Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/430 E. 2022/725 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/430
KARAR NO : 2022/725

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 29/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının elektrikli bisikleti ile seyir halinde iken dava dışı … …’in sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin çarpması sonucu ağır şekilde yaralandığı, davacının işgücü ve gelir kaybına uğradığı, fiziksel ve psikolojik olarak mağdur olduğu, bu kaza nedeniyle oluşan sakatlığın etkilerinin devam ettiğini, mobilya ustası olan davacının artık mesleğini icra edemez olduğunu, İskenderun 2. ACM’nin 09.07.2019 tarih …E.-…K. sayılı ilamı ile … …’in cezalandırılmasına karar verildiği, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu ve aracın zorunlu trafik sigorta poliçesinin olmadığını, bu nedenle davalıya husumet yöneltildiğini, dava öncesi yapılan başvuruya davalının olumsuz yanıt vererek başvuruyu reddettiğini, belirsiz olan alacağın tespiti ile şimdilik 500,00TL maddi tazminatın 18.08.2017 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın … plakalı araç sürücü ve işletenine ihbarını, davacının İskenderun Devlet Hastanesinden alınan sağlık raporuna göre engel oranının %0 olduğunun anlaşıldığından ve davacının sürekli maluliyeti olmadığından müvekkilinin zarardan herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığından davacı tarafından müvekkiline yapılan müracaatın reddedildiğini, geçici iş göremezlik zararının da sigorta poliçe kapsamında olmadığını, müvekkilinin haksız fiil faili olmadığından faizin olay tarihinden itibaren işletilmesi talebinin reddi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın ıslah talebi doğrultusunda kabulü ile 11.732,44 TL tazminatın dava tarihi olan 16.08.2019 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili; Davanın maddi tazminat istemiyle açıldığını, talebin açıklattırılmadığını, vekil eden kurumun olay anında geçerli trafik poliçesi olmayan araca yine olay tarihinde geçerli trafik sigortası teminat limitleri dahilinde atfedilecek kusur oranı ile sınırlı olacak şekilde sadece sürekli sakatlık dolayısıyla oluşan zararın giderimi yükümlülüğü altında tutulabileceğini, ıslah dilekçesinde bu konuda açıklama yapılmış ise de , davanın geldiği aşamada bunun kabul edilemeyeceğini, davacının sürekli maluliyetinin olmadığını, vekil edenin geçici iş göremezlik zararından sorumlu olmadığını, davacının kaza tarihinde 55 yaşında olup, gelir getirici işte çalıştığının ispat edilemediğini, sahip olabileceği efor gücü de gözetildiğinde geçici gelir tazminatı hesaplanması tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğunu, hesabı’nın sorumluluğu bedensel zararlar ile sınırlı olduğunu, vekil edenin geçici iş göremezlik zararından sorumlu tutulmasının hatalı olması yanında sosyal güvenlik kurumu tarafından davacılara herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılmadığını, davacının yaralandığı bölgeler gözetildiğinde koruyucu tertibatının olmaması nedeniyle müterafik kusuru olduğu sonucuna varılarak gerekli indirimin yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54 ve 55. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan maddi tazminat davasıdır.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekilinin talep edilen tazminat yönünden istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Dava dilekçesi ile trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi tazminat talebinde bulunulduğu, dava dilekçesi içeriğinde talebin sınırlandırılmadığı ya da açıklanmadığı halde talebin TBK’nun 54. Maddesinden kaynakladığının anlaşılabildiği, alınan hesap raporu doğrultusunda ıslah dilekçesi içeriğinde maddi tazminat talebinin geçici iş görememezlikten kaynaklanan tazminat olmak üzere açıklandığı anlaşılmakla bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadıklarına yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde;

Anayasa Mahkemesi 17/07/2020 tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 Sayılı Kararı ile; Genel şartlar TTK’nın 1425, Sigortacılık Kanunu 11 ve KTK’nın 95. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak idarece çıkarıldığı için, KTK ve TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerinde genel olarak temel unsurları belirlenmiş hususlarda bu temel unsurlara aykırı olmamak şartı ile genel şartların hükümleri uygulanacaktır. (Aynı yönde Yargıtay. 17 Hukuk Dairesinin 2019/6271 esas ve 2020/8104 sayılı kararı)
Açıklanan sebeplerle eldeki davada; iptal edilen Karayolları Trafik Kanun’un 90. maddesindeki “Genel Şartlar” ibaresi gereğince teminat dışı bırakılan geçici iş göremezlik tazminatı yönünden, yukarıda yazılı Anayasa Mahkemesi kararı gereği zararın teminat içinde kaldığı ve davalının sorumluluğu bulunduğu anlaşılmakla bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin davacının gelir miktarına yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelenmesinde;

Kişinin herhangi bir işi yoksa, davacının geliri asgari ücret kabul edilerek, raporun hazırlandığı tarihteki net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacaktır. Eğer davacının gelirinin asgari ücret üzerinde olduğu, bir başka anlatımla herhangi bir işyerinde çalıştığı ya da bir meslek icra ettiği ve asgari ücret üzerinde bir gelir elde edildiği iddia ediliyorsa bunun ispat edilmesi gerekir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2073 esas ve 2021/1812 karar sayılı ilamı)
Somut olayda, davacının kaza öncesinde mobilya ustası olduğu belirtilmiş ise de hesap raporunda vergilendirilmiş gelir tutarı için her hangi bir belge sunulmadığından hesaplamanın asgari ücret üzerinden yapıldığı anlaşılmakla bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin SGK tarafından davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Mahkemece SGK’ya yazılan müzekkereye davacıya 18.08.2017 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle herhangi bir geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığı, rücüya tabi bir işlem de yapılmadığı şeklinde cevap verildiği anlaşılmakla bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde;

Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nın md. 52. maddesinde düzenlenmiştir. Zarar görenin kusurunun, zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
Somut olayda, dosya kapsamından davalı vekili davacının koruyucu ekipman takmadığını, bu nedenle zararın oluşmasında kendisinin kusurlu olduğu belirtmiş ise de, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 150/1-a bendi gereğince motosiklet sürücü ve yolcularının koruyucu kıyafet olarak kask takması mecburi iken yönetmelikte dizlik takılması gerektiğine ilişkin olarak herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Davacının yaralanmasının baldır ve kaval kemiği kısmında meydana geldiği, Karayolları Trafik Kanunu Yönetmeliği gereğince koruyucu ekipman olarak takılması zorunlu olan ekipmanın kask olması gerektiği, davacının yaralanmasının kafa bölgesinde oluşmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusu haklı görülmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 801,44 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 200,40 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye ‭601,04‬ TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.2903/2022


Başkan


Üye


Üye


Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.