Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/45 E. 2022/19 K. 07.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/45 – 2022/19
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/45
KARAR NO : 2022/19

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av….

DAVALI : …
VEKİLİ : Av….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 07/01/2022

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/09/2020 tarih ve …… Esas, ……. Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/12/2017 tarihinde müvekkil evinden Seyhan İlçe Emniyet Müdürlüğü civarında olan kebapçı dükkanına gitmek üzere yola çıktığını, yaya ışıkları yeşil olarak yanarken karşıdan karşıya geçeceği sırada yolun ortasına geldiğinde …… Bulvarından çarşı istikametine doğru inen bir aracın hızla gelerek müvekkile çarpması sonucu müvekkilin ağır bir şekilde yaralandığı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sonucu müvekkilin ağır bir şekilde yaralandığını, kaza sonrasında tutulan 13/12/2017 tarihli olay yeri krokisi ve tutanak ile çarpan aracın kaydını gösterir kamera kaydının olmadığını ve çarpan aracın plakasının belirlenemediğini, meydana gelen kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek, 100,00 TL maddi tazminat tutarının temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 13/01/2020 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin dava değerini 12.469,92 TL arttırarak toplam 12.569,92 TL tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kabulü ile; 12.569,92 TL kalıcı iş göremezlik nedeniyle tazminatın temerrüt tarihi olan 07/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde; davacı tarafından maluliyet sebebi ile tazminat talebine ilişkin olarak dava öncesinde müvekkili kuruma yapılan başvuru tamamlanmamış olduğundan dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının daimi maluliyet durumunun tespiti amacıyla ATK 3. İhtisas Dairesinden Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmeliğine uygun olarak hazırlanmış sağlık raporu alınması gerektiğini, kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen taşıtın cinsinin tespiti, araç plakası ve sürücüsünün tespit edilmesi gerektiğini, SGK tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek müvekkili kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, müvekkili kurum aleyhine karar verilmesi halinde ancak dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek tüm bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen yaralanmadan kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekilinin başvuru şartına yönelik istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili her ne kadar davacı tarafından dava öncesinde müvekkili kuruma yapılan başvuru tamamlanmamış olduğundan dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, eldeki dosyaya baktığımızda davacı vekili tarafından davanın açılmasından önce 19/01/2018 tarihli dilekçe ile davalı … Hesabına gerekli tüm belgelerle, kaza tutanakları, hastane epikrizleri, hesap bilgileri vd. ile usulüne uygun olarak başvuru yapıldığı anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilinin maluliyet raporuna yönelik istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili davacının daimi maluliyet durumunun tespiti amacıyla ATK 3. İhtisas Dairesinden Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmeliğine uygun olarak hazırlanmış sağlık raporu alınması gerektiğini ileri sürmüş ise de,
HMK’nın 357. maddesinde “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Bilirkişi raporuna itiraz etmeyen taraf yönünden raporun kesinleşeceğine yönelik Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 05/06/2017 gün ve … E.-… K. Sayılı kararında özetle; “…Davanın taraflarınca itiraz edilmeyen uzman bilirkişi raporu her iki taraf yönünden de kesinleşir ve kesinleşen rapor hakimi de bağlar. Taraflardan birinin rapora itiraz etmesi, diğer tarafın itiraz etmemesi halinde ise rapor itiraz etmeyen taraf yönünden kesinleşir ve itiraz eden taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar. Bu ilkenin sonucu olarak, itiraz üzerine yeniden yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda verilen raporun önceki rapora göre itiraz eden taraf aleyhine olması halinde, kazanılmış hak ilkesi dikkate alınarak önceki raporda belirtilen kusur oranı, zarar miktarı vs. esas alınarak hükmedilecek miktar belirlenir. İlk rapora itiraz etmeyen ve o raporda belirtilen miktarlara razı olan tarafın lehine olacak şekilde sonraki rapora göre karar verilemez…”
Somut olayda Mahkemesince hükme esas alınan ATK 2. İhtisas Kurulu tarafnıdan düzenlenen 10/09/2019 günlü maluliyet raporunun davalı vekiline 16/10/2016 gününde usulünce tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından süresi içerisinde itiraz edilmemekle kesinleşen raporlara karşı artık istinaf aşamasında itiraz edilemeyeceği anlaşıldığından bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.

Davalı vekilinin kazaya sebebiyet veren aracın tespit edilmesi gerektiği yönündeki istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili her ne kadar kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen taşıtın cinsinin tespiti, araç plakası ve sürücüsünün tespit edilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, eldeki dosyaya baktığımızda kazadan hemen sonra yapılan tedavilere ilişkin tüm evraklar ve savcılığın daimi arama kararına göre bir aracın davacıya çarptığı, kazaya plakası tespit edilemeyen bir aracın sebep olduğu, bu nedenle davalının zarardan sorumlu olduğu anlaşılmakla davalının bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin SGK tarafından rücuya tabi bir ödeme olup olmadığının araştırması gerektiği yönündeki istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili SGK tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek müvekkili kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, dosyanın incelenmesinde SGK tarafından dosyaya sunulan 02/05/2018 günlü cevabı yazısına göre davacı … …’a geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle herhangi bir ödeme yapılmadığı bildirilmiştir. Buna göre davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin de reddi gerekmiştir.
Davalı vekilinin faiz tarihine yönelik istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 14. maddesi gereğince ihdas edilen … Hesabı Yönetmeliğinin 15.maddesi gereğince rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte ihbar edildiği tarihte … Hesabının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, ödememe halinde temerrüt bu tarihte gerçekleşmektedir.
Davacı vekili tarafından davalıya 19/01/2018 tarihinde başvuruda bulunduğu dikkate alındığında, faiz başlangıç tarihinin 20/01/2018 tarihi olduğu, mahkemece bu tarihten sonrası olan 07/02/2018 tarihinden itibaren faiz hükmedilmesinin davalının lehine olduğu, bu yönde davacı istinafı bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur. (Benzer yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2020/1836 Esas ve 2020/4711 sayılı ilamı)
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/09/2020 tarih ve ……. Esas, …… Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 858,65 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 214,70 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 643,95 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.07/01/2022

Başkan …. Üye … Üye …. Katip ….
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır