Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/444 E. 2022/879 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/444 – 2022/879
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/444
KARAR NO : 2022/879

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI : 2018/… Esas, 2020/… Karar

DAVACILAR : 1-…
2- …
3- …
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … SİGORTA A.Ş
VEKİLİ : Av.

DAVA :Tazminat(Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 19/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.12.2020 tarih ve 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;24/09/2018 tarihinde …’ın motosikleti ile davacı … …’ okula bırakırken motosikletini … plaka sayılı aracın yanına park ettiğini ve davacı müvekkilin motosikletten indiği esnada davalı sigorta şirketine sigortalı olan … plaka sayılı araç sürücüsü …’nin aracını sola kırıp geri çıktığı esnada aracının ön kısımlarıyla davacı müvekkili … …’a çarpması neticesinde tek taraflı maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığını, ancak davalı sigorta şirketine sigortalı aracın kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle davalı sigorta şirketine 08/10/2018 tarihinde yazılı olarak başvuruda bulunulduğunu ancak her hangi bir ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 3.200,00 TL sürekli iş gücü kaybı ve 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 08/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bahse konu … plakalı aracın …/0 nolu Karayolu Motorlu Araçlar ZMMS Poliçesi ile müvekkili şirketin uhdesinde olduğunu, araç sürücüsünün kusurunun kesin nitelikte olmadığı gibi olayın iddia olunan şekilde olduğu konusunun da şüpheli olduğunu, bu nedenle davacı tarafın, sigortalının kusurunu ve zararını ispatlanması gerektiğini, davacının kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunu istediklerini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limitli sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre rapor düzenlenmesine itiraz ettiklerini, Anayasa Mahkemesi 17.07.2020 tarih 2019/40 Esas, 2020/40 Karar sayılı 09.10.2020 resmi gazete yayım tarihli kararı ile öncelikle çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü yönetmelik hükümlerine göre rapor düzenlenmesi düzenlenecek olan rapordan sonra geçici iş göremezlik taleplerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini, yeniden alınacak rapor doğrultusunda yapılacak olan tazminat hesaplamasında da yaşam ve zarar süreleri PMF – 1931 yaşam tablosuna göre belirlenerek yeniden incelenmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50 ve 54. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekilinin maluliyet raporuna ilişkin istinaf sebebinin incelenmesinde;
Bilindiği üzere Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre maluliyet oranları Adli tıp Kurumu 3. İhtisas dairesi ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığından oluşturulacak bilirkişi heyetinden kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan mevzuat yönetmelik hükümlerine uygun olacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Buna göre 11/10/2008 ile 01/09/2013 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu, 01/06/2015 ile 20/02/2019 tarihleri arasındaki kazalar için 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu alınması gerekmektedir.
Açıklamalar ışığında eldeki dosyaya baktığımızda, kaza tarihinin 24/09/2018 olup mahkemesince hükme esas alınan 27/03/2020 tarihli Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunun, kaza tarihi olan 24/09/2018 tarihinde yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde düzenlendiği, davacının son film ve grafileri incelenmek sureti ile raporun hazırlandığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
Davacı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin istinaf sebebinin incelenmesinde;
Geçici iş göremezlik tazminatı; kaza geçiren kişinin tedavi gördüğü süre içinde iyileşinceye kadar çalışmaması ve bu nedenle iş ve kazanç kaybına uğramış bulunması durumudur. Zarar belirlenirken, davacının elde ettiği gelir üzerinden, yani bilinen gerçek gelir üzerinden, bu belirlenemiyorsa, genel aktif çalışmaya 18 yaşında başlayacağı kabul edilerek asgari ücret üzerinden hesaplama yapılarak geçici iş görmezlik tazminatının belirlenmesi gerekmektedir.
Söz konusu geçici iş görmezlik tazminatı yönünden yapılan incelemede; davacı …’ın kaza tarihi olan 24.09.2018 tarihinde 6 yaşında olduğu dosya içindeki belgelerden anlaşılmaktadır. Davacının geçici iş görmezliği maluliyet raporuna göre kaza tarihinden itibaren 4 ay olarak belirlenmiş olup, bu sürenin sonunda 19.10.2012 doğumlu olan davacı halen 18 yaşını doldurmamıştır. Buna göre Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları ve Dairemizin bu içtihatlar ile uyumlu kararları gereğince yaşı … olan herhangi bir yerden geliri bulunmayan çocuklar lehine geçici iş göremezlik tazminatına karar verilemeyeceği anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince geçici işgöremezlik tazminatı yönünden davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmekle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.19/04/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.