Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/326 E. 2022/452 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/326 – 2022/452
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/326
KARAR NO : 2022/452

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI : 2015/… Esas, 2020/… Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av.

DAVALI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 28/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/10/2020 tarih ve 2015/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 31/10/2014 tarihinde sürücüsü …’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı minibüsün çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazasında ağır şekilde yaralandığını, kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkilinin hayatı boyunca bu kazanın izlerini taşıyacak ve eskisi gibi çalışamayacak ve kazadan önceki kazancı artık aslı kazanamayacak olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL geçici ve sürekli sakatlık maluliyeti sebebi ile davalı … Sigorta A.Ş’ne başvuru tarihini müteakip 8 iş gününün bitimi tarihniden başlayarak işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline, yapılan kısmi ödemenin öncelikle belirlenecek maddi tazminata işleyecek faiz ve ferilerine mahsubuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sigortalı … plakalı aracın dava konusu olayda meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı yanın kazanın oluşumundaki müterafik kusuru yapılarak aktüerya hesaplamasında kusur indiriminin dışında %25 oranında müterafik kusur indiriminin yapılmasını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte maddi tazminat isteminin haksız olduğunu, öncelikle tazminatın neye ilişkin olduğunu açıklamı gerektiğini, davacı yanın iddia ettiği gelir kaybını ispat etmesi gerektiğini, davacı yanın kaza tarihinden itibaren faiz talep etmesinin yasaya aykırı oluğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece davanın kabulü ile; 250.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 26/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde; dava konusu kazanın 31/10/2013 tarihinde meydana geldiğini, kaza tarihi itibarı ile Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin yürürlükte olduğunu, hükme esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihi itibarı ile yürürlükte olmayan yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiğini belirterek yeniden maluliyet raporu alınması amacı ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen maluliyetten kaynaklı kalıcı iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından hükme esas alınan maluliyet raporunun hatalı olduğu gerekçesi ile istinaf edilmiştir.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre maluliyet oranları Adli tıp Kurumu ilgili İhtisas dairesi ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığından oluşturulacak bilirkişi heyetinden kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan mevzuat yönetmelik hükümlerine uygun olacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Buna göre,
a)11/10/2008 tarihinden önceki kazalar için Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu,
b)11/10/2008-01/09/2013 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu
c) 01/09/2013 sonrası ile 01/06/2015 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Maluliyet Tespit işlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu (ATK tarafından bu yönetmelik hükümlerine göre rapor düzenlenmesi olasılığının bulunmadığının bildirilmesi durumunda ise 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre rapor alınması )
d) 01/06/2015 ile 20/02/2019 tarihleri arasındaki kazalar için 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu
e) 20/02/2019 tarihinden sonra meydana gelecek kazalar içinse Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde heyet rapor alınması gerekmektedir.
Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda Davacı vekili hükme esas alınan maluliyet raporunu kabul etmediklerini, beyan etmiş aynı itirazlarını ilk derece mahkemesinde de ileri sürmüştür ,
İlk derece mahkemesince hükme esas alınan İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 26/02/2020 günlü maluliyet raporu incelendiğinde kaza tarihi 31/10/2013 olmasına rağmen davacının maluliyetinin bu tarih itibari ile uygulanma imkanı olmayan 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Yespit İşlemleri Yönetmeliği” kapsamında hazırlanmıştır.
Bu itibarla davacının maluliyetine ilişkin hazırlanan raporun kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine uygun olarak hazırlanmamıştır. Davalı vekili davacı hakkında düzenlenen maluliyet raporuna yargılama sırasında, süresi içinde itiraz etmiş mahkemesince maluliyet raporuna yönelik itirazlar red edilmiştir, ne varki yukarıda açıklandığı üzere mahkemesince hatalı yönetmelik hükümlerine göre hazırlanan ATK raporu hükme esas alınarak hüküm kurulmuş olması hatalı olmuştur.
Bu yönü ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davacının geçirmiş olduğu kaza tarihi olan 31/10/2013 tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 03/08/2013 günlü resmi gazetede yayınlanan Maluliyet Tespit işlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun hazırlanmasının istenilmesi, ATK tarafından söz konusu yönetmelik hükümlerine göre rapor hazırlanması olanağının bulunmadığının bildirilmesi durumunda ise bu durumda yine kaza tarihi itibari yürürlükte bulunan 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde düzenlenecek maluliyet raporu alınarak davacının maluliyetinin belirlenmesi ve bunun sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden HMK 353/1-A-6 maddesi gereğince ilk derce mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1.a-6. maddesi gereğince KABULÜ İLE,
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/10/2020 tarih ve 2015/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Yukarıda belirtilen sebeplerle eksik bilgi ve belgeler tamamlandıktan sonra davanın yeniden görülüp karar verilmesi için dosyanın yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 359/3. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.28/02/2022

Başkan Üye Üye Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır