Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/466 E. 2022/587 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/466 – 2022/587
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/466
KARAR NO : 2022/587

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av…
Av…

DAVALI : …
VEKİLİ : Av..
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 14/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/12/2007 tarihinde sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, motosikletli konumda bulunan davacıya çarpması sonucu meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını ve sürekli sakatlığının oluştuğunu, kazaya karışan … plakalı aracın ZMMS poliçe şirketinin davalı … Sigorta Şirketi olup sigorta poliçe numarasının … olduğu, davalıya 15/06/2015 tarihinde başvuru yapıldığını ve ödeme yapılmadığını, davalı sigorta şirketinin tazminat ödemekle yükümlü olduğundan fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilin kalıcı iş gücü kaybından doğan halihazırda ve geleceğe dönük maddi kaybının giderilmesi için 50,00 TL kalıcı iş gücü kaybı, 50,00 TL geçici iş göremezlik ile 50,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 150,00 TL tazminatın kaza tarihi veya davalıya başvuru tarihini takip eden 8. İş günü bitimi tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini, artan gider avansının tarafına iadesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 10/02/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; 50,00 TL geçici iş göremezlik tazminatını 1.305,43 TL’ye, 50,00 TL olan kalıcı maluliyet tazminatını 11.187,67 TL’ye ve 50,00 TL bakıcı gideri tazminatını 268,80 TL olmak üzere toplam 12.762,90 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini, talep etmiş, davacının ıslah dilekçesine karşı süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece. davanın kısmen kabulü ile; 50,00 TL geçici işgöremezlik tazminatı, 50,00TL sürekli sakatlık tazminatı, 50,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 150,00 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 01/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ıslah ile arttırılan miktarlar yönünden davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, mahkemece davanın kısmi dava olarak algılandığını, talep arttırım dilekçesinin ıslah dilekçesi olarak kabul edilerek ıslah tarihinde alacağın zaman aşımına uğradığı varsayımı ile taleplerinin sadece dava tarihindeki miktarlar üzerinden kabul edilmesinin hatalı olduğunu, talep arttırım dilekçesinin ıslah hükmünde değerlendirilemeyeceğinden ve reddedilen miktar bulunmadığından davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, ayrıca davalı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin davacı lehine hükmedilen miktardan fazla olamayacağını belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen maluliyetten kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; 50,00 TL geçici işgöremezlik tazminatı, 50,00TL sürekli sakatlık tazminatı, 50,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 150,00 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 01/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ıslah ile arttırılan miktarlar yönünden davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekilinin davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığına yönelik istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davaı vekili her ne kadar davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, talep arttırım dilekçesinin ıslah dilekçesi olarak kabul edilerek ıslah tarihinde alacağın zaman aşımına uğradığı varsayımı ile taleplerinin sadece dava tarihindeki miktarlar üzerinden kabul edilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüş is ede,
Somut olayda dava dava 27/05/2016 tarihinde, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere 150,00 TL üzerinden kısmi dava olarak açılmıştır. Davacı tarafın ıslah dilekçesi tarihi ise 10/02/2020 dir. Davalı taraf süresi içinde zamanaşımı definde bulunmuştur.
Dava 6100 sayılı HMK döneminde açılmış, dava dilekçesinde davanın açıkça belirsiz alacak davası olduğu belirtilmemiş, dava dilekçesindeki ifadelerden de davanın belirsiz alacak davası olduğunu çıkaracak ifadeler kullanılmamış, fazlaya dair haklar saklı tutularak kısmi dava açılmıştır. Bu durumda davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü mümkün değildir. Kısmi davada, zamanaşımı yalnızca dava açılan kısım için kesildiğinden ve geriye kalan meblağ için işlemeye devam ettiğinden, ıslahla arttırılacak miktar için de zamanaşımı süresinin dolmamış olması gerekir. O halde mahkemece, ıslah tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmuş olmasına göre, ıslah edilen kısım yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi dosya kapsamına, usul ve yasaya, içtihatlara uygundur. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. (Benzer yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/5646 E; 2017/8285 K sayılı kararı)
Davacı vekili mahkemesine sunmuş olduğu 10/02/2020 günlü dilekçesinin ıslah değil bedel arttırım dilekçesi olduğunu, bu nedenle söz konusu dilekçesinin ıslah olarak kabul edilemeyeceğini ileri sürmüş ise de bedel arttırım dilekçesi HMK 107. Maddesine göre açılan belirsiz alacak davalarında alacağın belirlenmesinden sonra sunulan bir dilekçedir. Ne var ki, yukarıda açıklandığı gibi davacının davasının belirsiz alacak davası olmadığı, kısmi dava niteliğinde olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin 10/02/2020 günlü dilekçesini bedel arttırım dilekçesi olarak sunmuş ise de, söz konusu dilekçesinin dava değerinin arttırılmasına yönelik ıslah dilekçesi olarak kabulünde herhangi bir yanlışlık bulunmamaktadır.
Davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davacı davalı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin davacı lehine hükmedilen miktardan fazla olamayacağını belirterek kararı istinaf etmiştir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/3 maddesinde: ” Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.” hükmü düzenlenmiştir.
Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda davacı vekili tarafından dava dilekçesi ile davalı aleyhine açılan maddi tazminat davasında 150,00 TL maddi tazminat talebinde bulunulduğu, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 150,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ıslah ile arttırılan miktarlar yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verildiği ve davacı lehine 150,00 TL vekalet ücretine karar verildiği, A.A.Ü.T’nin 13/3 maddesi uyarınca davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin davacı lehine hükmedilen ücreti geçemeyeceğinden ,reddolunan kısım için davalı lehine 150,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde 3.400,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur. Bu yönü ile de davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HMK 353/1-b-2 maddesine göre” Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilebileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmak üzere kaldırılmasına karar verilmesi kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ İLE;
2-HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince, Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının yeniden hüküm kurulmak üzere KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
3-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
3-a)-50,00 TL geçici işgöremezlik tazminatı, 50,00 TL sürekli sakatlık tazminatı, 50,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 150,00 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 01/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-b)-Islah ile arttırılan miktarlar yönünden davanın zamanaşımı nedeni ile REDDİNE,
4-Alınması gereken 54,40 TL karar harcının, peşin alınan 29,20 TL ve ıslah ile alınan 55,00 TL olmak üzere toplam 84,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 29,80 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan 333,40 TL posta/tebligat gideri, 900,00 TL bilirkişi ücreti, 562,00 TL ATK gideri ve 1.200,00 TL talimat gideri olmak üzere toplam 2.995,40 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesap olunan takdiren 35,34 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesap olunan 150,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan , A.A.Ü.T’nin 13/3 maddesi uyarınca hesap olunan 150,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının ilgililerine iadesine,

İstinaf giderleri bakımından;
9-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
11-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
12-Davacı tarafından harcaması yapılan 65,50 TL posta ve tebligat giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.14/03/2022

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır