Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/456 E. 2022/533 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/456 – 2022/533
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/456
KARAR NO : 2022/533

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI : 2014/… Esas, 2020/… Karar

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av.

DAVALI : … ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. –
İHBAR OLUNAN : … –
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 07/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/03/2022

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/09/2020 tarih ve 2014/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/03/2014 tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile … plakalı araç ile çarpıştığını, müvekkilinin yaralandığını, müvekkilinin kaza sonrasında maddi ve manevi mağdur olduğundan bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacının zararının 6100 sayılı yasanın 107.maddesine göre belirlenerek temerrüt tarihinden işletilecek faiz, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 07/07/2020 tarihli ıslah dilekçesinde; 500,00 TL olan sürekli iş göremezlik tazminatını 154.278,54 TL’ye, 500,00 TL olan geçici iş göremezlik tazminatını 7.469,84 TL ‘ye arttırmıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin davalı tarafın davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri olduğunu, meydana gelen olayda işletenin sorumluluğunun bulunmaması karşısında müvekkili şirketinde sorumluluğunun olmadığını, esasına girildiği takdirde sigortalı araç sürücüsüne atfı kabul kusur bulunmaması nedeniyle ve davacıda meydana geldiği iddia edilen maluliyetin kaza ile illiyeti bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 5.975,87 TL geçici iş göremezlik tazminatının, 123.422,83 TL sürekli iş gücü kaybı tazminatı olmak üzere toplam 129.398,70 TL tazminatın dava tarihi olan 24/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde; dava konusu kazanın meydana geldiği yönünde hiçbir somut delil sunulmadığını, soruşturma dosyası dahi celb edilmeden doğrudan kazanın meydana geldiğinin kabul edildiğini, ATK tarafından terditli rapor düzenlendiğini, ikinci halde sigortalı araç sürücüsüne atfi kabil bir kusur bulunmadığı belirtilmesine rağmen mahkemece hiçbir gerekçe gösterilmeden %75’lik kusur oranı üzerinden hüküm kurulduğunu, bu nedenle kusur oranının net olarak tespitine yönelik bir inceleme yapılması gerektiğini, ayrıca dosyada mevcut 10/11/2014 tarihli raporun taraflarına tebliğ edilmediğini, Çukurova Üniversitesinin 19/10/2017 tarihli raporunda davacının maluliyetinin bulunmadığının açıkça tespit edildiğini, ATK raporunda da davacının tüm bulgularının normal olduğunun tespit edildiğini, mahkemece söz konusu çelişki giderilmeden hükmü kurulmasının hatalı olduğunu, davacının kazadan kısa bir süre sonra tekrar çalışmaya başladığını, buna rağmen 12 ay geçişi iş göremezlik hesabının hatalı olduğunu, davacının kask takmayarak zararın ortaya çıkmasında %50 kusurlu olmasına rağmen %20 müterafik kusur indirimi yapılmasının da hatalı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen yaralanmadan kaynaklı kalıcı ve geçici iş göremezlik istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; 5.975,87 TL geçici iş göremezlik tazminatının, 123.422,83 TL sürekli iş gücü kaybı tazminatı olmak üzere toplam 129.398,70 TL tazminatın dava tarihi olan 24/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı sigorta vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekilinin kazanın meydana geldiğinin ispatlanamadığı ve kusur oranına ilişkin istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili dava konusu kazanın meydana geldiğinin davacı tarafından ispatlanamadığını ileri sürmüş ise de, soruşturma aşamasında beyanı alınan … plakalı araç sürücüsü … 03/03/2017 günlü beyanında aracımla kardeşim …’i Girme Mahallesinde bulunan … … lisesine götürüp bırakacaktım. Karşı istikametten gelen plakasını bilmediğim bir motorsiklet sürücüsünün kontrolünü kaybederek kaymaya başladığını fark ettim, hemen frene bastım ve durdum, ancak motosiklet sürücüsü kayarak benim aracıma çarptı. ” şeklinde ifade vermiştir. Kazaya karışan araçta yolcu olarak bulunan ve tanık olarak dinlenen … … beyanında “Ablam … beni kendi kullandığı araç ile çalışmakta olduğum … … Lİsesine bırakacaktı. Tam Boranlar önüne