Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/609 E. 2022/764 K. 04.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/609 – 2022/764
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/609
KARAR NO : 2022/764

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACILAR : 1- …
2- …
3- …
VEKİLLERİ : Av…

DAVALILAR : 1- …
VEKİLİ : Av…
2- … .
3- …
VEKİLLERİ : Av…
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 04/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas,… Karar
sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 26/10/2015 tarihinde davalı … … sevk ve idaresindeki davalı … … …’a ait ve davalı sigorta şirketine sigortalı olan … plakalı aracıyla … mahallesi … sokaktan … sayılı sokağa geldiğinde batıdan doğu istikametine giden sürücü … … isimli şahsın sevk ve idaresindeki … plakalı çekici (çekiciye takılı … plakalı yarı römork) ile çarpıştığını, sonrasında savrularak sokağın sağında yaya bulunan müvekkili … …’e ve elektrik direğine çarparak ağır yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına neden olduğunu, trafik kaza raporuna göre davalı sürücü … …’in birinci derecede kusurlu bulunduğunu, … … ve müvekkili … …’in olayda kusurunun olmadığının tespit edildiğini, müvekkilinin kaza nedeniyle kaburga kemiklerinin kırıldığını, başında travma ve nefes darlığı çektiğinin görüldüğünü, iki defa ameliyat geçirdiğini, müvekkilinin inşaat mühendisi olup kazadan önce müteahhitlik yaptığını, kazanın etkisi ile müvekkilinin tedavi süresince iş yapamayacağından kazanç kaybına uğrayacağını, ayrıca çalışma gücünü büyük oranda kaybettiğini, yürürken zorlandığını, müvekkilinin kazada ağır şekilde yaralanmasından dolayı çektiği acı, keder ve üzüntü nedeniyle uğradığı manevi zararın da tazminini istediklerini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, çalışma gücü ve efor kaybından 1.000,00 TL, tedavi süresince çalışamadığı günler için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL maddi, ayrıca 70.000,00 TL manevi zararın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
CEVAP: Davalılar … ve … … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve yersiz olduğunu, belirterek, haksız ve yersiz davanın reddini istemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden vekalet ücreti ile mahkeme masraflarından da sorumlu olmayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacının sürekli iş göremezlik tazminat talebinin reddine, davacının geçici iş göremezlikten kaynaklı tazminat talebinin kabulü ile; 3.999,65 TL maddi tazminatın davalılar … … ve … … …’dan olay tarihi olan 26/10/2015 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketinden dava tarihi olan 02/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacının terekesine verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin, davalı sigorta şirketi yönünden reddine, davacının manevi tazminat talebinin, davalılar … … ve … … … yönünden kısmen kabul kısmen reddine, 3.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … … ve … … … dan olay tarihi olan 26/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacının terekesine verilmesine, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalılar … … … ve … … vekili istinaf dilekçesinde; taraflarına ve diğer davalıya tahkikatın bittiğinin bildirilip usulünce sözlü yargılamaya geçirilerek taraflarına sözlü beyanda bulunma olanağı tanınması gerekirken bu hak tanınmadan karar verildiğini, asıl davacı olan … …’in dava sürerken vefat ettiğini, … …’in vefatı üzerine mirasçılarının reddi miras yaptıklarını, tüm itirazlarına rağmen geçerli bir vekalet ilişkisi doğmadan davanın mirasçıları yönünden devam ettiğini, davanın kabulüne dair gerekçenin hiçbir şekilde açıklanmadığını, içeriği dahi yazılmayan bilirkişi kurulunun rapor ve ek raporlarına atı ile yetinildiğini, ayrıca davacının vefatı ve bu bu hakkı devam ettirebilecek mirasçılarının da mirası reddetmeleri nedeni ile müvekkilleri aleyhine manevi tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, somut olayda kaza ile illiyet bağı çerçevesinde hiçbir bağı bulunmayan … … …’a yükletilen manevi tazminat kararının kaldırılması gerektiğini belirterek, tüm bu sebeplerle usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece verilen karara karşı davalılar … … … ve … … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalılar vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf talepleri yönünden yapılan incelemede;
6100 sayılı HMK’nun 341. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemelerinden verilecek olan hangi tür kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulacağı düzenlenmiştir. Buna göre; miktar veya değeri 5.390,00 TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir. Aynı yasanın 346/1. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince verilen kesin nitelikteki karara karşı istinaf başvurusu yapılması halinde istinaf başvurusunun öninceleme aşamasında usulden reddedileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; dosyaya baktığımızda mahkemece davacının geçici iş göremezlikten kaynaklı tazminat talebinin kabulü ile; 3.999,65 TL maddi tazminatın davalılar … … ve … … …’dan olay tarihi olan 26/10/2015 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketinden dava tarihi olan 02/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacının terekesine verilmesine, karar verildiği anlaşılmıştır.
HMK’nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara karşı istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352. madde gereğince Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf isteminin reddine karar verilebilir. Bu nedenle davalılar vekilinin istinaf kanun yoluna başvurma talebinin kabul edilen kısım 3.999,65 TL olup, davalılar vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf başvurusunun ilk derece Mahkemesi hükmünün maddi tazminat yönünden kabul edilen kısım itibari ile kesin olması sebebi ile HMK 346. maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Manevi tazminat yönünden;
Davacı … … tarafından davalılar aleyhine trafik kazasında yaralanma sebebi ile 70.000,00 TL manevi tazminat istemli dava açılmıştır.
Yargılamanın devamı sırasında davacının 22/11/2018 gününde vefat ettiği anlaşılmaktadır. Şu durumda ölen davacı … ile vekili Av. … … arasındaki vekalet ilişkisi ölüm ile birlikte son bulmuştur.
Ölen muris …’ın mirasçılarının murisin sağlığında açmış olduğu manevi tazminat davasına devam etme imkanları bulunmaktadır. Mirasçılar, aynı avukata vekaletname verebilecekleri gibi kendileri de bizzat duruşmaya katılarak murisin açmış olduğu manevi tazminat davasını devam ettirme hakkına sahiptirler. Eldeki dosyada murisin mirasçıları konumunda bulunan … … … ve … … ölen davacı …’ın vekili olarak Av. … … ‘e ayrı ayrı vekaletname vermiş olup, mirasçılar vekili 07/05/2019 günlü dilekçesi ile bu vekaletnamesini dosyaya ibraz etmiştir. Her ne kadar mirasçılar vekili tarafından mirasçılar … … … ve … …’in davaya devam edeceklerine ilişkin herhangi bir yazılı ya da sözlü beyanda bulunmamış ise de, söz konusu temin edilen vekaletnamelerin dosyaya ibraz edildiğine göre, bu mirasçıların murisin sağlığında açmış olduğu manevi tazminat davasını devam ettirdikleri sonucuna varılmıştır.
Ancak, bundan sonra muris … …’in en yakın mirasçısı konumunda bulunan … … … ve … …’in Kilis Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı … günlü kararı ile mirası reddettikleri anlaşılmaktadır.
Söz konusu karar, tarafların kararı istinaf etmemesi üzerine 05/02/2019 gününde kesinleşmiştir. Şu durumda kendilerine mirasla intikal eden bu mirasçıların murisin sağlığında açmış olduğu manevi tazminat davasını devam ettirmekte hukuki yararı bulunmamaktadır.
Ancak, TMK’nın 612. maddesine göre mirasın en yakın mirasçılar tarafından reddi durumunda terekenin iflas hükümlerine göre resmi olarak tasfiye edilmesi gerekmektedir. Bu durumda terekeye bir temsilci atanmalı ve temsilci tarafından davaya devam olunması gerekmektedir.
Muris …’ın terekesinin resmi tasfiyesine başlanıldığı, buna ilişkin olarak Kilis Sulh Hukuk Mahkemesinin … tereke ve … Karar sayılı kararı ile terekeye Kilis İcra Müdürünün temsilci olarak atandığı görülmektedir.

Bu durumda mahkemesince tereke temsilcisi olan Kilis İcra Dairesi müdürünün duruşmadan haberdar edilerek duruşmaya katılmasının sağlanması, tereke temsilcisinin duruşmaya katılmaması durumunda, gerekirke HMK 150 maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılarak buna göre karar verilmesi gerektiği halde tereke temsilcisine duruşma günü tebliğ edilmeden yokluğunda karar verilmesi doğru olmamıştır.
Tereke temsilcisi olarak atanan … mahkemesine hitaben 07/12/2020 günlü dilekçe göndermiş, bu dilekçesinde Mersin barosu avukatlarından Av. … …’in yetkili avukat olarak görevlendirildiği bildirilmiştir. Tereke temsilcisi olarak atanan bir kimsenin terekeye dahil olan bir yargılamada bu şekilde bir yazı ile bir avukatı görevlendirmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bilindiği gibi HMK 76 maddesi “Avukat, açtığı veya takip ettiği dava ve işlerde, noter tarafından onaylanan ya da düzenlenen vekâletname aslını veya avukat tarafından onaylanmış aslına uygun örneğini, dava yahut takip dosyasına konulmak üzere ibraz etmek zorundadır.” şeklindedir.
Buna göre eldeki dosyada artık mirası red eden mirasçılar tarafından sunulan vekaletname ile Mersin barosu avukatlarından Av. … …’in dava ve duruşmalara terekeyi temsilen katıma olanağı bulunmamaktadır.
TMK 612 maddesi hükümlerine göre resmi tasfiye işlemi yürütülen terekeye ilişkin olarak , tereke temsilen yürütülen iş bu davada avukat aracılığı ile duruşmalara katılım isteniyor ise tereke temsilcisinin Kilis Sulh Hukuk Mahkemesinin … tereke ve … Karar sayılı kararını eklemek sureti ile HMK 76 maddesine uygun şekilde noterden adı geçen avukata vekaletname vermesi ve bu vekaletnameye göre Av. … …’in duruşmaya katılarak davaya devam etmesi gerekmektedir. Mahkemesince bu husus göz ardı edilerek tereke temsilcisinin yazılı beyanı esas alınarak Av. … …’in terekenin vekili şeklinde kabul edilip, duruşmalara katılmasının sağlanması ve tereke lehine vekalet ücreti takdir edilmiş olması hatalıdır. Bu yönü ile de ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiştir.
Tüm bu anlatılanlar ışığında mahkemece eksik inceleme ve araştırma neticesinde karar verildiği, HMK’nın 353/1-a-6. bendine göre davanın esasıyla ilgili olarak gereken delillerin toplanmadığı anlaşıldığından açıklanan nedenlere, davalılar … … ve … … vekilinin istinaf başvurularının sair istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kabulüyle, kararın kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş olup , iş bu rapor tanzim edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar … … … ve … … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1.a-6. maddesi gereğince KABULÜ İLE,
Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar
sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Yukarıda belirtilen sebeplerle davanın yeniden görülüp karar verilmesi için dosyanın yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalılar … … … ve … … tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Davalılar … … … ve … … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 359/3. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.04/04/2022

Başkan Üye Üye Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır