Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/589 E. 2022/573 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/589
KARAR NO : 2022/573

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
DAVALI : 1- …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
Av…
DAVALI : 2-…

DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 14/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’nın sevki ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkiline kendisine çarpması sonucunda yaralandığını, … plakalı aracı davalı … şirketine karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında trafik sigortası ile sigortalı olduğunu, mahkemece yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda kusur oranı belirleneceğini, davalılardan sigorta şirketine başvuru yapabilmek için İskenderun Devlet Hastanesinden alınan sağlık kurulu raporunda müvekkilinin %2 oranındaki vücut fonksiyonu kaybı oranını kabul etmediklerini, bu konuda Adli Tıp Kurumundan rapor tanzim edilmesini talep ettiklerini, iş bu kaza nedeniyle davalılardan sigorta şirketine müvekkilinin uğramış olduğu geçici ve sürekli iş göremezlik zararı ile müvekkilimin ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan zararlarının ve tedavi giderlerine yönelik zarar kalemlerinin tespitini, tam ve kesin olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik 5.000,00 TL maddi zararın 08.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıların üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı ….. cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirketin nezdinde ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, trafik kazalarından kaynaklanan yaralanmalarda tedavi giderlerinin tamamının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağını, müvekkili şirketin davacı tarafa tazminat ödeyerek poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirdiğini ve davacı tarafından ibra edildiğini, sağlık raporuna göre davacının %2 oranında malul kaldığının belirlendiği ve hesap için aktüeryaya gönderildiğini, davacı tarafa 1.435,34 TL ödendiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile; davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının ayrı ayrı reddine karar verildiği, davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği ve davacı için 2.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 08/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince davacının yaşı da göz önüne alındığında sol kolunun kırılması ve parmaklarının tutmaması ve de bu nedenlerle günlük işlerini dahi yapamamakta olduğu göz önüne alındığında başka birisinin sürekli bakımına ihtiyaç duyacak şekilde yaralanması olmadığı yönündeki kanaat ve bu sebeple bakıcı gideri talebinin reddinin kabul edilemez olduğunu, hazırlanan aktüer bilirkişi raporunun esas aldığı 13.02.2020 tarihli ATK raporunun kuşku ve şüpheye yer verilmeyecek şekilde hazırlanmamış olduğunu ve İskenderun Devlet Hastanesince düzenlenen sağlık kurulu raporu ile ATK raporu arasındaki engellilik oranı farkının hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda kazanın 01.06.2015 tarihinden sonra gerçekleşmesi sebebiyle %1 oranında özürlülük oranının kabul edildiği belirtilmiş olup, müvekkilinin sürekli iş göremezliğinin hesaplanmasının gerekmekte olduğunu, yerel mahkeme kararında taraflarınca tedavi gideri talebinden feragat etmeleri sebebine dayanılarak maddi tazminatın tümü hakkında red kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, 10.000,00 TL manevi tazminat talep edildiği halde, ilk derece mahkemesince 2.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin davacının mevcut durumuna ve hakkaniyete, hukuka aykırı olarak düşük olduğunu beyan ederek, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3, 55 ve 56 maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi ve manevi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi tazminat talebi yönünden davanın reddine, manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekilinin hükme esas alınan maluliyet raporuna yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Eldeki dosyaya baktığımızda mahkemesince hükme esas alınan 29.03.2019 tarihli Adli Tıp Kurumu 2. ihtisas kurulu ve 13.02.2020 tarihli Adlı Tıp İkinci Üst Krulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunun, kaza tarihi olan 08.10.2015 tarihinde yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde düzenlendiği, bu yönü ile davacının kalıcı bir maluliyetinin %1 olarak tespit edildiği, başka bir anlatımla iş bu trafik kazasına bağlı olaşan cismani zarar arasında illiyet bağı kurularak kalıcı maluliyetinin usulüne uygun şekilde tespit edildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız blunmuştur.
Davacı vekilinin geçici işgöremizlik tazminatına yönelik yapmış oldukları istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Anayasa Mahkemesi 17/07/2020 tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 Sayılı Kararı ile; Genel şartlar TTK’nın 1425, Sigortacılık Kanunu 11 ve KTK’nın 95. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak idarece çıkarıldığı için, KTK ve TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerinde genel olarak temel unsurları belirlenmiş hususlarda bu temel unsurlara aykırı olmamak şartı ile genel şartların hükümleri uygulanacaktır. (Aynı yönde Yargıtay. 17 Hukuk Dairesinin 2019/6271 esas ve 2020/8104 sayılı kararı)
