Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/679 – 2022/678
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/679
KARAR NO : 2022/678
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : … Esas, … Karar
DAVACI (Temlik alan) : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av…
İHBAR OLUNAN : …
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)
KARAR TARİHİ : 28/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17.09.2016 tarihinde … … sevk ve idaresindeki plakası belli olmayan motosikletle seyir halinde iken sürücü … … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kazaya karıştığını, … …’nin plakası belli olmayan motosiklette yolcu konumunda bulunduğunu, … plakalı aracın ZMMS poliçesinin davalılardan … Sigorta A.Ş. tarafından düzenlendiğini, sigorta şirketine 31.12.2016 tarihinde başvuru yapıldığını, ancak 4 ay kadar sonra yapılan 6.340,00 TL ödemenin düşük olduğunu bildirerek 1,000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren faizi ile, 50,00 TL bakıcı ücretinin müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 24.05.2020 tarihli dilekçesi ile dava değerini kalıcı iş göremezlik yönünden 256.046,28 TL’ye, bakıcı gideri tazminat talebi yönünden 6.947,10 TL’ye olmak üzere toplamda 262.993,38 TL’ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı … Hesabı vekili cevap dilekçesinde özetle; T.C. vatandaşı olmayan davacıların dava açamayacağını, davalının ödeme yapması durumunda zarar görenin amcasına rücu edeceğinden aynı aileden olan davacıda menfaat birliği bulunduğunu, alacaklı ve borçlu sıfatının birleştiğini, zararın teminat kapsamında olmadığını, hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talep edemeyeceğini, tescilsiz araca ZMMS poliçesi düzenlenemeyeceğini, 50 CC’ nin altındaki motorlu bisikletlerden sorumlu olunmadığını, limit ve kusur oranı ile sınırlı sorumluluk olduğunu, bilirkişi incelemelerinin talepleri gibi yapılması gerektiğini, davacının kask ve koruyucu elbise giymemesi nedeni ile birleşen kusurunun olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; maluliyet nedeni ile 31.03.2017 tarihinde 6.340,00 TL ödeme yapıldığını, hesaplamaların talepleri gibi yapılması gerektiğini, davacının kask takmaması, ehliyetsiz sürücünün arabasına binmesi ve araçta uygun kıyafetleri kullanmaması nedeni ile birleşen kusuru olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…. … ‘ün sunduğu 08.06.2022 tarihli dilekçe ile; dava konusu alacağın 350.000,00 TL’lik kısmının (Temlik eden) davacı … … (… …, velayeten … … velayeten) tarafından … … ‘a temlik edildiğine dair dilekçe ve temlikname sunulduğu görüldü.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, … Sigorta AŞ’ye yönelik açılan davanın reddine, … Hesabına karşı bakıcı giderleri yönünden açılan davanın reddine, … Hesabına karşı açılan kalıcı yaralanmaya ilişkin tazminat davasının kabulü ile, 256.046,28 TL’nin temerrüt tarihi olan 18/04/2017 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … hesabında alınarak temlik alan davacı … … verilmesine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kanunun lafzında açıkça teminat dışı bırakılmamış bir tazminat alacağının; hukuka ve kanunun amacına aykırı şekilde genişletilmesi suretiyle hali hazırda zaten güçlü konumda olan sigorta şirketlerinin talepleri doğrultusunda değerlendirilerek teminat dışı bırakılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, geçici iş göremezlik zararı, geçici bakıcı gideri zararının dilekçeleri ekindeki mevcut Yargıtay ve BAM kararlarından görüleceği üzere davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğu altında olduğunu, 6111 sayılı kanunda trafik kazasına bağlı sağlık giderlerinden SGK’nın sorumlu olacağı ifade edilmişse de; bunun mağdur olan bireylerin tedavi süreci boyunca mevcut kaza sebebiyle ihtiyacı olan tedavilerin özel ve resmi bütün hastanelerde herhangi bir sekteye uğramaksızın ivedilikle yapılması olduğunu, bu kanun maddesinin amacını hukuka aykırı şekilde genişletilerek geçici iş göremezlik zararının da bir tedavi gideri olduğu iddiası hukuken korunmayacak derecede mesnetsiz olduğunu beyan ederek talepleri doğrultusunda ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Karara karşı davalı … Hesabı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından dava tarihinden önce müvekkili kuruma gerekli belgelerle başvuru yapılmadığından, tazminat talebi için başvuru şartı yerine getirilmeden ikame edilen işbu davanın usulden reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğunu, müvekkili kurumun, motor gücü 50 cc’nin altındaki motorlu bisikletler bakımından sorumlu olmadığını, Suriye uyruklu davacının nüfus kimlik bilgilerinin ve bakmakla yükümlü olduğu eş ve çocuklarının olup olmadığının Suriye Konsolosluğu ve ilgili valilikçe tasdik edilmiş belge asılları ile noter onaylı yeminli tercümesi ile araştırılmalı ve somut olarak tespit edilmesi gerektiğini, resmi olarak kayıtları dosyaya celp edilmeden kurulan hükmün hatalı olduğunu, kimliği ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin resmi makamlarca tespit edilmemiş ve onaylanmamış şekilde tesis edilen hükmün hatalı olduğunu, davacı için hükme esas alınan maluliyet raporunun, haksız fiil tarihinde geçerli olan yönetmelik hükümlerine uygun olarak tanzim edilmiş bir rapor olmadığını, hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, karşı araç sigortacısı … Sigorta A.Ş. tarafından davacıya yapılan 6.340,00 TL ödeme dikkate alınmadan kurulan hükmün hatalı olduğunu, müvekkil kurum aleyhine dava tarihinden önceki bir tarihten itibaren faiz işlettiklerini ancak dava tarihinden başlamak üzere yasal faiz işletilebileceğini bu yönüyle de kararın hatalı olduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3, 55, ve 56. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı … hesabı vekili istinaf etmiştir.
