Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/320 E. 2022/361 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/320
KARAR NO : 2022/361

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2019
NUMARASI : 2017/… Esas, 2019/… Karar

DAVACI : … – T.C:… – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – T.C: … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Haksız İhtiyati Haciz Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat

KARAR TARİHİ : 15/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana ….Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/11/2019 tarih ve 2017/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında görülen davada Adana 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin (bozma öncesi) 2014/… esas ve 2015/… karar sayılı (bozma sonrası 2017/… E – 2017/… K) dosyasında davanın kısmen kabul-kısmen reddine karar verilmekle birlikte yargılama esnasında Adana ili Seyhan ilçesi Çaputçu Mahallesi … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel ve … ada …parsel sayılı taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz konulduğunu, ancak mahkeme kararının Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/15768 karar sayılı ilamı ile bozulması üzerine davanın reddine karar verildiği, müvekkilinin sahibi olduğu taşınmazları kredi kullanarak çiftliğe çevirmek istediğini, müvekkilinin taşınmazları üzerine haksız olarak konulan ihtiyati tedbirler nedeniyle müvekkiline kredi verilmediğini, çiftlik kuramadığını ve 4 yıl boyunca destekleme alamadığını belirterek haksız ihtiyat-i tedbir kararından dolayı uğranılan maddi ve manevi zararlarının tazminini, zarardan dolayı yargılama esnasında mahkemece alınan teminat mektubu üzerine ve davalı üzerine kayıtlı taşınır taşınmaz mallar üzerine ihtiyati haciz niteliğinde tedbir kararı verilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Adana 1. ATM’nin 2017/… Esas 2017/… Karar sayılı dosyası ile dava konusu edildiği üzere, müvekkilinin 63 dekar karpuz ürününü davacı …’a sattığını, satış akdinden sonra davacının hasada başladığını, ürünlerde herhangi bir ayıp mevcut ise bunun davalıya ihbarının gerektiğini, karpuzların muayenesinin çıplak gözle yapıldığını, bu konuda davacının ihbar yükümlülüğüne uymadığını, Adana 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/… Değişik İş sayılı dosyasında yapılan tespiti kabul etmediklerini, tespitin yokluklarında yapıldığını, mahkemece tespitin 05/08/2013 tarihinde yapıldığını, 06/08/2013 tarihinde Kırşehir İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ve Kırşehir Hal Amirliği tarafından tutanak tanzim edildiğini, bu durumun bile davacının iyi niyetten uzak olduğunu gösterdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının maddi ve manevi tazminat davasının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/… Esas, 2015/… Karar sayılı dosyasında davanın kısmen kabulüne karar verildiği, daha sonra Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin ilamı ile kararın bozulduğunu ve davanın tümüyle kaldırıldığını, bu dosyanın yargılaması esnasında müvekkili adına kayıtlı taşınmazlara ihtiyati haciz konulduğunu, mahkemenin yazmış olduğu müzekkere neticesinde 21.06.2017 tarihinde kaldırıldığını, 3 yıl 10 ay bu terkinin müvekkilinin taşınmazlarının tapu kaydında kaldığını, müvekkilinin projesini işbu haksız ihtiyati tedbir nedeni ile gerçekleştiremediğini, tedbirin varlığı yüzünden sürdürdüğü çiftçiliği yapamadığını, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, haksız ihtiyati haciz nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf isteminde bulunmuştur.
Dosya kapsamından; davacı … vekili tarafından Adana ….Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/… Esas, 2015/… Karar sayılı dosyasında 21.08.2013 tarihinde, davacı … tarafından ticari satıma dayanan alacak ve 2004 sayılı İİK’nın 72/… maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan ve çeke dayanan menfi tespit dava açıldığı, davacının davalıdan satın aldığı karpuz mahsulü nedeniyle davalıya ödemiş olduğu 2.000,00 TL kaparo, 75.000,00 TL çek bedeli, davacının mahsulün taşınması için sarf ettiği 5.000,00 TL nakliyat, 5.000,00 TL işçilik gideri ile 5.000,00 TL yoksun kalınan kar kaybı olmak üzere şimdilik 92.000,00 TL alacağın ve tazminatın istendiği, neticeten davacı hakkındaki davanın ise 14.04.2015 tarihinde kısmen kabulüne karar verildiği ve kararın Yargıtay 19. HD’nin 2015/17853 Esas, 2016/15768 Karar sayılı ilamı ile davanın reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunun belirtildiği, mahkemece 2017/… Esas, 2017/… Karar karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, kararın bu haliyle kesinleştiği görülmüştür.
Dava, haksız ihtiyati hacizden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Haksız ihtiyatî haciz koyduran tarafın (tazminat davalısının) ödemekle yükümlü olduğu zarar, ihtiyatî haciz kararının icra edildiği tarih ile ihtiyatî haczin kalktığı tarih arasındaki dönemde meydana gelmiş olan zarardır.
2004 sayılı İİK’nın 259/…. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. Haksız ihtiyati hacizden alacaklının tazminata mahkum edilebilmesi için; borçlunun malları için ihtiyati haciz kararı alınmış ve bu karar yerine getirilmiş olmalı, ihtiyati haciz koydurmuş olan alacaklı, haksız çıkmış olmalı, borçlu (veya üçüncü kişi) malları üzerine ihtiyati haciz konulmuş olmasından bir zarar görmüş olmalı ve zarar ile haksız ihtiyati haciz arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır. Burada davalı/alacaklının kusurlu olması şart değildir. Yani ihtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür.
Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden TBK’nın 49. maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa da kusurlu olması da gerekmektedir. (Bkz. Prof. B. Kuru, İcra ve İflas Hukuku, Ankara, 1993, Cilt 3, Sh.2583 v.d). Haksız yere bir kimsenin mallarının haczettirilmesi, o kimsenin ticari itibarına saldırı teşkil eden ve TBK’nın 49. maddesi gereğince manevi tazminat ile sorumlu tutulmayı gerektiren bir davranıştır.
Maddi tazminata yönelik istinaf istemi yönünden;
Yukarıda da açıklandığı üzere, haksız ihtiyati haciz nedeniyle uğuranılan maddi zararların giderilmesi davalarında, maddi zararla haksız haciz arasında illiyet bağı bulunmak koşuluyla ihtiyati haciz koyduranın kusursuz sorumluluğu vardır.
Dosya incelendiğinde, davalının taşınmazlarına uygulanan haczin sicil kaydı üzerine konulan kayden haciz olduğu, muhafazalı haciz olmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı konulan ihtiyati hacizler sebebiyle kredi çekemediğini, çiftçilik yapıp destekleme kredisi alamadığını iddia etmekteyse de buna yönelik bir delili dosyaya sunmamıştır. Bu nedenle davacının zararlarını ispatlayamadığı anlaşıldığından davacının maddi tazminata yönelik istinaf istemine itibar edilmemiştir.
Manevi tazminata yönelik istinaf istemi yönünden;
Bu zarar yönünden haksız ihtiyati haciz koyduranın sorumluluğu kusura dayalıdır. Yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan ve ihtiyati haciz kararının verildiği Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/… E, 2017/… K Karar sayılı dosyasında, davacının davalı olarak dosyanın tarafı olduğu ve taraflar arasında görülen tazminat ve menfi tespit davasında (bu dosyanın davacısının davalıdan satın aldığı karpuzların ayıplı çıkması sebebiyle dava açtığı) mahkemece davalının taşınmazları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verildiği, mahkemece kısmen kabulüne karar verilen davada, Yargıtayca kararın bozulması üzerine davanın reddine karar verildiği açıktır. Anılan alacak ve menfi tespit davasının davacısı olan dosyamız davalısının bu kapsamda talebi üzerine mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiş olmasında davalının ağır kusurunun ve kötü niyetinin bulunmadığı anlaşıldığından, davacı lehine manevi tazminat ödetilmesi koşulları oluşmadığı sonucuna varılmış ve ilk derece mahkemesi tarafından manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
…-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,

3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.15/02/2022

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.