geldiğimiz sırada karşı istikametten gelen bir motosiklet sürücüsü düşerek kaymaya başladı. Ablam hemen fren yaptı ve durdu ancak motosiklet durmayarak araca çarptı…” şeklinde ifade vermiştir. Yine tanık olarak dinlenen …’da beyanında “… Boranlar önüne geldiğim sırada çocuğumun öğretmeni olan … …’i gördüm kaza yapmışlardı ben indim ve kendilerine yardımcı oldum. Bu kazanın nasıl meydana geldiğini bilmiyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bu beyanlar ile birlikte dosya arasında bulunan 10/11/2014 tarihli bilirkişi …’nin raporu ekinde bulunan kaza yeri krokisi incelendiğinde davalı sigortalı aracın geliş yönü itibarı ile tanıkların beyanında geçen … … Lisesinin bulunduğu nokta dikkate alındığında, davalı sigortalı aracın söz konusu okula gidebilmesi için seyir halinde olduğu yolda sola dönüş yapmak zorunda kaldığı anlaşılmaktadır. Yine, dosya arasında tanık olarak beyanları alınan … talimat mahkemesine vermiş olduğu beyanında soruşturma evresinde vermiş olduğu ifadeyi doğrular biçimde … … Lisesinine gitmek amacı ile sola doğru dönüş yaptığını, kazanın bu sırada meydana geldiğini belirtmiştir. Bu duruma göre dosya içerisinde bulunan olay yeri krokisi, tanık beyanları, kazanın oluşum şekli nazara alındığında sigortalı araç sürücüsünün sola doğru manevra yaparken karşı şeritten düz bir şekilde yola devam etmekte olan davacının sevk ve idaresindeki motosikletin gidiş yönünü kapatması nedeni ile kazaya sebebiyet verdiği, bu şekilde oluşan kaza nedeni ile ilk geçiş hakkını düz olarak devam etmekte olan motosiklete vermeyen otomobil sürücüsü dava dışı …’in asli kusurlu olarak kabul edilmiş olmasının yerinde olduğu bu kapsamda, mahkemesince ATK Trafik İhtisas Dairesinin kazanın oluşumuna ilişkin birinci hale uygun şekilde kabul yapılarak karar verilmiş olmasının yerinde olduğu dikkate alındığında trafik kazasının meydana geldiğinin sabit olduğu tarafların kusur durumlarının doğru şekilde belirlenmiş olduğu anlaşılmış, davalının bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilinin müterafik kusura yönelik istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili her ne kadar davacının kask takmayarak zararın ortaya çıkmasında %50 kusurlu olarak kabul edilerek bu oran üzerinden müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini ileri sürmüş ise de ; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’ ve 4. Hukuk Dairesinin yargı birliğinin oluşturulması amacı ile belirlemiş olduğu %20 oran üzerinden indirim yapılmış olmasında bir yanlışlık bulunmamaktadır bu nedenle davalının bu yöndeki istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalı vekilinin maluliyete yönelik istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili her ne kadar Çukurova Üniversitesinin 19/10/2017 tarihli raporunda davacının maluliyetinin bulunmadığının açıkça tespit edildiğini, ATK raporunda da davacının tüm bulgularının normal olduğunun tespit edildiğini, mahkemece söz konusu çelişki giderilmeden hükmü kurulduğunu ileri sürmüş ise de, mahkemece dosyada bulunan maluliyet raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla dosya İstanbul ATK Genel Kuruluna sevk edilmiş, ATK 2. Üst Kurulu tarafından düzenlenen 12/12/2019 günlü raporda davacının kaza nedeniyle %19,2 oranında maluliyetinin bulunduğu ve iyileşme sürecinin 12 aya kadar uzayabileceği belirtilmiş olup dosya arasında bulunan maluliyet raporları arasındaki çelişki bu şekilde giderilmiştir ayrıca söz konusu rapor kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre ve dosyada mevcut maluliyet raporları arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde hazırlanmıştır. Buna göre davalı vekilinin maluliyet raporları arasındaki çelişkinin giderilmediği yönündeki istinaf talebinin reddi gerekmiştir.
Davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatına yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede;
Mahkemesince her ne kadar davacının geçici iş göremezlik zararının 5.975,87 TL olduğu kabul edilerek bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davalı davacının iyileşme sürecinde çalışmaya devam ettiği, dolayısı ile gelirinde herhangi bir eksilme olmadığını ileri sürmüştür. Dairemizce davalının bu istinaf başvurusunun değerlendirilebilmesi bakımından, Uyap üzerinden davacıya ait SGK hizmet dökümü alınmış olup, bu hizmet dökümü incelendiğinde, davacının 2014 yılı Mart ayında yani, kazanın gerçekleştiği tarihte 7 gün için maaş ödemesi aldığı anlaşılmaktadır. Ne var ki, takip eden diğer aylarda davacının eksiksiz bir şekilde asgari ücret üzerinden gelirini aldığı görülmektedir.
Davacı tarafından 12 aylık geçici iş göremezlik süresi içerisinde çalışamadığı ve gelir elde edemediği yönündeki iddiası bu şekli ile kanıtlanamamıştır. Zira, bu SGK hizmet dökümüne göre Mart 2014 tarihinden Mart 2015 tarihine kadar davacı düzenli olarak gelir elde etmeye devam etmiştir. Bu itibarla, davacının tedavi süresi olarak belirlenen 12 aylık bu süre içerisinde davacının %100 gelirden mahrum kaldığı kabul edilerek hesap yapılması ve bu süre için geçici iş göremezlik tazminatının tümü ile kabul edilmesi hatalı olmuştur.
Ne var ki, davacının %19,2 oranında malul kaldığı hususu sabittir. Davacının Nisan 2014’den itibaren düzenli olarak gelir elde etmeye devam etmesine rağmen maluliyetinin kaza anında gerçekleştiği dolayısıyla, iyilişme sürecinde de gelirinden %19,2 oranında mahrum kaldığı sabittir. Bu itibarla dava dışı SGK tarafından yapılan geçici iş göremezlik ödeneği olan 508,73 TL’nin mahsubu neticesinde davacının maluliyeti ve kusuruna göre 1.166,90 TL geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesi gerektiği halde iyileşme süresi için davacının hiç gelir elde etmediği kabul edilerek geçici iş göremezlik bakımından davanın tam kabul edilmesi hatalı olmuştur. Bu yönü ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiştir.
HMK 353/1-b-2 maddesine göre” Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilebileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmak üzere kaldırılmasına karar verilmesi kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin stinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ İLE;
2-HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince, Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/09/2020 tarih ve 2014/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararının yeniden hüküm kurulmak üzere KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
3-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
3-a)-1.166,90 TL geçici iş göremezlik tazminatının, 123.422,83 TL sürekli iş gücü kaybı tazminatı olmak üzere toplam 124.589,73 TL tazminatın dava tarihi olan 24/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-b)-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-a)-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 8.510,72 TL karar harcından, peşin alınan 5,04 TL ve 550,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 555,04 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.955,68 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-b)-İlk derece mahkemesince 25/09/2020 günlü karar ile davalıdan tahsiline karar verilen 8.284,18 TL harcın davalıdan tahsil edilmemiş olması ve fakat harç tahsil müzekkeresi çıkartılmış olması halinde söz konusu harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmeksizin iadesinin ilk derece mahkemesince istenilmesine,
3-c)-İlk derece mahkemesince 25/09/2020 günlü karar ile davalıdan tahsiline karar verilen 8.284,18 TL karar harcının davalıdan tahsil edilmiş olması halinde söz konusu tahsil edilen harcın, dairemizce davalıdan tahsiline hükmolunan 7.955,68 TL karar harcından mahsubuna, bakiyenin kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 550,00 TL ıslah harcı, 5,04 TL peşin harç ve 25,20 TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 422,88 TL talimat/tebligat/posta, 1.286,85 TL bilirkişi gideri, 827,00 TL ATK gideri ve 1.868,00 TL hastane gideri olmak üzere toplam 4.404,73 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesap olunan 4.241,03 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesap olunan 15.786,02 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden (red olunan geçici iş göremezlik miktarı dikkate alınarak) karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesap olunan 4.808,97 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

8-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri bakımından;
9-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
11-İstinaf aşamasında davacı tarafından karşılanan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY İLGİLİ HUKUK DARİESİNDE TEMYİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.07/03/2022

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır