen manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalı … … …’den alınarak davacılara ödenmesine,
10-Davacıların yaptığı tebligat, müzekkere, talimat masrafı, ATK fatura bedeli, dosya posta masrafı olmak üzere toplam 1.342,64 TL yargılama giderinden davanın kabul-red oranına göre hesaplanan 191,80 TL yargılama giderinin davalı … … …’den alınarak alınarak davacılara ödenmesine, bakiyenin davacılar üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı … … … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ve manevi tazminatın reddolunan kısmı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’nın 10/2. maddesine uyarınca hesaplanan 7.300,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … … …’a ödenmesine,
12-Davalı … … Otomotiv İnş. Tur. Tic. ve San. Ltd. Şti. Lehine manevi tazminat yönünden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
13-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının ilgililerine iadesine,

İstinaf giderleri bakımından;
14-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
15-Davalı … … … tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
16-Davacı tarafından karşılanan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY İLGİLİ HUKUK DARİESİNDE TEMYİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda OY ÇOKLUĞU ile karar verildi.18/04/2022

Başkan Üye Üye Katip
(Muhalif Üye)

MUHALEFET ŞERHİ

Dairemizin sayın çoğunluğu tarafından her ne kadar davalı vekilinin manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile hükmolunan manevi tazminatın yüksek olduğu gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de,
Dairemizin sayın çoğunluğu tarafından kazanın oluşumunda davalı sürücünün tali kusurlu olması düşüncesi ile ilk derece mahkemesince belirlenen tazminat miktarı yüksek olduğu kanaati oluşmuş ise de; manevi tazminatın takdirinde salt kusur oranı dikkate alınarak belirleme yapılamayacaktır. Kusur yönünden öncelikle davalı sürücünün tali kusurlu olduğu kabul edilse de dosya arasında bulunan olay yerini gösteren kamera görüntülerine göre olay yerindeki yolun yolun;9 m genişliğinde, 2 şeritli,yatay güzergahın düz,düşey güzergahın eğimli,zeminin asfalt,kuru,havanın açık,görüşün açık,kaza yerindeki azami hız limitinin 30 km/s,vaktin gündüz,mahallin meskun olduğu, belirtilmektedir. Davalının sürücülüğünü yapmış olduğu araç davacı küçüğe kendi seyir halindeki şeritte çarpmıştır. Diğer bir ifade ile davacı küçük yolun davalıya göre sol şeridini tamamlamış ve davalının seyir halindeki şeride giriş yapmıştır. Bu noktada davalı sürücünün yola gerekli dikkat ve özeni göstermediği muhakkaktır. Zira davalı yan yola gereken dikkati vermiş olsa idi yola çıkan küçüğü öncesinde görme ve en azından şerit değiştirme durma tedbirini alabilirdi. Öte yandan davalının kaza mahallindeki hız sınırlarına uymadığı da görülmektedir. Zira davalının olayın meydana geldiği yerin meskun mahal olmasını, evin bahçe kapılarının doğrudan yola açıldığını ve buradan her an için bir çocuğun yada kedi köpek gibi bir hayvanın çıkabileceğini ön görerek hızını buna göre ayarlaması ve olası bir durumda her an için duracak pozisyonda hızını ayarlaması gerektiği halde davalı yan buna da dikkat etmemiştir. Bu noktada davalının hızı daha az seviyede olsa idi davacı küçük bitkisel hayata girecek şekilde yaralanmayacak belki de kırıklar ile yada daha az bir yaralanma ile kazayı atlatacaktı. Bu nedenlerle davalının kazanın oluşumundaki kusuru tali olarak kabul edilse önemsenmeyecek nitelikte bir tali kusur olduğu söylenemez bu nedenle davalının tali kusurlu olması nedeni ile manevi tazminat miktarının indirilmesi isteminin kabulü yöndeki görüşe katılmamaktayım.
Öte yandan davacı küçük kaza tarihi itibari ile 10 yaşında olup kaza sonrasında ve halen bitkisel hayata gürmüş durumdadır. Sürekli olarak kalan ömrü boyunca yatağa ve makinelere bağlı bir biçimde yaşamını sürdürecektir. Diğer davacı olan annesi ile eşinden boşanmış olup çocuğu ile yaşamaya çalışmaktadır. Çocuğunun bu durumu nedeni ile davacı …’nin de bundan sonraki yaşamını normal bir anne olarak sürdüremeyeceği muhakkaktır. Sürekli olarak yatağa bağımlı olan çocuğu ile ilgilenmek durumunda kalacak ve onun yanında kalmak zorunda olacaktır. Bu nedenle de sürekli olarak kaza anını hatırlayacak ve aynı acıyı sürekli olarak hatırlamak durumunda olacaktır. Tüm bunların yanı sıra ülkenin günlük ekonomik koşulları da dikkate alındığında ilk derece mahkemesince takdir edilen manevi tazminat miktarının davacılar açısından zenginleşmeye sebebiyet vermeyeceği davalı açısından ise yoksulluğa düşmesine neden olayacağı da çok açıktır. Bu nedenlerle tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları, kaza ve davanın tarihi, davacıların yaşı, küçüğün yatağa bağımlı şekilde bitkisel hayata girecek şekilde yaralanması bu kapsamda maluliyetinin niteliği TMK’nın 4. Maddesindeki hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde mahkemesince hükmolunan manevi tazminatın yeterli ve yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı vekilinin manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği kanaatinde olduğumdan dairemizin sayın çoğunluğuna katılmamaktayım.

42372
Muhalif üye
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır