Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/497 E. 2022/440 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/497
KARAR NO : 2022/440

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2017/… Esas, 2019/… Karar

DAVACI : … – … –
VEKİLİ : Av. … –

DAVALILAR : 1- … – … –
VEKİLİ : Av. … –
: 2- … Sigorta A.Ş. –
: 3- … – … –

DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 28/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/11/2019 tarih ve 2017/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yolun sağından park halinde olan … plaka sayılı Çekici’den inerek ihtiyaçlarını karşılamak için yol içerisinde yolun sağından yürüdüğü sırada plakası alınamayan (daha sonra tespit edildiği üzere … plaka sayılı araç) bir araç tarafından kendisine çarpılması sonucu meydana gelen trafik kazasında yaralandığını, kazanın oluşumunda ilk etapta plakası alınamayıp olay yerinden ayrılan … plaka sayılı araç sürücüsü …’in kusurlu olduğu, kaza tespit tutanağında müvekkiline kusur atfedildiğini ve buna itirazlarının bulunduğunu müvekkilinin kusurunun bulunmadığını belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, ayrıca davalı asil yönünden 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını, davacı tarafın davaya konu trafik kazasının gerçekleşmesinde müterafik kusurunun bulunduğunu, kusur incelemesi yapılması gerektiğini, davacının maluliyet oranının belirlenmesi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin, açmış oldukları dava ile ilgili hüküm kurarken Ankara Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 03.01.2019 tarihli bilirkişi raporunu baz aldığını ancak iş bu bilirkişi raporunun, olayın oluşunu aydınlatmaktan uzak olduğunu, rapora karşı itirazlarının mahkemece kabul edilmemiş olduğunu ayrıca davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan araç sürücüsünün, olay tarihi olan 22.06.2016 tarihinde olay yerinden kaçmış ve dava konusu kaza tarihinden itibaren 4 gün sonra ifadeye gitmek üzere teslim olduğunu, bu durumun sürücünün alkollü olduğu ya da sürücünün aslında başka bir şahıs olduğu ile ilgili taraflarında ciddi bir kanaat oluşturduğunu, bu kanaatlerinin değerlendirilmemesi ve bu duruma dair bir inceleme yapılmamış olmasının da dosya nezdinde ciddi bir eksiklik yarattığını, eksik inceleme ve hatalı bir kusur raporu üzerinden hüküm kurulması hakkaniyete aykırı olduğunu, beyanların çelişkişi, olay yeri basit krokisi, ifade tutanakları, trafik kaza tespit tutanağı dikkate alındığında iş bu bahse konu bilirkişi raporundaki kusur tespitlerinin son derece hatalı olmasına rağmen itirazlarının yerel mahkeme tarafından kabul görmemesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu, beyanları doğrultusunda müvekkilinin dava konusu trafik kazasına ilişkin kusur tespitinin yeniden alınacak çelişkilerden uzak bir kusur raporu ile yapılarak çelişkilerin giderilmesi ve haklı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3, 55 ve 56. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi ve manevi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi ve manevi tazminat talebi yönünden yönünden reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekilinin hükme esas alınan kusur oranına ilişkin yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Kaza tespit tutanağında; olay mahallinde hız limitinin 50 km/h olduğu, mahallin meskun dışı olduğu, yol platform genişliğinin 9.5 m. olduğu, çarpma noktasının Karataş istikametine giden şerit üzerinde olduğu, aydınlatmanın bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkemeye sunulmak üzere tanzim edilen 06.03.2018 tarihli bilirkişi raporunda davacı yaya …’ün yolun karşısına geçiş yaptığı esnada, çarpışmanın sürücünün seyir şeridi üzerinde meydana meydana geldiği belirtilmiş olup kazada yaya …’ün asli, tam ve %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkemeye sunulmak üzere keşfe binaen tanzim edilen 22.06.2018 tarihli bilirkişi raporunda davalı sürücü …’in kusursuz olduğu, davacı yaya …’ün asli ve %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkemeye sunulmak üzere ATK tarafından tanzim edilen 03.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda davacı yaya …’ün yolun karşısına geçiş yaptığı esnada, çarpışmanın sürücünün seyir şeridi üzerinde meydana meydana geldiği belirtilmiş olup kazada yaya …’ün asli, tam ve %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı iddianame,hazırlık evrakları, dava dilekçesi, kaza tespit tutanağı, tanık ve taraf beyanları, 09.11.2016 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair karar, CD’de mevcut kaza anının net olmayan görüntü, bilirkişi raporları incelendiğinde kazanın gerçekleşmesinde; davalı Sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobili ile olay mahalline geldiği esnada seyir istikametine göre yolun sağında park halinde bulunan çekicinin önünden kaplamaya ani şekilde giren davacıya çarptığı kazada atfı kabil kusuru bulunmadığı, davacı yaya … aydınlatmanın bulunmadığı meskun mahal dışındaki yolda yolun sağında park halinde bulunan çekicinin önünden araç trafiğini kontrol etmeden yola çıktığı, sol taraftan seyreden otomobilin seyir şeridini kısa mesafeden kapattığı, otomobil sürücüsüne ilk geçiş hakkını vermediği kazada %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 357. ve 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 28.02.2022

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.