Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/58 E. 2022/433 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/58 – 2022/433
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/58
KARAR NO : 2022/433

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2019/… Esas, 2020/… Karar

DAVACILAR : 1- … –
2- …
3- … –
4- … –
5- … –
6- … –
VEKİLİ : Av.

DAVALILAR : 1- … Sigorta A.Ş.
VEKİLİ : Av.
: 2- … –
3- … –
VEKİLİ : Av. Erol Bediz

İHBAR OLUNAN : … Sigorta A.Ş.
VEKİLLERİ : Av.
Av.

DAVA : Tazminat (ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 28/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.11.2020 tarih, 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi …’in 26/08/2014 tarihinde … Mahallesi D 400 Devlet yolunun …. Km’sinin … metresinde meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini, kaza sonrasında Erdemli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/… nolu dosyasıyla soruşturma başlattığını, soruşturma dosyasından otopsi yapılarak bilirkişi incelemesi yapıldığını ve …’un ifadesinin alındığını, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu gereğince araç sürücüsünün ve araç malikinin kusurlu olduğunu, davacıların murisinin halden aldığı karpuzları manavlara satarak günlük 300 TL civarında para kazandığını, karpuzun olmadığı dönemlerde ise ortalama 200 TL para kazandığını, trafik kazasında eş ve babalarını kaybeden davacıların 6100 sayılı yasanın 107. maddesi uyarınca toplanacak delillere göre destekten yoksun kalma tazminat tutarları belirlenerek, müteveffanın kusur oranı da nazara alınarak şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … için 1.500,00-TL maddi tazminat, … için 500,00-TL maddi tazminat, … için 500,00-TL maddi tazminat, … için 500,00-TL maddi tazminat, … için 500,00-TL maddi tazminat, … için 500,00-TL maddi tazminat olmak üzere toplam 4.000,00-TL maddi tazminatın işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden itibaren sigortacı yönünden ise dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle ortaklaşa ve zincirleme olarak davalılardan alınıp davacılara ödenmesi, davalı sigorta şirketin sorumluluğu poliçe limitinde olmak üzere karar verilmesi, … için 50.000,00-TL manevi tazminat, … için 20.000,00-TL manevi tazminat, … için 20.000,00-TL manevi tazminat, … için 20.000,00-TL manevi tazminat, … için 20.000,00-TL manevi tazminat, … için 20.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 150.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalılar … ve …’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 09.10.2020 tarihli dilekçesi ile dava değerini eş … yönünden 72.250,37 TL, çocuklar … yönünden 4.966,91 TL, … yönünden 1.610,06 TL, … yönünden 2.763,30 TL, çocuk … yönünden 7.976,15 TL’ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan tırın ticari bir araç olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu gereğince davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemelerinde olduğunu, kazada kusur bulunmayan müvekkilleri yönünden davanın reddine, aksi halde delillerinin toplanmasına, SGK’ya müzekkere yazılarak davacıya rücuya tâbi ödeme yapılıp yapılmadığının sorulmasını, kimsenin kusurlu hareketi ile hak elde edemeyeceği ve tazminatın zenginleşme sebebi olamayacağı genel hukuk prensipleri dikkate alınarak tarafların sosyal-ekonomik-kusur durumları dikkate alınarak tazminatın belirlenmesi ile T.B.K. m. 52/1-2 gereği, müvekkillerinin yoksulluğa düşeceğinden tazminatın indirilmesi ve temerrüde düşürülmediklerinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama masraflarının davacı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plaka sayılı dorsenin müvekkili şirket tarafından sigortalandığını, ancak kazaya karışan … plaka sayılı çekicinin trafik sigortacısının … Sigorta A.Ş. olduğunu, bu sigorta şirketinin davaya feri müdahil olarak katılımının sağlanması gerektiğini, davanın aleyhlerine sonuçlanması halinde … Sigorta A.Ş. ile aralarında rücu ilişkisi doğacağıdan davanın … Sigorta A.Ş.’ye ihbarını, davalılardan … Sigorta A.Ş. yönünden davanın reddine, … Sigorta A.Ş.’ye müzekkere yazılarak … nolu hasar dosyasının celbine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın davalı … Sigorta A.Ş. yönünden feragat nedeniyle reddine, davanın maddi tazminat yönünden reddine, davanın manevi tazminat yönünden kısmen kabulü ve kısmen reddi ile; 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve …’den alınarak davacı …’e verilmesine, 7.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve …’den alınarak davacı …’e verilmesine, 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve …’den alınarak davacı …’e verilmesine, 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve …’den alınarak davacı …’e verilmesine, 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve …’den alınarak davacı …’e verilmesine, 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve …’den alınarak davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacılar vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; maddi tazminat davası bakımından hukuka aykırı şekilde davanın reddine karar verildiğini, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğundan aleyhe olan yönleri kabul etmediklerini, davalı … Sigorta A.Ş. lehine hükmedilen vekalet ücretinin haksız olduğunu, davacılar lehine hükmedilen manevi tazminatın eksik olduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını ve talepleri gibi yeniden hüküm kurulmasını talep etmiştir.
Karara karşı davalılar … ve … vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davacı yanın davalı … Sigorta’ya karşı açmış bulunduğu davasından feragat ettiğini ve davalıların aynı borçtan müşterek ve müteselsilen borçlu olmaları sebebi ile davacının bir davacı yönünden yapmış bulunduğu feragatın diğer davalılara da sirayet edeceğini, her ne kadar davacı, desteklerinin asgari ücretin üzerinde gelir elde ettiğini iddia etmekte ise de bu husus hayat tecrübelerine aykırı olduğunu, davacıların desteğihih, Limonlu mevkiinde Mersin-Silifke istikametine giden iki şerit yolun birisini tam, diğerini kısmen kapatacak şekilde aracını yolun tam ortasına park etmiş ve karpuz satmaya çalışırken istenmeyen kazanın meydana geldiğini ve davacıların desteğinin yaşamını yitirdiğini, davacıların desteğinin kusurunun ağırlığı ve yoğunluğu göz önüne alındığında manevi tazminat belirlenirken kazanın oluşumu ve desteğin kazadaki kusurunun görmezden gelinemeyeceği kanaatinde olduklarını, mahkemece belirlenen tazminatlar bu gün için dahi sebepsiz zenginleşmeye neden olacak kadar fahiş olduğunu, davacı yanın vekalet ücreti yönünden yalnızca davalı … Sigorta lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden davayı istinafa taşıdıklarını, bu sebeple, hükmedilen diğer vekalet ücretleri yönünden davacı lehine bir değerlendirme yapılmamasını talep ettiklerini, ilk derece kararın yazımında infazda tereddüt oluşturacak bir dil kullanıldığını, bu nedenle maddi tazminat talepleri reddedilen her bir davacı yönünden, müvekkillerinin her biri lehine ayrı ayrı 3.400,00’er TL vekalet ücretine hükmedilmesini talep ettiklerini, davacı yanın tazminatlar sebebi ile dava yönünden hükmedilen vekalet ücretlerini istinaf etmediğini bu nedenle davacı lehine veya kendileri aleyhine bir değerlendirme yapılmamasını talep ettiklerini, önceki karardan aleyhe olmamak üzere, her bir davacının reddedilen manevi tazminat talepleri açısından her bir davacı yönünden ayrı ayrı ve her bir müvekkili için ayrı ayrı, maktu 3.400,00 TL vekalet ücretinin altında olmamak üzere nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekte iken, lehlerine eksik vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, Yargıtayın yerleşik içtihatları gereği yargılama giderlerine sebep olan davacı tarafın maddi tazminat taleplerinin reddedilmiş olması karşısında, davacı lehine yargılama giderlerine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve sadece lehlerine olacak şekilde yeniden karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 53/1-3, 55, ve 56. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, destekten yoksun kalınmasından doğan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi tazminat talebi yönünden davanın reddine ve manevi tazminat talebi davanın yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili ve davalılar … ile … vekili istinaf etmiştir.
Davacılar vekilinin, desteğin gelirinin asgari ücretin üzerinde olduğuna ilişkin yapmış olduğu istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde:
Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre, desteğin ölüm tarihindeki gelir durumunun davacı tarafça kanıtlanması gerekir. Bunun kanıtlanmaması halinde ise maddi destek tazminatının hesabında asgari ücretin esas alınacağı kabul edilmektedir. Sadece tanık beyanları ile kazanç tespiti mümkün olmayıp bunun bir takım belge ve kayıtlarla desteklenmesi gerekmektedir.
Desteğin kaza tarihi itibariyle mesleği ve geliri tespit edilmelidir. Kişinin herhangi bir işi yoksa, desteğin geliri asgari ücret kabul edilerek, raporun hazırlandığı tarihteki net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacaktır. Eğer desteğin gelirinin asgari ücret üzerinde olduğu, bir başka anlatımla herhangi bir işyerinde çalıştığı ya da bir meslek icra ettiği ve yine asgari ücret üzerinde bir gelir elde edildiği iddia ediliyorsa bunun ispat edilmesi gerekir.
Dosya kapsamından muris …’in kamyoneti ile seyyar sebze meyve satım işi yaptığı, yaz aylarında daha çok sebze-meyve halinden aldığı karpuzları aracı ile manav ve marketlere dağıtmak suretiyle bir nevi karpuz satışı yaptığı, kış aylarında ise narenciye satım işi yaptığı, ücretli çalışması ve SGK kaydının bulunmadığı, kendi nam ve hesabına bağımsız çalıştığı anlaşılmaktadır. Dinlenen tanık beyanlarından davacının yürüttüğü işten düzenli bir gelir elde edemediği, mevsimine göre değişen günlük kazanç sağladığı, bazı günler de kazanç sağlayamadığının anlaşılmaktadır. Yine dosya içinde mevcut Mersin Pazarcılar esnaf odası kayıklarından, desteğin odaya kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Tüm bu anlatılanlar ışığında desteğin asgari ücretin üzerinde bir gelir elde ettiği ispatlanamadığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davacılar vekilinin, davacın vekilini hükme esas alınan hesap raporundaki hesaplama yöntemine ilişkin yapmış olduğu istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde:
Hükme esas alınan hesap raporunda, ihbar olunan … Sigorta A.Ş. tarafından 07/12/2016 tarihinde davacılara yapılan ödeme, güncellenmeksizin dikkate alınarak, 2016 yılı asgari ücret verileri kullanılmak sureti ile ilk derece mahkemesinin karar tarihinden sonra 09/10/2020 günlü resmi gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 2019/40-2020/40 Esas-Karar sayılı 17/07/2020 günlü kararı ve bu karar ile uyumlu Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/6271 Esas ve 2020/8104 Karar sayılı 03/12/2020 günlü kararlarında belirtilmiş olduğu gibi TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemi ve %10 arttırma %10 eksiltme yöntemine göre zararın karşılanıp karşılamadığı hesaplanması gerekirken bu yöntem kullanılmaksızın hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır.
Bu nedenle, istinaf incelemesi sırasında; dairemizce yukarıda belirtilen hesap yöntemlerince 27.01.2022 havale tarihli hesap raporu alınmış ve fakat yine davacıların tüm maddi zararlarının, ihbar olunan … Sigorta A.Ş. tarafından 07/12/2016 tarihinde davacılara yapılan ödeme ile giderildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle davacılar vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalılar … ile … vekili davalı … Sigorta A.Ş. şirketi yönünden yapılan feragat beyanının kendilerine de sirayet edeceğine ilişikin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Müteselsil borçlulardan birinin zarar görenin zararını ödemesi oranında diğer borçlular borcundan aynı oranda kurtulurlar. TBK’nun 166. maddesi “Borçlulardan biri, ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmişse, bu oranda diğer borçluları da borçtan kurtarmış olur. Borçlulardan biri, alacaklıya ifada bulunmaksızın borçtan kurtulmuşsa, diğer borçlular bundan, ancak durumun veya borcun niteliğinin elverdiği ölçüde yararlanabilirler. Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra sözleşmesi, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun iç ilişkideki borca katılma payı oranında borçtan kurtarır” hükmünü içerir.
Ancak müteselsil borçluların borçtan tamamen veya kısmen kurtulabilmeleri, alacaklının bilfiil tatmin edilmiş olması halinde söz konusudur. Bunun aksinin kabul edilebilmesi için ya alacaklının teselsülden açıkça feragat etmiş olması yahut da böyle bir feragatin durumdan kesin olarak anlaşılması lazımdır.
Yine, Borçlar Kanunu’nun 168. maddesi “Diğerlerine rücu hakkına sahip olan borçlulardan her biri, ifa ettiği miktar oranında alacaklının haklarına halef olur.
Alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse, bunun sonuçlarına katlanır.” hükmünü içermektedir. Buna göre, rücu hakkından yararlanan müteselsil borçlulardan her birinin ödediği miktar oranında alacaklının haklarına halef olacağı ve alacaklının diğerleri zararına, müteselsil borçlulardan birinin durumunu iyileştirdiği takdirde bu fiilin neticelerini şahsen tahammül edeceği açıktır.
Ancak somut olayda, … Sigorta A.Ş. oluşan maddi zarardan müteselsilen sorumlu olmadığı ve hatta dava da pasif husumetinin bulunmadığı anlaşılmakla, davalılar vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalılar … ile … vekili hükme esas alınan kusur raporuna ilişikin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Somut olayda, … plakalı kamyonet sürücüsü destek …’in 2 şeritli ve tek yönlü yolda, trafik kurallarına aykırı olarak herhangi bir önlem almadan, karpuz satmak maksadıyla 3,5 metre genişliğinde olan ve araçların seyri sırasında kullandığı sağ şeridin 110 cm’lik kısmına … plakalı karpuz yüklü aracını park ederek şeridi kısmen işgal edip trafik akışını ve trafik güvenliğini tehlikeye düşürecek davranışta bulunarak 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 59. maddesini ihlal ettiğini, yine …’in yaya yollarında, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 68/1-c maddesinde belirtilen geçitlerde veya zorunlu hallerde taşıt yolu üzerinde bulunan yayaların, trafiğini engelleyecek veya tehlikeye düşürecek şekilde davranışlarda bulunmaları veya buraları saygısızca kullanmaları yasaktır hükmü uyarınca 68/1-c maddesini ihlal ettiği anlaşıldığından kazanın oluşumunda asli %70 oranında kusurlu olduğunu, … plaka sayılı çekici ve … dorse plakalı tır şoforü …’un 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 51/2-b maddesini ihlal ettiğini, meskun mahalde azami 50 km hızla seyretmesi gerekirken kanunda ön görülen hız limitini %30’un üzerinde aşarak 80 km hızla seyrettiğini yine 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 52/b maddesini ihlal ettiğini aracın hızını, aracın teknik özelliklerine, hava, yol, görüş mesafesi ve trafik durumunun gerektirdiği mahal şartlarına göre ayarlamadığı anlaşıldığından kazanın oluşumunda tali %30 oranında kusurlu olduğunu olduğuna ilişkin tespit yerinde görülmekle davalılar vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davacılar vekili ve davalılar … ile … vekilinin hükmedilen manevi tazminat miktarına ilişkin yapmış oldukları istinaf başvurusunun incelenmesinde;
6098 TBK’nın 56/2. maddesi hükmüne göre “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”Aynı Yasanın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda 26.08.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı …’un sürücüsü, diğer davalı …’in işleteni olduğu aracın, davacılar murisine çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında davacıların murisinin vefat ettiği, alınan kusur raporlarına göre trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü ve işletenin % 30 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları, kusur oranları, kaza ve davanın tarihi, davacıların ölene yakınlıkları, davacıların ve ölenin yaşı, paranın satın alma gücü, olay tarihi birlikte değerlendirildiğinde hükmolunan manevi tazminatın yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle taraf vekillerinin bu yöndeki istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalılar … ile … vekilinin manevi tazminat davasında lehlerine tesis edilen vekalet ücretine ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Manevi tazminat davalarında ücret A.A.Ü.T. 10. md.si “(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
(3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
(4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” 13 md.si ” (1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen MAKTU ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” şeklindedir.
Her bir davacı tarafından talep edilen manevi tazminat talepleri için davacılar arasında HMK 57 ve 58. md.leri gereği ihtiyari dava arkadaşlığı vardır. İhtiyari dava arkadaşlığında davalar birbirinden bağımsızdır. Buna bağlı olarak, iş bu uyuşmazlıkta her bir davacı yönünden talep edilen manevi tazminat ayrı ayrı uyuşmazlıklardır. Her bir talep ve reddedilen kısmı yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı görülmüş, istinaf eden davalı vekillerinin sıfatı dikkate alınarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davacılar vekilinin maddi tazminat davasında davalı … Sigorta A.Ş. lehine tesis edilen vekalet ücretine ilişikin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Davacı maddi tazminat talebine tüm davalıları müşterek ve müteselsilen yöneltmiş ve neticeden davanın tüm davalılar yönünden reddine karar verilmiş ve istinaf eden davalılardan … Sigorta A.Ş. yargılama aşamasında ve karar tarihinde kendilerini avukat ile temsil ettirmiş olduklarından yazılı şekilde karar verilmiş olması yerinde görülmekle davacılar vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalılar … ile … vekilinin yargılama giderine ilişikin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Manevi tazminat ilişkin yargılama gideri yönünden yazılı şekilde karar verilmiş olması yerinde görülmekle davalılar vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davacılar vekilinin istinaf süresi dolmadan sunmuş olduğu ek istinaf taleplerine ilişkin yapılan istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
İstinaf yoluna başvuran tarafın yasal süre içerisinde istinaf dilekçesinde bildirmediği ya da bildirmeyi unutmuş olduğu istinaf sebeplerine ilişkin olarak, 2 haftalık istinaf süresi henüz dolmadan mahkemesine sunacağı ek dilekçe ile bildirmesi durumunda bu istinaf sebeplerinin de inceleme olanağı bulunmaktadır. Ancak 2 haftalık istinaf süresi geçtikten sonra sunulan dilekçelerde bildirilen istinaf sebepleri yönünden ise bu istinaf sebepleri bakımından artık süresi geçtikten sonra yapılmış olduğundan bir değerlendirme yapma olanağı kalmayacaktır.
Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda mahkemenin gerekçeli kararının davacı vekiline 19/12/2020 gününde tebliğ edildiği 2 haftalık istinaf süresinin son günü olan 02/01/2021 gününü resmi tatil gününe denk geldiği, dolayısı ile davacının istinaf süresinin 6100 SY 93 maddesi gereğince 04/01/2021 gününde son bulduğu oysaki davacının ek istinaf dilekçesini süre dolmadan UYAP sistemi üzerinden 03/01/2021 gününde mahkemesine gönderdiği anlaşılmakla istinaf süresi içinde bildirilen ek istinaf sebeplerinin de değerlendirilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bu sonuca göre yukarıda açıklandığı üzere her bir davacı bakımından ihtiyari dava arkadaşlığı bulunması nedeni ile her bir davacı bakımından kabul edilen ve red olunan maddi ve manevi tazminat davaları için ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği halde toplam tazminat miktarına göre tek bir vekalet ücreti takdir edilmesi hatalı olmuş davacı vekilinin süresi içinde bildirmiş olduğu ek istinaf başvurusunun da kabulü gerekmiştir
Söz konusu manevi tazminatın reddedilen kısmı yönünden davalılar … ile … lehine hükmedilen vekalet ücreti mahkemece yanılgı bir değerlendirme ile yazılı şekilde verilmiş olmasının hatalı olduğu kanaatine varılmakla, istinaf edenlerin istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere davalılar … ile … vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun, duruşma yapılmadan, bu yönüyle kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE,
2-Davalılar … ile … vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın davalı … Sigorta A.Ş. yönünden feragat nedeniyle REDDİNE,
4-Davanın maddi tazminat yönünden REDDİNE,
5-Davanın manevi tazminat yönünden KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ İLE;
-20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve …’den alınarak davacı …’e verilmesine,
-7.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve …’den alınarak davacı …’e verilmesine,
-10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve …’den alınarak davacı …’e verilmesine,
-10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve …’den alınarak davacı …’e verilmesine,
-10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve …’den alınarak davacı …’e verilmesine,
-10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve …’den alınarak davacı …’e verilmesine,
6-Fazlaya ilişkin talepleri REDDİNE,
Harç yönünden:
7-Maddi tazminat yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harcın, 294,00 TL ıslah harcından mahsubu ile fazla alınan 213,30 TL harcın talep edilmesi halinde davacılara iadesine,
8-Manevi Tazminat yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.610,93 TL harçtan peşin alınan 526,00 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 4.084,93 TL harcın davalılar … ve …’den alınarak hazineye gelir kaydına,
Yargılama giderleri yönünden:
9-Davacılar tarafından yatırılan 526,00 TL peşin harç, 25,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 551,20 TL’nin davalılar … ve …’den alınarak davacılara verilmesine,
10-Davacılar tarafından yapılan ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 1.793,00 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 556,12 TL’sinin davalılar … ve …’den alınarak davacılara verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
11-HMK’nın 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
Vekalet ücreti yönünden:
12-Maddi tazminat yönünden; davalılar … Sigorta A.Ş., … ve … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara ayrı ayrı verilmesine,
13-Manevi tazminat yönünden; davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den alınarak bu davacıya verilmesine,
14-Manevi tazminat yönünden; davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den alınarak bu davacıya verilmesine,
15-Manevi tazminat yönünden; davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den alınarak bu davacıya verilmesine,
16-Manevi tazminat yönünden; davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den alınarak bu davacıya verilmesine,
17-Manevi tazminat yönünden; davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den alınarak bu davacıya verilmesine,
18-Manevi tazminat yönünden; davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den alınarak bu davacıya verilmesine,
19-Manevi tazminat yönünden; davalılar … ve … kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak bu davalılara verilmesine,
20-Manevi tazminat yönünden; davalılar … ve … kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak bu davalılara verilmesine,
21-Manevi tazminat yönünden; davalılar … ve … kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak bu davalılara verilmesine,
22-Manevi tazminat yönünden; davalılar … ve … kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak bu davalılara verilmesine,
23-Manevi tazminat yönünden; davalılar … ve … kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak bu davalılara verilmesine,
24-Manevi tazminat yönünden; davalılar … ve … kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak bu davalılara verilmesine,
İstinaf giderleri açısından;
25-Harçlar Kanunu uyarınca davacılardan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
26-Davalılar … ile … vekilince yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
27-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
28-Davacı tarafından yapılan 844,00 TL dairemizce aldırılan bilirkişi ücreti ve tebligat ücretlerinin davacının üzerinde bırakılmasına,
29-Davalı tarafça yapılan 50,80 TL istinafa dosya gönderme ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine,
30-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç iade ile harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 28.02.2022

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.