Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/618 E. 2022/577 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/618 – 2022/577
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/618
KARAR NO : 2022/577

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALILAR :1- …
VEKİLİ : Av…
Müteveffa … … … Mirasçıları;
2-…
3-…
4-…
5-…
VEKİLİ : Av….
DAVA : Tazminat

KARAR TARİHİ : 14/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih … Esas, : … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30.05.2015 tarihinde davalı/müteveffa … … … sevk ve idaresinde bulunan … Plakalı aracın … …’nin sevk ve idaresinde bulunan motosiklete çarparak yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkili … … …’ nin ise motosiklette yolcu olarak bulunduğunu, kaza mahallinde tutulan trafik kazası tespit tutanağında … … …’ın kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu motosikletin ise kural ihlalinde bulunmadığının tespit edildiğini, müvekkili … … …’nin BTM ile giderilemeyecek şekilde yaralandığını, kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza sonrası sigorta şirketine başvuru yapıldığını, sigorta şirketi tarafından 53.596,00 TL ödeme yapıldığını ancak müvekkilinin uğramış olduğu zararın karşılanmadığını belirterek şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi için hasarın bildirildiği tarihten itibaren 8. iş günü sonunda 24.04.2015 tarihinden itibaren, bunun tespiti mümkün olmadığı takdirde davalı tarafın cevap verme tarihi olan 31.08.2015 tarihinden itibaren, davalı sürücü için olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile 30.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 30.05.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı sürücüden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 22.10.2020 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat yönünden dava değerini 20.413,78 TL’ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kaza sonucu davacının yaralanması sebebiyle müvekkili şirket tarafından davacının sunduğu belgeler ışığında maluliyet tazminatı uzman kişiye hesaplattırıldığını ve buna göre davacıya, 30.10.2015 tarihinde 53.596,00 TL ödeme yapıldığını, bu ödemenin yeterli olduğunu, müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsüne, Trafik Kaza Tespit Tutanağı ile yüklenen kusuru kabul etmediklerini, davacının içinde bulunduğu toplama mobiletin, plakasız ve tescilsiz olduğu gibi sürücünün ehliyetinin olup olmadığının da kaza tespit tutanağından anlaşılmadığını ve bu mobiletin sürücüsünün, kavşaklara yaklaşırken aracın hızını yavaşlatmak yerine süratli bir şekilde gelerek kazanın oluşumuna kendisinin sebebiyet verdiğini, asıl kusurlu tarafın davacının içinde bulunduğu araç sürücüsü olduğunu, davacının ve dava dışı mobilet sürücüsünün motosikleti kullanırken kask ve gerekli ekipmanları kullanmadığı için söz konusu zararın oluşmasına kendisi ortak kusuru ile sebebiyet verdiğini, davacıların maluliyetinin kaza ile illiyet bağının olup olmadığı ve maluliyet oranının tespiti açısından “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” çerçevesinde rapor alınmasını talep ettiklerini, davacının talep ettiği faizin, yasalara aykırı olduğundan faize itiraz ettiklerini belirterek neticede davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı (Müteveffa) … … … vekilinin vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, davaya konu kazanın meydana gelmesinde davacı ile ehliyetsiz sürücü … …’ nin tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin hiçbir kusuru bulunmadığını, kazaya plakasız ve ehliyetsiz motosiklet sürücüsü … …’nin dikkatsiz tutum ve davranışlarının sebebiyet verdiğini, kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağının kusur durumu açısından hatalı düzenlendiğini, müvekkilinin 1.viteste seyir halinde iken plakasız, ehliyetsiz ve kasksız motosiklet sürücüsü … …’ nin bizzat müvekkilin aracına çarptığını, kazanın, davacının ehliyetsiz ve kasksız, plakasız motosikletle yolculuk yaptığı sırada meydana geldiğini, bu nedenle müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, kaza sonrası gelişigüzel tutulmuş olan kaza tespit tutanağındaki kusur oranlarını kabul etmediklerini, davacıya sigorta şirketi tarafından da tazminat ödemesi yapıldığı halde davacının talep ettiği manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek, haksız açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile; 16.331,03 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden 26/10/2015 tarihinden itibaren, davalı/müteveffa … … … mirasçıları yönünden ise kaza tarihi olan 30/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 30/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı/müteveffa … … … mirasçılarından tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalılar … …, … …, … … ve … … vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davacının maluliyetinin, hiçbir husus olmadığı halde %10 oranında maluliyet oranı kabul edilmesinin usül ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu trafik kazası nedeniyle davacının hiçbir maluliyeti bulunmadığını, kazada asli kusurlu davacının bizzat kendisi olduğunu, asli kusurlu olan ve hiç bir maluliyeti bulunmayan davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmende olsa kabul edilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; bahse konu davada dava öncesi 53.596,00 TL miktarlı bir ödeme mevcut olduğundan ödemenin tarihine göre hesaplama yapılıp söz konusu ödeme ile davacının zararının fazlası ile karşılandığın tespit edilmesine rağmen, 2020 yılı asgari ücret verilerine göre hesaplama yapılarak bakiye tazminata hükmedilmesinin yerinde olmayıp, davacının talep edebileceği bir tazminat bulunmadığını beyan ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3, 55 ve 56 maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi ve manevi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi ve manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, Davalı … Sigorta A.Ş. ve … … … mirasçıları davalılar … …, … …, … … ve … … vekili istinaf etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. ve … … … mirasçıları davalılar … …, … …, … … ve … … vekilinin maddi zararın yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Davalılar, zararın davalı sigorta şirketi tarafından tümü ile karşılandığını, yapılan ödeme ile ödeme tarihi üzerinden hesaplamaya göre zararın zarar miktarına aşacak biçimde karşıladığını belirtmişlerdir.
Söz konusu davanın açılmasından önce davalı sigorta şirketi tarafından 26.10.2015 tarihli 53.596,00 TL tazminat ödemesi yapıldığına dair ibranamenin sunulduğu, ödemenin de 26.10.2015 tarihinde yapıldığı ve buna karşılık davacı vekilinden ibraname alındığı anlaşılmaktadır.
Aktüer bilirkişi tarafından ödeme tarihi esas alınarak yapılan ödemenin gerçek zararı karşılayıp karşılamadığı yönünde verdiği 06.11.2019 havale tarihli kök raporda, davalı sigorta şirketinin davacıya 53.596,00 ödediği, bilirkişi tarafından ödeme tarihi itibariyle 42.833,54 TL tazminat hesaplandığının görüldüğü, bu nedenle bakiye zararın bulunmadığı, yapılan ödemenin zarar miktarını bile aştığı anlaşılmakla, davalı sigorta şirketi tarafından davacı zararının yapılan ödeme ile karşılandığı ve ibranamenin geçerli olduğu, davalı sigortacı tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası yapılan aracın sürücüsünün kusuru ile sebebiyet verdiği kazada davacının, 2918 sayılı Yasanın 85/1 ile 91 ve devamı maddeleri gereğince oluşan zarardan davalının sigortacı olarak ve poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından davadan önce davacının gerçek zararının, yapılan ödeme ile karşılandığı anlaşılmakla mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı görülmekle, davalılar vekillerinin istinaf başvurusu haklı bulunmuştur.
… … … mirasçıları davalılar … …, … …, … … ve … … vekilinin hükmedilen manevi tazminat miktarına yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelenmesinde;
6098 TBK’nın 56/2. maddesi hükmüne göre “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”Aynı Yasanın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda 30.05.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı … …’nın sürücüsü ve işleteni olduğu aracın, davacıya çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında davacının (nazal kemik kırığı, sol orbita kırığı, nazal septum kırığı) elmacık kemiğinin kırılacak biçimde yaralandığı, alınan kusur raporlarına göre trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü – işletenin % 75 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları, kusur oranları, kaza ve davanın tarihi, davacının yaşı, paranın satın alma gücü, olay tarihi birlikte değerlendirildiğinde hükmolunan manevi tazminatın yüksek olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davalılar vekilinin bu yöndeki istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Söz konusu maddi tazminat yönünden yazılı şekilde karar verilmiş olmasının hatalı olduğu kanaatine varılmakla davalılar vekillerinin istinaf kanun yolu başvurusunun duruşma yapılmadan bu yönüyle kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. ve … … … mirasçıları davalılar … …, … …, … … ve … … vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABUL – kısmen REDDİ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih … Esas, … karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Maddi tazminat yönünden davanın REDDİNE,
3-Manevi tazminat yönünden davanın kısmen KABULÜ ile; 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 30/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … … … mirasçılarından tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
Harç yönünden:
4-Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat yönünden hesaplanan 80,70 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Kabul edilen manevi tazminat tazminat değeri üzerinden hesaplanan 1.024,65 TL ilam ve karar harcından peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan toplamda 172,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 852,45 TL harcın davalılar … …, … …, … … ve … …’dan alınarak hazineye irat kaydına,
Yargılama giderleri yönünden:
6-Davacı tarafından yapılan toplamda 199,90 TL harç giderinin davalılar … …, … …, … … ve … …’dan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından 1.661,50 TL toplamda yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 553,83 TL’lik kısmının davalılar … …, … …, … … ve … …’dan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmının üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nın 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
Vekalet ücreti yönünden:
9-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden; maddi tazminat talebi yönünden A.A.Ü.T.’ne hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … …, … …, … …, … … ve … Sigorta A.Ş.’ne verilmesine,
10-Manevi Tazminat talebi yönünden, kabul edilen dava değeri olan 15.000,00 TL üzerinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesaplanan ve takdir edilen 3.400,00- TL maktu vekalet ücretinin davalıdan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
11-Manevi Tazminat talebi yönünden davalı … … … mirasçıları kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10. Maddesine göre hesaplanan ve takdir edilen 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak, adı geçen davalı … … … mirasçılarına verilmesine.
İstinaf giderleri açısından;
12-Davalı … Sigorta A.Ş. ve … … … mirasçıları davalılar … …, … …, … … ve … … vekili tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
13-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
14-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 54,50 TL istinafa dosya gönderme ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
15-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 14.03.2022

Başkan… Üye… Üye… Katip…

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.