Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/541 E. 2022/650 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/541
KARAR NO : 2022/650

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 22/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :…

Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/08/2013 tarihinde sürücü … …’ın sevk ve idaresindeki davalı … şirketine sigortalı olan … plakalı araçla seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu aracın takla atması neticesinde tek taraflı, yaralamalı, trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin araç içerisinde yolcu konumunda bulunduğu, kazanın oluşunda araç sürücüsü … …’ın asli ve tam kusurlu olduğu, bu nedenlenle öncelikle davanın kabulü ile şimdilik maluliyet nedeniyle 1.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketine sigortalı olduğu, müvekkili şirketin düzenlenen poliçe sebebi ile sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında sorumlu olacağı, öncelikle kusur oranının tespiti için Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporunun alınmasının gerektiği, bu poliçeden dolayı şirketlerine müracaat edilerek ihbarda bulunulduğu ve şirketleri tarafından hasar dosyasının açıldığı, yaptırılan aktüer hesaplamaları esas alınarak …’ın yaralanması ile ilgili olarak 03/09/2015 tarihinde 70.913,00 TL davacıya ödeme yapıldığı, davacının maluliyetinin tespiti için Adli Tıp Kurumundan maluliyetin tespitinin istenilmesinin gerektiği, aleyhlerine hüküm kurulucaksa faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olarak dikkate alınması, öncelikle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; davalı … şirketinin TMK’nın 2. ve 3. maddelerinde hüküm altına alınmış dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı bir şekilde bilgilendirme sorumluluğunu yerine getirmediğini, böylelikle dava açmalarına sebebiyet verdiklerini, bu durumda davalının iyi niyetinden bahsedilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesi gerektiğini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin taraflarına yükletilmesinin kabul edilemeyeceğini, İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinin 02.01.2018 tarihli raporunda müvekkilinin …’ın %14,3 sürekli iş gücü kaybı, Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalının 27.05.2015 tarihli raporunda vücut fonksiyonu kayıp oranının %20 olduğunun bildirilmiş olup %14,3 oranlı rapor ile İstanbul Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesinin 02.01.2018 tarihli raporu arasındaki çelişkinin giderilmesinin talep edildiğini, yargılama aşamasında daha sonra dosyanın müvekkilinin kaza nedeniyle maluliyet oranının tespit edilmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesine gönderildiğini, İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinin 06.05.2019 tarihli raporunda müvekkili …’ın %21 oranında sürekli iş gücü kaybı, 6 ay geçici iş göremezlik olduğu yönünde rapor hazırlandığını, söz konusu raporlara itirazlarına rağmen mevcut raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, meydana gelen kaza nedeni ile açılan sürekli iş göremezlik tazminat talebine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından maluliyet raporları arasındaki çelişkinin giderilmediği, davalı yaptığı ödemeyi bildirmediğinden yargılama giderleri davalı üzerinde bırakılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre maluliyet oranları Adli Tıp Kurumu ilgili. İhtisas dairesi ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığından oluşturulacak bilirkişi heyetinden, kaza/ olay tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre alınacak rapora göre belirlenmesi gerekmektedir.
Mahkemece İstanbul ATK 3. İhtisas Kurulundan alınan 25.12.2017 tarihli rapora itibar edilerek karar verildiği belirlenmiştir. Ancak dosya kapsamından Çukurova ATK tarafından Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenen 27.05.2015 tarihli raporda davacının maluliyet oranının %20 olduğu, İstanbul ATK 3. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 25.12.2017 tarihli aynı yönetmeliğe göre düzenlenen raporda ise %14,3 , İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulundan alınan 20.03.2019 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenen raporda ise %21 olduğu belirtilmiştir.
11/10/2008-01/09/2013 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun şekilde heyet rapor alınması gerekmektedir.
Yukarıda da belirlendiği üzere maluliyetin kaza tarihinin 07/08/2013 tarihi olması sebebiyle bu tarihte yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun şekilde düzenlenecek raporla belirlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle dosyada alınan 20.03.2019 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenen rapora itibar edilmemesi yerindedir.
Ancak Çukurova Üniversitesi ATK’dan alınan raporla, İstanbul ATK 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 25.12.2017 tarihli aynı yönetmeliğe göre düzenlenen raporlar arasında açık çelişki vardır. Mahkemece çelişki giderilmeden karar verilmesi hatalı olmuştur. Davacı vekilinin bu yöndeki istinaf talebi yerinde görülmüştür.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, İstanbul Adli Tıp Kurumundan kaza tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak; Çukurova ATK tarafından düzenlenen 27.05.2015 tarihli rapor ile İstanbul ATK 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 25.12.2017 tarihli aynı yönetmeliğe göre düzenlenen raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek yeni bir rapor alınarak sonucuna göre davacının bakiye zararı olup olmadığı hususunda karar verilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-a.6. maddesi uyarınca, HMK’nın 353/(1)-b-3. Maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının eksiklikler giderilerek mahkemesince yeniden yargılama yapılmak üzere kaldırmasına karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1.a-6. maddesi gereğince KABULÜ İLE,
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Yukarıda belirtilen sebeplerle eksik bilgi ve belgeler tamamlandıktan sonra davanın yeniden görülüp karar verilmesi için dosyanın yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 359/3. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.22/03/2022

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … … İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.