Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/436 E. 2022/530 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/436
KARAR NO : 2022/530

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI : 2016/…Esas, 2020/… Karar

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –

DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av.
Av. … – … Sigorta A.Ş.
Av. … –
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 07/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin10/12/2020 tarih ve 2016/…Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01.10.2015 tarihinde sürücü …’in sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracıyla fidanlık kavşağını geçmek isterken Deniz istikametinden Şehir merkezi istikametine doğru seyir halindeyken müvekkilinin sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracıyla çarpışması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 200,00TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki mutabakat, sulh ve ibra sözleşmesinin tümüyle geçerli olduğunu belirterek davacı tarafından talepte haklı oldukları hiç bir alacaklarının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; 02/10/2015 tarihinde teklif edilen uzlaşma formunda müvekkilinin aydınlatılmadığını ve haklarından feragat ettiğinin bildirilmediğini, bu nedenle müvekkilinin tutanağı bilinçsiz bir şekilde imzaladığını, uzlaşmanın usulüne uygun olmadığını, uzlaştırma tutanağında sürücü …’in müvekkilinin bütün zararlarını tazminat ettiğini ileri sürmüş ise de, söz konusu hususun gerçeği yansıtmadığını, müvekkiline sürücü tarafından herhangi bir bedel ödenmediğini, müvekkilinin karşılanmayan bedensel zararı nedeniyle sigorta şirketine karşı haklarının saklı tutulduğunun kabulü gerektiğini belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen yaralanmadan kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde uzlaşma nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile her ne kadar 02/10/2015 tarihinde teklif edilen uzlaşma formunda müvekkilinin aydınlatılmadığını ve haklarından feragat ettiğinin bildirilmediğini, bu nedenle müvekkilinin tutanağı bilinçsiz bir şekilde imzaladığını, uzlaşmanın usulüne uygun olmadığını ileri sürmüş ise de,
CMK’nın 253/19. maddesi uyarınca uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır.
Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda davacı ile dava dışı sürücü … arasında uzlaşma teklif formu düzenlendiği, uzlaşma teklif edilen kişiye uzlaşmanın kabul veya red edilmesinin hukuki sonuçlarının anlatıldığı, davacının bu hukuki sonuçları anladığı şekilde ifade verdiği ve soruşturma evresinde kendisine sunulan uzlaşma teklif formunu kabul ediyorum diyerek imzaladığı, uzlaşma teklif formunun (N) bendinde “uzlaşma sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeni ile tazminat, eski halin iadesi veya diğer bir tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır” ibaresinin yazıldığı, davacının bu durumu kabul ederek uzlaşmayı imzaladığı, öte yandan 06/11/2015 günlü uzlaştırma tutanağında “Karşı taraf ile bu tür bir olayı tekrar yaşamak istemediğimden dolayı uzlaşmak istiyorum. Benim olaydan dolayı maddi ve manevi zararım olmuştur. Ancak … bütün zararımı tazminat etmiştir. Başka bir alacağım veya hak iddam yoktur.” şeklide beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Buna göre söz konusu uzlaşmanın CMK hükümlerine uygun olarak yapıldığı anlaşılmıştır. Tüm bu sebeplerle mahkemece davanın uzlaşma nedeniyle reddine karar verilmesinde herhangi bir yanlışlık bulunmamış, davacı vekilinin uzlaşmanın geçersiz olduğu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği yönündeki istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir .
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin10/12/2020 tarih ve 2016/…Esas, 2020/… Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY İLGİLİ HUKUK DARİESİNDE TEMYİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.07/03/2022

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır