Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/388 E. 2022/328 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/387
KARAR NO : 2022/327

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 14/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/11/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02.01.2016 günü davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı traktörle, müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin yeşil ışıkta kavşaktan hareket ederken davalının kırmızı ışıkta geçmesi sonucunda yaralamalı trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, kaza tarihinde trafik ediplerince kazanın meydana geldiği yerde trafik kazası tespit tutanağı ile kaza yeri krokisi düzenlemiş olduğunu, her ne kadar kaza tespit tutanağında müvekkiline KTK 52-1-A maddesi gereğince kusur verilmiş ise de müvekkilinin yeşil ışıkta geçtiği ve davalı …’ ın tam ve asli kusurlu olduğunun dosya kapsamında anlaşılacak olduğunu beyan ederek fazlaya dair tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı … şirketinden müvekkili lehine şimdilik 1.000,00 TL iş gücü kaybı tazminatının ve davalı …’tan davacı lehine 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek faizi ile birlikte tahsili, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 13.07.2020 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinde talep edilen 500,00 TL sürekli iş göremezlik talepleri baki kalmak kaydıyla, davacı için toplamda 9.947,13 TL geçici iş göremezlik zararlarının davalı …’dan temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, talep edilen 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan tahsiline karar verilmesine talep ve ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazında bulunmuş ayrıca dava ön şartlarının eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiğini beyan etmiş, esasa girilmesi halinde ise bilirkişi incelemesi yaptırılmasını, yargılama sırasında tespit edilecek teminat dışı hallerin (sürücü belgesiz araç kullanmak, alkol v.s.) varlığının tespit edilme si halinde müvekkili şirketin yasa ve poliçe genel şartları gereğince işletene rücu etme hakkı saklı kalmasına karar verilmesini beyan ederek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazada müvekkilinin bir kusuru olmadığını müvekkilinin kendisine yeşil ışık yandığı için aracı ile kontrollü olarak dönüşünü tamamladı esnada davacı hızla gelerek müvekkilinin aracının sol ön tekerleğine çarptığını, müvekkilinin kullandığı araç traktör olup doğası gereği hız yapması mümkün olmadığını, yine müvekkilinin döner kavşaktan çıkması nedeniyle de hızlı olmasının mümkün olmadığını, bu sebeple kazanın oluşumunda müvekkilinin hiç bir kusuru olmadığını, tüm kusurun davacıya ait olduğunu, kazanın oluşumunda müvekkiline yüklenecek bir kusurda bulunmadığından manevi tazminattan sorumlu tutulmamasını, davacının isteği 20.000,00 TL’lik manevi tazminatın sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vereceğini belirterek, hukuki dayanaktan yoksun hasız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; davalı … Siorta A.Ş.’ye karşı açılan 500,00 TL değerinde geçici 500 TL değerinde kalıcı olmak üzere toplam 1.000,00 TL’lik maddi tazminat davasının reddine, bedel arttırım dilekçesi ile davalı Yakıp Kanattan talep edilen 500,00 TL değerli kalıcı, 9,947,13 TL geçici olmak üzere toplam 10.447,13 TL değerli maddi tazminat konusunda bedel arttırım dilekçesi ile davaya yeni talep eklenemeyeceğinden usulüne uygun bu yönlü dava bulunmaması nedeni ile karar verilmesi yer olmadığına, davacı tarafından davalı …’a yönelik açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 5.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02/11/2016 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebine ilişkin fazlaya dair taleplerin reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde; her ne kadar dava devam ederken yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğine” göre rapor düzenlenmiş ise de Anayasa Mahkemesi’nin 17/7/2020 tarih, esas 2019/40, karar 2020/40 karar sayılı 09/10/2020 resmi gazete yayım tarihli kararı ile konu dosyada özürlülük ölçütü sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik hükümlerine göre değil çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü yönetmelik hükümlerine göre rapor düzenlenmesinin gerektiği ve bu nedenle bu şekilde rapor aldırılmasını, verilecek rapordan sonra geçici iş göremezlik taleplerinin yeniden değerlendirilmesini, yeniden alınacak rapor doğrultusunda yapılacak olan tazminat hesaplamasında da yaşam ve zarar süreleri pmf – 1931 yaşam tablosuna göre belirlenerek yeniden incelenmesini, 02/11/2016 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmişse de, dosya içeriği incelendiğinde kaza tarihinin 02/01/2016 tarihi olduğu görüleceğinden, ilk derece mahkemesinin faiz başlangıç tarihinin takdirinde de hataya düştüğünü beyan ederek, talepleri doğrultusunda kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Karara karşı davalı … vekili süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde; davacının kaza anında alkollü olduğunun dosya kapsamı ile sabit olduğunu, motosiklet sürücüsünun davacının koruyucu ekipmanları olmadığı da değerlendirildiğinde davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, kazanın oluşumundaki davacının kusur oranı dikkate alındığında belirlenen miktarın çok yüksek olduğunu, hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarının olayın özelliğine ve tarafların toplum içindeki konumlarına uygun olarak belirlenmediğinden müvekkili aleyhine hakkaniyetsizlik oluşturmakta olduğunu, ilk derece mahkemesince verilen kararın müvekkili lehine kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davacının manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini veyahut makul miktarda manevi tazminata hükmedilmesini, davacı tarafın reddedilen maddi tazminat talebi nedeniyle lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması sebepleriyle de yerel mahkeme kararın müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3, 55, ve 56. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi ve manevi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi tazminat talebi yönünden davanın reddine ve manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, Davacı vekili ile Davalı … vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekilinin hükme esas alınan maluliyet raporuna ilişkin yaptığı istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Eldeki dosyaya baktığımızda mahkemesince hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu 2. ihtisas kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunun, kaza tarihi olan 01.11.2016 tarihinde yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde düzenlendiği, bu yönü ile davacının kalıcı bir maluliyetinin olmadığının tespit edildiği, başka bir anlatımla iş bu trafik kazasına bağlı olaşan cismani zarar arasında illiyet bağı kurularak kalıcı maluliyeti olmadığı usulüne uygun şekilde tespit edildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davacı vekilinin, davalı … yönünden talep edilen kalıcı ve geçici iş göremezlik tazminat talebi hakkında kurulan hüküm yönünden yapılan istinaf başvurusunun incelenmesinde; Dava dilekçesinin incelenmesinde davalı …’tan herhangi bir maddi tazminat talebinin bulunmadığı sadece manevi tazminat talebinin bulunduğu ve fakat davacı aynı bedel arttırım dilekçesi ile davalı …’tan da maddi tazminat talebinde bulunarak, davalı Yakıp Kanat’tan 500 TL kalıcı, 9,947,13 TL geçici olmak üzere toplam 10.447,13 TL maddi tazminat konusunda bedel arttırım dilekçesi ile talep eklediği, bedel artırım veya ıslah dilekçesi ile davaya yeni talep eklenemeyeceğinden, davalı … yönünden usulüne uygun maddi tazminat davası bulunmaması nedeni ile yazılı şeklinde karar verilmesi yerinde görülmekle, davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davacı vekilinin, davalı … yönünden geçici iş göremezlik tazminatı hakkında kurulan hüküm yönünden yapılan istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Davacının 17.05.2017 tarihli dava dilekçesinde; sadece davalı … Sigortası A.Ş.’den 1.000,00 TL maddi tazminat talep ettiği, akabinde 13.07.2020 tarihli ıslah dilekçesinde 500,00 TL kalıcı işgörmezlik 500,00 TL geçici işgörmezlikten kaynaklı tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacının bedel arttırım dilekçesinde sadece davalı …’dan 500,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı talep ettiği, ancak yine bedel arttırım dilekçesinde 500,00 TL geçici iş göremezlik talebini davalı …’dan açıkça talep etmediği, öte yandan 6100 sayılı HMK’da davadan vazgeçme şeklinde bir kurumun bulunmadığı (sadece, davanın geri alınması ve davadan feragat kurumlarının bulunduğu) da dikkate alındığında, davacının dava dilekçesinde talep ettiği ve bedel arttırım dilekçesinde açıkladığı geçici iş göremezlik tazminatı talebinden davalı … yönünden açıkça ve tereddüte yer vermeyecek şekilde feragat ettiği anlaşılamadığından, dava dilekçesinde belirttiği ve bedel arttırım dilekçesinde açıkladığı 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatından davalı …’nın halen sorumlu olduğu dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı görülmüş ve davacı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatından kaynaklanan alacağını davalı … yönünden ıslah etmediği de dikkate alınarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davacı vekili ve davalı … vekilinin hükmedilen manevi tazminat miktarına ilişikin yapılan istinaf başvurusunun incelenmesinde;
6098 TBK’nın 56/2. maddesi hükmüne göre “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”Aynı Yasanın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda 02.01.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı …’un sürücüsü ve işleteni olduğu aracın, davacının aracına çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında davacının 9 ay geçici işgöremez şekilde yaralandığı, alınan kusur raporlarına göre trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü ve işletenin % 75 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları, kusur oranları, kaza ve davanın tarihi, davacının yaşı, paranın satın alma gücü, olay tarihi birlikte değerlendirildiğinde hükmolunan manevi tazminatın düşük olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebinin reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Söz konusu manevi tazminat miktarı yönünden ve geçici işgörmezlik tazminatı açısından yanılgı bir değerlendirme ile iş bu vekalet ücreti hakkında yazılı şekilde karar verilmiş olmasının hatalı olduğu kanaatine varılmakla davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun duruşma yapılmadan bu yönüyle kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği ve davalı vekilin ve davacı vekilinin sair istinaf sebeplerinin HMK 352/1-b-1. maddesi gereğince reddi gerektiği kanaati ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/11/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davalı … A.Ş.’ne karşı açılan 500,00 TL değerinde kalıcı iş göremezlik tazminatı davasının REDDİNE,
4-Davalı … A.Ş.’ne karşı açılan 500,00 TL değerinde geçici iş göremezlik tazminatının 21.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı bırakılmasına,
5-Bedel arttırım dilekçesi ile davalı Yakıp Kanattan talep edilen 500 TL değerli kalıcı 9,947,13 TL geçici olmak üzere toplam 10.447,13 TL değerli maddi tazminat konusunda bedel arttırım dilekçesi ile davayı yeni talep eklenemeyeceğinden usulüne uygun bu yönlü dava bulunmaması nedeni ile KARAR VERİLMESİ YER OLMADIĞINA
6-Davacı tarafından davalı … a yönelik açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02/11/2016 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Kanattan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebine ilişkin fazlaya dair taleplerin reddine,
Harç yönünden:
7-Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat yönünden alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının davalı …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Harçlar Kanunu uyarınca manevi tazminat yönünden alınması gereken 341,55 TL karar ve ilam harcının peşin ve ıslah ile alınan toplam 126,13 TL harçtan mahsubu ile bakiye 215,42 TL harcın davalı … Kanattan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Yargılama giderleri yönünden:
9-Davacı tarafından yapılan toplam 126,13 TL harcın davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
10-Davacı tarafından yapılan toplam 3.733,85 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre 1.866,92 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, diger yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
11-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
Vekalet ücreti yönünden:
12-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi yönünden AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
13-Red edilen manevi tazminat yönü ile davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
14-Kabul edilen maddi tazminat yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’ne göre 500,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
15-Reddedilen maddi tazminat yönünden davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’ne göre 500,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ya verilmesine,
16-Davalı …’a yönelik usulüne uygun açılmış bir maddi tazminat davası bulunmadığından ve bu hususta karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş olması nedeni ile bu hüküm nedeni ile davalı … lehine ayrıca vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İstinaf giderleri açısından;
17-Taraflarca yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
18-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
19-Davacı tarafından yapılan 48,50 TL istinafa dosya gönderme ücretinin üzerinde bırakılmasına,
20-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, kalıcı iş göremezlik tazminatı talepleri yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK, diğer talepler yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 14.02.2022

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.