Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/687
KARAR NO : 2022/679
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : … Esas, … Karar
DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. …
DAVALI : 1- ….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : 3- … – …
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)
KARAR TARİHİ : 28/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …
İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08.07.2017 tarihinde, davalı …’ın maliki ve davalı şirketin zorunlu trafik sigortacısı olduğu davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin çarpışması sonucu davacının ağır yaralanarak %48 oranında beden gücü kaybı olduğunun belirlendiği ancak net maluliyet oranının ATK raporu ile tespit edileceği, İskenderun 4. Asliye Ceza Mahkemesinin … E sayılı dosyasında davalı sürücünün asli kusurlu olduğunun belirlendiği ancak net kusur dağılımının yargılama sürecinde belirleneceği, davacının işinin ehli kaynakçı ustası olduğu, sürekli yüksek maaşlarla çeşitli projelerde çalıştığı, bu nedenle emsal ücret araştırması yapılması gerektiğini, davacının beden gücü kaybı ile geçici iş göremezlik zararı ile manevi zarara uğradığı, davacının davalı sigortaya başvurusu sonrasında 17.08.2018 tarihinde 189.085,75 TL ödeme yapmış ise de ödenen miktarın davacının beden gücü kayıp oranına, geçici iş göremezlik durumuna, tedavi giderlerine göre son derece yetersiz olduğu ileri sürülerek ve FİHS tutularak şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı araç maliki ile sürücüsünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müracaatı üzerine sigortalı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu, davacının %46 oranında maluliyeti muvacehesinde 17.08.2018 tarihinde 189.085,75 TL ödeme yapıldığı ve müvekkilinin davacı tarafından ibra edildiği, ibranamenin iptali koşullarının oluşmadığı, bu kapsamda ödeme tarihindeki verilerek göre tazminat hesabı yapılarak ödeme miktarı ile zarar miktarının mukayese edilmesi, bariz fark yok ise davanın reddedilmesi, yetersizlik durumu varsa rapor tarihindeki verilere göre hesap yapılarak ödeme miktarının faiz güncellemesi ile elde edilen miktarın mahsup edilmesi gerektiği, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğu, davacının kaza anında kask takmadığının tespiti halinde müterafik kusur indirimi uygulanması, tarafların kusur durumu ile davacının maluliyet oranının ATK tarafından belirlenmesi, SGK tarafından yapılan ödemelerin zarardan mahsubu, tazminatın poliçe genel şartlarında belirlenen usul ve esaslara göre hesaplanması olay tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, davacının sevk ve idaresindeki motosiklet ile çok hızlı bir şekilde gelerek kendi kullandığı araca çarptığını, davacının herhangi bir koruyucu önlem almadığını, ceza davasının bekletici mesele yapılması gerektiğinı, davacının maluliyete uğradığı iddiasının yersiz olduğunu, davacının herhangi bir zararının olmadığını, kaldı ki davacının sigorta şirketinden 189.085,75 TL tazminat aldığını ve karşılanmamış zararının bulunmadığını, manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… cevap dilekçesinde özetle; kazanın oluşumunda kusurunun olmadığını, davacının sevk ve idaresindeki motosiklet ile çok hızlı bir şekilde gelerek kendi kullandığı araca çarptığını, davacının herhangi bir koruyucu önlem almadığını, ceza davasının bekletici mesele yapılması gerektiğinı, davacının maluliyete uğradığı iddiasının yersiz olduğunu, davacının herhangi bir zararının olmadığını, kaldı ki davacının sigorta şirketinden 189.085,75 TL tazminat aldığını ve karşılanmamış zararının bulunmadığını, manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, maddi tazminat talebi yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, manevi tazminat talebi yönünden; davanın kısmen kabulü ile 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 08.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … Ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı … vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusur durumunun tespiti hususunda dosyadan aldırılmış olan rapor da eksiklikler bulunduğunu ve bunları 16.09.2019 tarihli dilekçesi ile bildirdiklerini, dilekçesi gereğince ek rapor aldırılması gerekirken bu taleplerinin mahkemece kabul görmediğini, dava konusu olayda kusur atfedilebilecek tek kişinin davacı olduğunu, yerel mahkeme tarafından keşif yapılmamış, olayın görgü tanıkları dinlenmeksizin, salt İskenderun 4. Asliye Ceza Mahkemesi dosyası incelenerek rapor oluşturulduğunu ve bu durumun yasaya aykırı olduğunu, raporu tanzim eden kurulun özürlülük ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğin 6. maddesine aykırı bir şekilde rapor oluşturulmuş olduğunu, meslekte kazanma gücü kaybının davacının olası işini yapmasına engel teşkil edip etmediği, iş yapacak olması halinde daha fazla efor sarf ederek yapmak zorunda kalıp kalmayacağı konusunda raporda açıklık bulunmadığını, davacının ne işle iştigal ettiği ve aylık kazancının da dosyaya yansıtılmadığını beyan ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3, 55 ve 56. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi ve manevi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi tazminat talebi yönünden davanın reddine, manevi tazminat yönünden davanını kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … vekili istinaf etmiştir.
Davalı … vekilinin hükme esas alınan kusur raporuna yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun değerlenilmesinde;
İskenderun 4. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında mevcut ve olay sonrası tanzim edilen trafik kazası tespit tutanağında sürücü …’ın K.T.K’nun 53/1-b maddesini ihlal ettiği, diğer sürücü …’in ise aynı kanunun 52/1-a maddesini ihlal ettiği kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
İskenderun 4. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı davasında alınan … tarihli bilirkişi raporunda kamyonet sürücüsü …’ın asli kusurlu olduğu, sürücü …’in tali kusurlu olduğu kanaatinin belirtildiği görülmüştür.
Hükme esas alınan 22.08.2019 tarihli ATK Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı raporuna göre, kazanın meydana gelmesinde, davalı kamyonet sürücüsü …’ın %70 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü … ise %30 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda mevcut verilere göre; sürücü … yönetimindeki motosiklet ile meskun mahalde iki yönlü yolda seyri sırasında olay mahalli kavşağa geldiğinde, yola gereken dikkatini vermemiş, kavşağa hızını azaltarak kontrollü şekilde yaklaşmamış, bu haliyle, karşı istikametten gelen ve kendisine ilk geçiş hakkını bırakmayarak sola doğrultu değiştirip dönüşe geçen kamyonetin sağ arka tampon kısmına önlemsiz biçimde çarpması sonucu meydana gelen olayda, dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle %30 kusurlu olduğu, davalı sürücü … yönetimindeki kamyonet ile meskun mahalde iki yönlü seyri sırasında olay mahalli kavşağa geldiğinde, sola dönüş yapacak sürücülerin karşıdan gelen ve emniyetle durdurulamayacak kadar kavşağa yaklaşmış olan taşıtların geçmesini beklemeleri kural gereği olmasına rağmen, bu kurala riayet etmeyip, karşı yönden gelen motosiklete rağmen dikkatsiz ve kontrolsüz biçimde sola doğrultu değiştirmesi sonucu, önünü kapatıp ilk geçiş hakkını vermediği davacı sürücü …’in kullandığı bu motosiklet ile aracının sağ arka tampon kısmına çarpması sonucu meydana gelen olayda, dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle %70 oranında kusurlu olduğu anlaşılmakla, hükme esas alınan kusur oranlarının yerinde olduğu anlaşılmakla, davalı … vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalı … vekilinin hükme esas alınan maluliyet raporuna yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun değerlenilmesinde;
Eldeki dosyaya baktığımızda mahkemesince hükme esas alınan 13.12.2019 tarihli Adli Tıp Kurumu 2. ihtisas kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunun, kaza tarihi olan 08.07.2017 tarihinde yürürlükte yönetmelik hükümleri çerçevesinde düzenlendiği, bu yönü ile davacının kalıcı bir maluliyetinin oluştuğunun tespit edildiği, keza davacının grafilerde sağ ulna distal diafizde kaynamış kırık sekeli, plak vida, sağ radius orta diafizde kaynamış kırık sekeli, sağ subskapuler ve humerus proksimalde yumuşak doku içinde onarım materyalleri, sağ el 3.parmak proksimal falanksta kaynamış kırık sekelleri, pıp eklemde ankiloz, 3. parmak proksimal ve orta falanksta tespit materyali, 4. metakarpta defektif görünüm ve plak vida, 5.mc kaynamış kırık sekeli görüldüğüne göre, gerçekleşen kaza neticesinde davcı manevi ızdırap, acı ve elem oluştuğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalı … vekilinin hükmedilen manevi tazminat miktarına yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun değerlenilmesinde;
6098 TBK’nın 56/2. maddesi hükmüne göre “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”Aynı Yasanın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda 08.07.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı …’in sürücüsü olduğu aracın, davacıya çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında davacının vücudunda kalıcı maluliyet oluşacak ve yine birden çok yerinde kemik kırığı oluşacak biçimde yaralandığı, alınan kusur raporlarına göre trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü ve işletenin % 70 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları, kusur oranları, kaza ve davanın tarihi, davacının yaşı, paranın satın alma gücü, olay tarihi birlikte değerlendirildiğinde hükmolunan manevi tazminatın yüksek olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 357. ve 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.142,26 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 785,60 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 2.356,66 TL harcın davalı …’dan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Dosyanın istinafa gönderimi için davacı tarafından yatırılan avanstan karşılanan 45,50 TL posta giderinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 28.03.2022
… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.