Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/686 E. 2022/830 K. 18.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/686 – 2022/830
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/686
KARAR NO : 2022/830

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av…
Av…

DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan)

KARAR TARİHİ : 18/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ;19.09.2016 günü sürücü … …’in sevk ve idaresindeki … Plaka sayılı aracın müvekkiline çarpması sonucu ağır yaralandığını, ilk tedavisinin İskenderun Devlet Hastanesine yapıldığını, 3 hastanede kalıp sonrasında evde uzun süre yatağa mahkum kaldığını, bu dönemde annesinin refakatçi olduğunu, işgücü kaybına uğradığını, bu kaza nedeniyle İskenderun 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas … karar sayılı dosyasında manevi tazminat davası hak ettiklerini beyan ederek fazlaya dair her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla davacının geçici tam iş göremezlik zararını, kalıcı maluliyet kaynaklı maddi zararlarının, tedaviye ilişkin (iyaç, tedavi refakatçi ücreti, yol ve yemek) masrafların tespiti ile şimdilik 1.000 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap diekçesinde özetle; davacı tarafın kurumlarına başvuru şartını yerine getirmeden dava açtığı için usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kusur oranlarının, maluliyet oranlarının ve tazminat miktarının tespitinin gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, Aktüerya hesabı yapılmasını talep ettiklerini beyan etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili süresi istinaf dilekçesinde; müvekkilinin geçirmiş olduğu kaza nedeni ile mağdur olduğunu, mahkemece geçici iş göremezlik tazminatı yönünden red kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatının ZMMS teminatları kapsamında olduğunu, mahkemece ZMMS poliçesinin 31/12/2015 tarihinde düzenlendiği hususu göz önünde bulundurularak tazminat hesabı yapılması gerektiğini belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen yaralanmadan kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatının kabulüne karar verilmesi gerektiği yönündeki istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Mahkemece her ne kadar geçici iş göremezlik tazminatının reddine karar verilmiş ise de,
Mahkemenin karar tarihinden sonra 09/10/2020 günlü resmi gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 2019/40-2020/40 Esas-Karar sayılı 17/07/2020 günlü kararı dikkate alındığında davacının zararının belirlenmesinde 01/06/2015 günlü ZMSS genel şartlarının tümü ile dikkate alınamayacağı anlaşılmaktadır. Bu yönüyle davacının tedavi sürecinde uğramış olduğu geçici iş görmezlik zararının davacının gerçek zararı niteliğinde olduğu, dolayısıyla davalı sigorta şirketi tarafından davacının uğramış olduğu bu zararın karşılanması gerektiği anlaşıldığından mahkemesince davalının geçici iş göremezlik tazminatı yönünden sorumluluğunun bulunmadığı yönündeki tespiti yerinde olmamıştır.
Ancak Geçici iş göremezlik tazminatı; kaza geçiren kişinin tedavi gördüğü süre içinde iyileşinceye kadar çalışmaması ve bu nedenle iş ve kazanç kaybına uğramış bulunmazı durumudur. Zarar belirlenirken, davacının elde ettiği gelir üzerinden, yani bilinen gerçek gelir üzerinden, bu belirlenemiyorsa, genel aktif çalışmaya 18 yaşında başlayacağı kabul edilerek asgari ücret üzerinden hesaplama yapılarak geçici iş görmezlik tazminatının belirlenmesi gerekmektedir.
Söz konusu geçici iş görmezlik tazminatı yönünden yapılan incelemede; dosya arasında bulunan ATK’nun 26/02/2020 günlü raporuna göre davacının 19.09.2016 meydana gelen kaza nedeni ile tedavi sürecinin 3 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. Buna göre davacının geçici iş göremezlik sürecinin 3 ay olduğu kabul edilmelidir. Dosya arasında bulunan davacıya ait İGK kaydı incelendiğinde ise kaza tarihinde 18 yaşından küçük olan davacının 3 aylık tedavi süreci içinde stajyer öğrenci olarak çalıştığı ve tedavisinin devam ettiği 3 aylık süreçte stajyer öğrenci olarak kazanç elde ettiği, dosya içindeki bilgelerden anlaşılmaktadır. Davacı yan bu 3 aylık süreçte gelirini elde edemediğine ilişkin olarak SGK kaydı aksine bir delil de göstermemiştir. Şu durumda davacının tedavisinin devam ettiği 3 aylık süreçte gelir kaybı olduğu hususu kantlanamamıştır. Açıklanan nedenerle İlk derece mahkemesince davacının gelir kaybı olmadığı gerekçesi ile geçici iş göremezlik talebinin reddine karar verilmesi gerekirken davalının geçici iş göremezlikten sorumlu olmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmesi yerinde değilse de sonuç olarak davacının geçici iş göremezlik isteminin reddine karar verilmiş olduğundan davacının geçici iş görmezlik zararının tahsiline karar verilmesi gerektiği yönündeki istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin maluliyete yönelik istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davacı vekili maluliyet oranını kabul etmediğini ileri sürmüş ise de, dosya içerisinde bulunan ve hükme esas alınan ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 26/02/2020 günlü raporun davacının kazadan sonraki tüm tedavi evrakları, hastane kayıtları incelenmiş ve gelişen süreçte davacının yeni tarihli film ve grafileri incelenmek sureti ile kaza tarihindeki mevzuat hükümlerine uygun şekilde hazırlandığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin maluliyete yönelik istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY İLGİLİ HUKUK DARİESİNDE TEMYİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.18/04/2022

Başkan. Üye . Üye . Katip .
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır