Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/680 E. 2022/689 K. 28.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/612 – 2022/820
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/612
KARAR NO : 2022/820

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

ASIL DAVA
DAVACILAR : 1- …
2- …
3- …
4- …
5- …
6- …
7- …
VEKİLLERİ : Av…
DAVALILAR : 1- …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
2- …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
Av…
3- …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
Av…
4- …
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

BİRLEŞEN DOSYA ( Mersin 2 Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası)

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALILAR : 1- …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
2- …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
Av….
3- …
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 12/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin içinde bulunduğu 07/07/2009 tarihinde müvekkili … … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davalı … …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davalının aşırı hızlı ve dikkatsiz şekilde kullanması sonucu iki aracın çarpışması sonucu yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkillerinin yaralanmasına sebebiyet veren … plakalı kamyonetin davalılardan … Sigorta A.Ş ye sigortalı olduğunu, … plakalı aracın ise diğer davalı … Sigorta A.Ş ye sigortalı olduğunu, müvekkillerinin zararlarının tazmini için her iki davalı sigorta şirketine başvurduklarını, ancak başvurularına herhangi bir cevap verilmediğini, davalılardan … … şirketinin kazaya sebebiyet veren aracın maliki olduğunu, aracı sevk ve idare eden … …’ın kusuruyla kazaya sebebiyet verdiğini, müvekkillerinin araçta yolcu olarak bulunduklarından kazada kusurlarının olmadığını, müvekkillerinden …, …, … ve …’ın hayati tehlike geçirecek derecede ağır yaralandıklarını, yaralanma neticesinde sakat kaldıklarını ve halen de tedavilerinin devam etmekte olup bakıma muhtaç bir şekilde yaşadıklarını, müvekkillerinden … … ve …’in ise basit tıbbi müdahale gerektirecek şekilde yaralandıklarını, müvekkillerinden …’in diğer müvekkilleri … ve …’in babası olduğunu, kaza nedeniyle her iki çocuğunun da yaralandığını, …’in ağır şekilde yaralandığı ve kalıcı sakatlık meydana gelmesi nedeniyle babanın acı ve elem çektiğini, kaza nedeniyle müvekkillerinin vücutlarında yaralanmalar olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, müvekkilleri için şimdilik toplam 120.700,00 TL maddi-manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren avans oranında ticari faizi ile birlikte (sigorta şirketlerinin sorumluluğunun sigorta poliçesi limiti ile sınırlı kalması ve manevi tazminattan sorumlu tutulmamaları kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davacı vekili Mersin 2 Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacının 07/07/2009 tarihinde kendi sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … mahallesi … sokakta anayol üzerinden kuzeyden güneye doğru giderken davalı … …’ın aşırı hızlı ve dikkatsiz şekilde servis yolunda kullandığı … plakalı araçla çarpışması sonucu meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını ve aracın kullanılamaz hale geldiğini, davalı … …’ın idaresindeki aracın davalı … sigorta şirketine sigortalı olduğunu, davalı … şirketinin kazaya karışan aracın sahibi olduğunu, kaza nedeniyle davacıda maddi ve manevi zararlar meydana geldiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 10.000,00 TL manevi, aracın pert olması ve iş göremezlik tazminatı için 100,00 TL olmak üzere toplam 10.100,00 TL tazminatın davalılardan tahsilini istemiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; trafik kazaları nedeniyle oluşan sağlık hizmet bedelleri SKG tarafından karşılandığından, trafik kazasına bağlı olarak müvekkili şirkete yapılmış olan tedavi ücretleri tazminat talebinin müvekkili şirkete yöneltilemeyeceğini, davaya konu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirkete 17/04/2009 – 2010 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda azami 150.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçenin teminat kapsamı dışında olduğunu, davaya konu kaza ile ilgili davadan önce müvekkili şirkete maluliyet tazminatına ilişkin başvurulduğunu ve müvekkili şirket tarafından hasar dosyası açıldığını, ancak hasar dosyasında tazminat hesabı yapılabilmesi için davacılardan gerekli evraklar istenmiş ise de ibraz edilmediği için her hangi bir hesaplama yapılamadığından ödeme yapılmadığını, bu nedenle müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, davacının olay tarihinden itibaren faiz istenmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde; davaya karıştığı iddia olunan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 09/03/2009-2010 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olup kaza tarihi itibariyle maluliyet halinde maddi tazminat talepleri için şahıs başına azami poliçe teminat limitinin 150.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacıların tedavi masrafları ve geçici iş göremezlik taleplerinin, son yasal düzenlemeler çerçevesinde SGK tarafından karşılanacağından müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafın sigorta şirketine müracaatı olmadığından müvekkili şirketin temerrüde düşmediği gibi davanın açılmasına da sebebiyet vermediğini, zarar görenin faiz talep hakkı ancak temerrüt tarihinden itibaren doğacağından, davacıların kaza tarihinden itibaren faiz taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Güvenlik Hizmetleri A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı sürücü … …’ın hem kaza tutanağında hem de Mersin 1. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda asli kusurlu sayıldığını ve kendisine %70 kusur atfedildiğini, davacı taraf kazaya karışan araçta yolcu oldukları için kusurlu olmadıklarını iddia etmiş iseler de, yolcu olmalarına rağmen o araca zorla bindirildiklerine dair bir iddia ve savunmaları olmadığına göre, yolcu olarak sadece 4 kişi binebilecekleri bir araca tam 9 kişi binmekle 2918 sayılı KTK yı bizzat ihlal ettiklerini ve kazanın meydana gelmesinde bizzat ve tam kusurlu olduklarını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davalı müvekkili şirketin diğer davalı olan … Sigorta şirketine poliçeli sigortalarının mevcut olduğunu, mevcut bu sigortaların şimdilik dava konusu edilen tüm maddi ve manevi tazminat taleplerini çok fazlasıyla karşıladığını, davacıların talep ettiği alacaklarına kaza tarihinden itibaren ticari avans faizi talep etmelerinin de yasal bir dayanağı bulunmadığını ve manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, asıl dava yönünden; Davacı … …, … … … ve … …’nın tüm davalılar aleyhine açtığı maddi tazminat davalarının reddine, davacı … …, … …, … …, … …’nın davalı … … ve … Sigorta aleyhine açtıkları maddi tazminat davalarının kabulüne, davalı … şirketi ile … Sigorta aleyhine açtıkları maddi tazminat davalarının kısmen kabul kısmen reddine, Davacı … … için 9.914,87 TL, … … için 27.520,73 TL, … … için 51.622,55 TL, … … için 446,88 TL olmak üzere toplam 89.505,03 TL maddi tazminattan her bir davacı için ayrı ayrı 30,00’ar TL olmak üzere toplam 120,00 TL maddi tazminatın … …, … Sigorta ve davalı … şirketi’nden müştereken ve müteselsilen kalan 89.385,03 TL maddi tazminatın davalılar … … ve … Sigorta’dan müştereken ve müteselsilen davalılar … … ve … şirketinden olay tarihi olan 07/07/2009 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta şirketinden dava tarihi olan 25/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin ıslahla arttırılan … … şirketi yönünden alacak talebinin zamanaşımı nedeniyle reddine; davacı … … için 70,00 TL, … … için 70,00 TL, … … için 70,00 TL, … … için 70,00 TL olmak üzere toplam 280,00 TL maddi tazminatın davalı … Sigorta şirketinden dava tarihi olan 25/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin ıslahla arttırılan … Sigorta yönünden alacak talebinin zamanaşımı nedeniyle reddine, davacıların davalı … … ve … şirketi aleyhine açtıkları manevi tazminat davalarının kısmen kabul kısmen reddine, davacı … … için 2.000,00 TL, … … … için 1.000,00 TL, … … için 1.000,00 TL, … … için 3.000,00 TL, … … için 6.000,00 TL, … … için 7.000,00 TL, … … için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 21.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … … ve … şirketinden olay tarihi olan 07/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine; Bu dosya ile birleşen Mersin 2 Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasında; davacı … …’ın davalı … … ve … Sigorta aleyhine açtıkları maddi tazminat davasının kabulüne, davalı … şirketi aleyhine açtığı maddi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddine, davacı … … için 57,15 TL işgöremezlik tazminatı ve 2.722,71 TL araç hasarı olmak üzere toplam 2.779,86 TL maddi tazminatın 100,00 TL’sinin … …, … Sigorta ve davalı … şirketi’nden müştereken ve müteselsilen, kalan 2.679,86 TL maddi tazminatın davalılar … … ve … Sigorta’dan müştereken ve müteselsilen davalılar … … ve … şirketinden olay tarihi olan 07/07/2009 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta şirketinden dava tarihi olan 25/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin ıslahla arttırılan … … şirketi yönünden alacak talebinin zamanaşımı nedeniyle reddine, davacının davalı … Sigorta ve … … aleyhine açtığı fazlaya ilişkin maddi tazminat davasının esastan reddine, davacının davalı … … ve … şirketi aleyhine açtıkları manevi tazminat davalarının kısmen kabul kısmen reddine, davacı … … için 500,00 TL manevi tazminatın davalılar … … ve … şirketinden olay tarihi olan 07/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı asıl dava davacıları vekili; davalılar … ve … Sigorta Şirketleri yönünden alacaklarının zaman aşımına uğradığına dair mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, davalıların haksız eyleminin aynı zamanda suç oluşturduğu için ceza zaman aşımı uygulanacağını, ceza zaman aşımı uygulandığından da alacağın zaman aşımına uğramadığını, yine davanın belirsiz alacak davası olup zararın maluliyet raporlarının tebliği ile başladığını, kararın bu yönü ile de hatalı olduğunu, mahkemenin bu miktardan her bir davacı için ayrı ayrı 30,00’ar TL olmak üzere toplam 120,00 TL tenzil edilerek, 120,00 TL maddi tazminatın … …, … Sigorta ve davalı … Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verildiğini, mahkemece davanın kabul edildikten sonra bu miktardan indirim yoluna gitmesinde hukuka uyarlılık bulunmadığını, zararın müteselsilen tahsilinin gerektiğini, mahkemenin manevi tazminat yönünden kararının yetersiz olduğunu, birleşen davada mahkemenin vekalet ücretine hükmederken davalı … Sigorta’dan vekalet ücreti alınmamasının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Karara karşı davalı … Güvenlik Hizmetleri A.Ş vekili; maluliyete yönelik raporlara itirazlarının dikkate alınmamasının hatalı olduğunu, kusur oranına yönelik itirazlarının dikkate alınması gerektiğini, müvekkil şirketin dava konusu kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun ve sorumluluğunun bulunmadığını, kabul edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, SGK’ya yazı yazılmadığını, davacıların SGK’dan almış olduğu gelirlerin maddi zarar hesaplamasında dikkate alınmadığını, faiz başlangıç tarihinin ve faiz türünün hatalı olduğunu, maddi tazminat hesaplamasının yanlış olduğunu, maluliyet oranının %60’ın altında olması halinde pasif dönem gelir kaybının hesaplanması gerektiğini, ancak bilirkişi raporunda pasif dönem gelir kaybının hesaplanmış ve hesaplanan tutarın hükme esas alındığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Karara karşı davalı … Sigorta A.Ş vekili; istiap haddini aşan davacıların zararının artmasına neden olduklarının açık olduğunu, bu durumda müterafik kusur indirimi uygulanması gerekirken indirim yapılmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, SGK’ya müzekkere yazılarak davacı için rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, davanın zaman aşımı sebebi ile reddinin gerektiğini, maluliyet raporları arasındaki çelişkilerin giderilmesi gerektiğini, avans faizi üzerinden hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, meydana gelen trafik kazası sonucu açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davacılar vekili tarafından zaman aşımının maluliyet raporu ile öğrenildiğinden tam kabul olması gerektiği, mahkemenin anlaşılmaz bir şekilde tazminattan indirim yaptığı, manevi tazminatın düşük olduğu, birleşen davada sigorta şirketinin vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerektiği; davalı … Şirketi vekili tarafından maluliyet, kusur ve hesap raporlarının hatalı olduğu, manevi tazminatın yüksek olduğu, SGK’dan davacıların ödeme alıp almadığının araştırılması gerektiği, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğu; davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, zaman aşımı nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiği, SGK’ya müzekkere yazılmadığı, maluliyet raporlarının hatalı ve çelişkili olduğu, avans faizine hükmedilmesinin hatalı olduğu, araç hasar bedelinin sigorta şirketince ödenmesi gerektiği ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Davacılar … …, … … …, … …, … … ile … … yönünden yapılan istinaf incelemesinde:
HMK’nın 352. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabul edilebilmesi için miktar itibariyle kararın kesin nitelikte olmaması gerekir. 6100 sayılı HMK’nın 341/1 maddesinde öngörülen 1.500 TL kesinlik sınırının her takvim yılı başından itibaren geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında arttırılacağı düzenlenmiş olup 01/01/2020 tarihinden itibaren kesinlik sınırı 5.390,00 TL’dir.
Davacılar vekilince bu davacılar yönünden 100,00 TL üzerinden kısmi dava açıldığı, davacı … için toplam 516,88 TL, … … için 57,15 TL işgöremezlik tazminatı, 2.722,71 TL hasar bedeli üzerinden kabul kararı verildiği, davacılar vekilinin bilirkişi raporuna itirazının bulunmadığı anlaşılmakla, bu davacılar yönünden verilen kararlar her iki taraf yönünden de kesin olduğundan taraf vekillerinin bu davacılar için verilen maddi tazminata yönelik istinaf başvurularının usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Kusur raporuna yönelik yapılan istinaf incelemesinde:
Mahkemece alınan 16/12/2011 tarihli kusur raporunda; davaya konu kazanın oluşumunda … plakalı otomobil sürücüsü … …’ın 2918 sayılı KTK nun 84. Maddesinde belirtilen sürücülere ait asli kusurlardan “kavşaklarda geçiş önceliğine uymama” ve aynı kanun diğer sürücü kusurlarından 57/2. Maddesindeki “kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı oldukları işaretlerle belirlenmemiş ise, motorlu araçlardan soldaki, sağdan gelene geçiş hakkını vermek zorundadır” maddelerini ihlal ettiğinden %70 oranında kusurlu olduğu, … plakalı kamyonet sürücüsü … …’ın ise aynı kanun diğer sürücü kusurlarından (52/1-a) “sürücüler kavşaklara yaklaşırken vb hızlarını azaltmak zorundadırlar” maddesini ihlal ettiğinden %30 oranında kusurlu olduğu, yolcuların ise kazanın oluşumunda her hangi bir kusurlarının olmadığı belirtilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 09/05/2012 tarihli raporunda; davalı sürücü … …’ın yönetimindeki araç ile gündüz vakti meskun mahal sınırları dahilindeki yolda seyrini sürdürürken yola gereken dikkatini vermediği, kavşağa yaklaşırken hızının uygun seviyeye düşürmediği, sol tarafındaki yoldan gelerek kavşak alanına giriş yapan otomobil sürücüsü … …’a zamanında klaksonla ikazda bulunmadığı, olayı önlemeye yönelik olarak etkin fren tedbirine başvurmadığı, olayda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketleriyle tali kusurlu olduğu, sürücü … …’ın, idaresindeki vasıta ile tali yol konumundaki bölünmemiş yolu takiben kavşak girişine yaklaşırken hız azaltması, yönetimindeki aracı kavşak girişinde durdurması, ana yol konumundaki bölünmüş yolu takiben yaklaşan araç olup olmadığını kontrol edip, bölünmüş yolu takiben gelen ve kavşağa güvenle duramayacak mesafede bulunan vasıtaların geçişini beklemesi, şartların uygun olduğu bir anda yönetimindeki aracı harekete geçirerek kavşak alanına giriş yapması gerekirken belirtilen bu kurallara riayet etmemiş, sağ tarafından ana yol konumundaki bölünmüş yolu takiben gelmekte olan ve kavşağa güvenle duramayacak mesafede bulunan davalı yönetimindeki araca ilk geçiş hakkı bırakmayıp kontrolsüzce kavşağa giriş yaparak kazaya sebebiyet verdiği, olayda, dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı hareketleri ile asli kusurlu olduğu, sonuç olarak, davalı … …’ın %30 oranında, sürücü … …’ın %70 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Kusur raporlarının dosya kapsamına ve olayın oluşuna uygun olduğu gibi birbirleri ile uyumlu olduğu, raporlar arasında çelişki olmadığı anlaşıldığından kusur oranın yanlış tespit edildiğine ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Maluliyet raporuna yönelik yapılan istinaf incelemesinde:
Bilindiği üzere Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre maluliyet oranları Adli tıp Kurumu ilgili İhtisas dairesi ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığından oluşturulacak bilirkişi heyetinden kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan mevzuat yönetmelik hükümlerine uygun olacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
11/10/2008-01/09/2013 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun şekilde heyet rapor alınması gerekmektedir.
Dosyada, davacılar için alınan raporların İstanbul ATK 3.İhtisas Kurulundan 07.07.2009 kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde, tüm tedavi evrakları incelenerek ve gerektiğinde davacıların bizzat muayene edilerek hazırlandığı anlaşılmıştır. Bu nedenle istinaf eden taraf vekillerinin maluliyet oranın yanlış tespit edildiğine ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
SGK’dan ödeme alınıp alınmadığına yönelik yapılan istinaf incelemesinde:
Davalılar her ne kadar SGK’ya yazı yazılmadığı, davacıların SGK’dan almış olduğu gelirlerin bulunup bulunmadığı hususunun tespit edilmediği iddiasında bulunmuşlarsa da ilk derece mahkemesince davacılar ve birleşen dosya davacısı yönünden olay nedeniyle bir ödeme yapılıp yapılmadığı, varsa peşin sermaye değerinin sorulması yönünde SGK İl Müdürlüğüne yazı yazılmış ve bu ara karara istinaden SGK’dan yazı cevabı geldiği, yazı cevabında davacılara bir ödeme yapılmadığının açıklık kazandığı anlaşılmıştır. Bu nedenle istinaf başvurusunda bulunan davalılar vekillerinin bu yöndeki istinaf talepleri yerinde görülmemiştir.
Davalılar vekillerinin müterafik kusura yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde;
Yolcunun istiap haddi aşılarak seyahat etmesi sürüş ve trafik akışı kusurlarından olmayıp, hakim tarafından tazminattan indirim sebebi olarak kabul edilecek hususlardandır. Davalı vekillerinin ilk derece mahkemesi ve istinaf dilekçelerinde belirttiği üzere, kazaya sebebiyet veren araçta sürücü dahil en fazla 4 kişi olması gerekirken meydana gelen kaza anında sürücü dahil 9 yolcunun bulunduğu, istiap haddinin 5 kişi ile aşıldığı, bu haliyle emniyet kemerlerinin takılı olamayacağı, aracın direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi ve ilk geçiş hakkının diğer araca vermemesi neticesinde meydana geldiği, zararın istiap haddinin aşılması ve emniyet kemerlerinin takıl olmaması nedeni ile arttığı hususunun sabit olduğu kanaatine varılmıştır.
Bu durumda, mahkemece davalılarının bu yöndeki itirazının kabul edilerek %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken, bu hususun gözetilmemiş olması doğru görülmemiştir.(Benzer yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/6743 E-2021/10757 K)
Davacılar vekili 15.10.2020 tarihli ıslah dilekçesinde davayı … … için 33.049,56 TL; … … için 91.735,77 TL; … … için 1.489,59 TL; … … için 172.075,17 TL ; … … için 57,15 TL iş göremezlik olarak ıslah etmiştir.
Bu miktarlardan % 20 müterafik kusur indirimi yapıldığında … … için 26.439,67 TL; … … için 73.388,62 TL; … … için ilk ıslah edilen ve hükme esas alınan 78.682,46 TL üzerinden hesaplanan 62.945,97 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Davalılar vekillerinin faiz türü ve başlangıç tarihine yönelik istinaf incelemesinde:
Davalı … Şirketi … plakalı aracın işleteni olup haksız fiilden sürücü ile birlikte olay tarihinden itibaren faizle sorumludur.
Yine … plakalı araç ticari kullanımlı olup bu araç yönünden avans faizine hükmedilmesi yerindedir. İstinaf eden davalılar vekillerinin bu yöndeki istinaf talepleri yerinde görülmemiştir.
Zamanaşımına yönelik yapılan istinaf incelemesinde:
6100 sayılı HMK’nin belirsiz alacak davasını düzenleyen 107. maddesi hükmüne göre belirsiz alacak davası alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde açılabilecektir. Davacı bu halde kısmi dava açabileceği gibi belirsiz alacak davası açmakta seçimlik hakka sahiptir. Dava açılmakla, belirsiz alacak davasında alacağın tamamına ilişkin zamanaşımı süresi kesilmekte iken, kısmi davada talep edilmeyen kısım için zamanaşımı süresi işlemeye devam eder.
Somut olayda, dava yaralamalı trafik kazası sonucu açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır. Kaza 07.07.2009 tarihinde meydana gelmiştir. Dava, 25.03.2011 tarihinde, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere maddi tazminat yönünden 700,00 TL üzerinden kısmi dava olarak açılmıştır. Davacı tarafın ıslah dilekçesi tarihi ise 15.10.2020’dir. Davalı taraflar süresi içinde ıslaha karşı zamanaşımı definde bulunmuştur.
Dava 6100 sayılı HMK döneminde açılmış, dava dilekçesinde davanın açıkça belirsiz alacak davası olduğu belirtilmemiş, dava dilekçesindeki ifadelerden de davanın belirsiz alacak davası olduğunu çıkaracak ifadeler kullanılmamış, fazlaya dair haklar saklı tutularak kısmi dava açılmıştır. Bu durumda davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü mümkün değildir. Kısmi davada, zamanaşımı yalnızca dava açılan kısım için kesildiğinden ve geriye kalan meblağ için işlemeye devam ettiğinden, ıslahla arttırılacak miktar için de zamanaşımı süresinin dolmamış olması gerekir. Dosyada davacıların maluliyetinde gelişen durumun olmadığı bildirilmekle olayda 8 yıllık ceza zamanaşımının uygulanması gerekir.
Davalı vekili trafik kazasının 20/02/2007 tarihinde meydana geldiğini, 8 yıllık uzamış zaman aşımının dolduğunu ifade etmiştir
Uyuşmazlık; zamanaşımının hangi tarihten itibaren başlayacağı noktasında toplanmaktadır. Bazı hallerde, zararın öğrenilmesi, onun kapsamının değil, varlığının öğrenilmesi anlamındadır. Zararın varlığı, niteliği ve esaslı unsurları hakkında bir dava açmaya, o davayı ciddi ve objektif bir şekilde desteklemeye, gerekçelerini göstermeye elverişli yeterli hal ve şartların öğrenilmesi, zararın öğrenilmiş sayılması için yeterlidir.
Buna karşılık ortaya çıkan zarar, kendi özel yapısı içerisinde, sonradan değişme eğilimi gösteriyor, kısaca, zararı doğuran eylem veya işlemin doğurduğu sonuçlarda (zararın nitelik veya kapsamında) bir değişiklik ortaya çıkıyor ise, artık “gelişen durum” ve dolayısıyla, gelişen bu durumun zararın nitelik ve kapsamı üzerinde ortaya çıkardığı değişiklikler söz konusu olacaktır. Böyle hallerde, zararın kapsamını belirleyecek husus, gelişmekte olan bu durumdur ve bu gelişme sona ermedikçe zarar henüz tamamen gerçekleşmiş olamayacağı için 8 yıllık zamanaşımı süresi bu gelişen durumun durduğunun veya ortadan kalktığının öğrenilmesiyle birlikte işlemeye başlayacaktır. (HGK, 15.11.2000 gün ve: 2000/21-1609 K: 2000/1699, 4.HD 13.05.1980 gün ve 1980/3493-6206 sayılı; 26.01.1987 gün, 1986/7532 esas, 1987/485 karar sayılı kararı).
Gelişen durumun olmadığı bir durumda olay tarihi ve dava tarihi dikkate alındığında 8 yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur. Ancak gelişen durumun varlığı halinde gelişen durumun sona ermesinden itibaren zamanaşımı süresi içinde dava açılması gerekir. Gelişen durum; olay sonucu meydana geldiği halde, başlangıçta bilinen yaralanmalar dışında, sonradan ortaya çıkan veya gelişen, olaya bağlı vücut bütünlüğünü bozan sonuçlar olarak tanımlanabilir. Gelişen durumun olup olmadığı ise her olaya özgü olarak kanıtlara göre değerlendirilir.
Davacıdaki yaralanmanın hangi tarihte tedaviyle tamamen sona erdiği ve kesin maluliyet oranının hangi tarihte belirlenebileceğinin zamanaşımı tarihinin başlangıç tarihinin tespiti açısından önemlidir. Dava konusu olayda gelişen durumun varlığı iddia ve ispat edilmemiş, ATK tarafından iyileşme süreleri belirlenmiştir. Bu durumda zamanaşımı maluliyet raporlarının tebliği ile değil olay tarihinden itibaren işlemeye başlayacaktır.
Mahkemece, kaza tarihi olan 07.07.2009 tarihinden itibaren 8 yıl geçtikten sonra yapılan 15.10.2020 ıslah tarihi itibariyle ceza zamanaşımı süresinin dolmuş olmasına, davalılar … Şirketi ile … (…) sigorta şirketi vekilince süresinde zamanaşımı definde bulunulmuş olmasına göre, ıslah edilen kısım yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi yerinde görülmüştür. (Benzer yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/5646 E; 2017/8285 K sayılı kararı) Bu nedenle davacılar vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Ancak … Sigorta A.Ş vekilince süresinde ilk derece mahkemesinde zamanaşımı definde bulunulmadığından zarardan sorumlu olmakla bu davalı vekilinin bu yöndeki istinafı yerinde görülmemiştir.
Manevi tazminat miktarına yönelik yapılan istinaf incelemesinde:
Somut olayda 07.07.2009 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı … …’ın sürücüsü, diğer davalının işleteni olduğu aracın, davacı … …’ın sevk ve idaresindeki araç ile çarpışması neticesinde meydana gelen trafik kazasında davacı sürücünün ve araçta yolcu olarak bulunan davacıların yaralandığı, alınan kusur raporlarına göre trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücünün % 30 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları, kusur oranları, kaza ve davanın tarihi, davacıların yaşı, sayısı, yaralanmalarının derecesi, paranın satın alma gücü, 07.07.2009 olay tarihi birlikte değerlendirildiğinde hükmolunan manevi tazminatın yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle taraf vekillerinin manevi tazminat yönünden yapmış olduğu istinaf taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Ancak davalı sürücü ve işleten müteselsilen zarardan sorumlu olduğundan hükmün bu yönüyle düzeltilmesi gerekmiştir.
Taraf vekillerinin sair istinaf sebepleri yönünden yapılan incelemede:
Mahkemece davacılar …, …, … ve … için 30,00’ar TL tazminatın davalılar … …, … Şirketi ve … Sigortadan, 70,00’er TL tazminatın davalı … Sigortadan tahsiline karar verilmiştir.
Davacılar vekili dava açarken tüm davacılar yönünden 100,00’er TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Daha sonra davacılar vekili 15.10.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam talepleri tüm davacılar yönünden toplam 306.407,24 TL’ye çıkardıklarını ve tazminatın ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketleri için poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) tahsilini talep etmiştir. Bu nedenle belirlenen tazminatın bölünerek verilmesi hatalı olmuştur.
Davacı … yönünden 05.01.2015 tarihli aktüerya raporu ile tazminat miktarı 78.682,46 TL olarak belirlenmiş, davacı vekili geçici ve kalıcı iş göremezlik miktarı yönünden bu rapora itiraz etmemiş, tedavi gideri yönünden itiraz etmiştir. Bu nedenle geçici ve kalıcı iş göremezlik miktarı yönünden 78.682,46 TL üzerinden davalılar lehine usuli kazanılmış hak doğduğundan davacı … yönünden bu miktar esas alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yıl değişmesi sebebiyle artan miktar üzerinden karar verilmesi hatalı olmuştur.
Birleşen dosya yönünden yapılan incelemede:
Mahkemece davalılar … Şirketi yönünden talebin arttırılan kısım yönünden zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi, ıslahın 8 yıllık zaman aşımı süresinde yapılmaması sebebiyle yerindedir.
Mahkemece 57,15 TL işgöremezlik tazminatı ile 2.722,71 TL araç hasarı bedelinin tahsiline karar verilmiştir. Davacı vekili birleşen dosya kararını vekalet ücreti yönünden, davalılar esas yönünden istinaf etmiştir. Ancak karar her iki taraf yönünden de, verildiği tarih itibarı ile kesin olduğundan taraf vekillerinin birleşen dava yönünden verilen maddi tazminata yönelik istinaf başvurularının usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
Açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, ilk derece mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğundan, istinaf eden taraf vekillerinin istinaf başvurusunun yukarıdaki gerekçelerle kısmen kabulü ile, HMK 353/1-b-2. maddeleri gereği ilk derece mahkemesi kararının yeniden hüküm kurulmak üzere ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar, davalı … Güvenlik Hizmetleri A.Ş ve davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2- A-)Mahkemenin … Esas sayılı dava dosyasında;
a-)Davacı … …, … … … ve … …’nın tüm davalılar aleyhine açtığı maddi tazminat davalarının REDDİNE,

b-)Davacı … …’nın açtığı maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile,
-26.439,67 TL iş göremezlik tazminatının davalılardan müştereken veya müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı … …’ın bu miktarın tamamından olay tarihi olan 07/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sorumlu tutulmasına;
-Davalı … Sigorta şirketinin bu miktarın tamamından dava tarihi olan 25/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sorumlu tutulmasına;
– Davalı … … şirketinin bu miktarın 100,00 TL’sinden olay tarihi olan 07/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sorumlu tutulmasına;
– Davalı … (…) sigorta şirketinin bu miktarın 100,00 TL’sinden dava tarihi olan 25/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu tutulmasına;
– Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,

c-)Davacı … …’ın açtığı maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile,
-73.388,62 TL iş göremezlik tazminatının davalılardan müştereken veya müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı … …’ın nin bu miktarın tamamından olay tarihi olan 07/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sorumlu tutulmasına;
-Davalı … Sigorta şirketinin bu miktarın tamamından dava tarihi olan 25/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sorumlu tutulmasına;
– Davalı … … şirketininnin bu miktarın 100,00 TL’sinden, olay tarihi olan 07/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sorumlu tutulmasına,
– Davalı … (…) sigorta şirketinin bu miktarın 100,00 TL’sinden, dava tarihi olan 25/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu tutulmasına;
– Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,

d-)Davacı … …’nın açtığı maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile,
-62.945,97 TL iş göremezlik tazminatının davalılardan müştereken veya müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı … …’ın bu miktarın tamamından olay tarihi olan 07/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sorumlu tutulmasına;
-Davalı … Sigorta şirketinin bu miktarın tamamından dava tarihi olan 25/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte sorumlu tutulmasına;
-Davalı … şirketinin bu miktarın 100,00 TL’sinden, olay tarihi olan 07/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sorumlu tutulmasına,
– Davalı … (…) sigorta şirketinin bu miktarın 100,00 TL’sinden, dava tarihi olan 25/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu tutulmasına;
– Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,

e-)Davacı … …’nın açtığı maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile,
– 516,88 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken veya müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı … …’ın bu miktarın tamamından olay tarihi olan 07/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sorumlu tutulmasına;
-Davalı … Sigorta şirketinin bu miktarın tamamından dava tarihi olan 25/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte sorumlu tutulmasına;
– Davalı … … şirketinin bu miktarın olay tarihi olan 07/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte 30,00 TL’sinden sorumlu tutulmasına,
– Davalı … (…) sigorta şirketinin bu miktarın dava tarihi olan 25/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 70,00 TL’sinden sorumlu tutulmasına,
– Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,

3-Davacıların davalı … … ve … şirketi aleyhine açtıkları manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile,
-Davacı … … için 2.000,00 TL, … … … için 1.000,00 TL, … … için 1.000,00 TL, … … için 3.000,00 TL, … … için 6.000,00 TL, … … için 7.000,00 TL, … … için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 21.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … …, … şirketinden olay tarihi olan 07/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken veya müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,
4-a-)Karar tarihi itibariyle maddi tazminat yönünden alınması gereken 11.154,42 TL nispi karar ve ilam harcı ile manevi tazminat yönünden alınması gereken 1.434,51 TL nispi karar ve ilam harcının toplamı olan 12.588,93 TL harçtan peşin alınan 358,50 TL harç ile 1.044,00 TL ve 54,40 TL ıslah harçlarının toplamı olan 1.456,90 TL nin mahsubu ile eksik kalan 11.132,03 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irat kaydına, (… sigorta şirketi ve … …’ın bu miktarın tamamından, diğer davalılar 435,20 TL’sinden sorumlu olmak üzere)
b-)İlk derece mahkemesince 25.12.2020 günlü karar ile davalılardan tahsiline karar verilen harcın davalılardan tahsil edilmemiş olması ve fakat harç tahsil müzekkeresi çıkartılmış olması halinde söz konusu harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmeksizin iadesinin ilk derece mahkemesince istenilmesine, dairemiz kararına göre yeniden müzekkere yazılmasına,
c-)Harç tahsil edilmiş ise tahsil edilen miktarın Dairemizce tahsiline karar verilen bakiye harçtan mahsubu ile bakiyesinin tahsilinin istenmesine, fazla yatan harç varsa ilgilisine iadesine,
5-Davacı vekili tarafından dava açılırken yatırılan 18,40 TL başvuru harcı ile 358,50 TL nispi harç ile 1.044,00 TL ve 54,40 TL ıslah harçlarının toplamı olan 1.456,90 TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, (davalılar … … ve … Sigorta şirketinin bu miktarın tamamından, … Şirketi ile … sigorta şirketinin bu miktarın 435,20 TL’sinden sorumlu tutulmasına)
6-Maddi tazminat talebi yönünden; (tek vekalet ücretine yönelik istinaf bulunmaması da dikkate alınarak) davacılar … …, … …, … …, … … vekille temsil edildiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT’nin 13. maddesine göre davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 19.462,66 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacılar davacılar … …, … …, … …, … …’ya verilmesine, (davalılar … … ve … Sigorta şirketinin bu miktarın tamamından, … Şirketi bu miktarın 330,00 TL’sinden, … sigorta şirketinin bu miktarın 370,00 TL’sinden sorumlu tutulmasına)
7-Manevi tazminat talebi yönünden; (tek vekalet ücretine yönelik istinaf bulunmaması da dikkate alınarak) davacılar vekille temsil edildiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT’nin 13. maddesine göre davanın kabul edilen kısmı üzerinden 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar … … ve … Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
8-Manevi tazminat talebi yönünden; davalı … şirketi vekille temsil edildiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT’nin 10. maddesine göre davanın reddedilen kısmı üzerinden hükmedilecek vekalet ücreti davacı taraf lehine hükmedilen vekalet ücretini geçemeyeceğinden 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak … Şirketine verilmesine,
9-Maddi tazminat talebi yönünden; davalılar … şirketi, … (…) sigorta ve … sigorta şirketi vekille temsil edildiğinden, davacılar … …, … … … ve … …’nın davası yönünden davanın reddedilen kısmı üzerinden 300,00 TL vekalet ücretinin, … …, … … … ve … …’dan alınarak davalılar … şirketi, … sigorta ve … sigortaya verilmesine,
10- Davacı … …, … …,, … …, … …’nın davası yönünden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT’nin 13. maddesine göre davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan (müterafik kusur sebebiyle reddedilen kısım üzerinden vekalet ücreti hesaplanmadan) 12.822,31 TL nispi vekalet ücretinin bu davacılardan müteselsilen (davacı … bu miktarın 200,00 TL’sinden, davacı … bu miktarın 200,00 TL’sinden, davacı … bu miktarın 200,00 TL’sinden, davacı … bu miktarın tamamından sorumlu olmak üzere) alınarak davalı … … dışındaki davalılara (davalılar … şirketi ile … sigorta şirketine en fazla 1000,00 TL verilmek üzere ),verilmesine,
11-Maddi tazminat yönünden, davacılar vekili tarafından yapılan toplam 6.203,80 TL yargılama giderinden davada haklılık oranına göre hesaplanan 5.860,72 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (davalı … şirketi ile … sigorta şirketi bu miktarın 800,00 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davacılara verilmesine, kalan yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
12-Maddi tazminat yönünden, davalı … şirketi vekili tarafından yapılan toplam 26,35 TL yargılama giderinden davada haklılık oranına göre 18,44 TL’sinin davacılardan müteselsilen alınarak davalı … şirketine verilmesine, kalan yargılama giderinin davalı … şirketi üzerinde bırakılmasına,
13-Yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın HMK 333 maddesi gereğince bu hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
14-B-) Bu dosya ile birleşen Mersin 2 Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasında;
a-)Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
-Davacı 57,15 TL işgöremezlik tazminatı ve 2.722,71 TL araç hasarı olmak üzere toplam 2.779,86 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsiler alınarak davacıya verilmesine;
-Davalı … …’ın bu miktarın tamamından olay tarihi olan 07/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tamamından sorumlu tutulmasına,
-Davalı … Sigorta şirketinin tazminatın tamamından dava tarihi olan 25/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte sorumlu tutulmasına,
– Davalı … … şirketinin bu miktarın 100,00 TL’sinden olay tarihi olan 07/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sorumlu tutulmasına,
– Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
b-)Davacının davalı … … ve … şirketi aleyhine açtıkları manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE,
-Davacı … … için 500,00 TL manevi tazminatın davalılar … … ve … şirketinden olay tarihi olan 07/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
15-Karar tarihi itibariyle maddi tazminat yönünden alınması gereken 189,89 TL nispi karar ve ilam harcı ile manevi tazminat yönünden alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının toplamı olan 244,29 TL harçtan peşin alınan ve tüm davalılardan 30,00 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 214,29 TL harcın 78,80 TL sinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 81,09 TL sinin davalılar … … ve … Sigorta’dan müştereken ve müteselsilen alınarak, kalan 54,40 TL sinin davalı … …’ dan alınarak hazineye irat kaydına,
16-Davacı vekili tarafından dava açılırken yatırılan 18,40 TL başvuru harcı ile 30,00 TL nispi harcın toplamı olan 48,40 TL harcın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
17-Maddi tazminat talebi yönünden; davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT’nin 13. maddesine göre davanın kabul edilen kısmı üzerinden 2.457,15 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken veya müteselsilen ( … Şirketi 100,00 TL sorumlu olarak ) alınarak davacıya verilmesine,
18-Manevi tazminat talebi yönünden; davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT’nin 13. maddesine göre davanın kabul edilen kısmı üzerinden 500,00 TL vekalet ücretinin davalılar … … ve … Şirketinten müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
19-Manevi tazminat talebi yönünden; davalı … şirketi vekille temsil edildiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT’nin 10. maddesine göre davanın reddedilen kısmı üzerinden hükmedilecek vekalet ücreti davacı vekili lehine hükmedilen vekalet ücretini geçemeyeceğinden 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Şirketine verilmesine,
20-Maddi tazminat talebi yönünden; davalılar … şirketi ve … sigorta şirketi vekille temsil edildiğinden, davacının davanın reddedilen kısmı üzerinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT’nin 13. maddesine göre davanın reddedilen kısmı üzerinden hükmedilecek vekalet ücreti davacı taraf lehine hükmedilen vekalet ücretini geçemeyeceğinden 2.457,15 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … Şirketi ve … Sigortaya verilmesine,
21-Maddi tazminat yönünden, davacı vekili tarafından yapılan toplam 86,00 TL yargılama giderinden davada haklılık oranına göre 18,69 TL’sinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, kalan 67,31 TL sinin davalılar … … ve … Sigortadan alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,

22-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
23-İstinaf eden taraflarca yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
24-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
25-Davalı … Güvenlik Hizmetleri A.Ş tarafından yapılan 99,00 TL istinaf yargılama giderinin kabul ret oranına göre 20,00 TL’sinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine, bakiyesinin kendi üzerinde bırakılmasına,
26-Davalı … Sigorta A.Ş tarafından yapılan 61,60 TL istinafa dosya gönderme ücretinden kabul ret oranına göre 12,00 TL’sinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine, bakiyesinin kendi üzerinde bırakılmasına,

Diğer davacılar için verilen kararlar yönünden davacılar ve davalılar için, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN,
Davacı … … yönünden verilen ret kararı yönünden bu davacı için, Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.
12/04/2022

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.