Davalı … Hesabı vekilinin kendisine usulüne uygun başvuru yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelemesinde;
2918 Sayılı Yasanın 97 ve 99. md.leri gereği dosyaya baktığımızda; davacı vekili müvekkilinin 17.09.2016 gününde meydana gelen trafik kazası nedeni ile yaralandığını ve tam olarak iyileşemediğini belirterek davalı … Hesabından 08.08.2017 tarihinde, hastane evrakları ile kaza tespit tutanağı ve diğer ilgili evraklar ekli olacak biçimde maddi tazminat davası isteminde bulunduğu dikkate alındığında, dava açılmadan evvel dalıya başvurula ilişkin dava şartı gerçekleştiğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalı … Hesabı vekilinin, oluşan zarardan davalı … hesabının sorumlu olmadığına yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelenmesinde;
2918 sayılı KTK’nın 91. maddesinde motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, … Hesabı Yönetmeliğinin 9.maddesinde trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için … Hesabına başvurulabileceği, motorlu bisikletin tanımının yapıldığı 2918 sayılı KTK’nin 3.maddesinde de silindir hacmi 50 cc küpü geçmeyen içten patlamalı motorla donatılmış ve imal hızı saatte 50 km’den az olan motor bisiklet ve 2918 Sayılı Yasanın 103. maddesinde de motorsuz taşıtlar ile motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğunun genel hükümlere tabi bulunduğu öngörülmüştür.
… Hesabına başvurulabilecek hallere ilişkin olarak, 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14/2-b maddesinde “Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar” düzenlemesine yer verilmiş; aynı mahiyetteki düzenleme, … Hesabı Yönetmeliğinin 9/1-b maddesinde de yer almıştır. Bu düzenlemelere göre; trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle … Hesabına husumet yöneltilebilmesi için, bedensel zarara yol açan aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu sigortasının yaptırmasının zorunlu ve kaza tarihi itibari ile de sigortasının yapılmamış olması gerekmektedir.
Davalı … Hesabına plakası tespit edileleyen motosikletin trafik sigortasının bulunmayışı nedeniyle husumet yöneltildiğinden, öncelikle kazaya karışan motosikletin, trafik sigortası yaptırması zorunlu olan motorlu araçlardan olup olmadığı hususunun saptanması gerekmektedir.
Bu durumda, plakası bilinmeyen ve trafik sigortası bulunmayan motosikletin nedeniyle zararın doğduğu ve davalı … Hesabının zarardan sorumlu olduğu davacı tarafça iddia edildiğine göre, aracın trafik sigortası yaptırması zorunlu araçlardan olduğunun ispat yükünün de davacı üzerinde olduğu gözetilmek suretiyle; ceza dosyası da irdelenerek, söz konusu motosiklete ilişkin bilgilerin sorulması, motosiklete ilişkin fatura var ise sunulması için taraflara uygun bir süre verilip belgenin temin edilmesi; bahsi geçen motosikletin bulunması halinde, araç üzerinde, aksi halde ceza soruşturma dosyası kapsamında var ise CD ve fotoğraflar üzerinden uzman makine mühendisi marifetiyle inceleme yapılıp araç motor silindir hacminin belirlenmesi; silindir hacminin 50 cm küpün üzerinde/trafik sigortası yapılması zorunlu araçlardan olduğunun anlaşılması halinde davalı … Hesabının sorumlu olduğu gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken aracın niteliği konusunda eksik inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi yanılgıya dayalı olup, bu yönüyle davalı … hesabının istinaf başvurusu haklı bulunmuştur.
Tüm bu anlatılanlar ışığında mahkemece öncelikle kazaya karışan motosikletin 50 cm küpün üzerinde olup olmadığı hususunda eksik inceleme ve araştırma yapılarak karar verildiği, bu nedenle HMK’nın 353/1-a-6. bendine göre davanın esasıyla ilgili olarak gereken delillerin toplanmadığı anlaşıldığından açıklanan nedenlere dayalı davalı vekilinin istinaf taleplerinin, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüyle, davacı vekili ve davalı … Hesabı vekilinin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin kararın kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … Hesabı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1.a-6. maddesi gereğince KABULÜ İLE,
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin verdiği … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Yukarıda belirtilen sebeplerle eksik bilgi ve belgeler tamamlandıktan sonra davanın yeniden görülüp karar verilmesi için dosyanın yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı vekili ve davalı … Hesabı vekili tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 359/3. maddesi gereğince harç iade ve karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 28.03.2022
Başkan Üye Üye Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır