Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/483 E. 2022/884 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/483
KARAR NO : 2022/884

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/10/2020
NUMARASI : 2017/… Esas, 2020/… Karar

DAVACILAR : 1- … – … …,
Velayeten … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … SİGORTA A.Ş
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 19/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/10/2020 tarih ve 2017/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 12/02/2013 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanarak sakat kaldığını, kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı … şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, meydana gelen kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek, 500 TL geçici iş göremezlik, 1.000,00 TL kalıcı iş göremezlik ve 500,00TL bakıcı giderleri olmak üzere toplam 2.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 02/11/2017 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile dava değerini kalıcı iş göremezlik yönünden 249.000,00 TL arttırarak toplam 250.000,00TL tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu talep hakkında daha önce Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/… Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, açılan davanın feragat ile sonuçlandığını, kesin hüküm sebebiyle davanın reddine karar verildiğini, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, raporların Adli Tıp Kurumundan alınması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının kalıcı iş göremezlik nedeniyle tazminatı talebinin kabulü ile, 250.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 02/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının geçici iş göremezlik tedavi ve bakım zararlarına ilişkin tazminat talepleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili; Daha önce davacının aynı taleple Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinde açmış olduğu davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olması nedeniyle taraflarınca HMK’nun madde 311 gereği kesin hüküm sonucu doğurduğundan davanın reddi talep edilmişse de itirazlarına itibar edilmediğini, 09.04.2013 tarihinde Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde de davacının aynı talebi nedeniyle davanın açıldığını, 05.06.2013 tarihinde azledilen vekilin duruşmada feragat beyanı vermesi nedeniyle 18.02.2014 “davanın feragat nedeniyle reddine” karar verildiğini, davacı tarafından bunun üzerine 14.08.2014 tarihinde işbu davanın açıldığını, işbu dava dosyasında mahkemece kesin hüküm itirazlarının davanın esası itibariyle kesin hüküm bulunmadığından ve feragate bağlı olarak davacıya hiçbir ödeme yapılmamış olması nedeniyle reddedildiğini, azledilen vekilin vekaletnamesinde feragat yetkisi bulunduğunu, davacı vekilinin azledildiği tarih 29.05.2013 tarihi olduğunu, azilnamenin azledilen vekile feragat beyanından 1 gün sonra tebliğ edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasına dayalı maluliyet nedeni ile açılan maddi tazminat davasıdır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekilinin istinaf sebeplerinin inelenmesinde;
Davacının dava açmaktaki yararı, hukuki olmalıdır; ideal veya ekonomik yarar yalnız başına yeterli değildir. Davacı, hakkına kavuşmak için Mahkemenin kararına muhtaç bulunmalıdır. Bunun gibi, görülmekte olan bir davanın, başka bir Mahkemede de aynı şekilde mi hükme bağlanacağını denemek için, tekrar açılmasında hiç bir hukuki yarar yoktur. Hangi nedenle olursa olsun, daha önce bir Mahkemede (hatta aynı mahkemede) açılmış ve görülmekte olan bir davanın, bu defa yeniden açılması halinde, davacının bu ikinci davayı açmaktaki yararı her halde hukuki değildir. Bu nedenle, ikinci davanın hukuki yarar (dava şartı) yokluğundan (esasa girilmeden) reddi gerekir. (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı. Cilt II. s.1366 vd).
Zira, derdestlik itirazının konuluş nedeni, (kesin hükümde olduğu gibi) aynı davanın yeniden açılıp görülmesi sonucunda birbiri ile çelişkili kararlar çıkmasını engellemek ve infaz edilebilir kararlar elde edilerek hukuki barışı sağlamaktır. Aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanan ve aynı konuya ilişkin olan bir davanın derdest bulunmamasının (olumsuz) dava şartı olarak kabul edilip ve mahkemenin bunu davanın her aşamasında kendiliğinden gözetmesi gerekmektedir.
Mahkemece, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/124E., 2014/41K. sayılı kararının, eldeki davada kesin hüküm oluşturmadığı gerekçesiyle davaya devamla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hukukumuzda kamu düzeninden sayılan derdest dava tarafların anlaşmaları ile ortadan kaldırılamadığı gibi, mahkemece kendiliğinden (resen) göz önünde tutulur. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; hükme konu edilen Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/124E., 2014/41K. sayılı dosyasında davacı vekilinin feragati nedeniyle davanın reddine karar verildiği, kararın tebliğe çıkarılmadığı ve henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Davacı aynı davalıya karşı aynı konuda yeniden eldeki davayı açmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-ı maddesi uyarınca; dava konusu uyuşmazlık hakkında, aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı dava sebebine dayanılarak, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması durumunda yeni bir dava açılamaz. Bu nedenledir ki derdest dava itirazı, davanın her aşamasında ileri sürülebilir ve mahkemenin de; davanın her aşamasında kesin hükmün varlığını kendiliğinden gözetip, davayı derdest dava varlığından (dava şartı yokluğundan) reddetmesi gerekir.
Her ne kadar davalı vekili cevap dilekçesinde kesin hüküm itirazında bulunmuş ve kaza nedeniyle davacı tarafından daha önce Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/124E., 2014/41K. sayılı dosyası ile aynı taleple dava açıldığını ve davanın feragatla sonuçlandığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Yine Ankara 11.Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen yargılamada davacı tarafın davadan feragatı üzerine dava reddedilmiş ve fakat karar kesinleşmemiştir.
İş bu dosyada, davacının azlettiği vekil tarafından sunulan feragat beyanının kötüniyetle yapıldığı ve bu nedenle geçerli olmadığı, feragatin kısmi davada yapıldığı ve bu nedenle ancak yapılan kısma yönelik kabul edilebileceği, daha önce geçersiz olacak şekilde yapılan feragat beyanının eldeki davayı etkilemeyeceği iddia edilmiş ise de, iş bu gerekçe (savunma) davacının Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesine 2013/124E., 2014/41K. sayılı dosya hünüz kesinleşmediğinden, o davanın temyiz (istinaf) konusu olup, devam eden derdest davanın yargılaması esnasında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/124E., 2014/41K. Sayılı dosyaya konu maddi tazminat talebinin iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminat talebine yönelik olduğu ve bu nedenle eldeki davanın konusu arasında yer alan geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminat talebi ile aynı konuya yönelik oldukları oysa ki eldeki davanın dava dilekçesinde tedavi ve bakım giderleri yönünden de talepte bulunulduğu anlaşılmış olmakla bu talep yönünden daha önce açılan ve derdest olan başka bir davanın bulunmadığı bu nedenle derdestliğin söz konusu olmadığı anlaşılmakta ise de eldeki davada söz konusu tazminat kalemi yönünden talebin belge ibraz edilmemesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar verilerek karşılandığı, istinaf dilekçesi kapsamında davalı vekili tarafından davanın tümden reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmekle yapılan istinaf incelemesinde tedavi ve bakım giderleri yönünden belge ibraz edilememesi nedeniyle bu talep yönünden davanın ispat edilemediği anlaşıldığından reddine karar verilmesi gerektiği halde hatalı bir şekilde karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusu haklı görülmüştür.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar ile birlikte istinaf neden ve gerekçeleri ile yapılan incelemede;
Açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, davacının daha önce açtığı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/124E., 2014/41K. Sayılı kararı iş bu davadaki geçici ve kalıcı iş göremezlik talepleri yönünden derdest dava teşkil ettiğinden, tedavi ve bakım giderleri talebinin ise belge ibraz edilememesi nedeniyle ispatlanamadığı anlaşıldığından HMK 353/1-b-2. maddeleri gereği ilk derece mahkemesi kararının yeniden hüküm kurulmak üzere ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/10/2020 tarih ve 2017/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
2-Davanın geçiçi iş göremezlik ve kalıcı iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminat talepleri yönünden HMK’nın 114/1-ı maddesi uyarınca derdest dava bulunması nedeniyle dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
3-Davanın tedavi ve bakım zararlarına yönelik maddi tazminat talebi yönünden REDDİNE,
4-Alınması gereken 80,70 TL ilam harcının, 25,20 TL peşin harç ve 851,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 876,20 TL harcından mahsubu ile fazla yatan 795,50 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’nin 13/4 maddesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
8-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
9-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10-Davalı tarafından yapılan 37,90 TL istinafa dosya gönderme ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.19/04/2022

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.