Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/463 E. 2022/947 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/463 – 2022/947
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/463
KARAR NO : 2022/947

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACILAR :1- …
2-…
3- …
4- …
VEKİLİ : Av…
DAVALILAR :1-…
VEKİLİ : Av…
2-…
3-…
DAVA : Tazminat

KARAR TARİHİ : 26/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/10/2013 tarihinde … … sevk ve idaresindeki işleten sıfatı ile davalı … …’e ait olup davalı … Sigorta A.Ş şirketince sigortalı olan … plakalı araçla seyir halinde iken müvekkili … … idaresindeki motorsiklete arkadan çarpması sonucu yaralamalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, işbu kaza sonucunda müvekkilleri … … ve … …’nın hayati tehlike atlattığını, diğer müvekkili … …’nın ise bilinci kapalı olarak hastaneye kaldırıldığını, davalı araç sürücüsü … …’nın asli kusurlu olduğu, olay nedeniyle davacıların manevi olarak da etkilendiklerini, davacı …’ın ayağındaki kırık sebebi ile evine, eşine ve çocuklarına ilgi gösteremediğini, bakıcı tuttuklarından bahisle maddi tazminat açısından fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla, davacıların her biri için 250,00 TL olmak üzere şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsili, … için 5.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için 1.000,00 TL ve … için 4.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … … ve … …’dan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta( … Sigorta) A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın sigortalı şirket tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, somut olayda sigortalı araç sürücüsünün kusurunun kanıtlanması gerektiğini, dava konusu olayın ticari iş niteliğinde olmadığından davacı vekilinin avans faizine yönelik taleplerinin reddinin gerektiği, davacı tarafından işbu dava açılmadan önce müvekkiline herhangi bir başvuru yapılmadığından bahisle motosikletin yolcu taşıma aracı olmadığından ve kask takılmadığından müterafik kusur indirimi yapılmasına, herhalde haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece davacılar … … ve … … tarafından açılan maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, davacı … … tarafından açılan maddi tazminat davasının reddine, davacı … … tarafından açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 1.369,70 TL geçici işgöremezlik tazminatı, 21.004,15 TL sürekli iş gücü kaybı tazminatı olmak üzere toplam 22.373,85 TL tazminatın olay tarihi olan 24/10/2013 (davalı … Sigorta A.Ş yönünden dava tarihi olan 25/06/2014) tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak bu davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı … …’nın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 1.000,00TL manevi tazminatın, davacı … …’nın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 5.000,00TL manevi tazminatın, davacı … …’nın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 500,00 TL manevi tazminatın ve davacı … …’nın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 24/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalılar … … ve … …’dan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı … Sigorta A.Ş vekili; Sigortalı araca atfedilen kusuru kabul etmediklerini, bir an için iddia edildiği üzere sigortalı aracın kusurlu olduğu kabul edilse dahi, davacıların iddia olunan zararın meydana gelmesinde ve artmasında müterafik kusurunun dikkate alınarak hesaplanacak tazminattan uygun oranda indirim yapılması gerektiğini, davacıların istiap haddi 1 kişi olan araca sürücüyle birlikte 4 kişinin binmiş olması ve yolculuk yapılmış olması karşısında zararın meydana gelmesi ve artmasında kusurlu olduğunu, davacı yanların motosiklete dört kişi binmiş olması zararın meydana gelmesi veya artmasında çok büyük etken olduğunu, bu hususta kusur atfedilmemiş olmasının zararın oluşmasında etkilerinin olmadığı anlamına gelmediğini, ayrıca dava konusu olayın haksız fiilden kaynaklandığını ve ticari iş niteliğinde olmadığını, bu nedenle davacı vekilinin avans faizine yönelik taleplerinin de reddi gerektiğini, gelecek dönem zararına geçmiş tarihten faiz işletilmesinin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, bu nedenle ıslah tarihinden, bu talep kabul görülmez ise rapor hesap tarihinden faiz işletilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren hüküm kurulması dayanaksız ve isabetsiz olduğunu, ayrıca davacı … …’nın maluliyetinin olmadığının açık olmakla birlikte %13 meslekten kazanma gücü belirlenmesine itirazlarını sunduklarını, kaza ile illiyeti olan yeni bir maluliyet raporu alınması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50. ve 54. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin kusur durumuna yönelik istinaf sebebinin incelenmesinde;
Davacı motosiklet sürücüsü … …’nın olay yerine geldiğinde şerit izleme ve değiştirme kurallarına riayet etmeksizin tünel giriş yan bağlantı yolunda akan trafiği kontrol etmeden yolun sağından soluna doğru tehlikeli şekilde kontrolsüzce manevrada bulunmak suretiyle meydana gelen kazada asli ve %75 oranında kusurlu olduğu, davalı … plakalı araç sürücüsü … …’nın sol şeridi takiben seyrederken hızını yol, görüş ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmayarak aldığı önlemde hızından dolayı yetersiz kalarak yolun sağından soluna doğru tehlikeli şekilde kontrolsüzce manevrada bulunan davacı sürücü ile çarpışması sonucu meydana gelen kazada tali ve %25 oranında kusurlu olduğu ceza mahkemesince alınan ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 05.05.2014 tarihli kusur raporu, yerel mahkemece alınan 11.07.2014 ve 24.06.2015 tarihli kusur raporları ile anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin müterafik kusur durumuna yönelik istinaf sebebinin incelenmesinde;
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nın md. 52. maddesinde (Borçlar Kanunu’nun 44.)düzenlenmiştir. Zarar görenin kusurunun, zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir.
Davacı … …’nın eşi davacı … …’nın kullandığı motosiklette yolcu olarak bulunduğu, motosikleti eşi sürücünün kullandığı, kendileri haricinde 2 çocuğunun da motosiklette yolculuk yaptığı, söz konusu motorun istiap haddinin aşılmasının sürücünün güvenli bir şekilde sevk ve idare etmesine engel olduğu, dolayısıyla davacının kendi can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde nizamlara aykırı olarak yolculuk etmesinin olayda etkisinin bulunduğu bu nedenle davacının istiap haddinden fazla şekilde yolculuk etmesinden kaynaklı olarak müterafik kusurlu olduğu anlaşılmakta ise de mahkemece davacı … …’nın meydana gelen olayda kafa bölgesindeki yaralanması nedeniyle tedavi gördüğü anlaşıldığından, davacı … …’nın kask takmaması nedeni ile zararın artmasına neden olduğu kabul edilerek, müterafik kusur nedeniyle tazminattan %20 oranında indirim yapıldıktan sonra bu davacı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşıldığından mahkemece müterafik kusur indiriminin farklı sebeple dahi olsa yapıldığı görülmekle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin faiz başlangıç tarihine ve faizin türüne yönelik istinaf sebebinin incelenmesinde;
Sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olduğu tazminatı 2918 sayılı KTK 99. maddesi gereğince başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içerisinde ödemesi gerekmektedir. Bu süre içinde ödeme yapılmaz ise bu süre sonra erdikten sonra 9.gün sigorta şirketinin temerrüde düştüğü kabul edilir. Davacı tarafın davadan önce sigorta şirketine bir başvuruda bulunmaması halinde ya da başvuru ispatlanmadığı hallerde davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibari ile temerrüte düştüğü kabul edilerek bu tarihten itibaren faize hükmolunması gerekmektedir.
Davalı sigorta şirketi vekili her ne kadar mahkemesince hükmolunan tazminata uygulanan faizin başlangıç tarihinin hatalı olduğunu ileri sürmüş ise de, hükmolunan tazminata sigorta şirketine yapılan başvuru bulunmadığından dava tarihinden itibaren faiz uygulanmış olmasında herhangi bir yanlışlık bulunmamaktadır. Zira sigorta şirketi dava tarihi itibari ile temerrüde düşmüş olup davacının bu tarihten itibaren faiz isteminde bulunma hakkı bulunmaktadır. Mahkemece hükmolunan tazminatın ıslah edilen kısmına da aynı tarihten itibaren faiz işletilmesinde bir yanlışlık bulunmamaktadır. Bu yönüyle istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde her ne kadar dava konusu olayın ticari iş niteliğinde olmadığı bu nedenle avans faize yönelik taleplerin reddi gerektiğini ileri sürmüş ise de kazanın meydana gelmesine sebep olan … … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın ruhsat kaydına göre ticari kullanımda olduğu anlaşıldığından Mahkemesince hükmolunan tazminata avans faiz uygulanmasında herhangi bir yanlışlık bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin davacı … …’nın maluliyet durumuna yönelik istinaf sebebinin incelenmesinde;

Davacı … … hakkında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 20.01.2016 tarihli maluliyet raporu ile Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 29.03.2019 tarihli maluliyet raporu arasındaki çelişkili hususların, Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulu tarafından düzenlenen 16.01.2020 tarihli maluliyet kurul raporuyla giderildiği ve davacı … …’nın kaza nedeniyle %13 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, davacının son film ve grafileri incelenmek sureti ile raporun hazırlandığı ve kaza ile illiyetinin kurulduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı … Sigorta A.Ş vekilinin vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davalı … Sigorta A.Ş’den alınması gereken 1.528,35 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 382,09 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 1.146,26 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı … Sigorta A.Ş tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.26.04.2022

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.