Açıklanan sebeplerle eldeki davada; iptal edilen Karayolları Trafik Kanun’un 90. maddesindeki “Genel Şartlar” ibaresi gereğince teminat dışı bırakılan geçici iş göremezlik tazminatı yönünden, yukarıda yazılı Anayasa Mahkemesi kararı gereği davalı … Şirketinin sorumluluğunda olduğu anlaşılmakla, davanın geçici işgöremizlik tazminatı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, davacı 4 ay boyunca geçici işgörmezlikten kaynaklı olarak 992.77 TL tazminat alacağının bulunduğu anlaşılmış olup, davacı vekilinin istinaf başvurusu bu yönüyle haklı bulunmuştur.
Davacı vekilinin bakıcı gideri tazminatına yönelik yapmış oldukları istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu bakıcı giderine hükmedebilmek için davacılardaki maluliyetin niteliği, davacının bakıcıya ihtiyacı olup olmayacağı, bakıcıya ihtiyaç olması halinde bakıcı ihtiyacının süresi ve bakıcı gideri konusunda maluliyet raporunun temini ile birlikte bu hususta da rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Bu hususta dosya içinde mevcut 13.02.2020 tarihli Adlı Tıp İkinci Üst Krulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunda, davacının bakıma muhtaç durumda olmadığının tespiti karşısında davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davacı vekilinin manevi tazminat miktarına yönelik yapmış oldukları istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
6098 TBK’nın 56/2. maddesi hükmüne göre “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”Aynı Yasanın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda 08.10.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı …’nın sürücüsü olduğu aracın, davacıya çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında davacının %1 malul, 4 ay geçici ve vücudunda kemik kırığı oluşacak biçimde iş göremez yaralandığı, alınan kusur raporlarına göre trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü ve işletenin % 25 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları, kusur oranları, kaza ve davanın tarihi, davacının yaşı, paranın satın alma gücü, olay tarihi birlikte değerlendirildiğinde hükmolunan manevi tazminatın düşük olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Söz konusu geçici işgörmezliten kaynaklı maddi tazminat ile manevi tazminat miktarı yönünden yazılı şekilde karar verilmiş olmasının hatalı olduğu kanaatine varılmakla davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun duruşma yapılmadan bu yönüyle kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davacının davalılar … Sigorta A.Ş ve … aleyhine açtığı maddi tazminat davasının kısmen KABULÜ ile;
-992,77 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı …’dan 08.10.2015 tarihinden, davalı …..’den 06.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
-Fazlaya ilişkin kısmın REDDİNE,
3-Davacının davalı … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının KABULÜ ile; davacı için 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 08/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
Harç yönünden:
4-Harçlar kanunu gereğince maddi tazminat yönünden alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Harçlar Kanunu gereğince manevi tazminat yönünden alınması gerekli 683,10 TL karar ve ilam harcının davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Yargılama giderleri yönünden:
6-Davacı tarafından yapılan toplamda 80,44 TL harç giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacının yaptığı tebligat, müzekkere, Adli Tıp fatura bedeli, bilirkişi ücreti ve dosya posta masrafı olmak üzere toplam 3.611,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 2.648,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmının üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nın 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
Vekalet ücreti yönünden:
9-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesine göre kabul edilen maddi tazminat davası yönünden hesaplanan 992,77 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
10-Davalı …Ş.’nin kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesine göre kabul edilen maddi tazminat davası yönünden hesaplanan 992,77 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …Ş.’ne ödenmesine,
11-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre kabul edilen manevi tazminat davası yönünden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
İstinaf giderleri açısından;
12-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
13-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
14-Davacı tarafından yapılan tebligat ve istinafa dosya gönderme ücreti toplamı 94,50 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 14.03.2022

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.