Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/561 E. 2021/2190 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/561 – 2021/2190
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/561
KARAR NO : 2021/2190

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI :

DAVACI :
VEKİLİ : Av…
DAVALI : 1- …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
Av…
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av…
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 28/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin …. tarih ve …. Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 16/10/2014 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanarak sakat kaldığını, kazaya karışan …. plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, meydana gelen kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek, 5.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 16/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi lan 16/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … ….. ‘ndan tahsiline, davalı adına kayıtlı … plaka sayılı aracın üzerine ihtiyati tedbir konulmasına yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş ayrıca 27/10/2020 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile maddi tazminat dava değerini 48.118,99 TL arttırarak toplam 53.118,99 TL maddi tazminatın faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 25/08/2014-2015 tarihleri arasında …. nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, raporların Adli Tıp Kurumundan alınması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Portakaldalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, maddi tazminat yönünden, davanın kabulü ile, 51.594,24 TL kalıcı iş gücü kaybı nedeniyle maddi tazminatın sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 02/12/2014 tarihinden, davalı … Portakaldalı yönünden kaza tarihi olan 16/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 1.524,75 TL tedavi gideri nedeniyle maddi tazminatın sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 02/12/2014 tarihinden, davalı … …. yönünden kaza tarihi olan 16/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile, 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı … …. ‘dan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı sigorta şirketi vekili; Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulundan alınan maluliyet raporunda davacının dava konusu trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanmaları nedeniyle eksik ve hatalı inceleme ile oluşturulmuş raporun hatalı olduğunu, hükme esas alınan maluliyet raporunun hatalı mevzuat hükümlerine referans alınarak düzenlendiğini, geçici maluliyetten kaynaklı maddi tazminat taleplerinin ve buna bağlı olan tedavi masrafları bakımından müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Karara karşı davalı ……. vekili; …. plakalı aracı kullanan …… ‘nun kazada kusurlu olmasına rağmen ona karşı dava açılmadığı gibi talep edilmesine rağmen davaya dahil edilmediğini, davacı olan … ‘ın minibüse bindikten sonra çantasını karıştırmaya başladığını, tutunmayarak gerekli dikkat ve özeni göstermediğini, davacının kazadan sonra sigorta şirketine herhangi bir belge ve kayıt göndermeden müvekkiline karşı dava açtığını, davacının maluliyet durumu ve sürekli sakatlık oranı ile ilgili adli tıp kurumundan alınan raporların yetersiz olduğunu ve karar vermeye elverişli raporlar olmadığını, müterafik kusurunun tazminattan düşülmesi gerektiğini, ne davacının müterafik kusurunun ne de diğer araç sürücüsü …’nun müterafik kusurunun indiriminin yapılmadığını, verilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, ıslah dilekçesinde talep edilen alacağın zaman aşımına uğradığını, ıslah dilekçesine karşı zaman aşımı itirazının mahkemece dikkate alınmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, meydana gelen trafik kazası sonucu açılan maddi ve manevi tazminat talebine yönelik tazminat davasıdır.
Mahkemece, maddi tazminat yönünden davanın kabulüne, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davalı sigorta şirketi ve davalı … vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
Kusur raporuna yönelik yapılan istinaf incelemesinde:
Dosya arasında mevcut Adana 2.Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasında alınan kusur raporunda sürücü … …. ‘nın asli kusurlu, …… ‘nun ise tali kusurlu olduğunun bildirildiği görülmüştür.
İşbu dava dosyasında alınan ilk kusur raporunda sürücü … …. nın %100 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
12.09.2018 tarihinde ATK’dan alınan kusur raporunda davalı sürücünün %75 oranında, dava dışı … ‘nun ise %25 oranında kusurlu olduğu görülmüştür. Mahkemece bu rapor esas alınarak karar verilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan ATK raporunun dosya kapsamına ve olayın oluşuna uygun olduğu gibi ceza dosyasında alınan raporla da uyumlu olduğu, raporlar arasındaki çelişkinin giderildiği anlaşıldığından davalılar vekillerinin kusur oranın yanlış tespit edildiğine ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Maluliyet raporuna yönelik yapılan istinaf incelemesinde:
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları ve Dairemizin bu içtihatlar ile uyumlu olan önceki tarihli kararlarında 01/09/2013 ile 01/06/2015 tarihleri arasında meydana gelen kazalar için 03/08/2013 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Maluliyet Tespit işlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu alınması gerektiği yönünde kararlar verilmiş ise de; anılan yönetmeliğin tanımlar başlıklı 4. Maddesinde “Maluliyet: Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60’ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az %60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybetme hali,” şeklinde açıklanmıştır.
Aynı yönetmeliğin üçüncü bölümünde ise malul sayılmaya ilişkin usul ve esaslar belirtilerek maluliyet halinin ne şekilde belirleneceği düzenlenmiştir. Belirtilen yönetmelik hükümlerine göre yapılan maluliyetin tanımı ve maluliyetin belirlenmesine ilişkin esaslara dair hükümler dikkate alındığında, anılan yönetmeliğe göre kişideki maluliyet oranının %60 ve daha fazla olması halinde maluliyet oranının tespitinin yapılabileceği , maluliyet oranının daha düşük olması halinde ise bu yönetmelik hükümlerine göre maluliyet oranının belirlenemeyeceği açıktır. Kaldı ki Adli Tıp Kurumu ihtisas daireleri tarafından verilen bir kısım raporlar da da aynı gerekçe ile kişideki maluliyet oranının %60 oranından daha az olması nedeni ile bu yönetmelik hükümlerine göre rapor düzenlenemeyeceği şeklinde görüş belirtilmiştir.
Öte yandan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin 23. maddesi ile “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde” yer alan; çalışma gücü kaybı, vazife malullüğü, harp malullüğü ile erken yaşlanma durumlarının tespiti ile ilgili tüm hükümler yürürlükten kaldırılmış olup, bu tarihte yürürlükte olan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri ise yürürlükten kaldırılmamıştır.
Anılan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik 20/02/2019 tarihinde yürürlüğe giren Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkında yönetmeliğin 18. Maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olup bu tarihe kadar bu yönetmelik hükümleri yürürlüktedir.
Bu nedenlerle 01/09/2013 sonrası ile 01/06/2015 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Maluliyet Tespit işlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu, (ATK tarafından bu yönetmelik hükümlerine göre rapor düzenlenmesi olasılığının bulunmadığının bildirilmesi durumunda ise bu yine bu dönemde yürürlükte bulunan 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre rapor alınması ) gerekmektedir.
Dosyadan alınan maluliyet raporunun incelenmesinde, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu Başkanlığının 08/02/2018 tarihli raporun, 11/10/2008 tarihi Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri’ne göre hazırlandığı anlaşılmıştır. Olay tarihi 16/10/2014 olup raporun bu tarihte yürürlükte bulunan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu, ATK tarafından bu yönetmelik hükümlerine göre rapor düzenlenmesi olasılığının bulunmadığının bildirilmesi durumunda ise bu yine bu dönemde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında yönetmelik hükümlerine uygun olarak hazırlanması gerekmektedir. Mahkemece hatalı yönetmeliğe dayanılarak hazırlanan rapora göre karar verildiğinden davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür.
Sair istinaf sebepleri bu aşamada incelenmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince yukarıda açıklanan sebeplerle hatalı yönetmelik hükümlerine göre alınan rapora dayanılarak karar verildiğinden, dosyanın tümü ile Adli Tıp Kurumuna yeniden gönderilerek; çalışma gücü kaybı oranı konusunda, olay tarihinde yürürlükte bulunan Maluliyet Tespit işlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun hazırlanması, söz konusu yönetmelik hükümlerine göre rapor hazırlanması olanağının bulunmadığının bildirilmesi durumunda ise bu durumda yine kaza tarihi itibari yürürlükte bulunan 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak rapor aldırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma yapıldığı, bu nedenle HMK’ nın 353/1-a-6. bendine göre davanın esasıyla ilgili olarak gereken önemli delillerin toplanmadığı anlaşıldığından açıklanan nedenlere dayalı davalı vekillerinin istinaf taleplerinin, sair sebepler incelenmeksizin HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kabulüyle kararın kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1.a-6. maddesi gereğince KABULÜ İLE,
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/11/2020 tarih ve … Esas, ….. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Yukarıda belirtilen sebeplerle eksik bilgi ve belgeler tamamlandıktan sonra davanın yeniden görülüp karar verilmesi için dosyanın yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 359/3. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.28/12/2021

Başkan Üye Üye Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.