Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/568 E. 2022/512 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/568 – 2022/512
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/568
KARAR NO : 2022/512

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2018/… Esas, 2020/… Karar

DAVACILAR : 1- … –
2- … – T
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … Sigorta A.Ş. –
VEKİLİ : Av. –
DAVA : Tazminat

KARAR TARİHİ : 07/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

KARAR
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29/09/2020 tarih, 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/07/2016 tarihinde Bahçeşehir Mahallesi … Sokakta meydana gelen ölümlü trafik kazasında davalı …’in sevk ve idaresinde bulunan ve diğer davalı …’in malik olduğu … plaka sayılı aracı ile …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı motorsiklete yandan çarptığını, meydana gelen trafik kazasında …’ın hayatını kaybettiğini, kaza tespit tutanağında davalı …’in asli ve tam kusurlu olduğunu, meydana gelen trafik kazası neticesinde müvekkili …’ın henüz 17 yaşındaki oğlunu kaybettiğini, katlanılması imkansız elem ve ızdırap çektiğini, yine diğer müvekkili …’ın ise kardeşini kaybetmiş ve katlanılması imkansız elem ve ızdırap çektiğini, müvekkillekrinin her daim birlikte çalıştıklarını, bu nedenle müteveffanın yokluğunu yalnızca hane sınırları içerisinde değil iş hayatında da hissettiklerini, bu nedenle mütevffanın ölüm acısının her an tazelenmekte ve çekilen ızdırabı kat be kat arttırmakta olduğunu, her iki müvekkilinin de kaza sonucu meydana gelen ölüm olayından dolayı yaşama sevincini yitirmiş ve psikolojik sorunlar ile de karşılaşmaya başladığını, bu nedenlerle müvekkili … için 20.000,00 TL manevi tazminata, müvekkili … için 18.000,00 TL manevi tazminata 10/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki ve derdestlik itirazında bulunduklarını, davaya konu poliçede 100.000,00 TL teminat verildiğini ve manevi tazminatlarda da %20 ile sınırlı olduğunu, davaya konu kazada manevi zarara uğrayanların talep edebileceği toplam tazminatın 20.000,00 TL olmakta olduğunu, bu 20.000,00 TL’nin garameten paylaştırılmasının gerektiğini, davayı kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davacı … için 10.526,32 TL manevi tazminatın 10/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, (Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/… Esas-2018/… Karar sayılı dosyasıyla hüküm altına alınan manevi tazminatla tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla), davacı … için 9.473,68 TL manevi tazminatın 10/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine (Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/… Esas-2018/… Karar sayılı dosyasıyla hüküm altına alınan manevi tazminatla tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla) karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; manevi tazminatın ikinci bir dava ile talep edilemeyeceğini, davacı tarafın davaya konu manevi talepleri için davalının sigortalısı aleyhine Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/… esas sayılı dosyası ile tazminat davası açtığını, bu davanın karara çıktığını ve bu davada davacılardan … için 20.000,00 TL ve … için 18.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiğini, aynı davacıların bu defa ilamda hükmedilen tutarlar üzerinde müvekkili davalı aleyhine dava açtığını, her ne kadar her iki davanın davalıları aynı olmamakla dersdestlik söz konusu olmasa da davacılar bakımından manevi tazminatın iki ayrı davada ayrı ayrı talep edilmesinin hukuka ve içtihatlara aykırı olduğunu, poliçede manevi tazminat limiti 20.000,00 TL olarak belirlenmiş olup, davaya konu olay ile ilgili olarak başka zarar görenler de olmasına rağmen teminatın tamamının dava açan davacılar arasında pay edildiğini, eldeki davayı açan baba … ile kardeş …’den başka anne … ve diğer kardeş …’ında manevi tazminat talep etme hakları olduğunu, dava açmayan diğer hak sahiplerine poliçe teminatından pay ayrılmamasının dahi tek başına kararı kaldırmaya yeteceğini beyanla, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 53/1-3, 55, ve 56. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, destekten yoksun kalınmasından kaynaklı manevi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, manevi tazminat talebi davanın yönünden davanın kısmen kararı verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili istinaf etmiştir.
Davalı vekilinin davacılar dışında, başka zarar gören kişilerin olduğuna ilişkin yaptığı istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Somut olayda, 29/07/2016 tarihinde, meydana gelen ölümlü trafik kazasında dava dışı …’in sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracı ile destek …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı motorsiklete çarptığını, meydana gelen trafik kazasında …’ın hayatını kaybettiğini, kaza tespit tutanağında davalı …’in %75 oranda kusurlu olduğunu, …’ın henüz 17 yaşında kaybettiğini, davacıllardan …’ın desteğin kardeşi, davacı …’ın ise desteğin babası olduğunu anlaşılmıştır.
Dosya arasına getirtilen Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/… Esas ve 2018/… Karar sayılı dosyasının yapılan incelemesinde, davacılar … ile … taraından davalılar … ve … aleyhine 29/07/2016 tarihli kaza nedeniyle davacılardan … açısından 200.000,00 TL, davacılardan … açısından ise 80.000,00 TL manevi tazminatın 30/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile talep edildiği, mahkeme tarafından verilen 28/03/2018 günlü karar ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davacı … için 20.000,00 TL manevi tazminatın 30/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı … için 18.000,00 TL manevi tazminatın 30/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği görülmüştür.
Destek …’ın UYAP ortamından alınan nüfus kayıt örneklerinden, desteğin kardeşi davacı … dışında, manevi zararı oluşma ihtimali bulunun desteğin iki kardeşinin daha bulunduğu ve yine manevi zararı oluşma ihtimali bulunun desteğin annesinin de halen hayatta bulunduğu görülmüştür.
Bu durumda, davalı şirket tarafından kasko poliçesi ile sigortalanmış bulunan … plakalı aracın bu kasko sigortası kapsamında: 20.000,00 TL manevi tazminat limiti ile sınırlı sorumluluğu olduğu, kazada zarar görenin (veya oluşma ihtimali) birden fazla olması nedeniyle ve sigorta şirketinin limiti dahilinde sınırlı sorumluluğunun belirlenmesi, dava açılmadığının veya açmayacaklarının tespiti halinde manevi tazminat isteminin limiti aşmasından kaynaklı olarak garame yapılması gerekmektedir.
Hükme esas alınan ve gareme hesabı yapılan …’dan alınan 03/01/2020 tarihli raporda sadece davacıların zararının oluştuğundan bahisle 20.000,00 TL üzerinden hesaplama yapılması hatalıdır. Olması gereken, davacılar ile birlikte desteğin nüfus kayıt örneğinden halen hayatta olduğu desteğin annesi ve kardeşlerininde manevi zararının oluşabileceği dikkate alınarak hesaplama yapılmalıdır.
Bu durumda, davalı şirket tarafından kasko poliçesi ile sigortalanmış bulunan … plakalı aracın bu kasko sigortası kapsamında: 20.000,00 TL manevi tazminat limiti ile sınırlı sorumluluğu olduğu, davacılar …, …’ın dışında, desteğin annesi … … ve desteğin kardeşleri … ile …’ın oluşma ihtimali bulunan manevi zarar miktarının gerame hesabında dikkate alınarak; davacı …’ın 3.829,78 TL ve davacı …’ın ise 4.255,31 TL manevi zararını davalı sigorta şirketinden isteyebileceğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusu haklı bulunmuştur.
Söz konusu manevi tazminat hakkında yazılı şekilde karar verilmiş olmasının hatalı olduğu kanaatine varılmakla davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun duruşma yapılmadan, sair istinaf sebeplerinin reddi, bu yönüyle kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın kısmen KABUL, kısmen REDDİ ile;
-Davacı … için 3.829,78 TL manevi tazminatın 10/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, (Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/… Esas-2018/… Karar sayılı dosyasıyla hüküm altına alınan manevi tazminatla tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla),
-Davacı … için 4.255,31 TL manevi tazminatın 10/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, (Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/… Esas-2018/… Karar sayılı dosyasıyla hüküm altına alınan manevi tazminatla tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla),
Harç yönünden:
3-Harçlar Kanunu uyarınca davalıdan alınması gereken 552,21 TL karar harcından, davacılar tarafından peşin yatırılan 129,79 TL harcın mahsubu ile bakiye 422,42 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Yargılama giderleri yönünden:
4-Davacılar tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı ve 129,79 TL peşin harç olmak üzere toplam 165,69 TL harç nedeniyle yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan 671,90 TL tebligat, bilirkişi ve posta giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 134,38 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nın 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
Vekalet ücreti yönünden:
7-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.255,31 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
8-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.829,78 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.255,31 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.829,78 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
İstinaf giderleri açısından;
11-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
12-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
13-Davalı tarafından yapılan 43,10 TL istinafa dosya gönderme ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
14-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 07.03.2022

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.